05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Vitrindekiler Kol Manşetinden Notlar / Mihail Bulgakov / Çeviren: Ergin Altay / Can Yayınları / 304 s. Kol Manşetinde Notlar, 20. yüzyıl Rus edebiyatının büyük ustası Bulgakov’un, Kiev ve Moskova’nın günlük hayatını anlatan yeni öykülerinden oluşuyor. İç savaşın insanları birbirinden ayıran, kuşkulara sürükleyen, herkesin bir taraf seçmek zorunda olduğu günlerinden, Bolşevikler tarafından yeni Rusya iktidarının kurulduğu, yeni eğitim, yeni ekonomi, yeni kültür gibi sayısız yeniliğin ortaya çıktığı günlere dek her şey var. Öykü derlemesine adını veren “Kol Manşetinde Notlar”, genç yazarın bu kıtlık ve bürokrasi günlerinde mesleğe nasıl atıldığını, gazete yazarlığından tiyatro oyunu ve roman yazarlığına uzanan süreci hiciv gücüyle anlatıyor. Her Şey Ben Yaşarken Oldu / Mustafa Becit / Sayfa 6 Yayınları / 296 Hangi deney gerçek aşkı yüreğin hafızasından silebilir ki? Bir kadın, üç adam… Dört ayrı yürek; Serap, Celal, Pars ve Doktor. Bu romanda iyilerin yüzü kötülüğe, kötülerin yüzü beyaza boyalı. Bazıları portakal, bazılarıysa kurumuş kan kokar. Mustafa Becit’in, hayatın içinden karakterlerle kurduğu olay örgüsü, aksiyon, intikam, aşk, felsefe ve hatta biraz delilik dolu anlatımıyla. Son TeşebbüsSiyasi Cinai Gastro / Aziz Hatman / Esen Kitap / 235 s. “Yeryüzünde bir cinayet işlenmesinin üzerinden yüz yıldan daha fazla zaman geçti. Daha doğrusu bir önceki cinayetin üzerinden… Sen bu mektubu okuduktan sonra, dünyanızda bir cinayet işlenecek. Bir insan, ölecek. Taammüden öldürülecek. Bunu çok iyi biliyorum çünkü ben öldüreceğim!” Erol Üyepazarcı “Son Teşebbüs” için şunları söylüyor: “Türk Polisiye Edebiyatı’ndaki gelişmenin yeni bir örneği olan romanın asıl özelliği ütopik bir toplumda geçmesi. Bu toplumda devlet de, polis örgütü de yok ve roman anlatıcısı olan romanın başat figürü cinayeti önlemeye çalışıyor.” Vergi Cennetleri / Gabriel Zucman / Çeviren: Yasemin Özden Charles / Yordam Kitap / 144 s. Zürih, Hong Kong, Bahamalar, Cayman Adaları, Lüksemburg… Bu sembolik isimler bir gerçeği gizliyor: Toplumun zararı pahasına, bir avuç zenginin gerçekleştirmekte olduğu vergi kaçakçılığını. Kaçakçılık döngüsü, bir asırdan uzun bir dönemi ve tüm dünya ülkelerini kapsayan veriler temelinde yürütülen ekonomik incelemeyle, bu çalışmayla gün yüzüne çıkarılıyor. Bu kitap, aynı zamanda, finansal gizlilikle mücadele etmek üzere, ticari yaptırımlar ortaya koymak, dünya çapında bir finansal kadastro oluşturmak ve sermaye üzerine küresel bir vergi koymak gibi bir hareket planı da sunuyor. S A Y F A 2 0 n 3 0 T E M M U Z Sürgünler Çağı / Elie Wiesel / Çeviri: Renan Akman / Helikopter Yayınevi / 284 s. Nobel Barış Ödülü sahibi olan Elie Wiesel’in “Sürgünler Çağı”, onun kendi geçmişinden de esinlenen, dünyada hiçbir yere ait olamadan yaşayanlara adanan bir roman. Gerçek bir sürgün romanı ama diğer yandan da gerçek bir aşk anlatısı. Okuyucuya kentler, düşler, aşklar, hayal kırıklıkları ve felaketler eşlik ediyor bu yolculukta. Wikileaks Davası / Clark Stoeckley / Çeviren: Güzin Sarıoğlu / Matbuat Yayın Grubu / 200 s. Clark Stoeckley, mahkeme salonunda yaptığı çizimlerle, Er Chelsea (eski Bradley) Manning’in askeri mahkeme duruşmalarının sıra dışı hikâyesini “Wikileaks Davası” adlı kitap kayıt altına alıyor. Çalışmada, Stoeckley’in mahkeme esnasında yaptığı çizimlerle çok büyük bir kısmı stenograf ücret ödemelerini cömertçe yapan Basın Özgürlüğü Kuruluşu tarafından temin edilen deşifre metinlerinden özenle seçilmiş duruşma notları birleştiriliyor. 90 Artı / Didem Dilmen / Çaba Yayıncılık / 132 s. “Her şey futbol kitaplarını keşfetmemle başladı. Türkiye’de onlarca futbol kitabı sahafların tozlu raflarına terk edilmişti, onları ortaya çıkartıp sayfaları karıştırdıkça aslında her birinde parça parça ve dağınık bir halde, ‘Biz bu oyunu neden bu kadar çok seviyoruz?’ sorusunun cevabının gizli olduğunu fark ettim. Yaşanmış hikâyeler, gerçek efsaneler ve futbol kültürünün temel taşlarını da ekleyince futbolun neden bir fenomen haline geldiğine dair bir fikir ve sonrasında da ‘90 Artı’ çıktı ortaya… Kitap aslında adını anlatıyor, maç 90 dakika olabilir ama futbol çok daha fazlası, bu da onun alâmetifarikası.” Didem Dilmen “90 Artı”da, futbolun nasıl milyarlarca kişinin ortak tutkusu haline geldiğini anlatıp içimizdeki ortak noktaları bulmamıza yardımcı oluyor. Gökteki Göz / Philip K. Dick / Çeviren: Sönmez Güven / Alfa Yayınları / 226 s. Sıradan bir laboratuvar gezisi sırasında gerçekleşen bir kaza sonrasında bir grup ziyaretçi kendini, garip ve bir o kadar beklenmedik bir deneyimin içinde bulur. Philip K. Dick’in dünyalarında dualar karın doyurabilir ve yaşadığınız ev aniden bir canavara dönüşüp sizi yutmaya kalkışabilir. Cennet ve cehennem bir adım uzakta olabilir. Duygulanan Satırlar / Havariler (AliMuhammet) / Sokak Kitapları / 160 s. “Duygulanan Satırlar”da, insanın var oluşundan beri yaşadığı ve hissettiği her şeyi; bir kalemde, bir nefeste değil bin mısrada anlatan bir çift Havari var. Korkununnefretin, aşkınsevdanın, hüznünyalnızlığın, mesafelerinyorgunluğun, düşlerindileklerin, mevsimlerinumutların, elvedalarınayrılıkların, suskunluğunözlemin, masallarınmeleklerin kesiştiği bir duygu durumlarının anlatımı yer alıyor kitapta. n Manzarai Umumiye / Cüneyt Ülsever / Kırmızı Kedi Yayınevi / 416 s. Akademisyen, gazeteci ve roman yazarı Cüneyt Ülsever, AKP’nin iktidar yıllarını, Kürt meselesinden dış politikaya, Balyoz ve Ergenekon davalarından medya ve aydın sorununa… “Manzarai Umumiye”de Ülsever, Türkiye gibi çok hareketli bir toplumda günü yakalamanın, gözünü geleceğe dikmenin ve arada bir durup geriye bakmanın örneklerini sergiliyor. Ümmidi Aşkım Fikriye / Eriş Ülger / Bilgi Yayınevi / 334 s. Fikriye Hanım, Gazi Mustafa Kemal Paşa için bazen bir gerçek bazen bir masaldır. Genellikle masallar hep mutlu sonuçlanır. Ama bu sadece masallarda böyle. Bir yalnız adam, Çankaya Köşkü’nün o zamanki Ankara’nın bütün güzelliklerini gören balkonunda. Bir ağustos sabahı; güneş kendine has sükuneti içinde yavaş yavaş doğar. Bu yalnız adam, derin düşünceler içinde kâğıdı kalemi eline alır. Erkenden kendisini terk edip giden, onarılmaz acılar içinde bırakan, adını unutamadığı bir kadının arkasından yazmaya başlar. Yazdığı bir şiir değil, bir ağıt: “Benim Gözümün Nuru! / Gönlümün Efendisi! / Gecemin Işığı Efendim!” Hazin Savaş 19141918 / Niall Ferguson / Çeviren: Nurettin Elhüseyni / Yapı Kredi Yayınları / 624 s. Ferguson, “Hazin Savaş”la, Birinci Dünya Savaşı’na geleneksel ve büyük oranda kendi cephelerinden bakan askeri tarihçilerin ve iktisat tarihçilerinin yaklaşımını birleştirmeyi hedefliyor ve bunu başarıyor. “Militarizm, emperyalizm ve silahlanma yarışı nedeniyle savaş kaçınılmaz mıydı?”, “Almanlar savaş kumarına niçin girdi?”, “Savaş sahiden de halk tarafından coşkuyla karşılandı mı?”, “Cephede şartlar bu kadar kahırlıyken insanlar savaşmaya neden hâlâ devam etti?” Ferguson’ın “Hazin Savaş”ta yanıtlamaya çalıştığı on temel sorudan bazıları bunlar. Sonuncu soru ise okuru bu kitabı okumaya davet ediyor: “Barışı kim kazandı, daha kesin bir ifadeyle, sonunda savaşın bedelini kim ödedi?” Ölme Üzerine Bir İnceleme / Allan Kellehear / Çeviri: Barış Zeren / Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi / 391 s. Ölmek nasıl bir şey? Ölmek ne tek bir şey ne tek bir deneyim ne de basitçe sağlık durumundaki kötüleşme ya da zayıflık klişesi. Her ne kadar ölümün en sık karşılaşılan nedeni hastalık olsa da ölmeyi hastalık hakkındaki bilgilerimizle kavrayamayız. “Ölme Üzerine Bir İnceleme”nin amacı, bizi durup bir daha düşünmeye, ortak yazgımızı daha dikkatli, daha incelikli, hatta daha umutlu biçimde yeniden gözden geçirmeye yüreklendirmek. 2 0 1 5 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 3 2 8
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear