05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Y nceki hafta sonu, İspanya’nın en ünlü matadorlarından üçü, Katalunya Özerk Bölgesi’nin başkenti Barselona’daki Monumental arenasına, “plaza de toros”a son kez çıktılar. “Corrida”, yüzyıllardır olduğu gibi, “cuadrilla”ların törenle arenaya girmesiyle başladı. Matadorlar, her zamanki gibi, altın, gümüş ve ipekle işlenmiş kısa ceket ve yeleklerini, dantel gömleklerini, dizboyuna kadar inen dar pantolonlarını giymişler, ayaklarına mercan rengi çoraplarını, düz ve ökçesiz siyah pabuçlarını, başlarına ucunda küçük siyah boncuklar olan ipek kordonlarla süslü şapkalarını geçirmişler, işlemeli satenden pelerinlerini sırtlarına almışlardı. İlkin Juan Mora çıktı meydana. Ardından günün ikinci matadoru José Tomás. Katalan matador Serafin Marin altı boğanın sonuncusunu öldürdüğünde, Katalunya’nın son boğa güreşi de sona ermişti artık. “Corrida de toros” tutkunları tribünlerden meydana atladılar, anı olarak birer avuç toprak aldılar. Ne var ki, “anı seferberliği” aslında günler öncesinden başlamıştı. Yirmi bin kişilik arenaya çıkan matadorların belki de en saygını olan José Tomás’ın yakın dostu, ressam Miquel Barceló’nun, Katalunya’daki bu son boğa güreşi için yaptığı posterler günlerdir kentin caddelerinde bir “sanat cinneti”ne yol açmış, ressamın hayranları ve boğa güreşi tutkunları, usta bir ressamın elinden çıkmış bu “son poster”i anılarının derlemine katmak için birbirleriyle yarışmışlar, duvarlar ve sütunlardan kazıyıp sökerek evlerine götürmüşlerdi… Katalunya’da boğa güreşlerinin kaldırılmasına, aslında, 2010 Temmuzunda karar verilmişti. Özerk Katalunya parlamentosu, hayvan hakları savunucularının gerçekleştirdiği büyük bir imza kampanyasının ardından, bundan böyle bölgede boğa güreşi yapılmamasını kararlaştırmıştı. Karar 1 Ocak 2012’de yürürlüğe girecekti; ama önceki hafta sonu boğa güreşi mevsiminin kapanmasıyla birlikte bu törensel gösteri Katalunya’da fiilen son bulmuş oluyordu. Kökenleri eski Girit, Tesalya ve Roma imparatorluğuna kadar uzanan boğa güreşi, sonradan İspanya’nın bugünkü Endülüs bölgesini oluşturan Baetica’da, erkeklerin yabanıl bir hayvan karşısındaki cesaret ve ustalıklarını sergiledikten sonra hayvanı balta ya da mızrakla öldürdükleri oyunlara dönüşmüştü. İspanyollar, giderek, boğa güreşini, bir öldürme eyleminden çok bir eryüzü Kitaplığı CELÂL ÜSTER celaluster@cumhuriyet.com.tr Boğa güreşi Goya’dan Picasso’ya, Lorca’dan Hemingway’e pek çok sanatçı, ozan ve yazara esin verdi ‘Akşamüstü saat beşte...’ Ö sanat gösterisi olarak görmeye başlamışlardı. İspanya’nın simgesi olup çıkmış bir gelenekti boğa güreşi. O yüzden, Katalanların boğa güreşlerine kendi bölgelerinde son vermeleri, İspanya’nın bütününden bağımsız olduklarını kanıtlamak için verdikleri uğraşın ayrılmaz bir parçasıydı. Boğa güreşinin hiçbir zaman bir Katalan geleneği olmadığını, İspanya’nın özellikle Endülüs yöresine özgü bir gelenek olduğunu savunuyorlardı. Katalunya’da boğa güreşlerine son verilmesinde, kuşkusuz, hayvan hakları eylemcilerinin de büyük payı vardı. Ne ki, boğa güreşinin, matador denen boğa güreşçisinin, saldırgan içgüdüleri ortaya çıkacak biçimde yetiştirilmiş bir boğayla dövüşmesine dayandığı ve genellikle boğanın öldürülmesiyle sonuçlandığı, erkeklerin yabanıl bir hayvanın karşısına dikilerek yürekliliklerini sergiledikleri bir gösteri olarak da görülebileceği; daha da önemlisi, boğa yetiştiriciliğinin 1700’lerin başlarından başlayarak kârlı bir iş durumuna geldiği ve İspanyol boğa yetiştiricilerinin, ülkede hayvan hakları bir yana, insan haklarını yerle bir eden General Franco’nun en koyu yandaşları oldukları göz önüne alınırsa, erkekegemen dünya görüşüyle ve İspanyol faşizmiyle iç içe geçmiş bu geleneksel gösterinin temellerinin, Katalunya’dan sonra bütün bir İspanya’da da sarsılmaya başlayacağı söylenebilir. MADALYONUN ÖBÜR YÜZÜ Ama madalyonun bir de öbür yüzü var. Boğa güreşi, hem törensel ve estetik devinimleriyle kendisi bir sanat gösterisi, hem de insanla boğanın trajiğini buluşturmasıyla pek çok sanat ve edebiyat yapıtının esin kaynağı. İlk ağızda, Goya’nın yapıtları geliyor aklıma. Özellikle son döneminde, 1810’dan sonra boğa güreşçilerinin portrelerini ve boğa güreşlerini betimleyen resimler, desenler ve oymabaskılar yapmıştı Goya. 1816’da yayımladığı “Tauromachuia”da 33 baskı yer alıyordu. Son yıllarında gönüllü sürgün olarak yerleşti ği Bordeaux kentinde yaptığı taşbaskılar unutulmazdır. Goya’nın gerçek bir “aficionado” (boğa güreşi tutkunu) olduğunu söyleyenler bile çıkmıştır. Picasso’nun “Guernica”sında, boğa ve at, o koca tablonun iki başat öğesi değil midir? İspanyol kültürünün bu iki onsuz edilemez karakterini, sanat uğraşı boyunca pek çok farklı rolde kullanmıştır Picasso. Goya’nın “Tauromachuia”sından yüz elli yıla yaklaşan bir zaman sonra Picasso’nun “Minotauromachia”sı bir rastlantı olmasa gerektir. Boğa güreşlerini birçok kez değişik ortamlarda ve değişik tarzlarda resmetti Picasso. Olanca zarafetiyle matador, doğanın hayvansı gücüyle boğa, çoğu kez gözleri kapalı masum bir kurban olarak at ve onun sırtında mızraklı bir “picador”. Yaşam oyununun ta kendisi! Ama tüm bunların temelinde, Akdeniz mitologyasından esinlenen yarı insan yarı at kentaurlar, söylencelerden çıkagelen boğalar… Lorca’nın, boğa güreşçisi bir dostunun arenada yaralanıp ölmesi üstüne yazdığı “Ignacio Sánchez Mejías’a Ağıt”, belki de tüm bir ağıt edebiyatının en yetkin ürünlerinden biridir. Ignacio Sánchez Mejías, sıradan bir boğa güreşçisi değildi; kadınların taptığı, erkeklerin hayran olduğu bir şair, bir yazar, bir sinema oyuncusu, dahası Real Betis futbol kulübünün başkanıydı. Yalnızca Lorca’nın değil, Manuel de Falla, Jorge Guillén ve Rafael Alberti’nin de dostuydu. 1927’de bıraktığı boğa güreşçiliğine yedi yıl sonra geri dönmüş, Granadino adlı boğanın boynuzlarına yenik düşmüştü: “Çıkmamıştır Sevilla’da / tek bir prens o ayarda, / kılıcına denk bir kılıç, / öyle sağlam yürek ya da. / (…) / Ne toreroydu alanda! / Ne dağcıydı sierrada! / Ne hışımlı mahmuzlarla! / Ne tatlıydı çiy yağdı mı! / Ne gözalıcı pazarda! / Ne korkunçtu karanlığın / son banderil la’larıyla! / Uyanmadan uyur şimdi…” (Türkçesi: Sait Maden). Lorca’nın yüreğinden yükselen bu ağıtı, yıllar önce, flamenco’nun efsane seslerinden Lola Flores’in “nefesinden” dinlemiştim. O hüzün yüklü “A las cinco de la tarde” (Akşamüstü saat beşte) nakaratı, bugün hâlâ, Flores’in sesiyle durmadan yankılanır belleğimde. ‘TRAJİK BİR TÖREN’ Evet, “Akşamüstü saat beşte” ya da Öğleden Sonra Ölüm. Söz boğa güreşinden açılınca, İspanyol olmayan “aficionado”ların başında gelen Hemingway’i anımsamamak olanaksız. Hemingway’in boğa güreşi tutkunluğuyla, daha 1926’da, Güneş de Doğar adlı romanında tanışmıştı okurları. Ama 1932’de yayımlanan Öğleden Sonra Ölüm, boğa güreşini her şeyden çok “trajik bir tören” olarak gören Hemingway’i, bu alanda kalem oynatmışlar arasında apayrı yere yerleştirir. Hemingway, boğa güreşini tüm özellikleriyle anlatırken, korku ve cesaretin doğası üstüne düşünmeye yöneltir okuyucuyu. Onun gözünde, boğa güreşinin, yazarın yaşamın anlamı ve özünü arayışından bir farkı yoktur. Matadorla boğanın karşı karşıya gelişinde, yaşam ve ölümün temel doğasını yakalar. Bu alanda, unutamadığım kitaplardan biri de, Dominique Lapierre ile Larry Collins’in romansı bir anlatımla kaleme aldıkları belgesel anlatıları Yasımı Tutacaksın’dır. Yasımı Tutacaksın’da, yoksulluğun diplerinde geçen bir çocukluk çağından sonra “El Cordobés” adıyla tüm İspanya’nın tapındığı bir matador olup çıkan Manuel Benítez’in yaşam öyküsünün yanı sıra boğa güreşi işinin perde arkası anlatılırken, İspanya İç Savaşı’nın tüm dehşeti derinden duyumsatır kendini… Bugün Katalunya’da son verilen boğa güreşi, kimbilir, belki bir gün tüm İspanya’da ortadan kalkacak. Bize, boğa güreşinin esin verdiği resimler, desenler, romanlar, şiirler, kitaplar kalacak. Yaşam ile sanat arasındaki ayrım da burada değil mi? SAYFA 6 6 EKİM 2011 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1129
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear