Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SENNUR SEZER O ya liayduı, 1991 Sait l'aik Ar mağam'nı aldığı Elvcda Alyoşa ilc sa^ııttı pck çok okuru. Önu yalnızca Politıka gazetesinin yazarı olarak tanıyanlar vaıdı. Bir dc Oya Sencer adıyla Türkive'de Işçı Sınıfının Doğıışu adlı incelcmcsini anımsayanlar. Allah Çocukları Llnuttu adlı ilk romanını, bıı romanı yayımlandığında hcnü/. lise soıı sınıfta olduğu, o dönemde I ürk Sagan'ı sayıldıği isesilinmişti belleklcrdcn. 1940 doğunılu bir bilinıkadını ve gazetccinin, clli yaşlarında usta işi bir kitapla ortaya (,ıkı^', kitabın ödül alışı, übtclik ödülün, daha önce değil de Oscar ödüllcri gibi, töıcnde acıklandığı gösteriye dcnk gelişi karıştırdı ortalığı. Odüllendirme "politik" sayıldı. (Oradaydım da biliyorum.) Neyse ki Oya Baydar, yoktıı törende. AImanya'daydı. 1980in 12 Eylül'ündenbiraz önce çıkmıştı, dönememışti. Elveda Alyoşa'nın bir /aman geçirmc kitabı olmadığı biı yıl sonra yayımlanan Kcdi Mcktupları'yla kanıtlandı. Yinc dc garip bir şaşkınlığı korudu edcbiyat çevresi. Politik çevreyse... Onlar da bcnim gibi davranuılar biı bakıma. Kitabın iyimscr mi kötumscr mi oldıığuna tam karar veremedikleıi için suskun kalrnayı ya da pcşincn reddetmeyi seçtilcr. Ben susanlar arasındaydım. Çünkü, Oya Baydaı, sosyalizmin bır uygulanışının da olsa, çöküşiınü anlatıyordu. Vc sosyalizme inananlar için, yara henüz, dokunulamayacak kadar sıcaktı. Ustelik, Oya Baydar, çöküşü, yıkımı Avrupa'dan, siyasa! göçmcnlcrin gözündcn dc anlatmayı seçiyordu. Bizse Türkiye'deydik. Sıkıyöne timi adatamamışrık bir türlii.. Susmayı, etkilensem dc, söylemcmcyi sürdürebi lirdim. Eğer Hıçbirycr'e Dönüş yayımlanmasaydı bu yıl. Doğrusu kitabı korkarak açrım. Hiçbir ycr rieresiydi? Türkiyc mi? Nasıl görünüyordu sürgünden dönenlere? 1 liçbiryer'e Dönüş'ü okudum önce, sonra Kedi Mcktuplan'nı cn son da EIvcda Alyoşa'yı. Ycniden ycnidcn. Bıçağı yaranın içine sokmayı göze alarak. Kanatarak. Çunkü bıı öykülcr vc romanlar, bir yaşaımn, belki de birçok yaşamın he saplaşmasını içcriyordu. tnançların bir gcceuc vcrlc bir oluşunu. Üstelik bu yıkılışın daha büyük sarsıntıların öncüsii oluşunu i^liyordu. Kitaplan bitirdiğim dc, Nâzım Hikmct'tcn nir dizeyi anımsadım: "Madcm ki bu kcrrc mağlubuz." Sonra açıp; Simavne Kadısı Şcyh Bcdrcddin Dcstanı'nı, Bcdrcddin'in kcndi ölümfermanını onayışını bir kcz daha okudum: 'Madem ki bu kerre mafiluhuz' Oya Baydar, bir ycnilginin acılarını anlatıyor "Hiçbiryer'e Dönüş"te, zaferi özleyerek. Hüzünlü şeyler anlattıkları belki, ama umutsuz değil. Mahkemenin bahçesinde yeşeren ağaçları, taşı kemiren suyu seyrederek: "Madem ki bu kcrrc mağlubuz" diyen Bcdreddin'in sesini duyuruyor insana. " Bedreddin/ baktı kemerlerKadın, hem yitirdiği dclidcn dışarı./ Dısarda giincş var./ kanlı çocuğun, hem birlikteliYeijcrmiş avluda bir ağacın dalfyn sıcaklığının, hem dc uyguları,/ ve bir akar suyla oyulmaklanışının yanıbaşındayken natadır taşlar./ Bedreddin giilümsıl çöktüğünü tam kavrayamasedi./ Âydınlandı içi gözlcridığı sosyali/.min acısını, geri nin/ deui:/ Madem ki bu kerdonüşle ıınutmayı deneyecekre maglubuz/ nctsck, ncylcsck tir. Döndüğü ycrdoğduğu.sazaid./ (îayrı uzatman sözü./ vaşım verdiğı yurdudur. Bir Madem ki fetva bize ait/ vcrın ütopya, ya da Türkçesiyle Hiçki basak bagnna tnührümübiryer. Ama her şey değişmişzii..." Savaş Çağı Umut tir. Yüzyıllardır sürcn bir sava Çağı / Oya BüyErkek, scrüvcnlerlc yitirdiği ^ın bir çarpışması daha yenil dar/liabnra sevginin sıcaklığını yerine koygiylc sonuçlanmıştı. Oya Bay Kitabavı/ 174 s. mayı dencr bir süre. Sevgisini dar, insan ömrüne göre sarsınyitirdiği kadının kcndisini yitılarını anlatıyordu bunun. "Madcm ki tirmekse onu başka bir scrüvene itecekbu kerre mağlubıu. ' tir. Doktorluk meslcğıni, bir savaş alanında sürdürmeye. Ama ne savaşanlar, Bir ömür bir aşk ne de savaşanların konuştuğu dil ona taOya Baydar, bir kuijafiın (ve elbette nıdıktır. Ve gcridc yaralı bırakılmaması önce ve sonrasının) inandıgı rüm değerbuyruğu onıın yaşamının sonunu hazırlerin çöküşünü, a^kların paralelinde anlar. latmayı seçmiş. Ozellikle 1 liçbirycr'e " Barışa silahla, aşka nefretle; doğruya Dönüş'te. Aşkın alışkanlıöa dönü^erck yalanla varılamayacağı" ya da "kötü yokolu^ süreci, aşkla yoldaşlıöı bırlikte araçla güzel amaca ulaşılamayacağı" geryi'riitmüs iki insanın, kendi dışlarındaçeği kadını, bozulmamışbirdoğa parçakiolaylarla inandıkları düzcnin sarsılişıysında yalnız Jasamaya götürecektir. la birleşirsc... Ne olur bu iki insana? Oya Baydar, Kabaca özetlediğim HiçAslında Hiçbiryer'e Döniiş, iki degil : biryer'e Dönmek'te şiirseli ruh çözümüç kışinin romanı. F .rkck, kadın vc çolcmelcriylc birliktc kullanarak, kişilerinicuk. Romanın en mutsuz k:sisi çocuk, inanılır kılıyor. Çocuğun çevreye vc yakcndı seçmediği bir çocukkık biçimini şama yabancılaşması, anncsinin gözünyaşayacak, kulaklarını vc kafasını acıtan den şöyle anlatıfıyor: " 'Çocuk hayatımıtartışmalann, yabancılığın, yabancılaşzın odağı, amacı değil, ckiydi. Tarihe, gemanın sıkıntısından, bulundu^u ortamın lcccğc, bütün insanlara, bütün çocuklacn kolay vc sık rastlanan biçimiyle kaçra adanmış yaşamımızdan aslan payı ismayı dencyccek: Uyuşturucu. Kapitaliztemeyehakkı yoktu. Pcki neden doğurmin kolay seçeneklerinden biri. Onu dum onu? Neden bir çocuğum hem dc ayakta tutacak hiçbir dcftcr cdinmcyc bir oğlum olmasını istcdim?' (...) Belki olanak bulamamış bir çocuk o. Do^madc bilinçaltı bir isyandı. Bircyin özel yasını ısteycnler, nasıl yaşayacağını biçimşam ve istemlcrinin bastırılıp yok cdillcndirmck için pek uğraşmamışlar mesinin erdem sayıldığı, insanca duvgubcllı ki. ların, zaafların, özlcmlcrin 'küçük buıjuva bapmaları" olarak karalandığı bır çcşit keşişlik ahlakına mcydan okumaktı. Çocuk doğurma dönemi olmadığmı söylemişlerdi. Ccvşcmc gcçiciydi; zor günlerc doğru gidiliyordu. Çocuk ayak nağı olacak, cn iyi militanlardan birıni dcvrimci savaşın dı^ına atacaktı. Çocu ğu aldırmasını öneriyorlardı. (...) Belki de bu yüzden, çocuğun dcvrimci çalışmaya engcl olmayacağını kanıtlamak, başkaldırılarını yumuşatmak için, onu vücutlarının vc vaşamlarının bir uzantısı haliııc gctirdilcr. Birliktc yürüyüşlcrc, milinglere, toplantılaıa,grcvleıc, işçievIcrinc, eğitimlere süruklcdiler. Bir sürc sonra ise çocuğun laıkına vaımaz oldu. O da kendini fark cttirmemcyi öğrendi." Bu öğrenmc içindc, çocuğun, üç yaşlarındaykcn bir karşı çıkışı olur. Taıtış malardan dııvdugu anlatır. Aldığı kaı^ılıkcvdc yalnız k.ılabilccvğiuir. Bu vanıta beklcnme "Hiçbiryer'e Dönüfün sesi dik bir tepki gosterir: "Koşııcam, kosııcam, kosucanı. Kcndimi uçaklarm altına atıp öldürcccm." Ana baba daha doğııısu kadınlacıkck bu sö/lerlcsarMİıılaı. Ama çocııkla da, birbırleriyle de bu konuyu konuşmazlar: "Utançlarını VCMK, larını sııskunlııkla kefenlcyip, 'dcvrimci sorumluluk' mc/arlığına koydulaı, ama unutmadılar." Çocuk, ana babasının sürgününc dc katılacak ama konu^maya caktır. Çocuk psikologlarına göturiıldiiöündc göstcrilcn tcst kartlannı hcp aynı biçimuc yorumlayacaktır: "Şekillerde, karanlık nir odaya gizlenrnİ!} bir küçük oğlan çocuğu gördü hcp. Onüne koyu lan kâğıtlara hcp aynı rcsmi çizdi: 1^1 clc tutuşmuij bir kalabalığın ortasında, yine el ele tunışmuş bir kadınla bir crkek vc onların biraz uzağında, hcpbinden ayrı, boyunsuz, kolsuz, tck başına bir çocuk..." Aslında kadınla erkek de el ele degildir. Bir dönem içgüdüsel bir cinsellik vardır. Yitirmekten korktukları. Yaşlanınca cinselliğin bitccegindcn söz açsa biri, öteki "O gün geldiğinde sevgı kalacak" diye yatıştırırdı nemen: "(^)rtak inançlarımız, savaşımız uğruna birlikte savaştığımız.bizi birbirimize bağlayan gerçek oağlar kalacak." Cinselliğin biti mi, aralarında sevginin dc kalmadığmı açıklar bir bakıma. Ortak bir savaşnn konusu da yoktur. El ele değil yan yana bile sayılmazlar. Belki de kalabahklarla varolmayı öğrendiklerinden. Bircy olmak, militan olmak kadar doğal biçimde birey olmak yıkımlardan sonra denedikleri bir şcydir. Oya Baydar, insan iliskilerini de toplumsal dönüşümler içindc yargılıyor. Daha doğrusu yargılatmayı dcniyor. Belki bu yüzdcn biten aşklar, tükcnerı lstanbul ve Ege, değişcn değerler, kesintiye uğrayan devrim düsüncesiyle iç içc veriliyor. Can acıtıcı bir biçimde. Tüm can acıtıcılığına karşın, Hiçbiryer'e DönÜ!;, umutsuz bir anlatı değil. (^kurun, roman kahramanlarıyla özdcş,leşmckten çok, scyretmck olanağı var çiinkii. Bir Brccht oyunıı izlcr gibi izlcyip, yorumlama yolları açık. Kedi Mcktııpları, 1992'de yayımlandığında önemi çok fazla sezilmeyen bir anlatı oldu. Yurtdışında yaşamak zorunda kalan siyasal kişilerin, hem birbirlerine benzer hem birbirlerindcn ayrı dünyaları kcdilcrinin gözlcrindcn aktırılıyordu. Tüm dertleri, yemck içmek, uyıımak ve sevişmek olan bu kediler, bir türlii mutlu olmayı beceremeyen sahipleri ni yargılıyorlardı. Kimi zaman onların tek scvınci sevişme özgürlüğiinü ellerin ılen alan bu insanların dertlcrini sevseler de sevmeseler de anlayamıyorlardı çünkü. Kitap, kedilerin araştırdıkları "sahip lerinin sırnnı" sokak kcdiliğindcn ev kediliğinc tcrfi ctmiş Kısmet in buluşuyla sonlanır bir bakıma: "Sahiplerimizin sırrı, boyun cğmek istememeleriydi. Birileri, insanlar dünyasında birilcrı, hcrkcs kcndilerinc boyun cğsin, her $ey onların koydukları kurallara ııysun, onların istediği gibi düijünüp davransm istiyor. Bizim sahiplerimiz onlara boyun cğmcdik leri, karşı çıktıkları için başları hcp belaya giriyor. (...) Bilmeceyi çözmek için si nirli anahtar: Yönetenleryönetilcnlcr. Yönctenlcr oldukça, onlara karşı çıkan yönetilenlcr, sahiplerimiz gibi..." Bu gizi öğrenen kedi dc, "Ncdir bu güzelliklerin anlamı. Şu denizin, şu göklcrin, insanların, bitkilerin, hayvanların anlamı nedir? Nedcn var bütün bunlar? Bcn ncden varım? Anlamım ne bcnim?" sorulaııııa ulaşır Artık cski yiyip içen, bildiklcıiniöteki kcdileresatmaklaövünen kedi degildir. Kctli Mektupları, "Bu romandaki kahramanlardan yalnızca kediler gerçektir" uyarısına karşın rorfianın tüm gerçekliğini taşıyan bir anlatı. ' CUMHURİYET KİTAP SAYI 429 Kedilerin gözünden SAYFA 6