Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
R T 2 0 0 2 • K. Özsezgin.Baltrusaitis'in "Düşsel Ortaçağ"ını değerlendirdi ı sayfadn ü Ahmet Günbaş, Doğan Aksan'ın "Anadilimizin Söz Denizinde" adlı kitabını değenlendirdi s. sayfada • VecihiTimuroğlu.CeyhunAtuf Kansu'yu anımsatıyor bizlere ıo \ayfada ü Ertekin Akpınar, "Bruno'nun Sorusu" üzerineyazdı u sayfada MIT/MP Cumhuriyel P A A 8 I Z E K 1 ıı Hemen her yeni kitabında olduğu gibi Orhan Pamuk'un "Kar" romanı da değişik tartışmalara neden oldu. Kimılerine göre Orhan Pamuk romanlarının önüne çıkmış, çok medyatik olmuş, romanı arkada kalmışti; kimilerine göre romanlarını alanlar aslında okumuyorlardı. Ama Orhan Pamuk'un dünya çapında bir yazar olduğu konusunda buyük çoğunluk hemnkirdi. Zaten yurtdışına gidenler de kitapçı vitrinlerinae onun yapıtları ile yüzyüze geliyorlardı. Biz bu söyleşimizde Ornan Pamuk'la romanın edebi yanı ve kendisine yönetilen eleştirileri ön plana çıkarmaya özen gösterdik. Pamuk'la söyleşiyi yaptığımızda romanın satışı 80 bine ulaşmıştı. Bu bir rekordu. Zor okunduğu söylenen bir yazarın bir ülkede bir ay dolmadan 90 bin satışa ulaşması da önemli bir başarıydı. ORAL ÇALIŞLAR Orhan Pamuk Kar" ile yine eleşti T " \ omamnda ınsanlann tiplertnt net bir sekılde lS çızmıyorsun Kahramanlann fiziki göriinüsünü JL v tam anlamıyla öğrenemiyoruz Ben romanlarımda kahramanlanmın fiziki tariflerini yapmam. Bu da belki benim verebileceğim bir romancılık sırrı. Çünkü herkesin kahramanın ruhsal özelliklerine bakıp ona fiziki özellikler yakjştırdığını hissederim. Kendim dc öyle okurum romanları. Okul b konuda çok fazla müdahale etmem. Ben romanlarda okudıığum fiziki özellikleri iki ya da üç özellikten fazlasını gözümün önüne getirip birleştiremem. Birisine uzun boylıı dersiniz, arkasından sarı saçlı hafif çene kemikleri yüksek. Dört tane daha özellik koyunca kafamda adamı gözümün önüne getiremem. Bir ya da iki özellik veriyorum. Bu da benim seçimim. Mesela uzun boylu yeter; gözlüklü yeter; ya da berikinin şişman olması yeter. Gerisini okur farkında olmadan kafasından tamamlar. Bana kalırsa, ilk tanıştığındaki bir özellik 150 sayfa sonra gerekli bir özellikse, okurun aklında kalır. Neden kahramam Almanya'dan seçttH'' Kahramanım Türkiye'ye dışardan gelmeliydi. lyice âşık olabilmesi, kendisini Türkiye'ye bağlayabilmesi ve Türkiye'den geriye bir şey götürebilmesi için, bir Almanya hayatı olması lazımdı. O hayatı anlattım. Almanya ya gidip gelmelerimden;198090 arasında çeşitli nedenlerle orada kalan, sıkılan, dönmek isteyen, bir CUMHURİYET KİTAP SAYI 630 türlü karar veremeyen, çocukları Almanlaşırken kendisi geri dönmek isteyen bütün o kuşakları birazcık bildiğimi sanıyordum. Onların yaşadığı hayatın dokusunu da anlatmak istedim. Kars ve Orhan Pamuk ilişkisini bu romandan sonra nasıl tammlayabılırsin? Bu kitapta Istanbul'da yetişmiş, Istanbullu, batılılaşmış, laik, modern kültürden yetişmiş biri Kars'a, Türkiye'nin de belki en geri demeyelim, ama etnik sorunlarla işsizlikle boğuşan, yoksul, en yoksul kısmına gidiyor ve oradaki insanları anlamaya çalışıyor. Bunu anlamaya çahştığı için de üç ytl sonra tıpkı benim gibi, elinde bir Kars romanıyla geri dönuyor. Böyle bir anda orayı, onları temsil ediyor, oluyor. Bu da bence romanın ve edebiyatın temcl sorusunu gıındeme getiriyor. Bizim durumumuzda olmayanlar nakkında söz almaya ne kadar hakkımız var? Benim, Istanbullu Orhan'ın, Kars hakkında konuşmaya ne kadar hakkım var? Ben gerçeği dile getiriyorum demiyorum. Kendimin kaygan ve Kirılgan olduğumu da hatırlatıyorum. Romandaki tipleriyaratırken nasıl btr duyguyla hareket ettin? Kitap, hepsi birbirine etki eden bir çarklar, zincirler dizgesi; bir sistem. Birbirini tamamfayan kişiler var. Diyelım ki; bir siyasal İslamcı kalıbı, ama onu canlı lulrnak istedim. Diyelim ki, taviz vermez Atatürkçü kalıbı, ama onu yaşayan bir şey kılmak istedim ve ük baslangıçta kahramanlarıma yaklaşımım buydu. Ya da alalım ele, Avrupa'ya gitmiş, kafası karışmış solcu ve fikirlerini kaybetmiş aydını... Bu da bir kalıp. Onu temel kahramanım yaptım. O kahramanlar, toplumdaki genel tutumları, o düşünceleri en soyut halleriyle canlandırırken içlerinde tam tersi endişelerı, kuşkuları ya da o yüksek düşünceleri son derece Dayağılaştıran çelişkileri yaşıyorlar. Temel olarak, askeri darbeye dayanan Atatürkçü Devamı 4. sayfada.