22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Haikular H aiku denince akla ilk gelen ad kuşkusuz Matsuo Basho’dur (16441694). Japonya’da bir başına, yürüyerek çıktığı uzun yolculukları ve kısa süreli konaklamaları sırasında yazdığı haikularda 5/7/5 hece ölçüsünü birkaç istisna dışında korumuş ve şiirlerinde mevsim sözcüğü kuralını katı olarak uygulamıştır. Bazen bir guguk kuşu ya da kurbağa; bazen üzerinden hiç atamadığı yalnızlık duygusu; bazı durumlarda ise doğa olaylarını yazdığı haikuları, sade olmakla birlikte kimi zaman kavranması güç anlamlar taşımaktadır. Basho’nun dört mevsim üzerinden çeşitli duygularını sığdırdığı dünyanın en kısa şiir türü olan haikulardan, okur da kendi dünya algısı, şiire ilgisi, sezgileri doğrultusunda özel anlamlar çıkarabilir. Kaldığı kulübenin dışına bıraktığı kaba, komşularının koyduğu bir avuç pirinç ile basit bir yaşam sürdürmüş Basho’nun 17. yy’dan bugüne kalan dizeleri Japonya’daki taşların üzerine kazınmakla kalmamış Leiden’ın bina duvarlarına dek kendine yer bulmuştur. kabir ziyaretinde bir şemsiyem yok ve yağmur yağıyor üzerime. bundan bana ne! yol kenarında bitmiş bir Japon gülünü atım yiyivermesin mi! bir guguk kuşu bambu ormanına sızıyor ay ışığı MATSUO BASHO/ HAİKULAR JAPONCA’DAN ÇEVİREN: ALİ VOLKAN ERDEMİR 20. yüzyılın önemli düşünür ve sosyologlarından Ralf Dahrendorf, Avrupa medyasının önde gelen isimlerinden biri olan Antonio Polito ile gerçekleştirdiği söyleşide, günümüz demokrasisine ve demokrasinin akıbetine ilişkin gözlemlerini kendinden menkul bir iyimserliğe sapmadan aktarıyor… Mis kokulu erik çiçeği üzerine birden gün doğuverdi, oradaki dağ yolu değil mi? Bahar mı geldi? o adsız dağı sarmış ince sis tabakası Tapınak çanları susarken mis kokuyor kiraz çiçekleri akşam mı oldu ki? Kıtlık zamanı ya pirinç kabıma bırakılmış zarif bir çiçek Bacaklarım zayıflamış olsa da yürüyorum çiçeklerle kaplı Yoşino Dağı’na Guguk kuşu ya durmadan ötüp uçarken ne kadar da meşgul Yaz çimenleri Savaşçılardan geriye kalan sadece düşleri Tüm bir aile baston ve ak saçlarıyla şekil veriyor hızlıca Mogami Nehri’ne O kadar çok şeyi akla getiriyor ki şu kiraz çiçekleri Kırmızı biber tanelerine kanat eklersen olur sana yusufçuk Araya girince bulutlar dinleniyor ayı izlemekten yorulmuş insanlar Uyan artık uyan benimle arkadaşlık et uykucu kelebek Fakir çocuklar pirinç ezerken ayı seyreder Ne çiçek ne de ay var sake içiyor o bir başına Başladı soğuk yağmurlar maymun bile ihtiyaç duyuyor bambudan bir paltoya n 2000 yılı aşkın bir süredir bizimle birlikte yaşayan, tekinsiz olduğu kadar cazip bir kavram: Otomat. Yaşayan Makinelerin Olağanüstü Düşleri: Avrupa İmgeleminde Otomatlar, tekniğin, düşüncenin ve edebiyatın yollarının kesiştiği bu büyüleyici konuya dair en kapsamlı metinlerden biri... Eski bir göle zıplayıp daldı kurbağa sudan çıkan ses Söz söylenince buz keser ya dudaklar işte güz rüzgârı Güzün son günleri komşularım şimdi ne yapıyorlardır ki? Yıldırım ışığı karanlıkta parlayınca öttü bir gece balıkçılı Zarafetin aslı işte onun içinde; bir hasat türküsünde Mayıs yağmuru 23 3 Aralık 2015 KItap www.ithaki.com.tr | İnternet satış: www.ilknokta.com twitter.com/ithakiyayinlari facebook.com/ithakiyayin
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear