Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
>> Nazif, Sezai Bey’e 18 Mart 1925 günü Nişantaşı’ndan, Resimli Gazete antetli kâğıda bir mektup yazar. İlk kez İbrahim Alaettin Gövsa tarafından Süleyman Nazif’in hayatını anlatan kitapta yayımlanan (İstanbul, 1932) bu mektupta (ki mektubun aslı arşivimdedir.) özetle: “Bugün bir nikah cemiyetinde Konya Mebusu Fuat Beyefendi ile tanıştım. Edebiyata müntesip, üdebaya muhip (edebiyatçıları sever) bir zatı necip. Meclisi Mebusan’ın Maliye Encümeni’nde üyelerden imiş. Efendimize (Sezai Bey’e) ait maaşın encümence kabul edildiğini ve bir de hikâye söyledi: Bu maaşın bağlanmasına Çorum Mebusu Ferit Bey muhalefet etmiş ve encümendeki tek muhalif kişi bu imiş. Zavallı bu karara olumsuz imza attıktan sonra seferberi ahiret olmuş (ölmüş). Büyük adamlar tekin değildir. Çarpanlar derhal çarpılırlar... Bunu söyliyen ben değilim. Mebusların kanaat ve hikâyatını efendimize (Sezai Bey’e) arz ediyorum. Dedim ki: Üstad Sezai’nin necip ve hassas kalbini bilmezsiniz. O meseleyi haber alınca (Vah! Vah! Keşki maaşım olmasaydı da, adamcağız ölmeseydi!..) diye teessüf edip duracak! Fakat üstad takdir ve tasarruf ne sizin elinizdedir ne başkalarının. Takdir ve tasarruf Allah’ın elindedir. Ferit Bey öldü ve maaşınız olacak...” İşlemler tamamlanıp 1927’de maaşı bağlanan Sami Paşazâde Sezai Bey bundan önce de 1 Eylül 1924 (1 Eylül 1341) günü Cumhuriyet Halk Fırkası Beylerbeyi nahiyesi Vaniköyü Ocağı’na bir numaralı üye olarak kaydolmuştur. Hayatının son yıllarını Kadıköy, Moda, Mühürdar arasında geçiren Sezai Bey, 26 Nisan 1936’da son zamanlarda yaşadığı hastalıklardan kurtulamamış, ölmüştür. 29 Nisan 1936’da da Kadıköy Osman Ağa Camii’nde kılınan öğle namazından sonra Şirketi Hayriye’nin 56 numaralı vapuru ile Kanlıca’ya götürüleSüleymen Nazif’in, Sami Paşazâde Sezai’ye maaş bağlanması işini hikâye eden 18 Mart 1925’te Nişantaşı’ndan gönderdiği mektup. Son Halife Abdülmecid Efendi’nin Sami Paşazâde Sezai Bey’e gönderdiği resmi: “Sergüzeşt müellifi Sezai Bey Efendi’ye: Resmim pişgâhı dehâ’nda durdukça Osmanlı Edebiyatı’na şâheserler ilavesini senden musırrâne taleb eyler. 24 Temmuz 1335 / 1917. rek Göksu Mezarlığı’nda yeğeni İclal’in mezarının yanına gömülmüştür. Türkiye’de Sami Paşazâde Sezai Bey için çok önemli çalışmalar yapmış, Türk Dil Kurumu Yayınları’ndan yazarın bütün eserlerini bir külliyat şeklinde çıkarmış olan bilim insanı Prof. Dr. Zeynep Kerman Hoca’dır. 2003’te üç büyük cilt halinde yayımlanan bu çalışmada Sezai Bey’in basılı bütün eserleri, edebi makaleleri, takrizleri, hatıra ve gezi yazıları, mektupları, tercümeleri, siyasi ve sosyal makaleleri bir araya toplanmış ve yeni harflere aktarılmış, okura ulaştırılmıştır. Zeynep Kerman, Sami Paşazâde Sezai’yi günümüze taşıyan, onun gençler tarafından tanınmasını sağlayan kişidir. Mehmet Kaplan Hoca, Sezai Bey için “Nâmık Kemal’den sonra yetişen Recaizâde Ekrem ve Abdülhak Hamid neslinin en kuvvetli yazarlarından biridir. Aynı yıllarda günlük konuşma dili ile bitmez tükenmez tefrika romanları kaleme alan Ahmet Mithat Efendi’ye karşı o daha sonra Halid Ziya’nın geliştireceği sanatkârane romanın öncülüğünü yapar” demektedir. Sami Paşazâde Sezai’yi şöhret sahibi kılan ve ona “Sergüzeşt yazarı” denmesine neden olan aynı isimli romanı bir esir kızın hikâyesinin anlatıldığı eseridir. Esir bir bir kız olan Dilber’in oradan oraya sürüklenen macerasını anlatan bu kitap, çok ilgi çekmiş, Osmanlı Hanedanı’nın son halifesi Abdülmecid Efendi’yi bile etkilemiştir. Sergüzeşt’i okuduğu ve yazarından Sergüzeşt’e benzer başka eserler de beklediğini ifade eden yazılı ve imzalı bir fotoğrafını Sami Paşazâde Sezai Bey’e gönderen Halife Abdülmecid Efendi’nin hiç bilinmeyen ve hiçbir yerde yayımlanmamış bu fotoğrafı ilk kez Cumhuriyet Kitap ekinde yayımlanmaktadır. n KItap 1714 Nisan 2016 ayrıntılarönemlidir İLETİŞİM BİLİMLERİNİN UNUTULMUŞ KÖKENLERİ Jacques Perriault KARANLIK KARDEŞ Müslüm Yücel GÖRÜLEMEMİŞTİR Ali Türker Ertuncay 1624 Nisan tarihleri arasında İzmir Kitap Fuarı’nda 709 no’lu stand 2 no’lu salondayız. www.ayrintiyayinlari.com.tr online@ayrintiyayinlari.com.tr twitter.com/ayrintiyayinevi facebook.com/ayrintiyayinevi instagram.com/ayrintiyayinlari “ayrıntılar önemlidir” diyen tüm kitabevlerinde...