05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

ILYA LEMENS PETERHOFF \ Hannibal kitabı Avrupa'da kendi konusunda basılan en kapsamlı ve en çok okunan kitaptır. Hannibal KLCMENS PETERHOrT gı bir olçekle tartdabıleıeğını sanmam Ilçe nm bir ekın ve sanat kcntı olabılmcsı 11,111, bir sanayı vc ış kcntı olabılmesı ıçın gosterdığı yılma? çabaların tanığı çoktur Ilçede 1954 vılından başlayarak çıkardığı yazın dcrgısı îjaırler Yaprağı o donemdc butun Turkıyc'de vazınsevcrlcrın ıvı bıldıklerı bir dergı olmuş tur Avrıca gcnc Dınar da yayımladığı yerel gazeteler dc onun Dınar ıçın besledığı ıyı duygularının, guzel duşlemlerının bırcr gos tergesıdır Nedret Gurcan, kcndısını, çevresını, duş lemlennı tanıklıklarını daha onte yayımladı ğı şur lutaplarıyla [Yaşadıkça Aşk, 1953, Fes tıval 1956, Ikı Btyaz C iJ'gı 1963, Bulut lndı, , 1972 Iııtkun ve Kırgın 1996, Beş Çayı, 19981 ustaca anlatnıasını bılmıştır Onun te mel tutkusudur şıır Şıırden kopabıleceğını hıç duşunemem Ama Nedret Gurcan anla tacaldarını duzyazı olarak da anlatmalıydı, duzyazımn olanaldarından da yararlaıımalıy dı lştc bu ıkı kıtabında bunu yapmıştır Nedret Gurean îlkınde genış açılı bir yerel ve toplurribdl tanınılama yapmış, ıkıncısınde çok cvgul kışılerı ve olayları seçcrek aynntılı bir betıtnlenıe ve tanlandırma yoluna gıtmış tır Bu bakımdan bu ıkıncı kıtabın, bırıncı ki tabuı butunleyıcısı olduğunu kolayca soyle vebılırı? Ama bu, soz konusu bu ıkı kıtabın bırbırıne sımsıkı bağımlı olduğu anlamına gelmez Gerçı Dunya Kıtaplan Yayınevı bı rıncı kitabı yalnızca "Anı" dızısı ıçınde goste rırken, ıkıncı kıtaba "Anı II" altbaşhğını koy muş, ama dedığım gıbı, bu sıralandırma, bu kıtaplan bırbınnı butunleyen bağımsız kıtap lar olarak algılamamıza engel oluşturma? Bu kıtaplarda, aynı yerler, aynı anılar, aynı yaşan tılar soz konusu olsa bılc meyen bir yunıuşakhkla se/dırıvor Bu savı mı bir ornekle somutlaştınnak ıstıvorum Yaşanmış Taşra Oykulen ndekı oykuleıe ıncelemecı bir gozle yakından bakınca, ya zarın taşralılara ılışkın go7İemlerındekı de rınlıkler daha ıyı seçılıyor Bu derın gozlem lerden bırı de ya?arın "taşralı kıskançlığı" dedığı tınsel toplumsal olıımsuzluktur Ya pıttakı pek çok oykuye dayanarak, bu temel durtuyu bir taşralı ozcllığı olarak gormek olanaklıdır Bu konuda Ahmet Hamdı lan pınar'ın yargısı bir dayanak olabılır lanpı nar, Beş Şehır adlı kent dcnemcsının "Istan bul' bolumunde kıskançlığı şark hasedı" olarak nıteler Bu bakımdan Tanpınar kıs kançlığı, kımılerınct Batı'ya gorc taşra sayı lan Doğu'ya ozgulemektedır Tanpınar'ın bu goruşunu destekleyecek bir değerlendır meyı on yılı aşkın bir suredır ulkemızdc ya şayan ış arkadaşım bir Ingılızdcn duyunca şaşırmıştım îngdız arkadaşım Stephen Wa dey, Turkıye de ınsanların go? değmesınden korkma, kotu gozden sakınma gıbı konular da takıntıL bir tedırgınlık ıçınde olmalarmı yadırgadığını soylemıştı Bız de bu ıkı yar gıya dayanarak bir adım daha atıp Do ğu'nun da taşrasını duşunursek, kıskançlık denılen kemırgen kurdu, buyuk kentlerın dışında kalan kuçuk yerleşım yerlerıne, ılçe lere, bucaklara ozguleyebılırız Bununla bırlıkte, taşranın dar ortamında yazann çoğu kez pek yakındığı kıskançlığı, aynı zamanda ınsanı devındıren bir ıtkı ola rak gorduğu de sezdıyor Bir ornek vermek gerekırse, yazann Ayhan adlı kıtapçı arka daşına yakıştırdığı çeşıtlı nıtelıklerden bırı olarak kıskançlık gızılgucunden yoksunlu ğunu anabdırız Yazar, Mıhrıban başlıldı oykude, çok sev dığı, temız yureklı kıtapçı arkadaşına ofke lenmıştır Çunku Ayhan, yazann ıçten ıçe tutkun olduğu Mıhnban'la yazarı tanıştır mayı bir turlu duşunememektedır Yazar bunun kıskançlıktan ılerı gelmedığını soy ler, "Ayhan kıskançlığı olmayan bırıydı" (s 51) der Işte bu ozellık, Ayhan'ın arada bir aşınya kaçan saflığıyla, temızlığıyle ve utan gaçlığıyla çok guzel butunleşır Yaşanmış Taşra Oykulerı, yazarının yal nızca kıskançlık bağlamında sergılemeye ça lıştığım ustalığmı, başka bağlamlarda da pek çok açıdan ızleme olanağı sunmaktadır Bu bakımdan kıtabın dgıyle okunmaya de ğer bir yapıt olduğundan kuşkum yok Ustelık kıtaba serpıştırden fotoğraflar ve Nedret Gurcan'ın geçmış ydlarda çızdığı gravurler oykulerın gucunu daha ıyı algıla mamızı da sağlamaktadır Gerçekte bu tur yapıtlarda fotoğrafa yer verdmesını yeğle yenlerden değdımdır Çunku fotoğraf, çızgı nın ımgeleme verdığı çağrışım bolluğunun tersıne, ımgelemı kısıtîayabılır, engelleyebı hr Oysa Yaşanmış Taşra Oykulerı'nde yer alan fotoğraflar, nıtelık bakımından da, uyandırdığı çağnşımlar bakımından da ınsa nı etkılıyor ve duşunduruyor O fotoğraflara bakıp "Turkıye gerıye mı gıdıyor yoksa •>'' demekten kendımızı alamıyoruz, uzuluyo ruz Bu da ınsanda bir tur yabancdaşma duygusu uyandırıyor III Tarihte İskender kadar büyük bir yer tutan ve hafızalardan silinmeyen Hannibal'ı kim tanımaz ki? Kartaca'da doğan ve ilk çağ Ispanyasının en ünlü komutanları arasında sayılan bu korkusuz, cesur, ileri "görüşlü, yakışıklı, genç komutan yaşamı ile günümüze kadar büyük izler bırakmış ve günümüz liderlerine önder olmuştur. İspanya'dan Roma'ya kadar, Afrika sahillerinden Alp Dağlan'na kadar büyük bir bölgeyi egemenliği altına alan bir askerlik dehası olduğu kadar biiim ve ticarette de üstün yeteneklere sahiptir. tlk paragrafta sozunu ettığım ıkıncı temel ozellıkse, anı de oyku turlcnnın alaşımına ılı^kındır Nedret Gurcan'a, anı nedır, oyku nedır, bu ıkı yazınsal turun bırleştıklerı duz lemler ya da ayrıldıklan kesıtler nelerdır, dıye sorular sorulabılır Bu soruları Nedret Gur can'ın yerıne ben yanıdayayım Nedret Gur can, somut gerçeklığe dayanmayan anlatıları oyku olarak tanımlamaya yatkın değıldır Tu mııyle ımgelem urunu yazınsal yaratılar, ona gore, gerçeklık duygusunu vermekten uzak tır C)ysa, gerçeğın oykusu bambaşkadır Bu tur anlatılar ozncl ama ınanılır tanıklıklar de mektır zamanla yıtıp gıden somut gerçeğın kalıbını kalıcı bıçımde çıkarmak demektır Yaşanmış Taşra Oykulen'nın tadına var mak ıçın, onlan ışte bu gozle okumak gerek tığı kanısındayım Yoksa, keskın bir yazınsal tur kumelendırmesı gozlerımıze perde gere bdır Bırıncı kıtapta olsun, bu ıkıncı kıtapta olsun sozu edılen, betımlenen, anlatılan olay ların, kışılerın, yerlenn bir bolumunun ben de tanığıyım Ancak, bellı bir donemde, bellı bir yerde ortak gozlem konusu olan gerçek lıkler oyku duzlemıne gırınce çoğalırlar Her kcsın kendı algılaması, kendı yorumu ışın ıçı ne gırer Bu da somut ve tekıl gerçeklığın ozellıkle de anı duzlemınde soyutlaşıp parça lanmaya, dolayısıyla ozgun bıçımlerde çeşıt çeşıt ve yepyenı kurgularla yenıden oykulen mcye ne denlı elverışlı olduğunu gostermeye yeter Bununla bırlıkte değışmeyen bir toz, varlığını her anlatıda dennden duyumsatır Bu toz, soz konusu bu ıkı kitapta Nedret Gurcan'ın ozgun ses tonuyla açığa çıkıyor Bu tonda buyuklenme, kasılma, abartma, kendını ustun gorme yok Tersıne, yazann kendı kendısıyle alay etmelen, ozellıkle de gençlık yıllannda ıçıne duştuğu gulunçluk ler, sakarlıklar, yalpalamalar, cocuk.su duş lemler, kuruntular okurda sevımlı bir ıçtenlık duygusu uyandırıyor Ote yandan, bu sesın tınısında da yapmacıklıktan tek bir ız yok Yazar ıstese, yaradılışındakı ozan kımnğın den gelen bir yonbemeyle, anı oyku alaşımı olan bu anlatılarını "şaırane" ımgelerle susle yebılırdı Ancak bu da, onun guzel ve olçulu duzyasının dcğerını duşurur, onu bir anlam da bayağılaştınrdı Bu vu/den, yalnızca bu yalın tınıyı bıle onun ustalığının bir kanıu olarak gormek gerekır ANILARIN ÖYKULERİ YABANCILAŞMAYA KARŞI Boylesı yabanulaşmalar, bellı bir yaşa ge len ve ıncelmış duyarlılddarı olan kışdenn çeşıtlı olçulerde duyumsadddarı duygular dan bırıdır Yaygın bir duygudur bu, yadır ganmaz Ama bir yabancdaşma turu daha var Toplumuna ve ulkesıne yabancdaşma Ozellıkle buyuk kentlerın seçkın semtlerın de doğup buyumuş, Anadolu'nun gerçek yaşamını neredeyse hıç bdmeyen yazarların ya da ıyı saydabdecek herhangı bir geçım kaynağı olmasına karşın kımı kez ışbırlıkçı lığe yatkın duran kışdenn ulkelerıne ve top lumlarınayabancdaşmaları1 Bu "yabancı" yazarlar, bu ışbırlıkçı takımı, dış ulkelerde kendderının sırtlarını sıvazlayacaklarını um dukları efendderınden bir aferın alabılmek ıçm, hıçbır zaman butunleşemedıklerı kendı halklannı, kendı toplumlarını karalamaktan çekınmezler, bundan yuzlerı de kızarmaz Yaşanmış Faşra Oykulerı'nı okumalarını o kışdere de salık verırım • Yaşanmış Taşra Oykiıleri/ Nedret Gur can/ Dunya Yayınalık/ Mart 2005/110 s LJ 1 I O I V C T IS I T A D llya Yayınevi; 150 den fazla seçkm esenyle okuyucuları ile buluşuyor MAVf DAĞITIM TEL : 0.212 512 52 81 512 51 93 FAX : 0.212 512 52 37 CÖZLEMDEKİ USTALIĞA BİR KANIT Yaşanmış Taşra Oykulen, Nedret Gurcan ın gozlem ve ço7iımleme alanlarında da ne denlı usta olduğunu, okuru tedırgın et O A \/ I O /l ı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear