Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Vüs'at.O. Bener'in ardından Beklemekten sıkıldı ve gitti Edebiyatımızın öncü yazarlarından vüs'at 0. Bener'i yitirdik. Onunla ilgili çok şey yazılıp söylenecek biliyoruz. Onu Erdem öztop'un bir yazısıyla yolcu edelm istedik. Hep saygı ve sevgiyle anarak. • Erdem ÖZTOP* aha clüıı gibi hatırlıyorum. 2003 yılının Mayıs ayı idi. Öykü Giinleri için Ankara'ya gelen Feridıın Andaç'la sohbet ettikten sonra Andaç bana "Seni gel bir yazar ile tanıştırayım" deyince heyeeanlanmıştım. Yolda açıklamıştı kim olduğunu, Vüs'at O. Bencr'c gidiyorduk. Edebiyatımıza ürünlerini yeni ycni vcrmeye başlayan genç birisi için böyle büyük bir adla yüz yüze karşılaşuıak/tanışmak 'önemli bir olay'dı hiç kıışkusuz! Asıl gidiş sebcbimiz, rahatsızlığına binaen "Geçmiş olsun" dilemckti. Ankara'nın kocanıan binalarmdan birindc, giriş katındaki çalışma evinde bıılmuştıık Vüs'at (). Bcner'i. Tanışma faslında Andaç'ın 'genç eleştirmen arkadaşım' tanımıyla heyecanım bir kat daha artmıştı tabii. Hasta ziyareti kısa t>Itır denir arııa biz l)tı düzeni bozmuş, bir bııçıık saate yakın oturııp sohbet ctmiştik. Feridıın Andaç'ın sorularına ıızıın cevaplar ver mesı dıkkatimi çekmişti. Fcşi sıra da açıklamıştı sebebini: "Feriduncum, biliyorunı scnin için tekrar oluyor ama bu genç arkadaşım için anlatıyorıım böyle ıızıın ıızadıya " Gerçi yanınıda defter kaleın yoktu ama belleğimde bugüne kadar saklayabilmişinı anlattıklarını, şimdi yol gösterieim! Lai lalı açıyor, ıızıın siireli sııskıınluğıı ne zaman bozacağını merak ediyor dıık. Verdıği yanıtla hüzünlenmiştik: "Çocuklar bir dizi diişünüyonım ama cllerim yaralar içitıde. Tasarlayıp da yazamamak kahrediyor bcni!" ıııiştik söylcşiyi. Sanırım ömriinde gerçekleştirdiği son söyleşiydi bu! Kendisine söyleşi sonunda Vüs'at Bener kitabı hazırlamak istediğimi be lirttiğimde nazikçe geri çevirmi^ti bu teklifimi. Sebebi ise zannettiğiniz gibi yasjılık değildi, gereksiz görüyordu bunıı! Belli ki, sıkılmıştı artık!.. Yanından ayrılmadan, kendisine 'Dost' ve 'Yaşamasız' kitabına ilişkin yazımı göstermiş; hemen cebintlen çıkardığı kalemle yazıya ekleme çıkarma önerilerinde bulunınuştu. Yanında ne kadar kalabilirsem kâr kârdır düşüncesiyle tartışmayı uzatıyordum! Usta bir yazar benimle ilgileniyordu, var mıydı ötesi!.. Yine geçen ydın haziran ayında Feridıın Andaç'ın hazırladığı 50 kıışağı öykiiciiliiğü soruşturması için benden rica ettiği Vüs'at O. Bener söyle^isi isteğime bu kez dolaylı yoldan iletmişti mesajını; eşi Ayşe (Ilıealı) Bener, rahat sız olduğunu, yapamayacağını söylenıiijti! lçimdcn sanki bir şcylcr kopuyordu. En son geçen sonbaharda Erhan Be ner'den aldığım yanıt, "Ağabeyim ıızıın süredir hastanetle!" Ve îl Mayıs gccesi telefonııma Yiğit Bener'den gelen ileti, "Amcamı kay bettik!.." Yiğit Bey'den bu iletiyi aldığımda tarn da Yıldız Fcevit'in "Ben Buradayım..." kitabını okuyor ve böliim olarak da Oğuz Atay Vüs'at O. Bener ilişkisınde ilerliyordum... Aynı anda gelen ölüm haberi anlatılmaz üzüntüye boğdu beni... Ertesi sabah Yıldız Hanım'la görüştüğümüzde zaten Vüs'at Bey'in de bu lınali istediğini/beklediğini öğrendim. Istenıiyornıuş artık yaşamak! Neden peki? Oliim ilanında ailesinin belirttiği gibi "Vüs'at Bey beklemekten neden sıkıldı (.»)" Yanıtını fazla düşünmcye gerek var mı dersiniz? Belki de yanıt hemen yanı başımızda duruyordur!? *** Aşagıda, andığım Vüs'at O. Bener'in 'Dost' ve 'Yaşamasız' adlı kitabı için iki yıl önce kaleme aldığım yazıyı bulacaksınız. lyi okumalar! DOSTUN YAŞAMASIZ1 HALİYLE VÜS'AT 0. BENER F'arklı açıdan bir tanımlama yaparsak Vüs'at O. Bener, yazar Erhan Bener'in ağabeyi; yazar/çevirmen Yigit Bener'in amcasıdır. Tanımı biraz daha açtığımızda ise Vüs'at O. Bener, ailenin en büyük çocuğıı, mesleği olan yazarlığın tılsımını babasından ve özellikle de annesinden alarak kardeşlcrine; zaman içersinde de ailenin tiim fertlcrine bu mesleği aşılayan önder konumundaki kişidir. Vüsat ü . Bener, Cumhuriyet döneminin o en haraıetlı, kurulıış hazırlık larına denk diiijen 1922'de doğar. Yukarıdaki tanımımda da tleğindiğim gibi yazıyla ilişkisi aile ortamı içinde başlar. Babasının Doğu dillerindeki üstün bil gisi ve annesinin okuma tutkusundan elkileııerek Bener keııdisini 'okuıııa' eylenıine kaptırır gitler... Isterseniz o dönemi Bener'den dinlcyelim. "(...) Annem, özellikle okuma konıısunda çok titizdi; hepimizin üzerinde büyük etkisi olmuştu... Babaın da kuşkusuz. Dil çok önemsenirdi bu ortamda... Bir cleştiri havası sürekli olage! miş, ama bu bir hoşgörü ile birlikte gö türülen bir şey oldıığu için; özellikle diJe karşı, kendi dilimiz Türkçemizi de üsmanlıcayı da iyi bilme gereğini o zaman vurgulamıştı. (...)" (1) D Ve o beklenen/doğal sonuç Lisede Harp Okulu'ndayken çağınm Türk edebiyatçılarının eserleri ve Fransız klasiklerini okumııştur Vüs'at O. Bener. Harp ükulu'nun ardından dönemin etkisiyle politikayla da ıığraşmaya çalısır. 40'lardaki tek parti doneminde gnıplaşmaların başlamasıyla Bener, arkadaşlarıyla birlikte edebiyata yönelir. Grııbundaki arkadaşlarının ısrarıyla/özendirmeleriyle şiir ve öykü yazmaya başlar. (îenel bir değerlendirme yaparsak Bener, temelde ailenin, gelişme dönemindeki arkadaşların et kisiyle o beklenen/doğal sonuca vararak artık bundan sonra öykü ve şiirleriyle edebiyatımıza girmiş olıır. Lalı pek lazla uzatmadan, başlıca yapıtlarına değindikten sonra yazımı ilgılendiren Bener'in kitabına gelmek istiyorum. Vüs'at i). Bener'in belki de bu camiada kalıcılığını sağlayan olay, 1950'de New York Herald Tribune gazetesi ile Yeni tstanbııl gazetesi nin ortaklaşa düzenledikleri öykü yarışmasında 'Dost' adlı öyküsüyle dikkati çekmesi oldıı. Ardından Seçilmiş Hikâyeler, Varlık ve Yeditepe dergilerinde yayımlanan öyküleriyle tanındı. Yazann yapıtlarına baktığımızda, öyküde 'Dost', 'Yaşamasız', 'Siyah Beyaz' (1993 Yayımlanmamış Oykü Odülü), 'Mızıkalı Yürıi yiiş', 'Kara Tren', 'Kapan'; romanda 'Bıızul Çağın'ın Virüsü', 'Bay Mııannıt Sahtegi'nin Notlan'; oyuıula ihlamur Ağacı' (1963 TDK Tiyatro Armağanı), 'lpin Ucu' (1980 Abdı tpekçi Tiyatro Armağanı) ve şiirde de 'Manzumeler'i okuruna sundıı. Yanından aynldığımızda Aııdaç, "YKY'den ycni basımı yapılan 'Dost' ve 'Yaşamasız' için bir yazı yazmalısın!" dcyince hiç kuşkusuz konıı üzcri ne eğilmiş ve kısa sürede bu kitabı için 2 sayfalık bir tanıtım/değerlendirme yazısı kotarmıştım. Yazının başına binbir aksilik geldi. (iünümü/e kadar yayımlanamadı ne yazık ki! Mcğcr kısmet bugüneymiş! k A 1: Dost ve'Yaşamasız"; yeniden! Vüs'at O. Bener'in kanımca en önemli ve en iyi diyebileceğim 'Dost' ve 'Yaşamasız' isimli öyküleıinden ilk olarak 1952'de 'Dost', 1957de ise 'Yaşamasız' yazann diğer öyküleriyle birlikte ayrı ayrı ki taplaştı. O tarihten bu yana dört kez baskı gören bu kitap, en son geçen günlerde Yapı Kredi Yayınları taratından, temiz bir baskıyla okurla buluştu. 'Dost' ve 'Yaşama sız' adıyla kitapta bulunan otuz ıki öykü hakkında tuttuğum kısa kısa notları sizlerle paylaşmak istiyorum. 1 Geçen scne mart ayında Hrhan Bener'in 75. yaşını kııtlamak için haztrlanan bir dctsya için benden de Vüs'at O. Bener ile konuşmam istenınişti. Er han Bey'iıı evinde Vüs'at C). Bener ile tekrar karşılaşıyordum! Belleği o kadar güçlüydü ki, 80 yaşında olmasına rağmen beni tanımıştı! Once sorularımı okıımuştum kendisine; üzerinde, hiç unutmuyorum bir saate yakın tartışniüjtık ye aıdı sıra kasete doldıırabil