Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
0 K UR L A R A "Özü'ne, geçmişine, atalanna ve ata yurduna bağh bir yürek Osman Numan Baranus. Özyaşamı ve sanatsal etkinlikleri boyunca Mustafa Kemal'in devrimci ilkelerinden, sanatın ödün vermez çizgisinden, kişiliğinin onurlu yazgıstndan hiç aynlmamış ve çıkmazlara sapmadan içtenlikle evrene, doğaya kendini uyarlamıs bir sanatçı. Seçtiği sözcüklerine, sevdip kendi öz kurallanna bile sanat ve erdem adına ödün vermemis bir özyapı. XX. yüzyılda tarih öncesi bilgece nitelikleri ile çağdaş ve uygar niteliklerini birleştirerek kendisini geliştirmeye özen göstermis bir ozan ve yazar. Dtstan gelen tüm dayatmalara harşın gönülden tutkun oldug'u şiir yerine "özün" sözcüğünden vazgeçtnediği gibi, sürekli, olabildi&ince yalın, an, doğru bir ditin ardından kosmuştur" diyor Mehrizat Poyraz Osman Numan Baranus'un şiirlerini değerlendirdiği yaztsının bir bölümünae. Otuza yaklaşan kitaplartnın sayısıyla gerçekten, dilinden ve tavrından hiç taviz vermemis Baranus. Baranus'u tanıtmaya çalıştık bu sayımızda sizlere. Son zamanlarda dergimizdeki ilan çokluğu dikkatinizi çekmiştir sanınz. Nereaeyse ilandan arta kalan sayfalarda yazt kullanmaya başladık gibi görünüyor. Bu nedenle yayımlamamız gereken yazılart ertelemek zorunda kalıyoruz. Yazar ve elestirmenlerimizden özür dileriz. Bolkitaph günlerl... Nihal Yeginobalı dan "Mazi Kalbimde Bir Yaradır" Bir tangoroman "Mazi Kalbimde Bir Yaradır" genellikle çevirmen olarak tanıdığımız Nihal Yeğinobah'nın, kendi adıyla yayımlanmış ilk romanıdır. Roman, birkadının arayışlarla dolu aşk yaşamını anlatıyor. SUHA SERTABİBOGLU T angolar, yüziinü büyük bir şevkle Batı'ya döndürmüş, ilk cumhuriyet kuşaklarının, kırklıellili yıllarda Türkçe sözlü Batı müziği türündc tck gözdesiydi, "aranjman" türü şarkılar o zamanlar henüz yoktu çiinkü. Buenos Aires'in varoşlarındaki bağrı yanık serserilerin ihtiraslarını, özlemlerini, isyanlannı dile gctiren vc heyecanlı bir âşığın kalp atışlarını andıran vurgulu ritmleriyle tangolar gençler için yaşamın coşkusu, atan nabzıydı o zamanlar. O kuşaklar tangolarla yetişti duygulandı, duygusallıkları da tangolar gibi niçimlcndi. O yıllarda geçen bir romanın tangoya benzemesi de bu yönde ilginç gcldi bana. Sözünü edeceğim genellikle çevirmen olarak tanıdığımız Sayın Nihal Yeğinobah'nın "Mazi Kalbimde Bir Yaradır" adlı, kendi adıyla yayımlanmış ilk romanı, bir kadının arayışla dolu aşk yaşamının öyküsü. Ege'nin Yeşilce kasabasında, teyzesi tarafından büyütülmüş, Lanıia adında anasız babasız bir genç kız lcasabanın delikanlılarmdan Turan'la sevişir ve gençlik heyecanıyla çocukça saflığının cezasını çeken genç kız gebe kalır. Sonra kolejde okuması için gönderildiği lstanbul'da son derece gizli koşullarda yapılan, hatalı bir kiirtaj geçirir ve Veşilce'den kopan Lamia istanbuTda Işçi Partisi'nin kuruluş çalışmalarına katılan, kendisindcn yaşça çok büyük avukat Ali'yle evlenir. Yılları umutsuzca, çocuğunun olması için doktor peşinde geçcr. Sonunda Avusturya'da bir doktordan, kesinlikle çocuk doğuramayacağını öğrenen Lamia gizlediği gcrçeği, yani başından geçen ilişkiyi kocası Ali'ye anlatır. Ali'nin Lamia'ya tavrı birden değişir ve ilişkileri bozulur. Lamia Yeşilce'ye, teyzesinin yanına döner. Âradan geçen ycdi yılda Turan Lamia'nın teyze kızı Suzan'la evlenmiş, bir çocukları olmuş ve sonra da boşanmışlardır. Teyze kızı Suzan daha sonra, zengin bir toprat ağasının oğlu Bckir'lc evlenmiştir. Lamia Turan'la yeniden ilişki kurar. Yıllardır süren bir özlemin alevlendirdiği duygularla başlayan bu gecikmiş aşk macerası bir rüyadan rarksızdır, ama rüyalar yaşamda değil, uykuda yaşarur ancak. Romanı okuyacak okuyucunun heyecanını yok edip romanın sürÜKİeyiciliğine zarar vermemek için izlck aktarımını burada keselim. se bu anlatımın cdebiyatımızda dönüm noktası oluşturacak bir önem kVIIMMOI. BİR Y\K.M)IK taşıdığı anlasılır. Insanları burgaç gibi saran, bunaltan sosyal psikolojik baskılar cinsellik merccğinden bakıldığında daha bir çar! pık, daha bir abartılı görünür. En vahşi duygular ve bunları bastırmaya çalışan en vanşi toplumsal baskılar yaşamın bu kesitindedir çünkü. Bu zalim luskacın acısını daha da derinden duyan taşra kökenli insanlar, taşradaki kökleri sızlayan bir ağaç gibi tedirgin, büyük kentte de, taşrada da bunalan, cinselliğinde bile rahat olamayan, gergin insanlar onların tangoromanıdır bu. Erkeklerin kadına karşı tavrı tango yapan bir erkeğin damını kavrayışı gibi serttir. Tango yaptıkları kadına sarüdıkları gibi sarılırlar cinselliğe, sevişmeleri öldüresiye, sanki kadını bıçaklar gibidir. Kadının tavrı da öyle, sevgişi ya hep ya hiçtir, azı, karan, ılımlısı yoktu r. Öfesiye sevgilerden öldüresiye nefretlere geçiliverir birden, tangoda bir yöne giden dansın birden durup ansızın ters yöne gitmesi gibi tıpkı. Amlapdald Ye?«c8 Kitabın anlatım biçemı de tango gibi. Tangoda sözler vüzeysel görünür, ama siddetli duyguların başka türlü bir anlatımla yolu yoktur, çünkü tangonun müziöine uygun hece sayısı ve kafiye gibi zorunluluklar kisıtlar duyguların anlatımını. Ama tangonun kuralı, tarzı, ritmi budur. Bir de Yeşilce vardır. Lamia'nın o dingin çocukluk anılanndaki Yeşilce bu romanda kişiselleşir, romanın baş, karakteridir sanki. Lamia küçük bir kızken Yeşilce'nin kendisiyle konuştuöunu söyleyerek herkesi şaşırtır. lstanbul'da da hep belleğindedir Yeşilce'nin sesi. "(...) Ne tatlıydı bu ses! Parke taşlan üstündeki nal şakırtıları, tekerlek tıkırtıları, ana caddedeki kahvelerin gramofonlarında çalan plakların baygın, çızırtılı şarkıları, geceleyin ağaçlarda 6ten gizemli gece kuşlarıyla kurbağaların, cırcır böceklerinin yaygarası, kenar mahallelerdeki köpek bağırışları, kimileyin keyifli kimileyin acı çıkan tren düdükleri, bayramlarda çalınan cfavul zurnalar, kışın ürkünç iniltilerle dalları sarsarak gözdağı veren yazın zeytin ağaçlannı gümüşe döndürüp savuran rüzgâr... (...)" Yeşilce kuşkusuz ki, anasız babasız büyümüş Lamia'nın özlediği, ölmüş annesiyle 02deşleştirdiği düşsel bir totemdır. Tııran ise bu totemi kışiselleştirdigi crkektir ve bu ola nalcsız aşkta aradıgı, büyük kentin Ali'de somutlanan soğuk sevgisizliğinden ürken kadmın koşulsuz ve safscvgilerin yaşandığı çocukluk çağına dönüş özlemiyle cinselli&in harmanlandjğı, bilinçaltındaki bir sanrıdan başka bir şey değildir. Bir de tangolar vardır Yeşilce'den kalan. Yaz akşamları kasaba halkevinin düzenlediği dans partilerinde çalınan tangolar, Lamia'nm Turan'la yaptığı ilk dans ve çalan o tango, "Mazi kaloimde bir yaradır, bahtım saçlarından karadır. Beni zaman zaman ağlatan, bu hazin hatıradır..." Bir genç kızın yüreğinin ta derinlerinde hep taşıdığı bir daha asla yaşanmayan ilk heyecanının adıdır bu tango. Tüm bu duygu maceralannın arka planında Türkiye'nin yakın tarihinin gölgesi yansır geçer kimi zaman. lktidardan düşen Halk Partililer'in halka küskünlüğü, Demokrat Parti'nin halkevlerini kapatmasıyla sona eren dans geceleri, Lamia'nın Kore'de ölcn, mezarı bile bilinmeyen kuzeni, Nâzım Hikmet'i seven edebiyat öğretmeninin çektiği hapis ve sürgün cezası yansıtır bunları bize. Öte yandan bu roman, "kadın romanları"nın birçoğunda var olan, erkeğin kadın gözüyle görünen "erkek" yanlarını fazla öne çıkarma, yani erkeğe biraz fazla kadın gözüyle baluna gibi bir handikapı taşıyor. llerici avukat Ali, vücudu narmaklarına dek kıllarla kaplı, entelektüel ve kentli bir erkektir. Suzan'ın kocası, Demokrat Paıtili Bekir, göğsünden sarı kıllar fışkıran, tahrik edici bakışlı, yakışıklı bir taşra erkeğidir. Yani erkekler, ev dışında giydiği giysiyikapıda çıkarıp pijamasını giyen koca gibi, toplumsal işlevinden soyutlanmıştır. Bu kişilerin, toplumsal fonksiyonları dolaylı tarzda belirtilirse de sahnede ya da romanın kurgusundaoynadıkları rol bu değil, toplumsal işlevinden soyunmuş salt bircr "erkek" rolüdür. Afk va tıla öztami Bu roman genel tarzı yönünden Erica Jong'un "Uçuş Korkusu" adlı yapıtına benziyor. Fakat Uçuş Korkusu'nda cinselliğin ve kadın kahramanın kocası dışındaki ilişkilerinin amacı, cinsel macera yaşamak gibi, özellikle cinselliğe yönelik bilinçli bir eylemdir. Oysa "Mazi Kalbimde Bir Yaradır"da kadın kahramanı amacı aşk ve sıla özlemidir, cinsellik doğrudan amaçlanmamış, bu ilişkiler sırasında yaşanmıştır. Yani kadın kahramanların tavırları yönünden pek bir benzerlik olmasa da her iki yazarın cinselliğin görsel yönlerini anlatma tarzları birbirine benzemektedir. ama sonuç olarak iki romanda da ilişkilerin betimlenmesinde crotizm ön plandadır. Romanın anlatım düzeyi Lamia'nın çocukluk ve ilkgençlik dönemlerini betimlerken yüzeysel, olgunluk dönemini betimlerken ise cfaha yetkindir. Burada, yazann bu biçemi özellikle seçtiği çocukluk ve ilkgençlik döneminin olaylarını ve duygularını betimlerken özellikle basit bir dıl kullandığı anlaşılmaktadır. Bu roman hoş duygular uyandırıyor in sanda. Hanı sıcak, yıldızlı yaz akşamlarında gidilen taşra çay bahçelerinde, ortada hep ıç yosunlu, ufacık bir havuz vardır da fıskiyesi şırıl şırtl akar ya. îşte o sııyun verdiği serinlik duygusu gibi bir şey. Bu hoş duyguyu veren de, bu romanın nahiflİğidir bence. Büyük laflar yok bu romanda. Bu nedenle geniş kapsamlı, derin çözümlemeler, mesajlar arayanlar, en karmaşık ve yüksek düzeyli tartışmalardan zaferle çıkın da halktan biri karşısında söyleyecck söz bulamayanlar beğenmeyebilir bu yapıtı. Ama bence, ba zen ormanı bırakıp ağaçlara bakmak yaşamın atardamarlarında dolaşırken, zaman zaman kılcal damarlara girmek de güzel ve hcyecan vericı • Mazi Kalbimde Bir Yaradır / Nihal Yeginobalı / C.aıı Yayınla/ SAYFA 3 TURHAN GÜNAY Imtiyaz sahibi: Berin Nadl o Basan ve Yayan: Yenl Cün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.ş. 0 cenel Yayın Yönetmenl: ortian Erlnço cenel Yayın Koordlnatöru: Hikmet Cetinkaya : Yazılşieri Mudürti: Ibrahlm Yildız o sorumlu Müdür: Flkret llkiz Yayın Yönetmeni Turhan Günay • • Crafik Yönetmen: Dilekllkorur Rekiam: Medya c KİTAIP T: CUMHURİYET Bu roman, melodranıatik çağnşım veren adına bakarak bir tahminde bulunacak ve kırklı yılların filmlerde gördüğümüz tayyör etekli, mesafeli kadınlarına ve neredeyse resmi dcnecck kadmerkek iîişkilerıne koşullanmış okuru şaşırtan, erotizrnin açık tarkla birinçi sırada geldiği bir yapıttır. Ozelliklc kitabın basjarmda, Lamia'nın, kocası Ali'yle sevişmesini anlatan bolıim, bugiine oek bir Türk kadın romancı taraf ından ya zılmış en cüretli episoddur vc bugün bilc başka bir yerde kolay ko lay raştlanamayacak anl.ıtımlar içerir. Üstclik bu romanın cllili yıl Nihal Yefllnobaiının "Mazi Kalbimde Bir Yaradır" adlı. kendi adıyla yavımianlaıda yazılmi!} olduğu düşünıiliır mış İlk romanı, bir kadının arayışla dolu a$k yasamının öyküsü. SAYI 495 Pslkolojik baskılar KİTAP