Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
WANG HUİ’DEN “ÇİN’İN YİRMİNCİ YÜZYILI” Zamanın yükselişteki ülkesi: Çin “Çin’in Yirminci Yüzyılı”, Wang Hui’nin deyişiyle ‘Modern Çin Düşüncesinin Doğuşu adlı eserinin bittiği yerden başlıyor’ ve 1911 devriminden günümüze Çin siyasetinin ve siyasi tarihinin belli başlı meselelerini ele alıyor. Hui, bunun için üç sürece odaklanıyor: Siyasi bütünleşme, kültür ve siyaset ile halk savaşı. fatİh yaşlı R ivayet mi gerçek mi bilinmez ama Çinliler birbirine “Tuhaf zamanlarda yaşayasın” diye beddua edermiş. “Ne zaman tuhaf değildi ki bu dünya zaten?” denebilir belki fakat sahiden de hayli “tuhaf” zamanlardan geçiyoruz. Örnek mi, küresel kapitalizmin hegemon ülkesi ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, serbest ticaretin dünyaya verdiği zararlardan söz edip korumacı politikalara dönülmesini önerebilirken “komünist” Çin’in devlet başkanı Şi Cinping, küresel kapitalizmin zirve mekânı Davos’ta serbest ticareti ve küreselleşmeyi savunabiliyor. Bu “tuhaf”lığın elbette ki anlaşılır bir tarafı var; Çin giderek “dünyanın fabrikası” hâline gelir ve bir numaralı ekonomik güç olma yolunda hızla ilerlerken ABD burjuvazisinin özellikle sanayi sermayesi fraksiyonu, bu gidişata dair ciddi bir rahatsızlık yaşıyor. Amerikan devleti ve “think tank”leri bunu durdurmak için ne yapılması gerektiğine dair harıl harıl çalışıyor, stratejiler, politikalar, yöntemler üretme peşinde koşuyor. Yirmi birinci yüzyıl, Çin yüzyılı ola cak, bu kesin; dolayısıyla bu yüzyıla damgasını vuracak asıl gelişme de ABDÇin rekabeti olacak. ABD dış politikası daha şimdiden bunun üzerine inşa edilmeye başlandı, dünya jeopolitiğinin merkezi giderek Ortadoğu’dan AsyaPasifik’e kayıyor, buna bağlı ve kaçınılmaz olarak Çin’e yönelik ilgi de giderek artıyor, art arda kitaplar yayımlanıyor, Çin üzerine yapılan akademik çalışmalarda patlama yaşanıyor. “YENİ SOL” HAREKET Türkiye’de Çin üzerine yapılan çalışmalar ve yayımlanan kitaplar hayli sınırlı da olsa bunların sayısında son yıllarda bir artış gözlemek mümkün. 2010’da yayınlanan Adam Smith Pekin’de, 2015’te tekrar basımı yapılan Çin Üzerinde Kızıl Yıldız ve Çin’in Yirminci Yüzyılı, ülkenin hem dününü hem de bugününü anlamak için son derece önemli kitaplar. Bu yazıda üzerinde durulacak kitap, Çin’in son dönemde yetiştirdiği ve uluslararası alanda en çok tanınan isimlerden biri olan Wang Hui’nin Çin’in Yirminci Yüzyılı adlı çalışması. 1959 doğumlu Wang Hui aslında bir edebiyat uzmanı olmakla birlikte daha çok düşünce tarihi ve sosyal teori üzerine yazdıklarıyla biliniyor. Dört ciltlik Modern Çin Düşün cesinin Doğuşu adlı hayli hacimli bir çalışmaya da imza atan Hui, 19962007 arası sosyolog Huang Ping’le birlikte, Dushu (Okumak) adlı bir derginin editörlüğünü üstlendi. Yayın hayatına 1979’da “okumak konu olduğunda yasak bölge yoktur” sloganıyla başlayan dergi, Hui ve Ping’in yönetiminde ortalama yüz bini bulan bir okur kitlesine ulaşıp etkisini artırırken dergiyi yayımlayan yayınevi, devlet baskısının da etkisiyle 2007’de bu iki ismi dergi yönetiminden aldı. Hui, Çin “yeni sol”unun önemli düşünürlerinden biri olarak görülüyor; bu Wang Hui akımı tanımlayan ise üç unsur bulunuyor: Birincisi, Çin yeni solu, Çin devletinin izlediği neoliberal ve otoriter politikalara karşı muhalif bir pozisyonda. İkincisi, yeni sol düşünürler yirminci yüzyıldaki Çin devrim geleneğinin hâlen kapanmamış bir konu olduğunu öne sürer ve Çin devletinin yaşadığı dönüşümle birlikte devrime dair kolektif hafızanın silinmesine karşı bir mücadele yürütmeye çalışır. Üçüncü olarak ise Marksizm sonrası ya da dışı eleştirel Batı düşüncesinin Çin’e girişi yeni sol sayesinde söz konusu oldu; Braudel, Foucault, Deleuze, Heidegger, Marcuse gibi isimler Çinceye çevrildi ve bu isimler üzerinden önemli tartışmalar yürütüldü. ÜÇ ANA BAŞLIK Çin’in Yirminci Yüzyılı, Hui’nin deyimiyle “Modern Çin Düşüncesinin Doğuşu adlı eserinin bittiği yerden başlıyor” ve 1911 devriminden günümüze Çin siyasetinin ve siyasi tarihinin belli başlı meselelerini ele alıyor. Hui, bunun için üç sürece odaklandığını söyler: Siyasi bütünleşme, kültür ve siyaset, halk savaşı. Siyasi bütünleşme ile kastedilen imparatorluktan ulusdevlete doğru yaşanan dönüşümdür ve Hui burada Çin’in hem etnik meseleleri hem de monarşicumhuriyet tartışmaları üzerinde durur. Aynı zamanda halk egemenliği, parlamento, sınıfdevlet ilişkisi gibi meselelere de odaklanır. Kültür ve siyasetle kast edilen ise esas olarak DoğuBatı, AsyaAvrupa, kültürmedeniyet ikiliklerinin incelenmesi meselesi ve Hui bunu yaparken dönemin dergi ve gazetelerinde yer alan tartışmalara yoğunlaşıp bunları birbiriyle karşılaştırarak bir tür düşünce tarihi okuması yapar. Halk savaşı ise hem Mao üzerinden savaşın felsefesi hem de Çin dış politikası üzerinde durmak anlamına geliyor. Hui bu kısımda Mao’dan bolca alıntı yaparak onun savaşsiyasetuluslararası ilişkiler üçlüsüne bakışını anlatmaya çalışıyor. Hui, sadece geride kalan yirminci yüzyıla değil bugüne de odaklanıyor ve kitabın ilerleyen kısımlarında hem bugünün Çin’inin siyasaltoplumsaliktisadi meseleleri hem de Çin Komünist Partisi ve devletinin sınıfsal görünümü üzerinde de duruyor. Çin’in Yirminci Yüzyılı, Çin hakkında daha önce hiçbir bilgisi olmayanlara ve ilk kez bu konuya eğilecek okurlara yönelik bir kitap değil ama hem yirminci yüzyıldaki hem de bugünkü Çin’i anlamak açısından son derece önemli bir kitap. Bu yüzyıl Çin yüzyılı olacaksa onu anlamaya Çin’in Yirminci Yüzyılı’ndan başlamak gerekiyor. n Çin‘in Yirminci Yüzyılı / Wang Hui / Çeviren: Ümit Şenesen / Yordam Kitap / 384 s. 14 7 Eylül 2017 KItap