25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

niden icadı söz konusu olmayan bir gelcnek. Tarihin tamamlanmadığı duygusu olmadan ileri gitmek söz konusu olamaz. Değişimin kaynaklan reddedildiği zaman değişim de mümkün olamaz. Bu, temel mahiyette bir problemdir ve sadecc Avrupa'yı ilgılendiren bir problem de değildir. Toynbce'nin bu kadar kritik bulduğu Batı sorunu, Batı Avrupa'nın bir parçası olduğu koca bir coğrafi alanın tamanıı için birsorundur (Balkanlar, Ortadoğu, Âkdeniz, Doğu Avrupa, Türkiye). Avrupa, hâlâ gölge ediyor, ama bu kcz tersinden: Bir zamanlar değişim çalkantılan vc altiist oluşlar yarattıgı yerlerde şimdi değişimi cngellemeyi ve tarihsel sürcci durdurmayı amaçlamaktadır. Tarihin tekrar yürümeye başladığı küresel bir bölgede Avrupa, yapıcı bir rol oynayamamaktadır. Bu da gerçekten önemli bir sorun. Türkiye, bu açmaza nasıl tepki gösterecektir? Bu belirsizlik ve değişim döneminde Avrupa bağlamı büyük önem ifade edecektir. Avrupa toplum ve kültürüne doğru hâlâ güçlü bir yönelim mevcuttur, Türkiye'nin (Gümrük Birliği üyeliği dolayısıyla şimdiden bir ölçüde tatmin edilmiş olan) Avrupalı özellikleri konusunda artan bir güven vardır. Fakat aynı zamanda Avrupa'nın, Türkiye'nin yakınlaşma duygusuna karşı kayıtsız, hatta reddedici, tutumu karşısında bir hassasiyct ve savunma duygusu mevcuttur. Çağlar Keyder'in belirttiği gibi, (10) Avrupa'nın bu tutumu, Türkiye'deki kimlik bunalımını daha da ağırlaştırmış, Türkiye'nin son yüz elli yıldır yüz yüze olduğu "Batı sorunu"nun önemini daha da belirginleştirmiştir. Bu durum, Avrupa'nın Bosna karşısındaki tutumu ve Hıristiyan Avrupa ile îslami Oteki arasındaki bir mesafenin gitgide açıldığı duygusuyla daha da kötüye gitmiştir. Türkiye'nin kimliğine yönelik bu saldırıyla nasıl baş edeceği büyük önem taşımaktadır. Savunmaya geçip içine kapanmaması çok önemlidir; çünkü aksi halde, Türkiye'de daha demokratik vc açık bir toplum yaratılması tehlikeye düşer. Türkiye, Batı sorunuyla hesaplaşmak zorundadır. Avrupa bundan böyle bir ideal olarak, medeniyetin büyük başansı olarak görülemez. Ve bundan ötürü, Türkiye'de Avrupa'ya eskiden verdiği yanıtıarı veremez. Kimlik Mekânları'nda, ileri sürülen şudur ki, artık sineye çekmek diye bir şcy olamaz. Oyleyse, Türkiye kendini göstermeli, Avrupalılığın ne olduğunun yeniden tanımlanmasına katkıda bulunmalıdır; çağdaş Avrupa kültürünün yeniden oluşturulmasına aktif olarak katılmalıdır. Bu, Türkiye için gereklidir. Avrupa için de. 1 Arnold J. Toynbee, "TheTurkish State of Mind" Atlantic Monthly, 136(Ekim 1925),s. 556. 2. A.g.y. 3. Zafer Şcnocak, Atlas dcs Tropischen Dcutschlands. (Berlin: Babel Verlag, 1993), 2. 22. 4. "A Europc oi Sixteen", Newsweek, 6 Ağustos 1990, s. 54. 5. Peter Millar,"Turkey Must Look the Its Mongol Heritage", The European, 2527 (F.kim 1991). Bkz. "TheTurks Are an Asiatic Pcoplc Who Have Settled But Not Taken Root in Our Continent", sir Charles Eliot, Turkey in Europe, London: Frank Cass, 1965 (ilkbasım 1990). 6. Arnold J. Toynbee, The Western Question in Cîreece and turkey, (London: Constablc,2nd, ed 1924), p. 2. 7. Ivaylo Ditchev, "Europe tragique" Les Temps Modernes, 565566. (AğustosEylül 1993), s. 202206. * Konuk işçi y.h.n. 8. Claudio Magris, Danube, (London: Collins Harvill, 1990), s. 177178. 9. Zafer Şenocak, War 1 litler Araber? Irre l'ührungen an den Rand Europas, (Berlin: Babel Verlag, 1994, 1994), s. 93. 10. Çaglar Keydcr, "The Dilemma of Cultural lucntity on the Margin ot Europe review 16(1) Winter 1993 CUMHURİYET KİTAP SAYI 382 Masalların eğitsel işlevleri Muhsine Helimoğlu Yavuz'un elimizdeki kitabında 90 masal incelcnmekte. Bu masallar, Anadolu'nun her bölgesinden derlenmiş ve ilk kez sözden yazıya geçirilmiş. Bu nedenle özgün. Her masalın açık kimıiği (nereden ve kimden derlendiği, kaynak şahıs hakkında kısa bilgi) başında belirtilmiş. LALE GUL uhsine Helimoğlu Yavuz'un elimizdeki kitabında 90 masal incelenmektedir. Bu masallar, Anadolu'nun her bölgesinden özenle derlenmiş ve ilk kez sözden yazıya geçirilmiştir. Bu nedenle özgündür. Her masalın açık kimliği (nereden ve kimden derlendiği, kaynak şahıs hakkında kısa bilgi) başında belirtilmiştir. Kitap şu dört bölümden oluşmaktadır: Masal nedir ve tarihçesi Masallar ve iletileri (McsajIndex) Masallar ve dU öğretimine katkıları Masal metinleri ve ileti dizinleri Masallar ve iletileri bölümünde, masal konusunda ilk kez yapılan bir çalışma gerçekleştirilmiş ve masalların etik, sosyolojik, psikolojik, ekonomik iletileri belirlenerektoplam 517 iletilikbir "mesajındex" hazırlanmıştır. Bu mesajındex incelendiğinde, bu masalları yaratan toplumların etik, sosyolojik, psikolojik ve ekonomik haritaları ortaya çıkmaktadır. Orneğin bizim masallarımızda en çok verilen birinciöncelikli ileti; "tnsana (en yakının bile olsa) güvenme" iletisidir. Bu ileti Incil'deki "Insanagüvenen insanın vay haline" söylemiyle örtüşmektedir. Yine bizim masallarımızdaki önemli iletilerin başında "Haklı olanın mutlaka hakkını alacağı, haksız olanınsa sonunda mutlaka cezasını bulacağı" iletisi yer almaktadır. Ayrıca umutsuzluğa kapılmamak, sabırlı ve tutarlı olmak, yalan söylememek, kıskanç olmamak, özeleştiri yapmak, dış görünüşe aldanmamaK gibi önemli iletiler de bu kitapta saptanan toplam 517 iletiden yalnızca birkaç tanesidir. Kitaptan bazı bölümler: Masallarda genellikle cinsel tacizlere uğrayan kadınlar, büyük uğraşlar vererek namuslarını mutlaka kurtarıyorlar. Masalların bu mutlu sonları acaba gerçek sonlar mıdır, yoksa toplumsal vicdanı incitmemek için yaratılmış olması istenilen, özlenilen "masalsı" sonlar mıdır? Gerçek yaşamdaki, kötü amaçlarına ulasan ilkel erkeklere, bu incelemede görülduğü gibi masallar geçit vermiyor. Onları hep başarısız ve yenik kılıyor. Çünkü masallar, bir bakıma toplumların "psikoterapi" uygulamalarıdır, rahatladıkları, vüceldikleri, mutlu kahramanlarla özdeşleşip mutlu oldukları "pembe dizileri"dir. Önlardaki ileti, kötülerin başarılı olacağı, haksızların mutlu, haklıların mazlumların mutsuz olacağı doğrultusunda olamaz. Zatcn yeterince ezilen ve acı çeken halkın olumlu iletiler içeren, "masal sığınakları"na gereksinimleri vardır. Masallar ait oldukları toplumların gelenek, cörenek ve inançlarını; sosyal, kültürel ve ekonomik yapılarını yansıtan iletilerden olusurlar. Bu nedenle de bu araştırma çocuk yetişkin ayırımı gözetmeksizin, masallann nalk cğitimi konusundaki işlevi ile dilin öğretilmesine ve gelişmesine katkısını, göstermeyi amaçlamaktadır. Masalla incelendiğinde, masal olaylarının, hep toplumsal bir gerçekten kaynaklandığı görülür. Masalların bu gizli gerçeğinin izi sürüldüğünde de bu iz sürme Dİzi, pek çok toplumsal olayın, yaşanmış gerçekliğin gelişmesine ve bu gelişmenin de insanların beklentisine uygun bir şekildc sonuçlanmasına götürür. Otoriteye, güce çeşitli halk anlatılarıyla karşı çıkma ve bundan da psikolojik bir rahatlık duyma, eskiden beri toplumların başvurduğu bir yöntemdir. lnsanoğlukendi yaşam gerçeğini, çözüm önerilerini, beklentilerini masal olaylarına ve masal kahramanlarına yükleyerek, "örtük transaksiyon" (imalı iletişim) yoluylaanlatmışveyüzyıllarboyu, bu yolla gelecek kusakları uyarmaya, eğitmeye, yaşamın zorluklarına karşı onları donanımlı kılmaya çalışmıştır. Çünkü, masal kahramanlarının karşılaştıkları sorunların hemen hepsiyle, yasamın gerçekleri arasında koşutluk kurulabilir ve o masallardan ait oldukları toplumun yaşam gerçeğine ulaşılabilinir. Çünkü, o toplumu eğiten temel öğelerden birisi de masallardır. Gerçek yaşamda olduğu gibi, masallarda da "su başlarını devler tutmuş"tur. Tıpkı atesi olduğu gibi suyu da devlerin elinden almak can lcarşılığıdır, özellikle de genç canlar karşılığı. Her zamanda ve her koşulda, canı karşılığında da olsa, suyu ve ateşi devlerin elinden alıp, insanların yararına sunacak " Yiğit Prometheuslar" olagelmiştir ve hep olacaktır. Masallarımız ve insanlık tarini, bunların örnekleriyle doludur. Masallarda umut ve güzellik, hep "Kafdağı"nın ardındadır. Bu nedenledir ki, masal kahramanlarımız ellerinde demir asa, ayaklarında demir çarık yollara düşüp, hiç durmadan dağlar aşarlar. Umudun ve güzelliğin arayıcısı olurlar. Yine bu masallarımızda hiç bitmeyen bir " hak, adalet, demokrasi" özlemi görül ür. Bir toplumun masallarında, o toplumun yaşam serüveni gizlidir. Ne acıdırki, bizim masallarımızda yer alan çocukların çoğunluğu mutsuzdur. Oyleyse, bu masalların aynası olduğu toplumun çoçuklarının büyük çoğunluğu mutsuzdur. Önümüzde çok önemli ve mutlaka çözüm bekleyen, çözülmesi toplumumuzun geleceği için hayati önem taşıyan bir sorun duruyor demektir. Bu mutsuzluk ibresini mutluluğa çevirmek de sanırım bu ülkenin yetişmiş ekonomistlerinin, eğitimcilerinin, psikologlarının, yazarlarının, halkbilimcilerinin, aydınlarının, kısaca hepimizin işidir, birincil görevidir. Masallar edebiyat, sinema, tiyatro, opera, bale, resim, heykel, müzik gibi çağdaş sanatlar için zengin bir kaynak oluşturmaktadır. Bu kaynağın farkında olan ve yararlanmasını bilen sanatçıların, ne denli özgün ve kalıcı yapıtlar yarattıkları ortadadır. Oyleyse yapüacak tek şey, "derya içinde yüzen mahilerin deryayı bilmeleridir." Yani sanatcılar, içinde yaşadıkları "halk kültürü aenizi"ni gerelctiği gibi tanımalıdılar ve ondan sonuna kadar yararlanabilmelidirler. Masallar ve iletiler, tüm bir halkın yaşam deneyimlerinden, yaşam macerasından damıtılmış, geçmişi değerlendiren, güne ışık tutan, geleceği yönlendiren altın damlalardır. Bu altın iletiler iyi değerlcndirilmelidir. Masalları Türkiye, Almanya, Fransa masalları diye çok çok kesin çizgilerle ayırmak pek olanaklı değildir. Bu ayırım, her ne kadar halkbilimi incelemeleri sırasında, gerekli bir zorunluksa da aslında, masaDar ve efsaneler insanlığın ortak kültürleridir. Özellikle halkbiliminde "gezgin motifler" diye adlandırılan masal motifleri dil, din, ırk, ulus, sınıf farkı dinlemeden birbirlerine doğru, coşkun ırmaklar gibi gürül gürül akar dururlar ve evrensel bir halk kültürü oluştururlar. Oyleyse masalları şöyle de tanımlayabiliriz: "Dünya halk kültürlerinin ortak düş ırmakları: Masallar" Masallar ve Eğitimsel tş|evleri//)r Muhsine Helimoğlu Yavuz/İhün Yay., Ankara 1997, 444 sayfa. SAYFA 13 Muhsine Helimoğlu Yavuz, masallann değişik bir yönünü anlatıyor M Masallann annesl Muhsine Helimoğlu Yavuz
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear