05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Köy Enstitülerindeki dayanışma ruhuyla Anadolu aydınlanması üzerine yazdıklarıma olumlu tepkiler geldi. Kimi okurlar da, "Elli yıl gerilerde kalmış bir eğitim sistemi artık aşılmadı mı? Yeniden Köy Enstitülerinden başlamak gerekli mi" gibi soruların bu konunun gündeme getirilmesine uzak duruyor. Mustafa Şerif Onaran Dergilerde Tamamlayıcı notlar Engin Tonguç iyi bir hekim olmanın ötesinde, toplumcu duyarlığı olan bir kültür insanıdır. Köy Enstitüleri'ndeki yaratıcı gücü öğrenmek için onun babasını anlattığı iki ciltlik kitabını okumak gerekir. Engin Tonguç genış ölçüde babasının belgeliğinden yararlanarak yaşam öyküsünü yazdı (Bir Eğitim Devrimcisi, tsmail Hakkı Tonguç, YaşamıOğretisiEylemi, Giıldikeni Yayınları, Birinci Kitap Nisan 2001, Ikinci kitap Nisan 2004, Ankara). Onyargılı olarak, Köy Enstitüleri'ni geçmişte kalan, işlevini tamamlayan okullar diye düşünmek yanlışından kurtulmalıyız. İyi ki "Yeniden Îmece" yayımlanıyor da, günümüzdeki eğitimkültür sorunlarına eski birikimimle bakmamızı kolaylaştırıyor. Bırakalım kapsamlı incelemeleri bir yana; Mehmet Cimi'nin anılarında (O Yıllar Dile Gelse, Tudem Yayınları, Nisan 2003 Ankara), tbrahim Kuyumcu'nun yorumlarında (Aydınlanma Sürecinde Köy Enstitüleri, Devrim Yazıları, Sonrası, Selvi Yayınları 2003 Ankara), Ali Yüce'nın dizelerinde (Havalı Meryem, Bilgi Yayınları, 1994 Ankara) o yitik dünyayı içiniz sızlayarak izleyeceksiniz. Nerede yanıldlğımızı oğrenirsek yenilgiye düşmekten kurtuluruz. MERDİVEN SALLAMAK "EdebiyatMedya tlişkileri" üzerınde durduğum bir yazımda, Flaş TV'de tartışma yöncten sunuculardan Ferhan Şaylıman'ın "N'olur Beni Eve Götür" adındaki öykü kitabını da almıştım (Cumhuriyet Kitap, 15 Temmuz 2004). Ferhan Şaylıman'ın bir öyküsünde, "otuzunu aşmış, kırkına merdiven sallayan" diye bir söz vardı. "Kırkına merdiven dayamak" deyiminin yanında, genel dile geçmese de, "Merdiven sallamak deyimi de var" deyişini yadırgayanlar oldıı. Kimi okurlarım beni arayarak böyle bir deyimin olmadığını, uydurma deyimlerin de Türkçeyi yozlaştırdığını söylediler. Medyadaki dil yanlışlarının ne gibi yozlaşmalara yol açtığını ayrıntılanyla ortaya koyan Emre Kongar, özellikle bu alanda çalışanların dili kullanmada titizlik göstermelerini istiyor (Yozlaşan Medya ve Yozlaşan Türkiye, Remzi Kitabevi, Temmuz 2003,lstanbul). Bu konuya emek veren Emre Kongar, ya da dil yazıları yazan köşe yazarlar merdiven sallamak" deyiminin yokluğu, yanlışlı^ı üzerine ne düşünürler. Oykülerinde ortam oluşturmaya çalışan Ferhan Şaylıman, ortam oluşturmada deyim özelliklerinden de yararlanmak istiyor. Belli bir bölgenin dil özellikleri öyküde belirtilirse, istenen ortamı göstermek de kolaylaşabilir. Ferhan Şaylıman'ın anlattığı bölgedeki dil özelliklerini ayrıntılanyla biliyor muyuz? Türkçe'nin söz varlığını tam olarak bilmediğimizi yeniden anımsayalım. Genel sözlüklerle deyim sözlükleri birbirinden yararlanılarak çoğaltılıyor. "Derleme Sözlüğü" sözcüklerin bölge ağızlarındaki özelliklerini belirtiyor. Ne madde başı, ne madde arası olarak "merdiven sallamak" deyimi sözlüklerde yer almamış. Ancak sözlüklerde yer almayışı böyle bir deyimin olmadığı anlamına gelmez. Türkçe'nin söz varlığını tam olarak bilmek olanağı da yoktur. Yöresel söz değerlerini sürekli derlemek, bunları genel dile kazandırmak gcrckir. Yalnızca derlcme de yeterli olmaz. Genel dilin dolanımına girmesi için o deyime işlerlik kazandırılmalıdır. Bu işin üstesinden gelecek olan da ozanlarla yazarlardır. Yinelemek gerekirse, dil dediğimiz büyülü düzen, yalnızca dilbilimcilcre bırakılamayacak kadar önemlidir. Sözcüklere yeni anlam yükleri kazandırdığı gibi, söz değerlerini yaşatmak da edebiyatçıların görevi olmahdır. YAZMA ALISKANüCl "Cerrahlar alışkanlıklarını kolay bırakamazlar" sözünü yazarlar için de geçerli sayabiliriz. Kurşun kalemle yazmaya alıştım. Bana öyle gelir ki, el yazısıyla beyin arasında gizli bir akım vardır. Sözcüklerin çağrışım gücü el yazılarında daha etkilidir. Sonra da yazıyı daktiloya çeker, bu aşamada biraz düzeltir, belgegeçerle gönderirim. Daktiloya çekerken gözümden kaçan yanlışlar olabilir. Belgegeçer gönderirken kimi yerler iyi çıkmayabilir. Yazı yeniden dizilirken dizgiciylc ilgili yanlışlar yapılabilir. Denetlemelerde gözden kaçan yanlışlann düzeltilmesi olanağı bulunmayabilir. Işte bütün bu olasılıklar yazılarımın başına geldiği için kimi zaman okurlarımla yeterli ilctişim kuramıyorum. Belki iyi niyetli okurlar arasında "Bu tümce herhalde şöyle olacaktı" diye düzeltenler çıkıyordur. Kimileri de beni dil yanlışlığına düşmekle suçluyordur. Bunlardan kurtulmanın tek yolu bilgisayarla yazmak olmalı. Ben daha o aşamaya gelmediğim için okurlarım yazılarıma katlanmak zorunda kalacak. Necmiye Alpay ile Feyza Hepçilinger gibi dil yazılanna öncelik tanıyan bir yazar değilim. Gene de dil sorunlarına karışmadan edemiyorum. Bir alıntı, bir dizgi yanlışı yüzünden eleştirebüirim. Yanlışa düştüğüm de olur. Yeter ki haksız yere eleştirilmiş olmayayım. Bir dalgınlığına geldiği için mi diyeyim, alışkanlıklarından kurtulamadığı için mi, en usta yazarlarda bile dil sürçmeleri oluyor. Yazıdaki dil sürçmesi bağışlanması da, kimi zaman çapaldarı olan yazı; yanlışsız, kalıp gibi bir yazıdan daha çekici görünüyor. Yazma alışkanlığımı kolay bırakamayacağıma göre, yazılanmdaki dil sürçmelerine biraz daha katlanılacak demektir. Kim bilir, belki hepimize düşen özen yerine getirilirse bu kadar titizlenmeme gerek kalmaz. Belki hem de bilgisayar dönemine girerim de bütün kusurlar benim olur.» Bu sayfayla iletlsim kurabllmenlz İçin derglleıinizi ve kltaplannızı a$ağıdakl adrese gönderirsenlz memnun oluruz. Heklmköy Sltesi 20. Sokak No: 8 06800 ÜmltkövAnkara Tel.:(0312)23591112362346 K İ T A P SAYI 762 mece" bir işin el birliği ile, ortaklaşa bir çabayla kotarılması anlamına geliyor. Engin Tonguç ile Dursun Kut'un çabalarıyla, 6O'lı yülarda Ankara'da çıkan, yayımı 9 yıl süren, Köy Enstitüleri'nin dayanışma rııhunu yansıtan, "lıııB" ce" adında bir dergi vardı. "Yeniden îmece" 2003 Kasımı'nda lzmir'de yayımlanmaya başlayan, "Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği"nin bayrağı olan bir dergi. Köy Enstitülerindeki dayanışma ruhuyla Anadolu aydınlanması üzerine yazdıklarıma olumlu tepkiler geldi. Kimi okurlar da, "Elli yıl gerilerde kalmış bir eğitim sistemi artık aşılmadı mı? Yeniden Köy Enstitüleri'nden başlamak gerekli Hasan Ali Yücel nice mllll eğitim mi" gibi soruların bu konunun bakanının unutulacağını, ama Köy gündeme getirilmesine uzak duEnstltülerinl kuran Tonguç'un her ruyor. zaman anımsanacağını yııllarönce Şuncasını söylemekle yetinesöylemlştl. yim Köy Enstitüleri ilk kuruldukiye dönük anılarla bir yandan ğu gibi kalmadı. Gelişme gösteçağsamanın üzgünlüğünü yaşarerek etkinliğini sürdürdü. Gütıyor, bir yandan geleceğe yönenümüze doğru, çağın getirdiği lik tasarılarla çağdaş eğitim dizyeniliklere uyarak daha kap|gelerini gündeme getiriyor. « samlı gelişmeler göstereceği Aydınlık bir dünya var "Yeniumulurdu. Bunlara olanak taden Îmece" dergisinde. Türkinınmadı. ye'nin sorunlarına Köy EnstitüBu konuda Pakize Türkoğleri gerçeğinden bakılırsa ne gilu'nun söylediklerini anımsabi yönsemelere vardacağını dümakta yarar var (Yeniden tmeşündüren görüşlere yer verili < ce, Neden Yeniden Imece?, Kayor. sım 2003): O ocaktan yetişenlerden biri, "Köy Enstitüleri 'geçmişte Feyzullah Ertuğrul, ölümünün kaldı' demek şöyle dursun, ka44. yılında Ismail Hakkı Tonpatıldığından bu yana geçen 30 guç'u anıyor (Yeniden Îmece, yılı aşkın zaman içinde yazılanUç Aylık Eğitim Bilim Sanat lar, söylenenler, tartışılanlar ve dergisi, Mayıs 2004): ortaya çıkan belgeler; kendi gerFeyzullah Ertuğrul'un belirtçeklerimizin pırıltılarını, ilkeletiği gibi, Ismail Hakkı Ton„ rini iyice gün ışığına çıkarmakguç'un kurduğu Köy Enstitüleri tadır. Eğitim ve kalkınma bağlayalnızca derslikler olarak düşümında getirdiği yenilikler dünya nülmedi; işliklerle köyün kaleğitim yayınlarında yer almış. kınması amaçlandı. Bu oluşuBatılı eğitimcilerde hayranlık mun yaşamasma izin verilseydi yaratmıştır. Birleşmiş Milletler köyden kente göç azalacak, köEğitim ve Kültür Kurumu yün kalkınması daha etkili olaUNESCO, sistemi benimseyip caktı. bir eğitim ve kalkınma yöntemi Hasan Ali Yücel nicc milli olarak başka ülkelere önermişeğitim bakanının unutulacağını, tir." ama Köy Enstitüleri'ni kuran "Yeniden Îmece" eğitimkülTonguç'un her zaman anımsa o tür sorunlarına devrimci bir annacağını söylüyor. layışla bakarak Köy Enstitüleri Ismail Hakkı Tonguç'un oğlu ruhunu canlı tutmak istiyor. EsSAYFA 22 "I "YENİDEN IMECE" Mustafa $erff ONARAN Necmlye Alpay. dil yazılanna aOıtiık veren yazarlanmızdan... C U M H U R İ Y E T
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear