Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ı K U R L A R A Tayfun Pirselimoğlu, Orta Doğu l'eknik Ünıversitesi'ni bitirdikten sonra Viyana'da Hochschulc fürA ngeıvanlc Kunsl'ta (Tatbiki Güzel Sanallar Akademisi) resim ve gravü'r okudu. Viyana, htanbıtl Neıv York, Budapeşte, Talinn'deçok sayıda sergi açtı ve ortak sergilere katıldı. Birçok uzun ve kısafilm senaryosu yazan Pirselimoğlu ıduslararası ödüller kazanan kısa filmleri, 'Dayım'ı 1999'da, 'Sükut Alhndır'ı ve ilk uzun jilmi Hiçbiryerde'yi 2002 ydında çekti, 'Hiçbiryerde', aralarında Montreal Film Festivali Jüri Büyiik Ödülü de dahil pek çok ödül kazandı. Uluslararası seminerlerde senarya yaztmt ve film çekimi konulannda alölye çalışmalan gerçekleştiren Pirselimoğlu 'nun sinema ve cdebiyat konulu yazdart, çcvirileri ve desen çalışmalan çesitli dergilerde yayımlandı. 1980'lerde yayımlanan Sokak adlı sanat ve edebiyal dergisinin hazırlanmasında da görev alan Pirselimoğlu'nun ilk roınanı Çöl Masalları 1996'da,KayıpŞahıslar Albiimü 2002'de, Malihulya 2003'te yayımlandı. Bu yıl yayımlanan yeni kitabı "Şehrin Kuleleri" üzerine bir söyleşi gerçckleşlirdik Pirselimoğlu ile. Ayrıca Şükran Yüeelbir değerlendirme yazısı ekledi söyleşiye. Bol kilaplı günler... Evin İlyasoğlunun "Teodoranın Düşmanları" romanı, Arnavutköyde yarlıklı aile üyeleri ile hizmetkârların yaşadığı köşkte birgünü anlatıyor. Asuman KafaoğluBüke Yazın Sanatı B ehçet Necatigil'in "Bir karanlık içinde bu evler, / Aydınlıkları öyle a/ ki!" dizeleriyle basjayan "Teodora'nm Düşmanlan" ger çektcn dc karanlık bir evin ıçım anlatıyor. tlk başta romanı elime aldı ğımda, tstanbul'da büyük bir köşkün içindeki gündelik hayatı biraz romantızm, biraz nostalji ile anlatacak sandım, lııç dc beklediğim gibı çıkmadı, aksinc Evın llyasog'lu'nun romanı ro mantizmden bu kadar ıızak olabilirdi. Aelcta Flaııbcrt ya da Zola okıır gibi hisseltim kendimi, gerçekçi anlatımı çok şaşırrıcıydı. Teodora'nm Düşmanları ya^lanan bir kadın gorüriiz. Kurduğıı hayallerde, onu öpen, kııla ğına lısıltıyla konuşan bırı vardır, ama bu kışinın crkek mı yoksa kadın mı olduğunu bile lam ola rak anlayamayız. Bu cınsel fantczilerin anlatıldı ğı böliımler aslında ıomanın özünü anlamak açısından çok önemli, çiinkii tlyasoglu bu bölümlerde erotizmi tam anlamıyla tersine çeviriyor. l'eodora ıçin erotik uyarılan olan bu hayalleri yazar bize anlatırken onun pörsümüs, bedenini, hiç de kadınsı olmayan özellıkleriyle canlandırıyor. Bu noktadan bakınca tiim roman başka bir anlam kazanıyor. Yazarın ozellikle karanlıkta kalan arka yüzleri anlattığı ortaya çıkıyor. Çok varlıklı insanların, g<ir kemli yaşamlarını karanlıkta ka lan öteki yüzünden anlatıyor. Eve gelen misalirierin gördiiğü parlatılmıij gümüşler, şık sofralar değıl bize sunulan roman bizi arka kapıdan alıp, cirit atan fareleri, pis kokuları, kirli çamaşırları gösteriyor. CERÇEKLER Cierçekten de pıs kokular romanda onemli yer tutııyor. livin mutlağı ve helası (yazar ozellikle tuvalet yerine "hela" kelimesini kullanıyor) romanda en detaylı anlatılan bölümler. Bu anlatım Emile Zola'nın realizmini çağrıi} tırdı. Güzel bir kadını anlattığında bile insan bedeninin en tiksindirici özellikleriyle dile geti ren, okurda uyarıcı bir etki yapan bir stil kullanmış Evin Tlyasoğlu. Arnavııtköy'de yer alan bu köşkte biı anlamda güzel ama onun ıçinde yaşayanlar, hayvan lar, pis kokular yüzünden bu güzellik hiç görünmiiyor. Güzellikler, hoş yemekler evin elendisi ve onıın konuklaıı için, bu güzelliklerin ortaya çıkmasında harcanan emek tam anlamıyla göz ardı ediliyor patronlar taraiından. Bunun en iyi ürneg'ini, defalarca yumurtaları kırıp mavoncz yapmaya çalişngı bolümlerde anlıyoruz, oysa konuklar yedikleri yemeklerin ne denli çaba harcanarak yapıldıfının farkında bile değlller. EVİN İLYASOGLU BİR GÜN "Teodoranın Düşmanları," Arnavııtköy'de varlıklı aile üyele ri ile hizmelkârların yaşadığı köşkte bir günü anlatıyor. Teodora adlı ailenin emektar hizmetkârının sabahın çok erken sa atinde kalkıp evin sobalarını yaknıasıyla başlıyor ve roman gece evdo verilen davetin ardından son buluyor. Yirmi dört saattcn az bir siireyı, bir tek mekân i(,inde ve neredeyse hiı,' diyaloğa yer vermeden, bir tek kışinın açısından, geçmi^c pöndermeler yaparak anlatıyor. Teodoıa, bize müthiş disiplinli, hiç otıırmadan çalışan, son derece dürüst biri olarak tanıtılıyor ama bunlaı onıın sadecc iyi birkaç öyellıgi ve karakterinde iyi unsurlar lazla değil. (')te yandan Teodora aynı z.ımanda "(h)asisti. l Ier zaman şüpheciydi, nefret doluydu. Kavgacı, acınıasız, kaskatı kesilebıleıı bir yapısı vardl. Kıskançtı hcm de ne biçiııı!" sözleriyle de tanımlanıyor. Te odora'yı tanıdıkça, onıın hemen herkesle kavgalı okkığunıı, hie kimseyi (keııtli ailesi dahil) sevmediğini anlıyoruz. Bunca katılığın altıml.ı bir lyılik arıvor okur ama kedilcri tckıııeleven, yokstıllara kızan, evdekı p.ene beslemeleri kiiçük goren bir kadm gönıntiısü baskın eıkıyor. llyaboglıı bıırada iyi ile kötüyü karşı karşıya getırmivor. l'eodo ra'yı salt kötii biıi olarak görmiiyoruz. Ba^ka deyı^le ahlaki bir yargı yok roman kahramanına karşı, dalıa (,ok hayatın katılaşrırdıgı biıı olarak görüyonız onu. " Kalbınin derinlerindeki iyiliği kimseye gösterme/di. (s.iinkü öyle ögretılmıştı. I layat ona öyle ö^retmi^ti. Katı, sert, acınıasız olmayı, ijiınarmamayı vc de şımartmamayı. " Roman boyımca da bu yiizü saklı k.ılıyor. Romandaki en hoş bölümlerin başında konaga gelen ııüsatiıle rin nasıl balkona çıkıp boğaz manzarası karşısında büyülendiklerinin anlatıldığı sayfalar geliyor: "Nedense balkona adım atar armaz gozleri dolar, uzun uzun 'ah, of diye inlerler (...) Tcodora onların bu balkon sefaları nı kıskanır, kendi tuıca yıl şu köskte yaşadığı haldc böyle keViflcr suremedigi için gotunurdu." Bir başka yerinde yinc "Bir anda bu evin içinden, bu yoğun hazırlık havasından, bu sobaların .ıtesinden, bu sofradan, bu yeıneklerden, bu salonlardan, bu Madam'dan, her şcydcn kaçıp bahçede bir köşeye sigınmak geçti aklından (...) Balkona çıkıp keyif çattıj^ı olmamıştı o güne ka dar..." diye anlatılıyor bu ıkilem. Cîüzel bir yerde yaşıyor Teodora amaoranın güzelliklerını tatması ve onları evin patronları ile paylaşması sö/ konusu değil. "Teodoranın Düşmanları' tam da gerçekçi romanın yapma sı gerektiği gibı, toplumsal bir eleştirıve döniışüyor. Teodora varlığınm larkmda bile olmayan, oııunla bırkaç kelıme dışıntla ko nuşmayan birine hizmet ediyor. Bu Uişki tam bir eşitsızlık üzerine kurulu, patronu Teodora için her şey iken, Teodora Mösyö için bir anlam taşımıyor. Roman gerçekçi açıdan bakınca bu tiiriın çok iyi bir ome£i takat romanda aksayan bir şeyden de söz etmek gerek. Rommiın çok başlarında Teodora için Mösyö dışında kimsenin önemli olmadığı hıssettırılıyor, Teodora romanda anlatılan kaıakterlere ne ılgi duyuyor ne de içlerınden birileri ni seviyor. Bu durumda, Arnavııt köy'ün satıcıları, verel dükkânların sahıplerı, balıkçılaı, ayakkabı tamircileri, vb'nın uzun uzun anlatıldığı bölümler okurun ilgisini azaltıyor. Bu insanlar Teodora için önemli değilse, romanın konusunun da dışında kalıyorlar. Bu bcilümlerın uzıınluğu bence romana hız kaybettıriyor. • asu@yazinsanati.com TURHAN GÜNAY 1KITAP email; cumkitap@cumhuriycl.cuni.tr Imtlyaz Sahibi: cumhuriyet Vakfı adına Ilhan Selçuk Genel Yavm Yönetmeni. Ibrahim Yıldız< Yayın Yönetmeni: Turhan Günay o sorumlu Müdür Mehmet Sucu o Cörsel Yönetmen: Dllek Akıskalı o Yavımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.ş. c Baski: Ihlas Cazetecilik A.S 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna Istanbul / Idare Merkezi: Türkocağı Cad. No. 3941 Cağaloğlu, 34334 Istanbul, Tel: 0(212) 512 05 05 , Cumhuriyet Reklam: Genel Müdur: özlem Ayden / Müsteri Temsilcisi: Ey lem Çevık Yerel süreli yayın 0 Tel: 0 212 512 47 78 512 48 30 FaX: 0 212 513 84 63 K İ T A P FANTEZİLER Bu acıması/ göriintüye rağmen Teotlora'rım kadm olduğunu unultuıma/. bize ya/ar Bir yandan öfkelı bir kadının tablosıına bakarken diğer yandan scvılmck isteyen belki hıç scvılmemiş S AY I 791 Evin llyasoğlu'nun romanı "Teodoranın Duşmanlarr. tam da gerçekçi romanın yapması gerektiği gibl, toplumsal bir elestiriye dönu$uyor. Teodora'nın Düşmanları/ Evin tlyauıjsju/ Rcmzı Kıtabcvı/ 2005/ 20H \ayfa SAYFA 3 C U M H U R İ Y E T