Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
RENKLER n SESLER n HARFLER AYTÜL AKAL n NİLAY YILMAZ n ÇİĞDEM GÜNDEŞ MAVİSEL YENER MUSTAFA DELİOĞLU n KİTAP GÖLGESİ Despot yönetime başkaldırma temasını işleyen bir yapıt r Mavisel YENER Haydutların Söylediği... gözler dışarıya fırlamış, yumruklar sıkılmıştı. Seyir yerine haykırmalar çığlıklar yükseldi. Birbirini hiç tanımayan insanlar, hıçkırıklarla kucaklaştı. Kadınlar, kapı önlerinde düşüp bayıldı. Herkesin kurtuluşuydu bu.” Almanya’da devrim yapan, özgür bir edebiyatın doğuşunu muştulayan bu yapıtta, iki kardeşle tanışırız: Karl ile Franz. Özgürlük ateşiyle yanıp tutuşan merhametli Karl, bozuk düzene karşı biridir. Onun evden kaçmasını fırsat bilen kardeşi Franz, babası yaşlı Kont Moor’a pek çok yalan söyler, kontun Karl’ı bir daha görmemesi için elinden geleni ardına koymaz. Babasının ölümünü hazırlar. Ailesinin onu dışladığını düşünen Karl, haydutlarla işbirliği yapar. Artık düzene karşı gelen, yakıp yıkan biridir ama merhametli yanı ona “insan” olduğunu hep anımsatır; öyle davranır. Karl’ın nişanlısını elinden almaya kalkışan ikiyüzlü kardeşi Franz’a karşı mücadelesi nasıl sonuçlanacak kitabı okuyunca öğreneceğiz. Karl, halkın özgürlüğünden yanayken bambaşka bir özgürlük sorunuyla da karşılaşır: bireyin içsel özgürlüğü. “Hak ve gerçek nerede?”, “Vicdanın yaşama yansıması nasıl?” gibi soruların yanı sıra insanın iç dünyasının toplumsal, tarihsel akışla nerelere varabildiğini sorgulatır metin. Birbirini çekemeyen iki kardeşin hikâyesi gibi görünse de bunun çok ötesi anlatılır. Schiller, insan onuruna yakışmayan baskıcı davranışlara eleştirel yaklaşımda bulunurken metnin dinamiğine “insanca yaşam” odaklı bir devlet özlemini de ustaca yerleştirmiştir. Schiller kendi yaşamında yönetimin baskısını hissetmese, acıyı yaşamasa böyle bir yapıt ortaya koyabilir miydi? İşte tam da bu nedenledir ki sanatçılar çağlarının tanığı olmak zorundadır; kalıcılıkları belki de bununla ilintilidir. Haydutlar’ın çocuklar için yapılan uyarlamasını ilk kez okudum. Arka kapakta yedi yaş için de önerilen bu yapıtın örtük iletilerinin çocuğun anlam dünyasında nasıl yer alabileceği konusunu düşündüm. Haydutlar’ı çocuklar için uyarlayan Barbara Kindermann’ın çok iyi bir iş çıkardığını söylemeliyim. İçerik açısından özgün metne sadık kalınmış, klasik metnin dil ve üslubunu yer yer yansıtmaya da özen göstermiş. İtalik olarak alıntılanan bu tümcelerin neden böyle yazıldığı da kitabın sonunda açıklanmış. Faust, Romeo ve Juliet, Bir Yaz Gecesi Rüyası da benzer anlayışla hazırlanmış. İllüstratör Klaus Ensikat’ın seriye katkısı tartışılmaz. Kitapların çok başarılı çizimlerine, sert kapaklı, özenli baskısının çekiciliğine kapılmamak olası değil. Özellikle kimi anlatım ve sözcük tercihlerini göz önüne aldığımda arka kapakta yazan 7 yaş üstü notuna katılamadığımı söylemeliyim. Kitabın Kindermann Verlag’da yapılan Almanca özgün baskısında da yedi yaş ve üzeri notunun olduğunu gördüm. Eğer Türkçe baskıda da bu yaş grubunu hedefliyorsak dili yeniden ele almak gerekir. Çocuk yazınında dil ve anlatım konusunda genel kabulleri zaman zaman irdeliyor, çocuk kitaplarının mutlaka çocuk edebiyatı editörleri tarafından gözden geçirilmesi gerekliliğini vurguluyoruz. Fazlası için yerimiz yok, tek örnekle yetinelim. “Spiegelberg, onun yanına oturdu ve hemen eski günlerde birlikte yaptıkları hergelelikleri yâd etmeye başladı.” Bu tümcedeki “hergelelik” ve “yâd” etmek sözcüğü yedi yaş çocuğunun dünyasının uzağındadır. Çeviri metinleri yeniden ele alırken çocuk gözüyle bakıp onların sözcük dağarcığından seçmeler yaparak ilerlemenin kitap ile çocuğun bağının sağlanması açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Aksi halde Haydutlar’ın ne söylediği çocuklar tarafından anlaşılamayacaktır. Çocuklar için dünya edebiyatı serisini bu biçimiyle 10+ yaş grubuna öneriyorum. Okullar tatilde, çocuklar daha çok okuyabiliyor; annebabalar da okusa, alt metinleri çocuklarıyla tartışsa… Shakespeare, Goethe, Schiller gibi edebi devlerin kalemlerinden dökülenleri görsel şölenle bir arada sunan Gergedan Yayınları nice nitelikli yapıtı çocuklarla buluştursun, yolu açık olsun. n www.maviselyener.com “Ç ocuklar İçin Dünya Edebiyatı” serisinin dört kitabı ile ( Faust, Haydutlar, Romeo ve Juliet, Bir Yaz Gecesi Rüyası) yola çıkan Gergedan Yayınları, çocuklara yönelik çok yönlü bir bakışı hedefleyerek “çocuk klasiği külliyatı oluşturma” düşü kurmuş. Öncelikle kitaplardan birine büyüteç tutup ardından çocuklar için yazılmamış yapıtları sadeleştirerek çocuklara sunma konusuna değineyim. “Haydutlar” hem konusu hem de siyasal tezi ile birçok tartışmayı içinde barındıran önemli bir klasik. Schiller, en önemli drama yapıtı olan Haydutlar’ı 1781’de bitirdi ancak başlangıçta yazarın adı gizli tutuldu. Oynandığı zaman, Manheim Dükü rahatsız oldu, yazar ortaya çıkınca ona oyun yazma yasağı koydu. Üstelik baskıcı yönetime karşı olan bu yazarı on dört günlüğüne cezaevine attı. Schiller’in tek suçu haksızlığa başkaldırının öyküsünü yazmış olmasıydı! Schiller, bulunduğu coğrafyada yaşananları sanatıyla anlatırken Goethe’nin açtığı yoldan ilerliyordu. Schiller, Haydutlar adlı yapıtında kanunlar ve özgürlükler arasındaki çatışmayı masaya yatırırken özgürlüğü kısıtlanmış bireyin seçtiği yolları sorguluyor. “Kanunlar işe yaramaz olduğunda yargılamayı ne yapar?” sorusunun yanıtını veriyor. Prof. Dr. Melahat Özgü’nün bu yapıtla ilgili yazısında yer verdiği ilginç bir bilgiyi paylaşayım. İyilikkötülük, adaletzulüm arasındaki mücadele üzerine kurgulanmış beş perdelik lirik dramın Manheim’da ilk sahneye konuluşunu görenler şöyle anlatmışlar: “‘Tiyatro bir deliler evine benziyordu. Hepsinde Haydutlar/ Schiller/ Uyarlayan: Barbara Kindermann/ Resimleyen: Klaus Ensikat/ Çeviren: Kazım Özdoğan/ Gergedan Yayınları/ 36s./ 2013/ 10+ KİTAPÇI Prensesin El Kitabı/ Hilke Rosenboom/ Çeviren: Dilek Zaptçıoğlu/ İletişim/ 141s./ 2013/ 8+ Prensesler hiçbir işi aceleye getirmez. Prensesler asla surat asmaz. Prensesler her zaman sakin bir yüz ifadesiyle konuşur. Prensesler üşümez, üşüseler de belli etmez... Aynı sınıfa giden üç arkadaş Anni, Missy ve Elina için hayat tekdüze ve sıkıcıdır. Bir gün çöp kutusunda buldukları Prensesin El Kitabı, sıkıntılarını dağıtmak için harika bir çıkış yolu gibi görünür. Artık her gün buluşup prensesçilik oynayan arkadaşlar, kitaptaki altın kurallara göre yaşamaya başlarlar. Yalnızca sekiz sayfası olan kitabın gerisine ulaşabilseler, gerçek prensesler olmanın yolunu da bulabileceklerdir! Bir akşamüstü karşılaştıkları gizemli hanımefendi, hayallerine uzanan sihirli değneğin kendisi olacaktır... Hilke Rosenboom eğlenceli ve içten üslubuyla, sımsıcak bir aile ve arkadaşlık öyküsü anlatıyor. Sürpriz Bilmece Günü/ Resimleyen ve Yazan: Başak Eralp Gür/ Elma Çocuk/ 32s./ 2013/ 6+ Zeynep ve Bartu’nun doğum günlerinde anneleri onlara sürpriz bilmeceler hazırlardı. O gün kimin doğum günüyse ilk bilmece onun yastığının altında olurdu. Bir bilmeceyi diğeri izlerdi. Bütün bilmecelerin M. YENER, A. AKAL, N. YILMAZ, Ç. GÜNDEŞ cevabı bulunduğunda ise “hazine” denen büyük sürpriz onları beklerdi. Acaba Zeynep ve Bartu bilmeceleri çözüp hazineye ulaşabilecekler mi? Bu arada, hazineye sizi de ortak ediyorlar. Haydi başlayalım! Kayıp Madalyanın Peşinde/ Ferrin İlbay Yalnız/ Resimleyen: Özlem Korçak/ Elma Çocuk/ 44s./ 2013/ 8+ Neredeyse hepimizin tanıdığı Parmak Çocuk ’un bizlerle paylaşmak istediği bir sırrı var! Ormanda kaybolup devin eline düştükten sonra zekâsı sayesinde devden kurtulmayı başaran Parmak Çocuk ormanda yolunu kaybetmeden yaşamayı nasıl öğrendi? Bu sorunun yanıtını bulmak ve başka çocuklara da ormanda yollarını bulmayı öğretmek için kahramanımız Parmak Çocuk ile birlikte tamamlamamız gereken görevler var: Kötülükle beslenen böcek Ariel’in elinden Parkur Perisi’ni kurtarmak ve tılsımlı Altın Oryantiring Madalyası’na ulaşmak. Gelin birlikte Parkur Perisi’ni kurtarıp hem madalyanın yerini hem de Parmak Çocuk’ un bizlerle paylaşmak istediği sırrını öğrenelim. Siz de mi ormanda kaybolmaktan korkuyorsunuz? Merak etmeyin. Efsane Kitabı yol göstermek için yanımızda olacak. n Mavisel Yener n Ata Cad. Defne Sok. No:1 D:1 Balçovaİzmir n www.maviselyener.co n sihirlidegnekcumhuriyet@gmail.com S A Y F A 1 6 n 4 T E M M U Z 2 0 1 3 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1220