Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
... KISA KISA ... KISA KISA ... KISA KISA ... KISA KISA ... Önce Ekmek ? Mazlum VESEK Ö nce Ekmek; bu söz kullanıldığı yere ve zamana göre, kimi zaman bir slogan, kimi zaman bir dram, kimi zaman bir öfkedir. Ancak bu söz nerede söylenirse söylensin, kanaatimce, kaygıyı ifade ediyor. Nitekim, “önce ekmek” sözü, para akışının yön verdiği çağımızda, dünya nüfusunun çoğunluğunun temel kaygısını ifade ediyor. Toplumcu gerçekçi Türk edebiyatının usta ismi Orhan Kemal’in de temel kaygısı “önce ekmek” oldu şüphesiz. Orhan Kemal külliyatını iyi takip edenler çok kere “önce ekmek” sözü ile karşılaştıklarını hatırlayacaklardır. “Önce ekmek” diyerek hayallerini bırakan nice kahramanı vardır hayatımızın. Orhan Kemal’in kahramanları da onlardır. Yine de umutludur Orhan Kemal. Kahramanları da öyle. Çünkü “müşterek” istekleri olan insanlık, günün birinde ekmek için hayallerini terk etmeyecek ve daha güzel bir dünya kuracaklardır. İşte bu insanların, bu özlemlerin hikâyelerinden oluşan Önce Ekmek kitabı geçtiğimiz günlerde Everest Yayınları tarafından tekrar basıldı. 1968’de ilk defa Yeditepe Yayınları tarafından basılan kitap, 1969’da Sait Faik Hikâye Armağanı ile Türk Dil Kurumu Hikaâye ödülü almıştı. ÖNCE ÇOCUKLAR Önce ekmek diyenlerin dünyasından, çocuklara eserlerinde önemli bir yer veren Orhan Kemal’in bu öykü kitabında da çocuklar ön planda. Kitaptaki 17 öykünün sekizinin baş kahramanı çocuklar. Kitaba ismini veren Önce Ekmek ile Bir Çocuk, Üçüncü, Tarzan, Çocuklar, Sevmiyordu, Elli Kuruş, Sağ iç öyküleri direkt çocukları konu edinen öyküler. Bu öykülerde çocuklar “ekmek kavgası”nın neferleri oldukları gibi tam da Orhan Kemal’in inandığı ışıklı, aydınlık tarafları olan kişiler. Orhan Kemal, insanlığın yarını adına görmek istediklerini çocukların dünyasında somutlaştırıyor. Elli Kuruş öyküsünde, yazara elli kuruş borcu olan bir çocuğun ölmeden önce borcunu vermeyi unutmayışı bir dram olmakla beraber, ahlakın ve erdemin bir çocuğun şahsında somutlaşmasıdır. Yazarın öyküdeki şu satırları, yaşamımızdaki çocuk gerçekliğinin de özetidir adeta: “Bir başka çocuk getiriyordu gazetemi. Bu, ondan da cılız, ondan da üfürsen uçacak gibiydi. Onun da başka bir hikâyesi vardı çocuk omuzlarında taşıdığı.”(s. 76) UMUTLU GERÇEKÇİLİK Orhan Kemal, kendisini gerçekçi bir yazar olarak tanımlarken önemli bir farkının da olduğunu söylüyor. O, kendini “Aydınlık gerçekçi” bir yazar olarak tanımlar. Yani, insana inanan, yarını kurma mücadelesinde öncelikle insana önemli bir rol veren bir yazardır o. İnsanlar her ne kadar umutsuzsa da onların ışıklı bir tarafı vardır. O, bunları anlatmaktadır. “Önce Ekmek” kitabındaki Coni öyküsündeki şu sözler buna örnektir: “Ufak tefek, kara kuru bir adam. İçine kapanmış, iyicene kapanmış içine. Dünyaya, insanlara, insanların çeşitli taşıtlar akan caddelerine, caddelerin kıyılarındaki irili ufaklı evlere, dükkânlara, mağazalara, apartmanlara küsmüş. Kavruk mu kavruk. Ama bu küskünlük, kavrukluk, saçlarını ıslatıp ayna karşısında sıkı sıkıya taramasına engel olamaz.(…)” (s. 30) Duru bir Türkçeyle yazılmış öykülerde dikkatimizi çeken bir diğer nokta, Orhan Kemal’in insan psikolojisini yansıtmaktaki başarısı. “Avucunda sinek. Kalktı. Uzaklarda deniz, yakınlarda kırmızı topraklar, yeşillikler içinde köşkler, Kızıltoprak. Görmüyordu. Kanadından yakalamıştı sineği. Sinek tek kanadıyla vızzz. Dönüyor, dönüyor, çırpınıyordu tek kanadıyla. Kaçamıyordu, kaçamayacaktı, kaçamazdı. Tutsaktı sinek, tutsak!” (Uzman, s. 104) Orhan Kemal’in yaklaşık 40 yıl önce yayımlanmış bu öyküleri hem konularının güncelliği hem dildeki başarısıyla Türk öykücülüğünün kilometre taşlarından biridir. ? Önce Ekmek/Orhan Kemal/ Everest Yay., 2007/ 110 s. KİTAP SAYI DUYURU 1979 yılında yitirdiğimiz şair Behçet Necatigil anısına ailesi tarafından konulan NECATİGİL ŞİİR ÖDÜLÜ, 2008 yılında da şairin doğum günü olan 16 Nisan tarihinde verilecektir. Ödüle, Mart 2007 ile Şubat 2008 tarihleri arasında yayımlanan şiir kitapları aday olabilir. Seçiciler kurulu Füsun Akatlı, Prof. Cevat Çapan, Mehmet H. Doğan, Haydar Ergülen, Doğan Hızlan, Mehmet Taner ve Prof. Tahsin Yücel’den oluşmaktadır. Katılmak isteyen adayların 15 Mart 2008 tarihine kadar sekiz adet kitabı, kısa özgeçmişleri, telefon numaraları ve adresleri ile birlikte, “Necatigil Şiir Ödülü Seçiciler Kurulu Sekreterliği, P.K. 109, 34349 Beşiktaş – İstanbul” adresine göndermeleri gerekmektedir. Ödül tutarı, 1.750, YTL olarak belirlenmiştir. ? İletişim için: (0212) 293 06 65 (Telefon ve faks) www.necatigil.com (eposta bağlantısı) Önce ekmek diyenlerin dünyasından, çocuklara eserlerinde önemli bir yer veren Orhan Kemal’in bu öykü kitabında da çocuklar ön planda. ? SAYFA 18 CUMHURİYET 938