24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Ferhan Şaylıman'dan unutulmayacak öyküler Be/ti Eve Gâtür Trrhm JAYLIMAN N'olur Beni Eve Götür B n Demirtaş CEYHUN u \ j/ıyı ya/mak içın bıra/ dıırup soluklanmak gerekl>ordu, bcn de oyle yaptım Bıı kıtabı okuıiuktan sonra akılda bıraktığı tortu, /.a. man geçse dc kendını anımsatıvor, soru latla çagrışımlarla gerıye donusjer yaptın yorsa, elbette bunlann yerlı yerıne otur masını beklemek gerekıyor Yınc o kıtapla ılgılı çıkan yorumlaıın, eleştırderın hangı yonde yoğunluk kazandığı sorusu da aynı surecın dığer bir unsuru I crhan Şaylı man'ın "N olur Bcnı Lvc d o t u r " adlı oy ku kıtabı ıçın, her ıkı açıdan da bekledı ğım SLIIC aıtık gende kaldı Bugun, *jaylı man'ın oykuleruıe başka bir damaıdan gı rerek yaklaşmak ıstıyorum Burada konuyu, gazetecı edebiyatçı bağlamında ele alıyoıum Ilk Turkçe gaze tenın yayınlanması ve "edebıyat" kavra mının once "fenn ull edep" s.eklınde Os nıanlı duşuncesıne gırmeM de hemen he men aynı gunlerde 1850'lerdcn sonra olmuştur, ama çok ılgınçtır, bu ıkı uğraşın farklılığı anlaşıldığı îçin olsa gerek kı, ılk gıınden edebıvatçılara "edıp", ga/ete ya zaılarına da 'muharrır" dcnılmıştir Fakat, bas^ta ılk Turkçe gazete Fccuman ı AhvaJ'ı çıkaran Şınası olmak uzerc, Namık Ke mal, Zıya Paşa, Ahmet Mıthat Eiendı vb gıbı unlu Osınanlı ga/eteuleıtnın de neıe deyse tamamı aynı 7amanda edebıyatçıdır Ve bu gelcnek Cumhurıyet donemınde de ta 1%0'lara kadar surmuştur Huscyın Cahıt, Falıh Rıfla, Lthcm lzzet, Sedat Sı mavı, Orhan Seyfı ve daha nıcelerı edebı yatçıdır 1950'lerdeHablb Edıp Torehan adlı bir ışadamının Ycnı Is tanbul'u çıkarmasıyla başlayan, gazetecılıjSın bir tıcaıet konusu halıne getırılmesı gırı şımlerı, O7ellıkle 1970'leıdcn ıtıbaren artmış, 12 Eylul cun tacıları araulığıyla da yalni7 edebıyatçılarm değll, edebıyatın dd supurulup atılmasıyla gazeteler medyalaştı rılmış ve bu tore ken dılığınden sona erdı nlrnüjtır Işte bu yenı duzenın kosullandır masıyla, bir televızyon kanalındakı ılguıç ve duzeylı tartışma programlarından tanı dığun Ferhan de oyku ıçın zorunlu kılıyor belkj, ama Çe hov'un dedığı gıbı mutlaka oyku ıçınde patlamasını da gerek tırmı>or mu acaba' l^te tam bu nokta da, "N'olur Beni Lve Gotuı" adlı kıtaptan bir oyku çıkıvor kar^ı mıza Bence butun Turk oyku antolojıle rıne gırccek dcğcrde kı, bir ılk a^kın eijsız guzellıkle anlatıldığl Ferhan Şaylıman'ın "Koza" adlı o\kıısun de, ya7 tatıllcıını ge çırdıgı dayısının tvını anlaun çocuk, ya^ıtı yeğenıyle bırlıkte kullanılmayan ıvır zıvıı esyalann konulduğu bir bahçe odasının altını ustunc gctırııleıken "bir olta takımı na" rastlıyor Ayrıca "gıcırtılarla çıkılan tahta basamakları çokmus, merdıvenın al tından gelen anason kokusunu" unutamı yor bir turlu Ama, oyku boyunca ne o "olta takımı" bıı balık tutuvor, ne de "anason kokusu" bir rakı soirasında so mutlanıyor Çehov'un belırttığı gıbı, dıı varda asılı olduğu soylenılen tufck oyku ıçınde kesinlikle patlamıvor "Ferhan Şaylımanı bir genç medyacı kabul edip, edebiyatçı da olabileceğini aklımdan dahi geçirmediğim için N'olur Beni Eve Cötür adlı kitabını da kesinlikle önemsememiştim doğrusu. Ama, kitabın daha ilk öyküsünü okumaya başlar başlamaz, inanın çarpıldım. Tam anlamıyla, salt bir medyacı değil usta bir öykücü, usta bir edebiyatçıyla karşı karşıyaydım." DEĞİŞEN DÜNYANIN Ğİ Ü MESELELERİ GL08AL TOPLUMDA DİN VE TÜRKİYE YENIBUYUK OYUN ORTA ASYA'DA KAN VE PETROL YAŞAMIN DÖNÜM NOKTASI Şayluiıan'ı bir genı, medyacı kabul edıp, edebıyatu da olabıleceğını aklımdan dahı gecırmedığım ıçın N'oluı Beni Eve Gotur adlı kitabını da kesinlikle onemsememış tım doğıusu Ama, kitabın daha ılk oyku sunu okumaya başlar başlamaz, uıanın çarpıldım Tam anlamıyla, salt bir medya LI değıl usta bıı oykucu, usta bir edebıyat (,ıyla kar^ı karşıyaydım Gcrçckten, ınsaıı ya^amının donum noktası olduğu kuşku suz o ılk asjkın, aşkla tanışmanın eşsız tar pıcılı^ını oylesınc gu/el anlatıyordu kı, "Koza" adb oykusunde Bız oykuculer ıçın gençbgımızde darbımesel olmuş Çe hov'un oyku de ılgılı sozlerını anımbaoım hemen Gerçekten, gunumuz oykucüluğu i(,ın de hala geçerlı mıydı acaba o ılkeler? Galıba ılk Rusça çevırmenlerımı/den Erol Guney'ın 19 Mayıs 1944 tarıhlı Ter cume dergısınde çıkan, Mıllı Eğıtım Ba kanlığı'nca da 1945 vılında Çehov'un Hı kayeler 1 adlı kıtabına onsoz olarak alınmış meelemesmde belırtıldığıne gore, Çe hov, "I lıkaye ıle doğrudan ılgılı olmayan her şeyı atmak geıekıı Oıneğm, hıkaye nın ba^ında duvarda asılı bir tufekten so/ edılmı^se, o tufek hıkayenm sonunda mutlaka patlamalıdır " dermı;; Oysa ııu sallarımız, "dz gıtmiijler, u/ gıtmısjer, dere tepe duz gıtmı^ler, bir de donup akmışlar kı bir arpa boyu yol gıtmışlcr" dıyerek, sankı ozellıkle bir laf kalabalıöıyla başla maktadıı Yoksa, masal ıle oyku arasında ki temel fark da buradan mı kaynaklan maktadır, kım bılır? Oyku ya^amı bıraz gereğınden fazla mı boyutlamı^tır? Geçcnlerde, Amerıkalı edebıyat tarıhçılerı Rene Wellek ve Aus>tın Warren'ın, edebıyat ıle yaşam arasındakı farkı tartışıılarken açık ladıkları ılgınç bir saptamalarını okumuş, tum Edebıyat Kuramı adlı ortak kıtapla ıında, "Bir çocuğun saatlerce konuşması ıçın kar^ısında bir dınleyıcı olması gerek memektedn " dıyorlaıdl Ürncğın, ku^laruı boylegun boyu bıcır bıtıı otu^up dumıaları, ağustosboceklerı nın aylarca cır cır ycrı goğu ınletmelerı, kopeklerın butun gece havlamalan, dıye lım ıneklerın durup dururken boğurmelerı gcıçckten bir konus.ma gereksınımın den mı kayndklanmaktadıt acaba;' Gene, ekılen sağlıkh bir tohumıı, ^ayet gerektığınce sulanıı ve zaraılılardan korunursa, fılız vernıesinı dogaııın engelleyebılmesı, ktylı olaıak ayıklayıp atması gerçekten olanaklı mıdır' Insanlar da hep gerektığınde ve gerektığı kadar mı konu^uılar'1 Bu nedenk ya^aın, ba/en bir kı^ının saç ma sapan koıuı^ınalaııyla bıılıkte duvarda bir tufeğın asılı olduğuııun belırtılmesını Ferhan Şaylıman'ın ba^arısının sıırı da galıba asıl burada Çunku, çotuğun her yıl yaz tatıllerını geçımıeve gıttığı dayısının evının nerede olduğu konusunda hıçbır bılgı venlmıyor oykudc Sadece kuçuk av lusııyla cv anlatılıyor, evın dışı ustaca ayık lanmış Anıa bız, çocuğun yaz tatıllerını geçırdığı bu kasabanın bir su kıyısmda ol duğunıı, ıvır zıvırların atıldığı odadakı, ar tık yaşlandığı ıçın balığa da çıkamayan da yısının olta takımlarından anlıyoruz Ana son kokusu ıse, dayısının dunyaya kats,ı hoşgorulu, rındme!;reb bırı olduğunun ıijaretıdır sankı Nıtekım, "gun, en gu7el saatleıını guneşın batışuıa saklardı" onun ıçın dıye anlatıyor dayısını da Dunya ıse "yalnızca oyunların oynandığı, uçsıi7 bu caki>ız bir çotuk parkı" dır çotuklaı ıçın GLOBAL TOPLUMDADİNJE TÜRKİYE Ali Yaşar Sarıbay Kıtaptakı yazılar, ozellıkle kultürel ve polıtık alanlarda global bir toplumda yaşamamızın bızı maruz bıraktığı problemlerı anlamaya ve anlaınlandırmaya yonelık ozellıktedır Global Toplumda Dın ve Turkıye'yı, globalleşmenın Turkıye'ye duşen golgesının sosyolojık anlatımı olarak okumak daba uygundur YENI BUYUK OYUN Luıtz Kleveman Yenı Büyuk Oyun da, petrol ıhtırası ve polıtıkasının yeııı savaş alanı olan ve geçen yuzyılın buyuk gogunlugunda dunyanın kara delıgf oiarak bılınen Orta Asya nın cesur anlaşılır ve kesın bir portresı çızılıyor Kıtapta, dunyanın enerjı kaynakları ıızenndekı guç mücadelesı dennlemesıne ırdelenıyor Ko7a kendını ormeye devam edıyor Ve artık "nasıl da buyuyup boy atmı^tır" va bu yıl Ustelık "yengesının ablasının, ılko kuldan sonra okutulmamış km Gulumseı de buradadır bu ya7 Onugoıunce 'ıçın den ısımsi7 bir kuş havalanıverır" bırden Işte nc olursa o an olur Gerçekten, o çocuksu ilk aşk bundan guzel anlatdabılır mı bılmem tsımsız bir kuştur aşk ınsanın ıçınden bırden havala nıveren, hıç kuşkum yok "Çocuklaıuı zo runlu uykulara yatırılıp, buyuklcrm çarsi ya alışverışe çıktıklan bir oğle sonrasında" Gulumser'lc baş başa kalıp bırbııleııne "opuşmesını oğretırlerken" kapıyı omu7 layıp ıçerıye dalıverır yengesı ansızın Onu kar^ılarında gorunı.e "dunyanın sonu gel mıştır sanlu ve "suratında atlayan tokatla odanın bir koşesıne savrulup dılı tutul muj" yatarken, yengesının kapıyı uzerlerı ne kılıtleyıp dışan çıktığını anlayınca da hemen Gulumser'e sarılır gene, "ağlamaya başlar" Kızın "goğsu i>ımsıcak"tır Çünku aşk, gerçekten Tann'yla varıştır bu anlamda Gunan ışlemektır Dolayısıyla suçtur, torelere gore cezalandırılır Çocuk ta cezalandınlmıştır Usta bir oykucuyle tanışacaksınız Fer han Şaylıman'ın N'olur Beni Eve Gotur adlı kıtabındakı oykulerı okuyunca kıınuz olmasın • N'olur Beni Eve Gotur/ / Şaylıman/ Oyku / Art Yayınlan/199 t K İ T A P S AY I 77 1 SAYFA 8 C U M H U R I Y E T
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear