24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Gercekci Türk vazınının baslangıcı MahmutMakal, yaşayan en büyük öykü yazarlarımızdan biridir. Kcntli Mahmut Makal'ı pek ilgilcndirmemektedir. Mahmut Makal'ı ilgilcndiren, scvgili köylüsüdür. Ve onu anlatmak için de pek çok acılara katlanmiştır. Dr. YAHYA KANBOLAT ıl 1947, Istanbul Üniversitesi lktisat l'akültesi'nde öğrenciyim. Türk Talebc Birliği, köylüyü aydınlatma girişimini başlattı, öğrenciler yazın köylere gideeek vc belirti konularda konuşacaklardı. Cl I1J iktidarının hiç hoşuna gitmemişti bu harcket. Ayrıca o dönemterde üniversitc gençliği demokrat hareketi coşkuyla desteklemektc vc Demokrat Parti'nin yanında yer almış durumdaydı. Universiteye konferans vermeyc gclcn Başbakan Recep Peker, yuhalanmış ve konuşmasını kısa Kesmck zorunda kalmıştı. Polis, köye gidecek öğrencilerin Hstesini istemiş ve onlan sıkı bir elemeden geçirmişti, araya komünistlerin sızmasiru önlemek gerekçesiyle. Beyazıt Kütünhanesi'nde Nâzım Hikmet'in bazı eserleri bulunurdu gençleri fişlemek amacıyla, okumak için lutap isterdiniz, ama içi boşaltılmış kapak getirirlerdi yalnız. Böylelikle öğrencinin komünistliği saptanmış olurdu. Aşırı sağ gençler, Dugünkü deyimle ülkücüler, Miîli Türk Tafebe Birliği'nde örgütlenmişlerdi. Bunlar Balzac ve Di kens gibi yazarları, romanlarında yoksulluktan sözcttikleri için komünizme yatlun kişiler olarak görürlerdi. Aşırı sağ gençlik, CHP ve polisin gayrı rcsmi vurucu bir gü cü durumundaydı. Nitekim Cl 1P, aşın sağ gençlik eliyle, polisin yönetim ve gözeti mi altında Tan Matbaası'nı yıkrırmıştı. Köy Fnstitülerini CHP kurmuş ve yine CHP, komünist yııvaları gerekçesiyle onlan yıkmış ve mezunlarını da ezme yoluna girmişti. Ayrıca ilk imam hatm okıılunu ve ilahiyat rakültesini açan da CHP'dir. Irkçılık ve dincilik hem birer iktidar aracıdır ve hem de bunlar yoluyla gençlerin sola kaymalan önlenmek isteniyordu. azdır. O yıllar fiyatlar düsük ve buğdayın kilosu üç kuruştu, ama yol vergisi isc beş lira idi. Vc üstelik taıınısal girdiler pahalıy dı. Köylü tahsildar baskısından ve jandarma dayağından yılmiştı. Ama Cl IP yandaşı yazarlarla, köylülüğün sanal mııtlııluğunu savunınaktaydı. Cenap Şahabettin, Orta Anadolu'daki baharı ve köylülüğü şöyle anlatmaktadır: "Kış sonuna doğru o erimez ve tükenmez kar tabakalan altından bir nevi sanşın ve beyaz çiçekler, çiğdemler fırlar... Kokusuz, kansız, sıı gibi yumuşak, yarı çi Mahmut Makal, doğum yerl Demirci köyunde. 1993. çck, yarı kar, zavallı çiğ demler... Çocuklar, bunlar! toplar ve bir dala dizip, maniler, bc Deıtlcrden kurtulursun vitler okuyarak evev dolaşırlar, zahire topGezsen Anadolu'yu" larlar. Bu, baharı tepşir, tebıik ve tehniye kutlamak demektir. Çiğdemler herkesin Cennet gibi Anadolu'da mutlu insanlar yüzünü güldürür ve bu ükbahar müjdesi, yaşamaktadır. Sınıfsız bir ulustuk. Ve ürner tararta bir bayram tesiri yapar." (Gülıon ScyH şöyle yazıyor Türk ulusu için: zel Yazılar, Anadolu'da Bahar, s. 6). "Milliyetçi, halkçı, inkılapçıdır Aka Gündüz, Aysel adlı romanında köBırakmış softanın çoktan pcşini yün güzelliğini ve köylünün muduluğunu Ayırmış din ile dünya işini şöyle yazmaktadır: "Yuvaköyün harman Sınıf kavgası yok, dırlik istiyor yerleri, Keklikdere'nin kcnarında idi. YıEl ele çalışmak, birlik istiyor" fiılmiij buğday kümeleri, kilim, hasırörtü(Güzel Yazılar, 1 lasta Adam, s. 170) lü barakalar, ctrafı dallı mültezim çardağı ile burası da sarı ile yeşil boyaL, zarif ve ayrı bir köy teşkil ediyordu. Harman son1950 seçim yılıydı. Ocak 1950'de Bilarına doğru ecdattan kalma adetti. Kimi zim Köy kitap olarak ortaya çıktı ve bir tck basına, kimi emecc ile güneş battıktan atom bombası gibi patladı. Cl IP'nin yılsonra narman sefaları tertip ederlerdi". lardan beri ileri sürduğü sanal mutlu köy(Aysel, s. 3). lülük, birderı darmadağınık oldu. Derhal Mahmut Makal'ın cvi arandı, kitaplarına Faruk Nafiz, kağnı arabasını süren bir el kondu ve komünizm propagandası yapköylü kızını şöyle anlatmakradır: maktan tutuklandı. Ama Mahmut Makal'ın arkasında büyük bir kamuoyu des"Hangi bir köylü bu kağnıyla sürünteği vardı ve Cumhuriyet gazetesi de onu mekre, dedim. savunuyordu. Kitap 1950 seçimlerinden Canlı bir yüz bana yaklaştı, muhabbetbes ay önce, dört baskı yaptı. Kitabın pole dolu, litik vanı çok ağır basmıştı. Kısa zamanda Kim bu? Nerden bu geliş? I langi yolıın Fransızca'ya, Ingili/ce'yc, Almanca'ya ve yolcıısıı bu? Rtısça'ya çevrilcii. Bu gelen bir yuvasız kuş gibi pervasızDemokrat Parti, köylüyü rahsildar zuldı. münden ve iandarrna dayağından kurtaBu gelen köylü, sesinden tanıdım, bir racağını söylüyordıı. Köylü de sessiz dııkızdı. ruyor veDP'ye, Demir Kırat adını vermişSanki vurmuş ta onun bir kara sevda ti. Ve büyük bir umutla Cl IP iktıdarından basına, kurtıılmayı beklcmekteydi. Genel seçimKahramanlar gibi yalnız çıkıyor dağ ba de (]HP ağır yenilgiye uğradı. Köylü, Deşına." mir Kırat'ı iktidara getirdi. Seçim coşku(Cüzel Yazılar, Kızıl Saçlar, s. 111). su aşıldıktan sonra, Bizim Köy'iin yazım durumu araştırılmaya başlandı. Kitabın Mehmet Faruk Gürtunca'da Anado edebi bir eser olduğu, şimdiye kadar inlu'nun güzelliğini şöyle açıklamaktadır: kâr ettiğimiz acı köy gerçeğini yalın, duygulu ve sevecen bir üslupla anlattığı üze"Scn ne güzel bulursun rinde ittifak vardı. Varlık dergisindc yaGezsen Anadolu'yu yımladığı bir yazıda S.N. Ozerdim: "Bas makalıp edebiyattan her anlamıyla uzak bir köy cdebiyatına öncülük "ettiği için Mahmut Makal'ı övmekteydi. (Bizim Köy, dokuzııncu baskı, alıntılar bölümü, s. 185). Böylelikle Türk 1 Idebiyat Tarihinde, Bizim Köy adlı eserle ilk kez gerçekçi bir Köy Edebiyatı başlamaktadır. Ozerdim'in sözleri, önemli bir saptamaydı. Bizim Köy, edebiyatın hangi alanına girmekteydir1 İlk teşhisi koyan îlnan Tarus oldu. Varlık dergisinde şöyle yazmıştı: "Mahmut, sen tam adı üstünde sanat vazifesi görüyorsun. Bize köyü ilk defa olarak ve dört köşesiyle tanmyorsun. Hikâyelerin, elbcttedoğruyu söylüyor" (Bizim Köy, dokuzuncu baskı, alıntılar bölümü, s. 185). Böylelikle Bizim Köy'ün, bir hikâye kitabı olduğunu anlamış olmaktayız. Bizim Köy Fransızea'ya çevrildiği zaman, eleştirmenler bunun hikâye kitabı olduğu nu anlamışlardı. Bizim Köy Fransızca ya çevrildiği zaman, eleştirmenler de bunun bir hikâye eseri olduğunu söylemişlerdir. Örneğin 21 Ocak 1963 tarihli Le Monde'da eleştirmen, Bir Anadolu Köyü adıyla çevrilmiş Bizim Köy'ü, "küçükJü büyüklü bir yaşanmış hikâyeler dızisi" olarak nitclemektedir. (Bizim Köy, dokuzuncu baskı, alıntılar bölümü, s. 189). Böylelikle Mahmut Makal'ın edebiyat yaşamına öykü yazarlığıyla başladığını anlamış olmaktayız. Y Yışayan en büyük öykücü Bizim Köy, ondördüncü baskısını yapmış dıırumdadır. Ve bugüne dek Mahmut Makal'ın on yedi eseri basılmıştır. Fakat Mahmut Malcal, basılan eserin, edebiyatın hangi alanına girdiği hususunda bilgi vermekten kaçınır. Oysa okuyucuyu bilinçlendirmek daha güzeldir. Oniki Mart askeri darbesinden sonra Türkiyc'de, küçük burjuvaziyi yücelten ve halktan kopuk bir edebiyat doğdu. Mahmut Makal bu modaedebiyataönem vermedi. "Devlet örgütleriyle karşı karşıya kalmak veyaşam boyu yokluk, yoksunluk içiııde, arkasız bir nalk çocuğu olarak" yaşamayı ve yazmayı yeğledi. (Acımsı, Anımsı, s>. 13). "Yoksa, bugün o da sonsıız bir rahatlık içindc olurdu. Eline çok para kazanma hrsatları geçmişti. Amacı para kazanmak olmadığından, böyleşi ucuz rahaüıklara kendini kaptırmauı. Önünde, bugün pek çoklarının düşündeyaşattığı koltııklarduruyordu. O, iskemlede oturmayı, koltuğa yeğ tııttıı. Çünkü Makal, bir halk yazarı olarak ortaya çıkmıştı, halk yazarı olarak yaşayacaktı" (Acımsı, Anımsı, arka kapaktan alıntı, Ahmet Köklügiller'in yazısı). Kuru Sevda adlı eseri için Osman Senkoş, Varlık dergisinde şöyle yazmıştı: "Kuru Sevda'daki nikâyelcrin hepsi de birbirinden ilginç ve sürükleyici. Başladıktan sonra bırakamadım. Gizli bir büyii var herhalde Makal'ın kalcminde. Hikâyede aranan nedir? Olay mı, dil ve anlatım mı, kuruluş mıı? Bunların hepsi en güzel biçimde yerleşmiş Kuru Sevda'daki yazılar da. Gözlem keskinliöi ve gerçeğin saptanışı da çabası. Makal ın öteki iıikâyecileıden ayrıldığı nokta da btırasıdır zaten" (Kuru Sevda, altıncı bası, arka kapak ya zısı). Mahmut Makal, halihazırdayaşayan en büyük öykü yazarımızdır. Kentli kücük burjuvazinin uydurma aşkları, halktan kopıık kahramanlıkları ve sanal acıları onu ilgilendiımemektedir. Mahmut Makal'ı ilgilendiren, sevgili köylüsüdür. Ve onu anlatmak için de pek çok acılara katlanmiştır. • 1. Güzel Yazdar, Bahar, s. 6,2. Aysel, s. 3, 3. Güzel Yazılar, Kızıl Saçlar, s. 111,4. Şiir Destesi, s. 10, 5. Güzel Yazılar, Hasta Adam, s. 170,6. Varlık, sayı 418, Mayıs 1955, 7. Varlık, sayı 381, Nisan 1952, 8. Varlık, sayı 454,15.5.1957. C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 4 2 6 Cl IP, ıktıdarı boynnıa mutlu koylülük fikrini ısrarla savunmuştu. Öşürü kaldırmrştı ve böylelikle köylü feraha kavuşmuştu. Büyük toprak sahipleri bundan yararlanmıştı. Ama CHP, yoksul köylü için öşürden çok daha ezici olan Yol Vcrgi si'ni getirmiş ve Osmanh'dan kalma Ağnam Vergisi'ni de ağırlaştırmıştır. Orta Anadolu'nun toprağı kıraç ve verimi de Köylülüğün sanal mutMuğu Soldan, M. Ba$aran, T Apaydın, sami Karaören ve M. Makal Foça'da bir acıkoturumda. SAYFA 6
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear