05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

T CAPAN Paul Farley/ Şiirler/ Çeviren: Gökçen Ezber çıkmasına. Fakat çoğu kez değişiyor saat beş, bir kez de olsa. Yorgamn derinlikîerinde, hammadde peşinde koşuyorum. Lamba elimden kaytyor. Her alevden sonra, Küllerinden tabıl gevreğime sendeliyorum... Yazıcısı harmanladı kâğıdı ve serdi üzerine hasadı: Önce başı düşüyor, doğumlann en kolayı. 'Yaşamın sınır tanımazlıkları yatıyor hertarafta' Genç kuşak Ingiliz şairlerinden Paul Farley, Liverpool'da doğdu. Anlaşılması zor bir aüşgücü ve içten gelen müzikal bir duyarlığı ile Farley, sesini toplumun ner kesimine yöneltiyor ve şiirlerinde kendisi gibi sınırda kalanlan konuşturuyor. Şiirlerinde genelde, günlük yaşantımızda olduğu gibi; ciddi ve komik, kutsal olan ve inançsızlık gibi karşıt uçlar hep yan yana. Şairin "The Boy From the Chemist is Here to See You" (Eczacı Çocuk Seni GörmeK îçin Burada) adlı şiir kitabından ahnan aşağıdaki şiirler, dünyanın sandığımızdan daha tuhaf ve canlı olduğunu gösteriyor. BAĞLILAR Ne kadar iyiyiz birbirimiz için, yürürken birlikte bu sessizlik ve karanlık ülkesinde. Sen kapılar açıyorsun benitn için, ben telefonlanna bakıyorum. Gürültülü kanşıklar yaratıyorum. Işığın açık okuyorsun. Güzel. Elmacıkkemiğinin kıvnmı, ünlü sesler, kolonyanın doğru kullanımı. Ne düjünüyorsun? Yalnızca bize özgü, dokunaklı bir dille soruyorum. Avcuma hafifçe vuruyorsun, önemli bir şey değil. Duyulanmızı yarıştırıyoruz istasyonlarda hangisinin önce geldiğine bakıyoruz tünelde ışık, raylarda kamçı. Çenene vuruyorum yemeğe çıktığımızda akşamları. Sen dudaklarıma dokunuyorsun. Ben de seninkilere, bir kör alfabesiymişçesine. BİN SAAT Yanlış başlangıçlar vardı, fakat benim için yaşam, tam anlamıyla televizyonu fişten çektiği akşam başladı. Küçük kırmızı ışığı bile sönmüştü. Son adamdı dışarı çıkan, ve çalıştı gün doğana değin, yatakodası ve sokak arasında, onu tamamen boşaltana değin, fakat acele içinde, benden istedi sayacı kontrol etmemi, bakır deponun vanasını kapamamı, başlamıştı işte ilk kayıtsızlık, bir pencere camının Lime Sokağı'nın erkenci bir trenine yanıtı; ve geri gönderdi anahtarlarını hiç kimseye. da O günden beri çıplak, buradayım, gün doğduğun ÇILGIN GOLF Hâlâ geliyorlar bu ıssız araziye bunun gibi sabahları, aynı eskimiş paltolar, seçilen hep aynı sopalar, kabul ediyorlar fazladan atış haklarını, hiç kimse tarafından bağışlanan, yalpalıyor attıklan toplar, iki asık surath köpek arkalarında. Yaşamın sınır tanımazlıkları yatıyor her tarafta bir hendek, bir yol, salıncaklara açılan bir çitburası Açık ya da Profesyoneller'e göre. Biliyorlar kısa demirlerinin erimini ya da çitlenmiş tahtalannın Yanmış arabalar bazı günler, başlarını sallıyorlar az görüldüğünde değerleri: ve öğreniyorlar fazla gecikmeden, tüm yolların buraya çıktığını; yağmur da olsa, güneş de, burada yine oynayacağımızı, öperek vedalaşacağımızı gamzeli golf toplanyla ve olmayan bağlantıları görmek için gözlerimizi kısacağunızı, her bir vuruş, kendi içinde bir çukur. PAPA'NIN ZtYARETİ Eğer gömülmüşse Manchester sisler içine Speke'ye inecek demektir uçağı. Kuşkusuz ıstavroz çıkanp, asfalt pisti öpecektir, ve araba konvoyuna katılacaktır. Saat kaç? Eğer kötüyse trafik Menlove Avenue'da, bu rotayı seçecek ve buradan geçecektir, spotların altında duran kafesin yanından, çatısında iki köpeğin durduğu meyhanenin önünden geçecektir. Ve böyle yaparsa, kuşkusuz şaşıracaktır duraklardan ve bayraksız binalardan, ona isteksizce el sallayanlara; küçük çocuğa da şaşıracaktır, iki kornet için ışıkların orda koşuşturan. Bunu gören bir tek ben miyim? Yolda bir binadan öbürüne koşan, insanlara mumlar uzatan, kendime makam koltukları hazırlatan, kâğıt inceliğinde çelik kapı, yeteri kadar yüksek asası ve tütsü kabı için, Günlerden Cuma ve La Vinci'den çok uzakta. ELEKTRtK O ilk izleyiciler şaşınyor buna. Daha birkaç dakika önce yürüdükleri sokak, duvara asdı duruyor solgunca. Uçmuş tüm renlderi, bir bulanıklık içinde arabaları ve yüzleri. Unutma, kimse düşünmedi piyanolan ya da kredileri. Dolar dolmaz sert sıraların her biri, sahnenin yarısında başlayacak gösteri, ilk görevli başını salladığında, ve ışık yanıp kol dönmeye başladığında bir yaprak pmltısma uzamyor saçlart ya da bulutlartn bareketine, ve bir dügmeye bastlmtşçasına ortaya çıkan gerilim, toprağt, ve ne yazık ki bizim yaşadtğımtz yeri, düşlere dönüştüren. SAYFA 18 Varoş kabadayılan gibi oturduk sehpanın çevresine ve satın aldık birbirimizi sahte banknotlarla, ta ki satın alabileceğimizden daha fazlasını yanlış anladığım tüm düşüncelerinde. yitirene değin. Oturduğumuz yerler boş artık birer birer aynldık oyundan gerçek sahneye çıkmak için, önceleri ÎTALtKLERİM yitip gittik bu öbür dünyada, şantiyelerinde, yağmurunda; Uyanınca uykusundan düş kınklığı içinde, Fakat yavaşça öğrendik kurallan ya da kendi kurallaaçacak makinesini ve oturup şunları yazacak: rımızı koyduk, tutuklanmadık ve alnımızı ak tuttuk. Emin olsam da asla ktrsal bir yaşam Ve şimdi bir tek ben kaldım kasabadaki sürmeyeceğimden, Tanrt biliyor ki denedim her işin bir tek adayı, kötü havalarda saal be$te kalkttğımı düşlemeyi, Ve rıhtımdan sayabiliyorum elimde bir gaz lambast, dikkatle bakarken Alçalan denizin getirdiklerini iskeletler gebe bir karanlığjtn içine, dirseklerime kadar sabun ve teknelerin pası, arabalar, şapkalar, çizmeler, demir köpüğü, ve bir terrier. yardım ederken parlak bir buzağtnm annesinden CUMHURİYET KİTAP SAYI $4 kalmamış bir gölgeyi bile oynatabilecek gücüm. Kendi benliğime girdiğim geceler: Bir hale tavan için, fareler için köşeler, ve camdan tüm bunlann hayali, ikiz bir yüdız kilovatlar saçan dönüşümde. Bu karanlık varoşlann ötesinde, yaratlcım uyuyor. Gözlerinin pır pır ettiğini anımsiyorum, benden uzun yaşaması olası bu gece ziyaretçisi gibi. Devam ediyorum yanma MONOPOL
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear