Catalog

? Futbolun Kârhanesi/ Craig McGill/ Çeviren: Can Cemgil/ İthaki Yayınları/ 326 s. “Futbolda değişmeyen tek şey sahadaki 22 kişi oldu. Bunun dışında futbol, tanınmayacak ölçüde değişti... Bunların tümü ortalama futbol izleyicisini etkiledi, ama kimse onlara danışmadı. Kimse pazartesi gecesi 20.05’te başlayacak bir maçın onlar için bir sorun olabileceğini düşünmedi, kimse onların yılda üç yeni forma almak zorunda kalma hakkında ne düşündüğünü sormadı... İşi yönetenlerin taraftarlara kırmızı kart gösterdiğini söylemek kulağa biraz sert gelebilir. Aslında, bu ifade yetersiz bile kalır, çünkü taraftarlara yapılan muamele bir hakarettir. Fakat bu değiştirilebilir. Eğer taraftarlar oyunun şimdi nasıl olduğunun ve nereye gidebileceğinin farkına varırlarsa belki bu kadar çok şeye ilham veren bu sporu kurtarmak için hâlâ zaman vardır” Bu kitap, oyunun kontrolünü ele almaya çalışanlar için bir uyarı atışı ve aynı zamanda gerçek taraftarlara, oyunun varlığının kendiliğinden süreceğini düşünmemeleri için bir uyarı. Dikenli Vadi’nin Ötesinde/ Patrick Carman/ Çeviren: Ayça Sabuncuoğlu/ İthaki Yayınları/ 224 s. Alexa Daley, Bridewell’i içeriden çökertmeye kalkışan adamı yenilgiye uğrattığında dertlerinin bittiğini sanmıştır. Ama şimdi, yurdunu çevreleyen duvarların yıkılmasıyla, dışarıdan gelen yeni ve beklenmedik bir tehdit baş gösterir. Alexa ansızın, boyunu kat kat aşan bir savaşın içinde bulur kendini. Bu savaşta anahtar rolü oynamak onun kaderinde yazılıdır. Tuhaf ve çirkin biçimlere bürünen tekinsiz güçlerin tek hedefi, ülkeyi karanlığa sürüklemektir. İyinin kötüyü yenmesine yardım eden Alexa’yla dostlarının, daha önce olmadığı kadar ileri gitmeleri gerekir. Tekrar huzuru sağlamak için, devlere, yarasalara, açlıktan gözü dönmüş köpeklere, hepsinden önemlisi de kötülüğün başındaki tüyler ürpertici varlığa göğüs germek zorundadırlar. Kişilik Üzerine/ Peter Goldie/ Çeviren: Yasemen Birhekimoğlu/ Güncel Yayıncılık/ 158 s. ‘Kişilik Üzerine’, insanlık tarihi boyunca kişilik hakkında yapılan tüm yorumları ve düşünceleri bir arada sunarken, kendi teninin altında bulunana yönelik düşündürücü ve eğlenceli bir keşfe çıkarıyor okuru. Peter Goldie, kendimiz ve başkaları hakkında düşünürken, kendi kişiliğimizden yola çıkarak yaptığımızı söylüyor. Acaba gerçekten böyle mi? Peki ya ‘karakter’? Tarihe gömülmüş Viktorya çağında miras, kutsal bir emanet mi sadece? King’s College London’da felsefe öğretmeni olan Peter Goldie bu sorulara yanıt verirken Aristotales’ten Nietzsche’ye, Viginia Woolf’tan Joseph Conrad’a dek pek çok ünlü felsefeci ve edebiyatçıdan örnekler vererek, filmlere ve psikoloji deneylerine baş vuruyor. Mezopotamya Bilgesi Cemşid Bender/ Hazırlayan: Zeki Büyüktanır/ Berfin Yayınları/ 254 s. Yaşamöyküsü, yazın türlerinden birisi hatta en ilgincidir; çünkü bir insanın yaşamıdır söz konusu olan. O insanın yaşamı boyu oluşturduğu serüven, insanlığın serüveninin bir parçasıdır. Bu yönden her yaşamöyküsü aynı zamanda insanlığın öyküsüdür, çağının öyküsüdür; acısıyla, tatlısıyla, umutları mutluluğu ve umutsuzluklarıyla; geçmişi ve geleceğiyle! Onun için derler ya: ‘Her İnsan Bir Tarihtir’ diye. Sosyolog Dr. Mehdi Halıcı, yazarlık sanı ile Cemşid Bender, seksen yıla yaklaşan bir yaşam içinde elindeki kalemiyle insanlığa, topluma, çevresine ışık, aydınlık, umut dağıtan hümanist bir bilge yazar. Onun için; bu yaşamöyküsünü okuyan her insan kendinden bir şeyler bulur bu öyküde. Bu öykü; ilginç bir yörenin, saygın bir bilgenin öyküsüdür” diyor Zeki Büyüktanır. Bu kitapta Cemşit Bender’in yaşamı ve yapıtları konu alınıyor. General Söz Verdi/ İzzet Harun Akçay/ Berfin Yayınları/ 310 s. “Köye kadar geniş, derin yatağında akan dere, çıkıştaki köprüden sonra, upuzun, dibi görünmeyen bir çukura düşer. Sesi parçalanır, başkalaşır, bin parça olur. Yorgun argın uzakta kendini toplar, akışına devam eder. Kumunu, taşını köylüler yağmalamıştır. Bu yetmemiş, son yıllarda peş peşe, yan yana kurulan mermer fabrikaları sağ yanını köreltmişlerdir. Köprüye kadar koşarcasına gelen, pınarlardan fışkırmış, insanların, hayvanların kana kana içtiği, çiçek kokulu su, izinsiz yapılmış bu fabrikaların kustuklarıyla zehirleniyor, utancıyla Sakarya nehrine zor kavuşuyordu” Bu kitap, İzzet Harun Akçay’ın ‘Bahar Ülkesi’ adlı üçlemesinin ilk kitabı. ? SAYFA 35 CUMHURİYET KİTAP SAYI 842