Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ANGIE THOMAS’TAN “SESSİZ KALMA!” Her yerde ‘öteki’ olmak... Angie Thomas’ın haftalarca çok satan listesinin başında kalan gençlik romanı “Sessiz Kalma!”, roman kahramanı Starr’ın hem içinde bulunduğu ama arasında dağlar kadar fark olan iki dünyaya dair gözlemlerini hem de tüm bu çelişkiler arasında kendi kimliğini bulmasını ele alıyor. IRMAK ERTUNAHOWISON D ünyanın en çok kazanan sporcularından golfçü Tiger Woods, 1997’de ilk büyük turnuvasını kazanır. Bazıları, beyazların hâkimiyetindeki golfün bu yeni siyah yıldızının başarısı karşısında ne yapacağını bilemez. Gazeteciler bir zamanlar aynı turnuvada galibiyeti yakalamış olan Fuzzy Zoeller’a Tiger Woods hakkındaki düşüncesini sorduğunda Zoeller, “Oğlan iyi atış yapıyor. Kazanmak için ne gerekirse yapıyor. O hâlde kazanınca ne yapmamız gerek? Sırtını sıvazlarız, tebrik ederiz ve gelecek seneki Şampiyonlar Yemeği’nde menüye kızarmış tavuk koydurmamasını söyleriz. Anladınız mı? Ya da karalahana mı ne halt yiyorlarsa ondan işte,” der ve ırkçılık tarihine adını altın harflerle kazır. Bahsettiği yemek, her sene, bir önceki senenin galibi tarafından seçilen menüyle sunulan resmî gala yemeğidir; Tiger Woods’a menüye koymamasını tavsiye ettikleri yemekler (kızarmış tavuk, karalahana) de siyahların mutfağıyla özdeşleştirilip küçümsenen yemeklerdir. (Sadece bu örnekteki anlamsız önyargısı bile çünkü aslında hangi zevksiz kızarmış tavuk ve kara lahanayı küçümseyebilir? ırkçıların ne kadar köhnemiş bir zihniyet içinde olduklarını anlatmaya yetebilir.) Elbette Zoeller’ın bu ırkçı sözleri yanına kâr kalmaz; sponsor şirketler ona destek vermeyi bırakır, kariyerine damgasını vuran kazandığı kupalar değil bu ırkçı sözleri olur. ÇELİŞKİLER İÇİNDEKİ ARAYIŞ Sessiz Kalma! romanının başkahramanı Starr da benzer bir ırkçı yoruma maruz kalır. Basketbol oynarken kendini çok zorlamayan Starr’a kızan en yakın arkadaşı Hailey, “Topun kızarmış tavuk olduğunu hayal et. O zaman dikkatin dağılmaz herhalde ha?” der. Hailey koca bir malikânede yaşayan ve toplumun gerçeklerinden bihaber bir genç kızdır. Starr bu ırkçı sözlerine tepki verince küplere biner ve ırkçılıkla suçlandığı için mağdur olanın kendisi olduğunu iddia eder. Starr ırkçılığa alışıksa da bunun en yakın arkadaşından geliyor olması onun canını daha çok yakar. Ailesinin onu gettonun şiddetinden korumak ve ona güvenli bir gelecek sağlamak için yolladığı bu özel okulda kendini bir kez daha yabancı hisseder. Fakat Starr, yaşadığı mahalleye de ait değildir artık. Angie Thomas’ın haftalarca çok satan listesinin başında kalan gençlik romanı Sessiz Kalma!, işte Starr’ın bu ikilemi üzerine kurulu. Roman hem Starr’ın içinde bulunduğu ama arasında dağlar kadar fark olan iki dünyaya dair gözlemlerini hem de tüm bu çelişkiler arasında kendi kimliğini bulmasını ele alıyor. Bu anlamda Sessiz Kalma!, Açlık Oyunları’ndan Alacakaranlık dizisine gençlik romanlarının tematik çerçevesini devam ettiriyor: Âşık olmaması gereken bir oğlana tutulan kahraman, Angie Thomas üstesinden gelmesi gereken fiziksel ve zihinsel engeller, ve mücadelede yanlarında olan arkadaş grubu... Fakat Thomas’ın romanını diğerlerinden ayıran en önemli özellik; olayın, fantastik ya da distopik bir arka plan yerine siyah nüfus için zaten yeteri kadar ölümcül olan günümüz Amerika’sında geçmesi. GERÇEKÇİ VE POLİTİK DURUŞ Romanın başlıca ilham kaynağı “Siyahların Yaşamı Değerlidir” (Black Lives Matter) hareketi olmuş. Üç kadın aktivist tarafından başlatılan bu hareket, polisin sistematik bir şekilde siyah gençleri hedef almasını ve öldürmesini protesto etmek için 2013’te kuruldu. Sosyal medyada bir etiketle ivme kazanan bu örgütlenme, giderek sokak protestolarına da dönüştü. Neredeyse her hafta polisin suçsuz ve silahsız siyah bir genci öldürmesi (bu gençlerin isimlerine kitabın sonunda da yer verilmiş) Amerika için yeni bir şey değil. Zaten romanda bir önceki neslin verdiği Siyah Bağımsızlığı ve Kara Panterler mücadelesine de yer veriliyor. Fakat bu sefer farklı olan bu cinayetlere (ve polisin diğer ırkçı davranışlarına) tanık olanların bunları video görüntüleriyle kanıtlayıp bu görüntüleri kolaylıkla kamuoyuna sunabilmeleri. Tüm bu kanıtlara rağmen katil polislerin ceza almaması, hem siyah nüfusu hem de beyaz nüfusun Fox News tarafından beyni yıkanmamış kısmını haklı olarak öfkelendiriyor. Bu anlamda hikâyeyi sadece Starr’ın lise hayatından bahseden bir gençlik romanı olarak değil, gerçeğe birebir tekabül eden bir polis prosedürü romanı olarak da ele almak mümkün. Starr’ın tanık olduğu cinayetin ardından içine girdiği yasal süreç oldukça gerçekçi ve bu yüzden de adaletin her zaman yerini bulduğu klasik polisiyelerden farklı. Roman, siyah nüfusun polis kurumuna karşı hissettiği haklı tepkiyi yansıtırken siyahların ekonomik koşullar yüzünden içine çekildiği “gangster” kültürüyle kendi mahallelerine de nasıl zarar verdiklerini anlatıyor. Roman bu konuları, heyecanlı ve süratli bir olay örgüsü içinde ele aldığı için Amerikalı pek çok eleştirmen tarafından beyazların kesinlikle okuması gereken bir kitap olarak değerlendirilmiş. İyi bir gençlik romanından ne bekliyoruz? Fantastik, distopik ya da gerçekçi bir arka planda, bir gencin, sembolik ya da düz bir şekilde ele alınan toplumsal çatışmalara rağmen ve aslında tam da onlar sayesinde kendi kimliğini bulma öyküsünü aktarmasını bekliyoruz. Son yirmi senenin en başarılı örnekleri, Harry Potter (ki Thomas, romandaki Potter referanslarıyla bir başka ilham kaynağını da açıklamış oluyor) ya da Açlık Oyunları serisi, bu dediğim misyonu başarıyla taşıyan kurgular. Angie Thomas’ın romanı ise hem edebiyat dünyasındaki çeşitlilik/çoğulculuk eksikliğini (yani romanlardaki karakterlerin çoğunlukla beyaz oluşu, daha çok beyaz yazarların kitaplarının basılması) gidermeye çalışıyor hem de gerçekçi politik duruşuyla türün çıtasını yükseltiyor. Son olarak kitaba eşlik etmesi için romanda adı geçen ve geçmeyen sistem karşıtı şarkılardan oluşan bir listeyi de buraya ekleyelim: Marvin GayeInner City Blues; NWA F*ck the Police, Grandmaster Flash The Message; James Brown Say it Loud (I’m Black and Proud); KRSOne Sound of da Police; Public Enemy Fight the Power; Kendrick Lamar & Beyoncé Freedom; Salt’n Peppa Push It; Childish Gambino Stay Woke; Public Enemy Burn Hollywood Burn; Dead Prez Police State; TupacChanges. n Sessiz Kalma! / Angie Thomas / Çeviren: Boran Evren / Yabancı Yayınları / 400 s. 8 28 Eylül 2017 KITAP