Catalog

Tutun çekıyorum, kuşların cıvıltısını ışıtiyorum Sessızlık ağır adımlarıyla çıkıyor odadan Babam gırıyor ıçerıye, ve ağırbaşlılık çokuyor ortalığa Us gerı donuyor ayak suruyerek Ve bız hepımız buyuk bır cıddıyetle buyuruyoruz oğle yemeğımıze İSA GİBİ Eğer doymamışsa yaralarında açgozlu kara kargalar, kanatlarını açamazsan, (kartal gıbı değd) kanatlarını açmazsan Isa gıbı Çıkamazsın goğe, çıkamazsm goğe o zaman, yerde surunursun Çıle ^ekmeden, çıle çekmeden hıç kımse, yukselemedı goğe şımdıye kadar Yıne ozanlar pırı yukselır gokvuzune, kanatlarını Isa gıbı açtığı zaman BÜYÜK MUTLULUK O ZAMAN her şey bende ve hen her şeydeyım FTYUTÇEV Ne zaman bır ^ıır yazsam ve çıksam evimclen, artiK gun akşamdıı, ılık ve alacakaranlık Selam gokyuzu' 1 Selam ışıyan ay Her şeyde ben varım, her şey bende o zaman Hava, şaşılası oluş' Nefes, bııtun bııluşlardan ustun' Bu hava, bu nefes, benım zengınlığım Bu zengınlığı şaka sanmayın siz Toprak tenimi, gök canımı ödüny verdi bana Çağdaş Gürcü şiirinin önemli şairlerindendir. Doğa, ulus bilinci ve bireysistem çelişkileri şiirlerinin ana temasını oluşturur. 1929 yılında Gürcistan'ın Imereti DÖlgesindeki Haragauli köyünde doğdu. Lıse yıllarında şiır yazmaya başladı. Edebiyat ve tarıh öğrenimı gördü. 1955 yılında genç şair olarak ilk ödülünü kazandı. îlk şiir kitabı da o yıl okuduğu üniversitenin yayınevınde basıldı. Sovyetler Birliği döneminde şiirleri birçok dile çevrildi. Şimdi Gürcistan'ın başkenti Tiflis'te yaşıyor. Kuçucuk yumurtadan uçan kırlangıç gıbı, ıçımızden bırı dunyanın her yerınde (*) Yavgın Turk<,ede karşdığı bulunmayan 'mısır sapı' anlamındakı Gurcuce sozcuğun Karadenız bolgesınde kı verel karşılığı kullanılmı^tır Muhran Macavarianif Şiirler/ Çeviren: Hüseyin Uygun Bu sağır boğuruş, tozuvan kar gıbı boğacak benı evdesokakta Ne buyuk mutluluk1 Ne buyuk mutluluk1 Ozgruluk, ozgurluğu duşuncenin 1 Kımı dalgalandırmaz bu gerçek (Us, ne ış gorecek daha ıyı) Ne buyuk mutluluk1 Ne buyuk mutluluk1 ozgurluk, ozgurluğu duşuncenin 1 BUGÜNE DAİR Yaşlılar bır araya gelmış tartışmaktalar Ahmaklar ve aKillılar var arafarında Hukmu geçmış oğutler derhyor eskı kuşak gençler ıçın Bır dukkâncı doğrularını sıralıyor, profesor de onaylıyor onu Ne gerek başeğmez delıkanlıya, yaşlı kolenın deneyımlerı Toprak tenımı, ok canımı odunç verdi bana açtan tırnağa her şeyım odunç Pekı, ne vereceğım karşılığında DÜŞUNCE Tutun çekıyorum, dumanın sesı yok Lvın duvarları dtlsız Masa, sandalye, dıvan, dolap, odanın ı^ındekı her şey Şehırler, kovler, bunca ınsan var Dışarıya suzuldu us ve sardı dunyavı gokkubbe gıbı Denız, dere, gokkuşağı, nava, çımen, yafimur, sokak, ılkyaz, tebessum, telaş Hepsı, her şey, her bırı, var olanlar ezelden berı, yıne ordalar Sen, bu ııı^suz bucaksız krallığın hukumdarı Sen de, kolelığın boyunduruğıında kan ter ıçınde olan. Artık yoksun, k Guneşın ellerınde olum tırpanı Artık yoksunuz, çunku Hep bırsınız guneşe gore 626 Ne zaman bır şiır va/sam ve çıksam evımden, gun akşamdır, ılık ve alacakaranlık SONBAHARDAN RESİMLER 1 Olgun uzumle sevındı goz Bu yıl urun bol gorunuyor Evın arkasında kıraz ağacının vele dırenen sesı Vay, neydı derımrn ettığı Yağmurlar çoğaldı Soldu papatyalar Tunedı alaf(*) yığını guvercin gıbı ağaca Burnundan kan gelıyor şirahanenın Burnunu şarap kupune sokuyor ahşap maşrapa 3 Değırmen taşı laksedıvor, un eleğı alkışta Taze mısır kınına saklanmış Bu bır avuç topraktan çıkan her şey sankı uçuyor mutluluktan CUMHURİYET KİTAP SAYI f > Kapıma davandı gok Kapıma dayandı toprak Her gun yalvarmak oldurdu benı Sız de zaman verın bıraz, guneş gıbı Yeşıl yosunlar suskun mezar taşında Ruzgâr esıyor, danasını çağrıyor bir ınek, Havva'nın gıyıtıne yağmur çısehyor, olgunlaşıyor alaca ıncır USUMUN SESt Daha çok gecelerı, bazen gun ıçınde Uzaktan değd, usumdan sesler duyuyorum Sessız kalsam, elvermıyor buluncum Ses çıkarsam, olum korkusu SAYFA 15