Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Beytullah Heper’den ‘Beytullahname’ Beytullah Heper’in sade ve komik dünyası Feyyaz Kayacan ? lardan, kedilerden, köpeklerden de anlayacaksın… Yanmışız valla.” (Listede edebiyat unutulmuş.) 2996 Mikhail Dudin, Şairlik bir meslek değil kaderdir” demiş. (O zaman, kader utansın.) 2997 İstanbul’da yaşayan ve bir dernek kurmak isteyen Pakistanlılara ad önerisi: PAKİSTANBUL. 2998 a)Aşkın Ömrü Üç Yıldır diye çok satan bir roman vardı. Film afişini de görünce düşünmeden edemedim. Duygu üç yıl sürmüşse ona aşk demek ayıptır. Aşk, yaşam boyu (s)ürer. b)Toplum içinde birbirlerine yapmacık yapmacık “Aşkımmm” diye seslenenleri yadırgıyorum. Süpermarkette erkek arkadaşına (veya kocasına) “Aşkımmm” diye sırnaşanlar kime ne kanıtlar ki? (O gizli çığlığın içinde bastırılmışlığa bir tepki mi vardır?) 2999 10.12.12, Paris! Yahya Kemal’in de uğrak noktası olan kadim La Closerie des Lilas nam kafede, Enis Batur’la buluşuyoruz. (Enis masanın abandığım kıyısındaki pirinç levhayı işaret ediyor. Hımmm, burası Vladimir Lenin’in kadrolu köşesiymiş.) Derken Fatma Tülin ve nihayet Emmanuelle Collas bize katılıyor. Tanıştırılıyoruz, Enis’le Tülin bizi baş başa bırakıyorlar. Emmanuelle butik yayınevi Galaade’ın sahibesi. Arkeolog olarak on yıl Anadolu’da çalışmış. Türkiye’yi ikinci vatanı belleyen sevecen kadının doktora konusuysa “Ortadoğu’daki Roma ve Grekler.” (Bizans Sultanı’nın Fransızcası için daha uygun bir yer düşünemezdim.) Enis’in aracılığıyla yetkin çevirmen Ferda Fidan romanı Fransızcaya çevirmişti. Yine Enis’in önerisiyle Emmanuelle teksti okuyup yayımlamaya karar verdi. Le Sultan de Byzance, Mayısta Fransız kitapevlerinde kendine yer arayacak. 12.12.12, Paris! Nur’la benim 32, Tülin’le Enis’in 22. evlilik yıldönümüydü. Birlikte bir akşam yemeği elzemdi. 3000 “Ünsüz veya hak ettiği üne ulaş(a)mamış ama değerli yazar ve şairlerimiz” anketinde kavram kargaşası yaşanması durumunda –ender de olsa takdir hakkımı kullandım. En çok oyu Feyyaz Kayacan ile Ali Teoman aldı, onları Selçuk Baran izledi. İlk yirmi alfabetik sırada sunulur. (Listedeki on değeri yitirmişken, onunun yaşıyor olması serendipitisel bir dağılım. Yitirdiklerimizin anılarına saygılar, yaşayanlara teşekkürlerle.) Hulki Aktunç / Şavkar Altınel / Selçuk Baran / Adnan Binyazar / Sevim Burak / Ahmet Cemal / Nilgün Cerrahoğlu / Hüseyin Cöntürk / Feyyaz Kayacan / Osman Cemal Kaygılı / Hamdi Koç / Uğur Kökden / Ercüment Behzat Lav / Nahid Sırrı Örik / Ali Teoman / Ayfer Tunç / Güven Turan / İsmail Uyaroğlu / İbrahim Yıldırım / Ali Yüce… ? Beytullah Heper’in karikatür enerjisi 66 yıldır aynı heyecanla sürüyor. İlk çizgilerinin yayımlandığı 1947 yılından bu yana karikatürle kol kola yürümektedir. ? Semih POROY skişehir’de 86 yaşında, inanılmaz enerjik bir karikatürcü yaşıyor. Hayır, süslü bir cümle olsun diye böyle söylüyor değilim. İnanmayan, gider Eskişehir’de Beytullah Heper’i bulur, onunla kentte yarım saat kadar tur atar, bu sürenin sonunda soluk soluğa bir banka yığılıp kaldığında 86’lık çizer kendisine; “N’o yaa, ne çabuk oturdun; daha göreceğimiz yerler var!” dediği zaman cümlenin süslü değil, sadece gerçek olduğunu anlayacaktır. Beytullah Heper’in karikatür enerjisi 66 yıldır aynı heyecanla sürmektedir. İlk çizgilerinin yayımlanmaya başladığı 1947 yılından bu yana karikatürle kol kola yürümektedir. Eskişehir, karikatüre epey katkıları olan bir kenttir. Pek çok çizer yetiştirmiştir. Anadolu Üniversitesi’nde ‘Karikatür Sanatını Araştırma Merkezi’ oluşturulmuştur. Bu temelin üzerinde Eğitim Karikatürleri Müzesi yükselmiştir. Bu kurumları, iki yıl önce yitirdiğimiz çizer arkadaşımız Prof. Atila Özer’in girişimlerine borçluyuz. Girişimleri destekleyen, zamanın rektörü Prof. Dr. Engin Ataç’ı da unutmayalım. Yakın bir zamanda Eskişehir’in karikatür varlığına bir de ‘Karikatürlü Ev’ eklendi. Kentin merkez ilçelerinden Tepebaşı Belediyesi’nin ve başkan Ahmet Ataç’ın olumlu tutumu, bizim Kâmil Masaracı’nın gittikçe yaygınlaşan Karikatürlü Ev girişimlerine yeni bir merkez kazandırdı. Beytullah Heper, işte böyle bir kentin karikatürle özdeşleşmiş adıdır. TAŞRADA ÇİZMEK Hep İstanbul dışında yaşamasına karşın karikatür alanında adını uzun yıllar belleklerde tutmasını bilmiş dikkat çekici bir çizerdir. Taşrada çizmek deyince, burada, Heper’in anlattığı bir şeyi aktarmak isterim: “1983’te, İstanbul’daki bir yarışmada benim de bir karikatürüme ödül verilmişti. Törene davet ettiler, gittim. Orada, 50’li yıllarda aynı dergilerde çizdiğimiz Ali Ulvi, Nehar Tüblek gibi dostlarla karşılaştık. Ben, Eskişehir’den karikatürlerimi postayla gönderirdim. Kendileriyle hiç yüz yüze gelmemiştik. Bana; ‘Beytullah, biz de hep seni merak ederdik. Demek o sendin!’ demişlerdi.” Heper, bunları gülerek anlatıp ekliyordu: “Ağır işitiyordum, bu nedenle sanat çevrelerinde bulunmaya o kadar istekli değildim.” Beytullah Heper’in yıllar yıllar sonra, sonunda bir karikatür albümü oldu.: 7 E Beytullah Heper. (Foto: Rahmi Emeç.) Solda, “Keşke”nin kapağı. Beytullah Heper’in karikatürlerinden biri, Ferruh Doğan ve MISTIK’ın (Mustafa Eremektar) çizimleriyle birlikte Tef dergisinde. [25 Eylül 1954, sayı: 8] “Beytullahname.” Kitabı, Eskişehir’in kültüredebiyat çevresinin tanınan ismi Erol Büyükmeriç yayına hazırladı. Grafik düzenlemesi Serap Deliorman tarafından yapıldı. Beytullahname’de, çizerin değişik dönemlerinden 54 siyahbeyaz ve renkli karikatürü bulunuyor. Son sayfalarda, Heper’in, Eskişehir’in ünlü Odunpazarı mahallesini gösteren iki yağlıboya tablosu da yer alıyor. “Sonunda bir kitabı oldu,” dedim ama, Beytullah Heper’in 2000’lerin başında sevgili eşi Suna Heper’e adadığı bir tür ‘el işi/handmade’ yöntemiyle üretilmiş, yalnızca sıkı karikatür meraklılarına verdiği bir kitapçığı daha vardır... “Keşke” adını taşıyan kitapçık, insanoğlunun “keşke…” diye başladığı bazı hayıflanma durumlarını ti’ye alan 18 karikatürünü barındırır. Gerçekten komik çizimlerdir. Karikatürümüzün unutulmaz yaratıcılarından Turhan Selçuk’un kimisi yayımlanmış bazı konuşmalarında, çizgide sadelikleriyle kendisini etkilemiş karikatürcülerden saydığı Beytullah Heper (diğeri Şadi Dinççağ), günümüzde yalnızca kendisi için çiziyor. Yakın zamanlarda, biraz da karikatüre soğuk yaklaşımlarından ötürü yıllarca çizdiği Eskişehir yerel gazetelerinden kendi isteğiyle çekildi. Çizgiyle ilişkisi ise eksilmeden sürüyor. Kentteki karikatür etkinliklerinin tümünde hem çizgisiyle hem kendisi olarak her zaman yer alıyor. Beytullahname, karikatürseverlere Beytullah Heper’in sade ve komik dünyasından eğlenceli bir özet sunuyor. ? Beytullahname/Beytullah Heper/Karikatürler/Kendi yayını/64 s. ŞUBAT 2013 ? SAYFA 17 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1199