25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

TÜYAP 21. İSTANBUL KİTAP FUARI FERİDUN ANDAÇ T~\ u söylesımizde 'Günesi Yakan r~x ların Selamı'ndan (1935) 'Dün ~ I J Dağlarda Dolaştım Evde Yoktum'a (1993) uzanan şür aerüveninizin olu^um/gelişim evrelenne uzanacag"ız. Yani şiirle geçen 60 ytllık bir ömrün çetelesini tutmak gibi bir şey bu Bodrum stcağında sızi yoracağtm biraz. ilk iki kitabtnızı bulamadığım için (ycui basımlan yapılmadıg'ı için) okuyamadım ne yazık ki! tlhan Berk şıirini ilk kez 'Köroğlu (1955) ile tanıdım. Sortra Günaydtn Yeryüzü (1952), Türkiye Sarkıst (1953) geldi benim için. Bu üç kitabımzla 'tlhan Berk şiiri'nin bir dönemini adlandırtp kapattyorsunuz. Öttce bu dönemi irdeleyelim. Buraya geliş, yöneliş kaynaklarınız neler oldu? • Giineşi Yakanların Selamı'ndan söz etmek istemiyorum. O, benim için yok. Şiir yazmaya İstanbul kitabımla (1947) başladım dıyebilirim. Bu mutlu bir olaydır. Nedeni de; o sıralarda Giresun'da öğretmenlik yapıyordum. Abidin Dino, Bedri Rahmi, Sait Faik gibi o zamanın bütün ünlü yazarlarının çıkardığı 'Ses' diye bir dergi vardı. Bu dergiyi aldığımda beni çarptı! îlk şiirlerimi Giresun'dan Ses'e göndermeye başladım. Şiirler çıkınca sevindim. Çünkü dergi, beni her bakımdan ilgilendiren avangard bir dergiydi. Bu olaya mutlu bir gözle bakıyorum. lstanbuf'a gelince ilk anda Abidin Dino'yu aradım. O zamana kadar üçdört şiirim Ses dergisinde çıkmıştı. Dergi Nail V.'in yerinde çıkıyordu. Kitabevinde Nail V. ile karşılaştım, "Abidin Dino'yu arıyorum," dedim. O da beni garip karşüamıştı. Ama adımı söyleyince; "O sen misin?" demişti. Beni alıp Abidin Dino'ya götürdü. Dino, o günden sonra beni bırakmadı. Her gün beraberdik. O dönemin bütün büyükyazarlarını, ressamlarını tanıttı. Bütün bunların arasında zayıf, uzun, incecik bir insan olarak kaldım. Bu sürede yazdığım (194547) toplama şiirlerimle Abidin Dino îstanbul kitabımı bastırdı. Kendimi bu kitapla şiir yazmaya başladım sayıyorum. Kendınizi, bir anlamda, şiirlerin hem dışında, hem de içinde tanımladığtmız İlhan Berk'i Uzun Bir Adam (1982, 1983) anlatımzda anlattına. Ama onun şiirinin/poetik tavnnın ve oluşumunun etki/ivme kaynaklanm açık seçik gö'remedik dıyebüirim. Kimi sö'yleşilerinizdeki hatta şiirlerinizdeki ipuçlartndan yola çıkarak önce bunlara dönük biraz daha açtlımlı saptamalaryapmanızı ısteyeceğim. "Beni etkileyen ilk kaynaklara indıg'imde, önümde A. Haşim'i görüyorum bir; daha sonraları N. Faztlvar. Sonra Y. Kemal," diyorsunuz (Şiir Gizli Tarihınden Sorular E. Ayhan Söyleşisi, 22.04.19H2). Bu 'ben', içinizdekişiir kapısının açılımına dönük bir etkilenme mi, yoksa hizzat yazdıg'ımzşiirler üzerindeki elkı mi? Uzun Bir Adam'da.gerçekten siire sokulmak istemedim. Özelfikle 2. baskıda (hemen hemen yeniden yazdım diyebilirim kitabı) birçok sözleri çıkardım. Bu bir deneme kitabı. Kendi üzerime. Yazınsal bir denemedir. Orada daha çok dili kullanmak ve bu dili kullanırken de kendimi ortaya koymak istedim. Şiir serüveni gerçekten orada kapanmıştır. Buna da seviniyorum ayrıca. Diizyazı ile kendimi ortaya koydum. O kitaptan mutlu olduğumu şimdilik söyleyebilirim. Ileride bilmiyorum, çünkü bütün düzyazılar beni, süre içinde boyuna meşgul ediyor, boyuna düzeltmek duygusunu yaşıyorum. Bunu siirimde hiç yaşamadım. Ama düzyazılarımda SAYFA 8 Fuarın Onur Yazarı llhan Berk ile bir söyleşi Şiir Yaşadığımın anlamıdır" buna rastlıyorıım. Günlüklerimi yeniden düzeltiyorum. Böyle bir maceram var. Giineşi Yakanların Selamı, sanırım N. Hikmet etkisinin kitabıdır. Çünkü N. Hikmet'in şiiri, o dönemde şiirin önünde bir bayraktı. Elden geldiğinde biz genç şairler şiirleri değerlendiriyorduk. N. Hikmet'in önce efsanesi geldı. Sonra doğrudan şiire sokuluşu, şiiri güzelliğinden kurtarıp yaşavan bir dille anlatmış olması. N.'ın kurduğu efsane beni etkiledi. G. Yakanlar kitabının başlığı bile şimdi daha ivi anlıyorum beni etkiledi. O kitap böyle bir etkinin kitabı. Bu evreden sonra etkilendiğim A. Haşim oldu. Ben kendimi keşfettim, kendi kendimi buldum. Vezinli, kafiyeli şiirler yazıyordum. Içine kapanık biriydim bütün okul yaşantımda. Hep yatılı okudum. Öğretmen okulları içe kapanık çocukların yeriydi. Ailemde benaen başka okumayazma bilen yoktu. N. Hikmet'in düşüncelerine yakınlığım vardı. Ama N. Hikmet açık bir adamdı. Ben ise kapalı bir adamdım. Bu kapalılığımı bütün nayatımda sezdim. A. Haşim beni bu kapalılığıyla etkiledi. A. Haşim çok titiz, çok kibirli, çok içine kapalı bir adamdı. Şiirlerinde bu kapalılık beni çok ilgilendirdi. Şiire onunla Daşladım, diyebilirim. Ama tam bu sıralarda N. Fazıl'ın noktürn şiirlerini, ortaokul öğretmenimiz K. Behzat'ın etkisiyle fark ettim. 'Kaldırım' şiiri ünlüydü, ama ben iki parca olan noktürn şiirieriyle N. Fazıl'a yakınlık hissettim. Şiirlerimi, Varlık, Çığır dergilerine ve özellikle Serveti Fünun dergilerine göndermeye başlamıştım. Daha sonra N. Fazıl'la tanıştım. Uyanış dergisi ile olan ilişkim başladı. Bu macera böyle basladı, diyebilirim. Yine aynı söyleşiae: "Ben yorgan gibi şıırler yazarak yazmaya bajladım," diyorsunuz. Bunun da eiki kaynağının Walt Whitman olduğunu imliyorsunuz. Deyiminizle, görsel etkilenme!.. ilk iki kitahtnıztn yeni hasımlanm yapmadınız Bu ilk şiırlerinizi ben de bilmiyorum. Sonraki üç kitap için ilk dö'nem ürünleri nttelemesini, hatta toplumcu dönem, kullanahilirmiyiz? iialklaşan bırsöylem. Önce bunun kaynaklarına/yazılış süreçlerine, tlhan Berk'in o süreçtekt yazın serüvenine ve düşünce boyutuna bakalım. Ses dergisine şiirlerimi göndermeye başladım. B. Rahmi de orada yazıyor. Onu da seviyorum. Onlar da vezinsiz, kafiyesiz uzun şiirlerdi. Onları sevmiştim ben. Haşet Kitabevi'nde Walt Whitman'ın, Seçtne Şiirleri'ne rastlıyorum. O zamanlar kitabevi yüksekti. Merdivenle kitaplara ulaşılırdı. Kitabı buldum ve merdivende üçdört şiirini okudum. Serbest yazıyordum. Istanbul'u ilk kez görüyordum, o sıralarda. A. Dino, Fikret Adil, S. Faik'leri tanımam da gelişiyor. Whitman'ın kitabını da bulunca ben yeniden yeryüzüne çıkar gibi oldum. Şiiri bana, insanları, kentleri, kalabalıkları öğretiyor. Birdenbire bu şiir damarlarımda lstanbul'a yaklaşıyorum. Nâzım'la yaklaşımda da aynı coşkuları yaşıyorum. Bu evleri Salâh Birsel iyi bilir. Bu tam benim çılgınhk çağımdı. En önemlisi de îstanbul deniliyor. Istanbul'u tanımalı. Kiliseleri tanıyorum, yabancıları tanıyorum, yani şiirin kaynağındayım. Walt Whitman da bana destek oluyor. Bu olay benim için çok önemli. Ben toplumcu şiiri N. Hikmet'ten çok Walt Whitman'dan öğrendim. Çünkü W. Whitman'ın insanlara korkunç bir şekilde açıldığını hissettim. Bu beni müthiş etkiledi. lstanbul'dan döndükten sonra, Anadolu'da öğretmenliğim sırasında dolaştığımda kentlere götürmeye başladım. Benim yorgan gibi yazmam, başıboşluğum hem hayatımla, hem de W. Whitman'la gelen bir evre olarak geliyor. Bu zaman insanları, halkımı tanımaya başladım. Onlarla birlikte yaşadım. Onların şiiri beni etkiledi. Sınırsal olarak oraya bağlıydım. Ben Gazi Eğitim Enstitüsü'nü bitirinceye kadar iç gömleklerimi satarak yaşadım. Ödünç paltolar, ödünç gömleklerle okudum. W. whitman bana yaşadığım çağın öncüsü olarak gözüktü. Ve ben bu sıralarda Köroğlu, Türkiye Şarkısı, Günaydın Yervüzü'nü vazdım. Bunlar yaşadığım eserlerin şiirleri olarak kaldı. Elbette toplumcu şiir yazdım ve toplumcu şair olarak anılıyorum. Bundan sonraki poetik yolculuğunuzun manifestosu gibi gelmiştir bana Galile Denizi (1958). Sizse bunu^bir ârafsiiri' olarak nitelendirirsiniz. Önce bu aurakta biraz duralım derim: Çivi Yazıst İlk kaynaklar •Cünesi Yakanların selamı, sanırım N Hikmet etkisinin kitabıdır. Cünkü N. Hikmet'in $ıırı, o dönemde sllrln önünde bir bayraktı. Elden geldiğinde blz genç şairler şiirleri değerlendirlyorduk. N. Hikmet'in önce efsanesi geldl. sonra doğrudan sllre $okulu$u, şllrl güzelllglnden kurtanp yasayan bir dille anlatmı$ olması. N.'ın kurduğu efsane beni etkiledi.' CUMHURİYET KİTAP SAYI 662
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear