24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

DanielGoleman "DuygusalZeka'nın, "IQ"dan önemliolduğunu anlatıyor. Daniel Goleman, özgün adı "Emotional Intelligence (Why it can matter more than IQ)" olan yapıtıyla, psikoloji alanında çığır açıyor. IQ ile ölçülen zekânın okul ve iş yaşamındaki başarıyı belirleyen değişmez bir etken olmadığı saptanınca, yüksek IQ'ya sanip olanların ortalama IQ'ya sahip olanlara göre iş yaşamında daha başarısız olabildikleri görülünce; Goleman, öznilinç, azim, dürtülerini frenleme, başkalarının duygularını paylaşabilme gibi özellikleri içeren "duygusal zekâ"nın, eşdeyişle EQ'nun, neden IQ'uan daha önemli olduğunu kanıtlama çabasını deniyor... MEHMET SARSMAZ ııkaleleri diinya çapındayayımlanan, The New York Times'da davranışve beyin bilimlcrikonularından sorumfu olan Dr. Daniel Goletııaıı'ın doktora derecesini aldığı \ iarvard'da ders verdiğini, üstclik Psychology Today'in baş editörlüğünü yaptığını da bilince bu kanıtlama çabasının anlamını takdir etmek durumunda kalıyoruz... Goleman, EQ'dan öncc; Vital Lics, Simple Truths (Hayati Yalaıılar, Basit Gerçekler), The Meditative Mind (Düşünen Zihin) veeş yazarı olduğu TheCreative Spirit (Yaratıcı Ruh) adlı yapıtları da yayımlamış. Aristoteles'in Nikomakus Etiği'ndeki, "Herkes kızabilir, bu kolaydır. Ancak doğru insana, doğru ölçüde, doğru zamanda, doğru nedenle ve doğru biçimde kızmak, işte bu kolay değildır" sözii ya nında; Antoinc Dc SaintExupery'nin Küçük Prcns'indcki "Kişigerçeğikalbiy le görür, esas olan gözle görülcmeyendir" gibi sözlcrini de önalıntı yaparak sıradan bir bilim adamı olmadığım da göstcrmiş oluyor Goleman. Bu sö/lcri okuyunca Dostoyevski'nin Ebedı Koca'sındaki, "Büyiik (ikirler, büyük zekâlardan çok büyük hislcrden doğar" sözünü de anımsamadan ve anımsatmadan edemiyorum. Doğal ki buıada "zekâ" ve "his" kavramlarının tanım alanlarından "aıılaülmak isteneni" anlayarak Daniel Goleman'ın "duygusal /ekâ"sını yorumlama olanağı kazanabileccğiz. Bilindiği üzere, güçlü birsevgi, bağırlarına bastıkları çocuğu ivedi kurtarma gereği, bir anneyle babanın kendi yaşamlarını sürdürme dürtüsünü bastırabilir; çünkü "zihin gözüyle" bakılırsa bu kendini feda etme akıl dışı olarak değerlendirilebilir, ama kalp gözüyle bakınea bundan başka seçenek olmadığı da görülebilecektir. M dir. Duygusal zihnimizle akılcı zihnimiz arasındaki OUYGUSAL ZE Â dengeyi tutkularımız sarstığında duygusal zihnin üstünlüğü akılcı zihnietkisizbırakabil•• V mektedir. Goleman bunu Erasmus'tan yaptığı bir almtıyla gerekçelendirirkenjüpiter'in bize akıldan çok tutku bahşettiğini de aktarırken, §u tümceyi de gösterir: "Aklın tek yapabildiği ise bağıra çağıra erdemli olmanın yollarını tekrarlamaktır, ta ki tükenene, vazgeçcne ve boyun eğene kadar." Goleman, beynin gelişimi ve duygusal korsanlıgın anatomisini de ele alır. Ve bu arada, hırsla harekete geçip her şey yatıştıktan sonra pişmanlık duyduğumuz an ları da örneklerken, duyguların zihinsel yaşam içindeki gücünü anlamaya çalışırken, nasıl o kadar kolayca mantıksız olabildigimizi de gerekçcfendirir. Kuramını son on yılın duygularla ilgili en önemli buluşlarından biriyle de destekler. Bu bulu^ LeDoııx'nun çalışmasıdır a OANIEL OOtEMAN Beyin mimarisinitı amıgdalaya duygu s>al bir gözcü olarak, beyne korsanlık yaptırabilecek ayrıealıklı bir konunıu nasd veıdiği ortaya (,'ikmış; araştırma, göz ve kulaktan gefen duyu sinyallerinin beyinde öncc talamusa oradan da tek bir sinapsla, amigdalaya ulastığmı göstermiştir. Talamustan gelen bir ikinci sinyal de düşünen beyin neokortekse gitmcKtedir. Bu dallanma, amigdalanın, bıfgiyi beyin devrelerinın çeşitlı düzeylerinde değerlendirdikten sonra tamamcn algılayan, son olarak da daha ince ayarlı tepkisini başlatan neokorteksten önee tepki verebilmesini sağlamaktadır. Iştebu nedenle Goleman LeDoux'nun araştırnıasının duygusal yaşamı anlamak açısıdan devrim niteliğinde önem taşıdı gını belirtmektedir. Bu anlayış nörolojidekı gelcncksel görü^ten ayrıcJ ;^ten Duyguların neokorteksi atlayan sınır yoleksiatlaya Iarını ırdeleyen ilk çahşmabzelliğindedir. Doğrudan amig Duygusal yaşamı aıriamak laya ula^an duygular bizim en ilkel ve güçlü "hislerimizi" kapsamaktadırvebudcvre duyguların gücünü ve alda üstünlüğünü çok iyi açıklamaktadır. Goleman eski paradigmanın duyguların çekiminden bağımsız bir akıl iaealini içerdigini, ama yeni paradigmanm bizi zihinlekalbin uyumunu sağlamaya zorladığını da belirtirken; bu uyumun sağlanma yolunun da öncelikle duyguları zekice kullanmanın ne demek olduğunu daha iyi anlamamızdan geçtiğinin de ayrımındadır. Bu yüzden de duygusal zekânın doğasını araştırır. Aramızdaki en zeki insanlar gem vuramadıkları tutkuların, söz geçiremedikleri dürtülerin tutsağı olabilmekte, yüksek lQ'lu kişiler özel yaşamlarını hayret edilecek ölçüde kötü yönetebilmektedirler. Goleman lQ'nun yaşamdaki basarıya katkısının en fazla yüzde yirmi oluuğunu saptarken, geri kalan yüzde sekseni belirleyen başka ctkenlerin olduğunu savunmaktadır. Bunlar, IQdışında kalan ve sosyal sınıftan şansa kadar uzanan birçok etkendir. Harvard Eğitim Okulu'ndan psikolog Howard Gardner'ın; 1Q görüsüne karşı, yaşamda başardı olmak için tek tip zekânın şart olmadığı, yedi temel çesjitlemesi olan geni^ bir yetenelder yelpazesi bulunduğunu savunduğunu da aktanr Goleman. Gardnerın çok yönlü zekâ tanımlamasının evrimi sürmckte olup, kuramını yayıınladıktan on yu sonra yaptığı kişisel zekâların şıı özlii tanımını okumak ne güzel bir şeydir: "Kişiler arası ilişkilerde zekâ, diğer insanlan anlamaktır. Onları nc harekete geçirir, nasıl çalışırlar, onlarla nasıl işbirliği yapılabilir.' Başarılı satıcılar, politikacılar, öğretmenler, klink doktorlar ve dini liderler büyiik olasılıkla yüksek düzeyde kişiler arası zekâya sahiptir. Birey içindekizekâ... Içe dönük, karşılıklı bir yetenektir. Kisinin kendisi hakkında dikkatli, doğru bir model oluşturup bunu etkili bir yaşam sürcbilmek için kullanma beccrisidir." Gardner ve arkadaşlaıı değişik türden zekâları yediden yirmiye çıkarmış, kişiler arası zekâyı da dcirt ana yetenek altında toplamışlaıdır: 1. Liderlik,2. Ilişkilerigeliştirip arkatlaşlıkları koruyabilme, 3. Ânlaşmazlıkları çözebilme, 4. Dört yaşındaki Judy'nin mükcmmel becerdiği türden sosyal ilişkilerin analizini yapabilme... olarak. Gofemnn, hiddetin anatomisinden, kaygıyı yatıştırmaya, melankoliyle başedebilmcye, depresyona karşı moral yüksclticilere, dürtü kontrolüne, olumlu düşünmenın gücüne, bir motivasyon unsuru olarak iyimserliğe, cmpatinin kölderine, sosyal zekânın temcllcrine, erkeklerin kolay incinen cinsiyet olduğuna, iyi kavgaya, bir panzehir olarak kendi kendine konuşma ya da savunmacı olmayan dinleme ve konuşmaya, bir kişiyi harekete geçirmenin en kötü yolıı ya cla ustaca eleştiriye; duyguların sağlık acısından önemine, zehirleyici duygulara, kötümserliğin bedeli ve iyimserliğin üstünlüklerinc, zorbanm nasıl yetiştiğine, kötü muamelenin empatiyi tüketişine, duygusal bcyni yeniden eğitmeye, mizacın kader olmayıp çckingenliğin nörokimyasına; aşırı uyarılabilcn amigdalayı ehlileştirmeye, "duygusalokuryazarlıkta" ofkeyi ehlileijtirmeye, kabadayılar için okula, dep resyonun yaygınlaşmasının modernliğin bedeli oldıığuna, depresyona yol açan uü şünce tarzlanna, yeme bozukluklarına, arkadaşlık eğitimine, duyguların eğitilmesine, kentin kenar semtlerindeki duygusal okuryazarlığa, duygusal zaman planlamasına, her şeyin zamanlamaya bağlılığına; Empati'nin duyguları okumak olarak; ötekinin bakış açısını daha iyi kavra yabilme, başkalarının hislerine karsı hassasivetin gelişmesi, başkalannı dana iyi dinleyebilme olduğuna; (...) ayrı ayn değiniyor ve kendimizi tanımamızın yollarını gösteriyor... Bütün huaktşt, yineGoleman'ın "Akış: Mükemmelliğin Nörobiyoloisi" altbaşlığı altından yapacağımız şu alıntıyla yaşa1 yalım ve yaşamayı önerelim, ne aersiniz.' "Akış, kişinin kendisini unuttuğu bir ruh hali olarak, tasalanma ve kaygılanma nın tam karşıtıdır: Sinirli bir şckilde evhama kapılmak yerine, akışı yaşayan kişiler, kendılerinin bile farkında olmayacak kadar yaptıkları işe gömülür, günlük hayatta zihinlerini meşgul eden tüm küçük seyleri sağlık, faturalar, hatta işlcrin yolunda gitmesi bir kenara bırakırlar. Bu anlamda, akış anları egodan uzaktır. Buna karşılık, akış halindeki kişiler yapmak ta oldukları işe tamamen hakim, tüm tcpkileri işin değişen talepleriyle tam bir uyum halindedir. Aluş yaşayan kişiler performanslarının doruğundaolsalarda, nasıl olduklarıyla, yani başarı ya da başarısızlık düşünceleriyle ilgilenmezlcr; onları hareketegeçiren şev, salt o faaliyeti yapmaktan aluıkları zcvktir." Bu alıntı bize, "Çalışmak Yorar"ın anlamını da gösteriyor, değil mi? Bu metinleri bize okutma şansını tanıyan yapıtın çcvirmeni klinik psikolog Banu Seçkin Yüksel kocaman bir "teşekkürü" hakedi yor okurdan. Varlık Yayınlan da yayımladığı için... • Duygusal Zekâ / Daniel Goleman / VarlıhYaymlan, 1 Baitm 199S, 424 * ARKEOLOJİ VE SANAT YAYINLARI Değişlk zekâ türiari da EFSUNCU ORPHEUS Orpheus. The Magıcıan The Transıtıon ol Orpheus theme trom Paganısm lo Chııslıanıty ın Lale Roman Early Byzantıne Mosaıcs FUSUN TÜLEK 19.5 X 27,1 Hamut + Mal kuşa renklı resimler, 96 sayla. Türkçe • ingilızce Bizler salt zekâya, eşdeyişle IQ'nun ölçtüğü şeye verdiğimiz (incın ve dcğerde aşırıya gitmişi/dır, oysa duygular bıze cgcmcn olduğu sürece, zekâ, iyi ya da kötü hiçbir ycre varamayaçaktır. Bizler bir duygusal /ihne, bir de akılcı zihne sahıbizdir, birı dusünmekte öbürü de hissetmekteSAYFA 22 Plaslık sanallarda. yontu, rölyel, fresko ve mozaık olarak sayısız örneklerı bulunan Orpheus konulu eseılerın ınuuık leknığınde ışlenmışlerı çogunlukladır Bugüne değın bılınen ve hemen hemen tıımıı zemın moîaıklerı olan bu eserlerın sayısı 84'tur Isa'tlan sonra ıkıncı yu/yıldan başlayıp dördüncü yüzyılda yogunlaşan bu mozaıkleıın en geç lanhlı öı neğı, allıncı yuzyılda yapılmış ve Kudüs'de bulunmuş bu mezarın zemın mozaığıdır Ulkemizde sekiz adel Orpheus sahnelı zemın mozaığı panosu ve ıkı adet yontu eser çesjllı müzelerde bulunmakladır Bu çalışma, Orpheub mıtının, Geç Antıkıleden Erken Mırislıyanlığa gegmı; bir tema olarak. elı mızde bulunan zemın mozaiklerl kapsamında ikonografık olarak ıncelenmesıdır YAYINCILIKTA 20 YIL : 17.TUYAPKITAPFUARINDA H KAT 12.S0KAKB31 ALI KAT I İ S O K A K A ; YAYINLARIMIZ %40 İNDİRİMLİDİR ! K İ T A P SAYI 4 56 C U M H U R İ Y E T
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear