Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
gor kör diplerigecede buluşan kuyuları" (s: 17) Sonuçta rıe öğrenmişse atıııe sözlüğü'nden öğrenmiştir. Fin dar anlamda anne nin tarihinden ibarettir kısır geçmişi. Hüznün dar geçjtlerinde anne kılavuzluğuyla yürümek gayet çetin bir ıştir: "anne senin ellerin korkunç iri ve sakar" KIMILDAMAYAN BABALAR tşte tiim hikâye bu dizede gizlidir! Çünkü her kız çocuğu bir anne sureti olarak düşmüştür yaşannn içine. Babalar mı? Oıılar da bildik rollcrini oynamaktadırlar. Babalar için söylenecek ııe cok söz vardır bilesiniz. Ah o babalar, değişmeyen, kımıldamayan babalar!.. Ozcr, tanı 2İ7 dizclik bir u£ultuya soyunur burada, "Babanı için bir sonsıız" şiiriylc. Doğrusunu söylcmcm gcrekirsc bu şiir yayımlandıg'ında (Hdcbiyat ve lilcştiri, ()cak Şubat 2002) öniime gelene coşkuyla işaret ctmiş, hcrkcsin öncelikle okumasını istemiştim. Haklıydım ısıarımda. Cieıçekte sıradanlığın örcsinc işarct cdiyordum. Biiyük bir şiiıdi o vc hcp aynı uğultuyla kaldı. Dilersenız ılk Hizelerinc gırelim de şiirportrc ilişkisinin sağlamlığını gözlcrinizle gdrün; "daha <,uk sever miydim uçmasım biheydin hahamsın ah keklık bıırcu bir lalan ckinlcr sarartrken dogUlun tnübirn bılgıdır on karde\in kiiçiğü ölülcri uıymazsam yıkandın luzlandın kundaklandın sıkıca orak sıcaklannda bir pernbv oğ'laıı evlertn o'nünde küçük bir hayat kımıl kımıl dipdiri çıltenler karmcalar ve toprak dediğin cana nıusallat" (f 21) Portrenin gerisindeki her $ey şiir sıcaklığuıda yansıyordu babaıun doğunıuııa. îjairin gcniş scıluğıı öykükmf dilini dize yapısıyla ak cdiyor, (,ok gcvmcdcn kırsallıgın ctiııtr yapı^an ınistisizmi içe dönük bir ki^ilikle vermeye çalıijiyordu. Kısaca bir tevekkül adaımydı v. Sakiıı, agırba^lı, kendiııdctı (,'k mayı beccrcmeyen gölgesi suretindcn dcğerli yok bir otoritc. Kutsal bir ailcnin başı sa yılmak yeter liydi onun için. Şairin, "lıiı, ar kadaşın olmadı sahi/ bir kadnı iki (,ocuk hayata gelir" (s:29) dcdiŞİ gibi ideal öl çülerle geçip gitnıekle yükiimlii! Cıörünüşc göre kolay biriydi. Tanrısı, Türk(,csi bclli... kimscyc karışnıayan, ışinc dc karışrırmayan... Nc var ki madalyonun arka yüzürıdc, "sesine karışan efkârın meleziyim" (s:27) haykıran, dolaylı ctkilcnimin dar çcmbcrindc yaşaıııak adına iiadc alanl bulanıayan genç bir kızın gözyaşlan belırir: "salkımso&uller kadar scndcnım ı$tc öğüdürıii tultum maltım \açlantm ölürsem göfcüilenmı ört\unlcr dıye çcyizimi bıırbcır çtılılıkhını scrdirn" ($32) Sorıın gelıp ınsanlık anlarına dayanmakta, cjîitimügrctinı hakkından bastırılınış cinselliğc dcğin gcniş bir yclpazedc gelcceği tartışılır kılmaktadır. Dt'ğişimin ayak sesleri kapıları aijindırdı^ı haldc babadaki içç dö niiklüğe anlam veremcmektcdir %air. ()yle ya, ncrcyc dcğin dircncccktir baba.'' Şiiri sonlandıran dizclcıdc gcni^ bir pcrspektil çizilir: "dcvlcl ahrclc itıhip olmudan yağmurd kartynadan güncfin kanı aslımıza dönelım bu soıı alamet kaput kıipıları babanı \chir eve girccek" 0ii) Baştan da belirttig'inıiz gibi Özcr gcccyi mekân tutmuştur. Çlplak gözle görülmcycn, gizcmli bir yanı vardır gcccnin. Orada tüm yaşanı sorgulanabilir, tenlc tin buluşur, de neyimler pckiştirilir, aynntılar clekten geçer. Ozcllikle kadınlar yalnızlık kuyuları iı,iııde cak katlar öylesine yüksek ve ulaşılmazdır ki şimdiden bireyi hiçlcyen bir dili ögrenmckle başlanmalıdır i^e. Madenıki tanrı böyle istiyor, elden geldiğince mcsafeli durmalı, dile yip geri çekilmclidir kul dediğin. Ozer, şiiri çocııklaştıran kıılaklara kiipe bir ironiyle öğütler kiieük kızı: "dilini ögrcn dc konuş lanrıyla adını sor pembccık yaranı nte işlek bir mavi dü\lc bu gögHin uzag"ında çocuklardan birisin nar yüreklisi kalktı dag'lartn sısi yollar i$tecık" (s.'ii) YANLIŞ ERKEKLER "Çocuk renginde bir hayat"ın ergenlik diişleriyle kesiştiği yerde hep bir ktırkıı ege mendir. Tanrısal babaların koşutluğunda yanLş erkekler cıkar yollara. Bu yiizden lu tıınmalar biraz gece geçimidir; (îece geçtim dünyadan serzenişleriyle örtüşür: "her şcyi bilen $akrak ahalı bunca bılgelıkte aşk yok hayret yok bir ağtia \a\ırlan üç $ey svylcym" (s:64) Daha önce sorgulanan babakız ılişkileri nin çetrefilligi ^iirin omıırgasından eksik etnıez varlığını. Tüın iı,tenliğiyle atılır sevgili yc. Nc yapsa, neylcsc scrt kayalaıa çarpar. Aynı ekscn üzeriııdu kurgulanır >>özde ili^kiler. "geldim bir ıızak bııldıını yanıntla/ gil tim her ycr bir yakın" (s:72) şeklinde tanımlar kan uyu^ınazlığını. Soıı uıııarı kar^ıııda kini yeniden yaratılmaya çağıran boş bır ya karıdan ibarettir: 'V'/' ağzımı i\lcktc yağt kandilde iüpheyı gecede tuîan ımknatıs ol!. \evgilimrnucizvyoruldu bende" d:69) Ozer'in çığlıkları sağır yüreklerde çınlayadursun, ^iiri coktan kıvanıma eri^miş durıımda. (ıece geçmelerinin gizemli lirizmiyle uçurııyor okurıı. Her dizede farklı bir sedaya koşluruyur, "ol!.."daki hüzniin altını önemle çiziyorum! • (*) Ol!.. Nilay ÖZER, yasaknıeyve/Kom şu Yayınları, l.basım, ()cak 2005 geceyi beklerler. Belki de yeni bir gündüz dogurmaktır niyctlcrı, yaşadıklarına benzemeyen. Taşıdıklarına bakılırsa yükii hayli ağır olmalıdır. Boydan boya ucurum hali! Dü^nıcye e^ilimli bir yaratık: "uynalar tapyorum... hılelı kartlar. . uzaklar ' vc dahası vedası var omuzlanma ınen çolün" (s:49) Lc!j gibi bakiru, eşsiz bir tanımdır aynalar dan yansıyana. Hcniiz aşk adına hiçbir ştye dokunulnıamış, beklentilerin şafağı belirsizliğini korumuştur. Şu iki dizeyi ncreye kazır sanız kazıyın, îeij gibi bakireyi onduramazsıtıız: "bırparça matumıyet buluntin yüreğımde hırsızın kaçarken dü\ürdü^ü güle aıy" (ı.WJ Ve yeni yüzler katılır yazgısı bclli mutsuzluk serüvenine. Peınbecik'te sözü edilen kü çiik bir kız çocuğudur. Hn iyisi ahrcrdevlet birliktcliftiylc puki^en şer cephesinden erkenden habcrılar etmektir onu. Başvıırula Büyüleyici bir yazar: Sadık Yevnni Yatır EVERE§T Sadık Yemni'den her zamanki gibi usta işi bir roman: Yatır. Türk Edebiyatı'nın büyüleyici kahramanı Sarp Sapmaz yeniden iş başında... Sarp bir kez daha kızlar, kimya laboratuvarı ve bilinemezlik arasındaki üçgende. Bakalım yatırlı evin hiç eskimeyen gül desenli taşlarının altında neler yatıyor? Taşın altındaki gizemin peşinde olanlar ile Sarp nasıl bir karşılaşma yaşayacaklar? Altı bin yıllık sır Sarp'ın ellerinde... Üçüncü Sarp Sapmaz macerası olan Yatır, diğer Sadık Yemni kitapları gibi Everest Yayınları'nda. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S AYI 7 93 SAYFA 21