Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
VİTRİNDEKİLER Şiir Göz(e)leri/ Hasan Akarsu/ Öğretmen Dünyası/ 92 s. “Şiir’in İlkeleri’nde Salâh Birsel, ‘Şiir bir matematik probleminin çözümüne eş bir çaba ile elde edilir’ diyor. Bence bu yeterli değil. Daha çok çaba gerekir. Bu nedenle de şiir zordur.” Hasan Akarsu kitapları ve çeşitli edebiyat dergilerinde yer yazılarıyla kendi kanıtlamış bir kalem. Akarsu “Şiirin Göz(e)leri”nde, şiir üzerine kaleme aldığı yazılarını bir araya getiriyor. Okuruna geniş bir yelpazeden seslenen Akarsu şiire, hem eleştirel hem de sanat kaygısı taşıyan bir yazarın gözüyle yaklaşıyor. Gizli Gelin/ Diane Haeger/ Çeviren: Banu Taylan Öğüdücü/ Artemis Yayınları/ 384 s. “VIII. Henry, küçük kızkardeşi Mary Tudor’u taparcasına seviyordu. Ama sevgisi onu, Mary’yi politik emellerine alet etmekten alıkoymadı. Mary, Fransa’nın yaşlı ve hasta kralıyla evlenmeliydi! Bir Tudor olarak aşk evliliği yapamayacağını bilen Mary, Henry’nin en yakın arkadaşı Charles Brandon’a çaresizce âşıktı. Ancak kendine ait hiçbir mal varlığı olmayan yetim Charles’ın hiç şansı yoktu. Mary’nin de zoraki izdivacından önce, ağabeyi Henry’den tek bir söz almaktan başka seçeneği kalmamıştı.” Saray ve içindeki yaşamın oldukça ilgi gören bir konu olduğu şu günlerde “Gizli Gelin” okuyucuları İngiliz kraliyetine götürüyor. Roman, yüreğine sadık kalarak hayatını tıpkı kral ağabeyi gibi kendi kurallarıyla yaşamak isteyen sıradışı bir kadının hikâyesini anltıyor. Köpeğinize Kuantum Fiziğini Nasıl Öğretirsiniz?/ Chad Orzel/ Çeviren: Ebru Kılıç/ Aylak Kitap/ 248 s. Kuantum fiziği insanların ilgisini çeken, anlaşılması zor konuların başında gelir. Bu konu insanlar için bile anlaşılması zorken kuantum fiziğini bir köpeğe anlatmak nasıl olurdu acaba? ‘1997 Fizik Nobel Ödülü’ sahibi Chad Orzel kitabında bunu deniyor. Sevimli bir köpekle yapılan Sokratik bir tartışmanın kuantum fiziğinin örtüsünü kaldırdığını iddia ederek konuya mizahi bir yaklaşım getiriyor. Kitabın gerçek kahramanı ise Emmy, yani durmadan soru soran köpek. Emmy, bu son derece gizemli konunun incelikleri hakkında tüm okuyucuların sormak istediklerini yazara iletiyor. Böylelikle bu dallı budaklı konu da ana hatlarıyla ve mizahi bir dille okuyucular tarafından kapılıyor. Dün/ Agota Kristof/ Çev.: Ayşe İnce Kurşunlu/ Yapı Kredi Yayınları/ 84 s. Agota Kristof, “Büyük Defter~Kanıt~Üçüncü Yalan” üçlemesinin ardından bu kez okuru “Dün”de baş döndürücü bir hikâyeye davet ediyor. Hikâyenin kahramanı Tobias önemsiz bir ülkenin ismi olmayan bir köyünde doğmuş ve annesiyle yokluk içinde yaşar. Annesi köyde dilenir; un, mısır veya süt karşılığında erkeklerle yatar; tarlalardan, bahçelerden meyve sebze toplar, bazen de çiftliklerden tavuk çalar. Küçük Tobias bir gün annesi bir erkekle yatarken ikisini de bıçaklar ve köyünden, SAYFA 26 2 HAZİRAN 2011 ülkesinden kaçarak başka bir ülkeye sığınır. Yeni bir ülkede yeni bir hayata başlar. Adı artık Sandor Lester’dir; ama ilkokuldaki kız arkadaşı Line’i unutamaz, onun bir gün yanına geleceğini umut eder ve günün birinde Carolinele karşılaşır... İstanbulin/ Giséle/ Çeviren: Aysen Altınel/ Gita Yayınları/ 440 s. “Bu kitabı sadece okuyucularım için yazmadım. Şimdi aramızda olmayan insanlar, benden önce yazmış olanlar, duvarlar ve taşlar, kentin katmanlarına kazınmış hatıralar için yazdım. Ve bu kitap, tüm İstanbul yazarları ve yarının İstanbul âşıkları için yazıldı.” Kendini ‘İstanbullu’ sayan Gisèle’in İstanbul’unun aynası olarak nitelediği kitabı “İstanbulin” okuyucuların karşısına çıkıyor. Gisèle, Fransız, 1983’ten bu yana da İstanbul’da debiyat öğretmenliği yapıyor. Tüm “Fransızlığına” rağmen Giséle Türkiye’de daha önce de kitaplar yayımlamış. “İstanbulin” de onlardan biri. Kitap, İstanbul âşığı bir Fransız’dan İstanbul’un tüm güzelliklerini gözler önüne seriyor. Sandman – Dünyaların Sonu/ Neil Gaiman/ Çeviren: Egemen Görçek/ Laika Yayınları/ 162 s. “Sandman”, 90’lı yılların en çok ödül kazanmış ve beğenilmiş çizgi roman serisi. Neil Gaiman tarafından yazılıp çizgi romanların en aranan çizerlerinden bir grup tarafından çizlmesi ve yavaşça gelişen bir destan halini alması, çizgi romanın bu haklı ününün en önemli nedenleri. Modern mitler ile karanlık fantezilerin, çağdaş kurgunun, tarihi dramanın ve efsanelerin güzel bir birlikteliği “Sandman”. Şimdi ‘Sandman Kitaplığı’ tekrar yayımlanıyor. “Dünyaların Sonu” ile birlikte “Kısa Yaşamlar” ve “Merhametliler” adlı maceralar da meraklılarına sunuluyor. Arkadaşım Menderes/ Samet Ağaoğlu/ Yapı Kredi Yayınları/ 164 s. Samet Ağaoğlu’nun “Arkadaşım Menderes” adlı bu kitabından sonra yazarın “Marmara’da Bir Ada” başlıklı kitabı da yayımlanacak. Tanınmış bir siyaset adamı olmasının yanı sıra bir edebiyatçı da olan Ağaoğlu, 19501960 arasına damgasını vurmuş olan Demokrat Parti ile neredeyse mitolojik bir figür haline gelen, dönemin başbakanı Adnan Menderes’in trajik öyküsünü anlatıyor. Ağaoğlu, Menderes’in kişiliğinde ve DP’nin kararlarında bir dönemin siyasal oluşumunu betimlemeye çalışıyor bu anılarda. Samet Ağaoğlu’nun bir arada sunulan “Arkadaşım Menderes” isteyenlere Ağaoğlu’nun gözünden geçmişin kapılarını açıyor. Makâmı Işk Her Dem Âli/ Hüseyin Avni Cinozoğlu/ Hayal Yayınları/ 80 s. “damga/ yenilgileri de aşikâre et/ değil delilik mührü/ alındaki damga/ başını eğmedikçe/ şaşı nazarı cellâdların/ ahalinin çatal dili/ kara kamu/ ekip çalışması/ loncadan atılan ahi” Hüseyin Avni Cinozoğlu ismini edebiyat dergilerinde yayımladığı şiirleri ve on sekiz şiir kitabıyla biliyor okuyucular. Cinozoğlu şimdi yeni şiirleriyle çıkıyor şiirseverlerin karşısına. Mavi Dağ/ Gülşah Elikbank/ Sepya Yayıncılık/ 304 s. “Luna daha önce kasabada yaptığım şeyi tekrar yapmamamı istiyordu. Siyah Gül’ün kalbini kullanarak Kayra’nın hayatını kurtarmam onlarınkini riske atmıştı ama hâlâ o konuda fikrim değişmemişti. Dünya Kayra olmadan dönemezdi. En azından benim için.” Fantastik kurgu seven okurların “Siyah Nefes” adlı kitabıyla tanıdığı Gülşah Elikbank’ın ‘Günebakan Üçlemesi’nin ikinci kitabı “Mavi Dağ”, ilk romanın heyecanıyla bıraktığı yerden tekrar sürüklüyor okuyucularını. Kalbe Adadığım Bir Hayat: Anılarım/ Aydın Aytaç/ Boğaziçi Üniversitesi Yayınları/ 144 s. Kitap, ünü Türkiye sınırlarını aşmış öncü bir kalp cerrahı Aydın Aytaç’ın mesleki biyografisini içeriyor. Onun meslek hayatının hikâyesini okurken aynı zamanda Türkiye’de kalp cerrahisinin kuruluş ve gelişiminin tarihine tanıklık ediyor okuyucular. Bu kitap sayesinde, meslektaşları için yol gösterici, hastaları için kurtarıcı olmuş hümanist bir cerrahın hayatı hoş anekdotlar, fotoğraflar ve belgeler eşliğinde gözler önüne seriliyor. Üçüncü Dünya Sineması ve Batı/ Roy Armes/ Çeviren: Zahit Atam/ Doruk Yayımcılık/ 612 s. “Üçüncü Dünya Sineması ve Batı”, Batı dünyası dışındaki sinema üretiminin ilk kapsamlı ve teorik çalışması olma özelliğini taşıyor. Üçüncü Dünya sineması ele alınırken belirli isimler üzerinden bir bütün olarak marjinalleştirilir. Ama Roy Armes yıllarını verdiği bu kitapla sömürgeleştirilmiş ülkelerdeki aydın/sanatçı tarihini gün ışığına çıkarıyor. Kitap, kültürel kimlikleri Batılı ülkeler tarafından bastırılmış ve piyasa içinde kültürel dolaşımı Batılı şirketler tarafından kontrol edilmiş bu ülkelerde, üretim yapan sanatçının ayakta kalabilmek için nasıl bir alternatif dolaşım ağı kurmak zorunda kaldığını anlatan teorik bir çalışma aynı zamanda. İstanbul – İmparatorluk Başkentinden Megakente/ Editör: Yavuz Köse/ Çeviren: Ayşe Dağlı/ Kitap Yayınevi/ 538 s. Yavuz Köse’nin editörlüğünü yaptığı kolektif çalışmanın bir ürünü olan elimizdeki kitap, imparatorluklara başkentlik yapmış İstanbul’u, dünü ve bugünüyle ele alıp kapsamlı bir rapor sunuyor adeta okuyuculara. Kitapta; şehrin 1453’te fethinden sonraki gelişmeler, 1923 yılında Cumhuriyetle birlikte başkentin Ankara’ya taşınmasıyla yaşadığı zor günler, sonrasında yaşanan 1980 darbesi ve şehrin o zamanki durumu ve arada kalan zamanlar ayrıntılı biçimde ortaya koyuluyor. Kitap aynı zamanda, Osmanlı İmparatorluğu’ndan çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ne kadar geçen süre içinde şehirdeki gelişmeleri ve yok olan ta ¥ CUMHURİYET KİTAP SAYI 1111