Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Î der Senfonisi" olarak betimleyen yorumcular, son bölümdc kaderin üstesinden gelindiğinden söz ederler. Son bölümde "kaderin üstesinden gelmc" olarak nitelencn coşkulu, parlak anlatımın en önemli müziksel öğesi, ana tonalitenin minörden majöre yönlendirilmesidir. Bu açıdan bakınca Birkan'ın aktardığı bilgi temel bir yanlışı içermcktedir. Bir başka sayfada Orkestra için Çeşitlemeler'in (op. 31, 192628), Scnoenberg'in on iki ses yöntemiyle bestelediği ilk yapıt olduğunu okııyoruz. Oysa besteci on iki ses üzerindeki arayışlannı 1920'lerin başlarında yoğunlaştırmış ve bir besteleme yöntemi olarak bu tekniği, baştan sona ilk kez piyano için Beş Parça (op. 23,192023) adlı yapıtının sonuncu parçasında, vals başlığını taşıyan parçada kullanmıştır. Bu müziği, bestecinin on iki ses yöntemiyle bestelediği bir başka piyano yapıti (Süit, op. 25) ve bir dizi oda müziği yapıtı (Üflemeli Beşli, yedi çalgı için Süit, 3. Yaylı Çalgılar Dörtlüsü) izlemiş ve Orkestra için Çeşitlemeler, bestecinin bu yöntemi kullanarak yarattığı ilk orkestra yapıtı olmuştur. Bu örnekler çoğaltılabilir. Dinleyicinin Kitabı'ndaki yanlışlann bir bölümü ise anlatımdan kavnaklanmakta gibidir. Örneğin Bach'ın iki keman için re minör konçertosunun ilk bölümünde, iki solistin, dört ölçü ara ile sunduklan tek sesli bir kanondan söz edilmektedir. Oysa kanon, tanımı gereği en az iki ses ile yapılır. Bu tür sorunlann yanında Birkan'ın kitabının sorgulanabilir bir başka yanı da, tıpkı Faruk Yener'in piyano ve oda müzi;i yapıtlarına adadığı ek kitabında gözemlediğimiz gibi, kımi metinlerin yapıt açıklaması niteliğini neredeyse hiç taşımaması, yapıtların içeriğine, kurgusuna, tasarımına ilişkin hiçbir söz söylememesidir. Çağdaş Türk bestecilerinden Cengiz Tanç ın kitapta ele alınan yapıtları bu eleştiriyi haklı çıkarabilecek örneklerdir. Sözgelımi, bestecinin Lirik Konçerto'suna ilişkin olarak yalnızca şu bilgi aktanlmaktadır: "Flüt, obua ve yaylı çalgüar orkestrası için, 1983 yılında, Inönü Vakfı'nın siparişi üzerine yazılmış, ilk olarak 1988 yılında Ingiltere'de, 'Northern Sinfonia' orkestrasınea seslendirilmiştir." Tanç'ın kitapta yer verilen öbür yapıtlan, Yoz Döngü, Yankılar ve Viyola Konçertosu için de nenzer bir yetersizlik söz konusudur. Bir başka Türk bestecisinin, llhan Usmanbaş'ın 1979 tarihli 3. Senfoni'sine ilişkin metin de yeterince kuşatıcı değildir. Yapıtın ayırt edici yanı üzerinde gereken vurgu yapılmamıştır. Bu yapıtın "konser seslendirisinde, bölüm sırası gözetilmeksizin, en az üç bölümün çalınması gerektiği" bestecinin ağzından nelirtilmekte; ancak yapıt için bestecinin yedi ayrı bölüm hazırladığından, 3. Senfoni'nin bir "açık yapıt" va da "açık biçimli" bir yapıt olduğundan ve bu yönüyle Türk senfoni dağarcığında ilk ve tek örnek olduğundan söz edılmemcktcdir. vuzlann şu an için ilk iki cildi okurlara ulaştı. tkişer üçer aylık aralarla öbür ciltlerin de yayımlanması tasarlanıyor. Böylece bu sonuncu kılavuz, 2003 yılı içinde bütünüyle ortaya çıkmış olacak. Bes ciltlik ana diziye eslik etmek üzere, yine Irkin Aktüze'nin kaleme aldığı, Müziği Anlamak adlı bir de müzik sözlüğünün yayımlanması düşünülüyor. Bu sözlükle birlikte iki bin yedi yüz sayfaya erişmesi beklencn dev bir metinler toplamı, bu ülkede klasik Batı müziği dinleyicilerinin temel başvuru kaynaklanndan biri olarak kııllanılmaya başlayacak böylece. Yener ve Birkan'ın kılavuzlarına yerinde bir yaklasımla eklenmiş olan küçük sözlükler, Aktüze'nin çalışmasında artık bağımsızlığını kazanmıs kapsamlı bir metin, kapsamlı bir başvuru kaynağı olarak ortaya çıkacak. Aktüze'nin kılavuzu öncekı kitaplardan ilk bakışta oylumuyla ayrılıyor. Müziği Okumak, Faruk Yener'in ve Üner Birkan'ın kılavuzlarıyla, giderek Batı'daki benzer yayınlarla karşüaşurıldığında engin bir genişlık sergiliyor. Bu genişliğin birincil nedeni, Aktüze'nin kitabtnın senronik yapıtlar yanında, oda müziği yapıtları, solo yapıtlar, dinsel ve dindışı sözlü müzikleri de kapsıyor olması. Bu ortamlar için bestelenmiş olan yapıtlar Batı dillerinaeki benzer yayınlarda genellikle ayrı ayrı tartıştlır, ayrı kitaplarda bir araya getirilirken, Aktüze'nin kılavuzuopera ve operetleri büyük ölçüde dışta bırakmakla birlikteyukarıda sözünü ettiğimiz yapıt türlçrinin tümünü tek çatı aıtında topluyor. Ustelik Batı'da yayırnlanan bu tür kitaplar genellikle birkac yazarın toplu çalışmasının bir ürünü olarak ortaya çıkmış ya da her yapıt türü, her çalgısal ortam başka bir yazarca ele alınmıştır. Aktüze'nin giriştiği iş salt bu yönüyle Dİİe övgüye değer ve bu ülkede yaşayan müzikseverler açısından gurur verici. Müziği Okumak'ın metinlerindeki birçok yorum ve değerlendirme, yazarın yabancı kaynaklardan geniş ölçüde yararlandığı duygusunu uyandırıyor. Ancak bu durum Birkan'ın ve daha sınırlı olarak Yener'in yapıt açıklamaları için de söz konusudur ve bu yazarlann hiçbiri açısından bir eksiklik olarak alınmamalıdır. Sonuçta her yazar, başvurduğu yabancı kaynaklardaki bilgileri Kendigözlemleriylebirleştirerek, söz konusu eailen yapıtlar üzerinde sınayarak belli sonuçlara ulaşmış, fikirlerini, yorumlarını oluşturmuştur. Ote yandan, bu müzik türünün kökleri Batı'dadır ve kimi Batı ülkelerinde zaman içindeözellikle 20. vy'dabu müziğe ilişkin engin bir bilgi birikimi oluşmuştur. Uluslararası sanat müziği yapıtlannı değerlendirmeye, tartışmaya, yorumlamaya yönelen yazarlarımızın Batı kaynakb metinlerden yararlanmaları doğal karşılanmalıdır. Irkin Aktüze, îstanbullu müzikseverlerin yabancısı olmadıkları bir yazar ve radyo programcısıdır. Uluslararası Istanbul Festivali'nin program kitaplanndaki ya pıt açıklamalarını 1985 yılından başlayarak Aktüze kaleme almıştır. Müziği Okumak'taki metinlerin büyük bir bölümü, yazarın bu festival için 18 yıl boyunca hazırladığı yapıt açıklaması metinleridir. Festival programında yer alan uluslararası sanat müziği yapıtlan üzerine kaleme alınan yüzlerce metin, yıllar sonra Türkçe konser kılavuzlarının en oylumlu olanının eksenine yerleşmiştir böylece. Yazar, başka konserler ve kimi radyo programları için hazırlamış olduğu metinleri de ekleyerek, kılavuzunun kapsamını iyiden iyiye genişletmiştir. Aktüze'nin yaklasık yirmi yılLuc emeği, Pan Yayıncılık'ın sahipleri Işık ve Ferruh Gençer'in özendirmesiyle, sonuçta beş ciltlik bir konser kılavuzuna dönüşmüştür. Aktüze'nin kılavuzunun adının, Pan Yayıncılık'ın motto'sunu ("müziği okuyabilirsiniz") çağrıştırması hiç de şaşırtıcı değil bu açıdan. Müziği Okumak'ın birinci cildi, soyadlan A va da B harfıyle başlayan bestecileri, bu Gestecilerin yapıtlannı içeriyor. Beş yüz sayfalık bir konser kılavuzunun topu topu C harfine erişmesi, klasik Batı müziğiyle taruş olanlan pek şasırtmamalı. AlFabenin ilcinci harfi Bacn, Beethoven, Brahms, Bartok, Britten, Berlioz gibi büyükleri bir araya getirir. Bu büyüklerden ikisinin, T. S. Bach ve Beethoven'tn yapıtlarının değerlendirilmesi yaklasık yüzer sayfalık bir alanı kaplıyor kitapta. Aktüze'nin kılavuzu, çağdaş 1 iirk bestecilerinin yapıtları açısından da verimli bir kaynak. Müziği Okumak, ilk iki ciltten anlaşildığı kadanyla, Dinleyicinin Kitabı'nda olduğundan daha az sayıca Türk bestecisini kapsıyor. Aktüze, bu konuda Birkan'a göre dana kuşkucu bir yaklaşım sergiliyor sanki. Bununla birliktc Müziği Okumak'ta, Alnar, Akses, Erkin gibi ilk kuşak bestecilerinin yapıtları üzerine oldukça geniş bir değerlendirme olanağı sunuluyor okuyuculara. Bu yaklaşımın öbür ciltlerde Rey, Saygun, Usmanbaş, Tüzün, Tanç ve başka birkaç bestecimiz açısından da geçerli olacağını düşünebiliriz. Necil Kâzım Akses tam 18 yapıtla boy gösteriyor bu kılavuzda. Üstelık bu yapıtlara ilişkin bilgiler oldukça aynntılı. Metinlerdeki kimi aynntılar, yazann, özellikle Türk bestecilerinin yapıtlarına üiskin acıklamalannı erişebildiği her türlü kaynaktan yararlanarak oluşturmaya çalışağı izlenimini veriyor: kimi kez bestecinin o yapıta ilişkin düşüncelerini doğrudan kendi ağzından aktararak, kimi kez ilk seslendirmelerin program kitapçıklarından yararlanarak, raoyo kayıtlanna ve söyleşilere yönelerek, plak ya da YÇ kayıtlan için kaleme alınmıs açıklamalan ve sözlü müziklerin metinlerini değerlendirerek. Türk bebtecilerinin yapıt açıklamalanndaki kimi aynntılar, başka kaynaklarda kolay kolay karşılaşılamayacak türden. Sözgelimi, llnan Baran'ın Üç Soyut Dans başlığını taşıyan piyano parçalannm, bestelenişinden birkaç ay sonra ilk kez Ankara da, Milli Kütüphane'de düzenlenen, llhan Türk bestedurMn yapıttam Yabancı kaymMar Mimaroğlu'nun sunduğu Türk Bestecileri Forumu'nun birinci Konserinde, piyanist Yıldıray Ölçer (193861) tarafından seslendirildığini; bestecinin daha sonra bu yapıtını, Bursa Uludağ'daki tatili sıra sında Rilinmeyen bir nedenle ölen bu yetenekli piyanistin anısına sunduğunu öğreniyoruz. Yazar, bu yapıtın bir daha yorumlandığına ilişkin bir bilgiye rastlamadığını, ancak radyolarımızda bu ilk konserden alınan band kaydının bulunduğunu belirtiyor. Aktüze, tıpju Faruk Yener gibi 30 yılı aşkın bir süreTRT'de çalışmış, lstanbul Radyosuna katkıda bulunmuş bir kültür emekçisi. Aktüze'nin radyoculuk deneyimi, radyo çatısı altında sağladığı birikim, belli ki Müziği Okumak'ın oluşumunu büyük ölçüde Deslemiş. Bu binkimin, Aktüze'nin kitapları üzerinde, Yener'in Müzik Kılavuzu na oranla daha derin bir iz bıraktığı söylenebilir. Müziği Okumak'a yöneltilebilecek olumsuz eleştiriler, Aktüze'nin çalışmasının boyutu, kapsamı, oylumu göz önün de tutulduğunda ayrıntı düzeyinde kalacaktır. Yine de bu tür bir yazıda bunlara değinmek gerekir. Bunlardan ilki, yabancı bestecilerin vokal yapıtlannın metinlerine ilişkin: Müziği Okumak'ta yabancı bestecilerin vokal yapıtlarının metinleri genellikle yalnızca özgün dilde veriliyor. O dilleri yeterince biLmeyen okuyucular için bu metinlerin kullanım değeri hemen hemen yok. O dilleri bilen okuyucular açısından da benzer bir durum söz konus.u. Çünkü birçok okuyucu bu yapıtların metınlerine, o yapıtlan dinlemeye yöneldiğindc gereksinim duyacaktır. Bugün çoğu dinleyicinin bu işi YÇ'ler aracılığıyla yaptığı ve çoğu YÇ kitapçığının sözlü müziklerin metuılerini içerdiği, üstclik bir kaç başka dilde çevirisiyle birlikte içerdiği göz önünde bulunaurulursa, Türkçe dinleyici kılavuzlarında vokal yapıtlann sözlerinin özgün dilde baştan sona aktanlmasının, ancak metnin Türkçe çevirisiyle birlikte kayda değer bir yarar sağlayacağı açıktır. Uhıslarapası katatogbma Beş clMlk blr kılavuz Birkan'ın kitabı bu durumııyla dikkatle, uyanık olarak kullanılması gereken bir kitaptır. Kitabuı bundan sonraki olası basımfarında yanlışlanndan arındtrılmasını ve kimi yapıt açıklamalarıntn daha oylumlıı olmasını dileriz. Başta da belirttiğimiz gibi, Yener'in kitabının ardından yeni bir söz almayı başarabilen böylesine emek verilmiş bir çalışmanın, kendisine adanan emekle orantılı bir kullanım değeri kazanabilmesi için temel bir gerekliuk bu. Uluslararası sanat müziği yapıtlannı konu edinen Türkçe dinleyici kılavuzlannın sonuncusu, 2002 yılının yaz aylannda, bu müzik türiine gönül vcrenler için büyük bir mutluluk kaynağı olarak gün yüzüne kavuştu. Irkın Aktüze'nin (*1933)kaleme aldığı, eşi Cevza Aktüze'nin yayıma hazırladığı Müziği Okumak1 adlı ycni kılavuz, beş ciltten oluşan kocaman bir çalışma. Bu ülkeye son on beş yıl içinde küçük bir müzik kitaplığı armağan eden, bu ulkenin müzikseverleri açısından çok değerli olan küçük bir müzik kitaplığı olusturan Pan Yayrncılık'ın yayımlamaya başladığı kılaCUMHURİYET KİTAP SAYI 6 7 8 Irkin Aktüze ve cevza Aktüze binikte Yine, bu denli kapsamlı bir dinleyici kılavuzunda dışta bırakılmış olan yapıtlardan birkaçı göze batıyor. Beethoven'ın 29 no'lu piyano sonatı ("Hammerklavier"), sonuncu yaylı dörtlüsü (op. 135), Bartök'un 3., 4., 5. yaylı dörtlüleri (kitapta yalnızca 2. ve 6. dörtlüler yer alıyor), Brahms'ın yaylı dörtlülerinin öbür ikisi (kitapta yalnız op. 51, no. 1 var), op. 121 Dört Ciadi Şarkı'sı, Bnıckner'in 7., 8., 9. senfonileri (kıtaptayalnızca 4. ele alınıyor) ilk anda dikkati çeken yapıtlar. Bu yapıtlann hcpsi, böz konusu olan bestecilerin yaratıcılık serüvenleri açısından önemlidir. Üstelik büyük bölümü, klasik Batı müziği yapıt dağarcığının belli başlı konıpozisyonlan arasındadır. Sıklıkla seslendirilmekte, yeniden yeniden kaydedümektedirler. Başta da belirttiğimiz gibi Aktüze'nin kılavuzu değişik ortamlar için bestelenmiş pek çok yapıtı bir araya getiriyor. Bu yapıtların sıralanışında, uluslararası alanda yaygın olan bir kataloglama yöntemi ne belli sınırlar içinde uyulduğu anlaşılıyor: önce vokal yapıtlar, ardından solo yapıtlar ve oda müziği yapıtları, daha sonra senfonik yapıtlar. Ote yandan, ilk iki ciltte bu konuda bir açıklama bulunmuyor. Üstelik kimi bestecilerde bu sıralamaya uyulmamış. Bu durum, elbette, yukarıda vurguladıklarımız denli önemli bir eksiklik oluşturmuyor bu kılavuzda. Her cildin başına kapsamlı bir dizin yerleştirikniş ve sonuçta, aradığınız yapıtı oraaa dcğil de burada buluyorsunuz. Yine de bu denli emek verilmiş bir çalışmada bu türden, görece kolay yoldan çözümlenebilir sorunlann ortadan kaldınlmasi iyi olurdu. Aynntı düzeyindeki bir başka eleştiri, ABD'li besteci John Adams'ın kılavuzda yer verilen tek yapıtı için önerilen Türkçe adlandırmaya yöneltilebilir. Aktüze, Shaker Loops adb bu yapıta Türkçe karşılık olarak "Titreşim Bağlan"nı öneriyor. Adams'ın müziğinde sözü edilen "loop", J SAYFA S