Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
r lirlemcsinden yalıtıyor. Daha doğrusu, bu sorunu dikkate almıyor. Böyleee, tartışma yoluyla kamusal norm iiretme olgusu sorunsuz görünüyor. Sonuc olanık, kendi kararlarını bilinçli olarak alabilen ve çatışmayı da bu bilinçli durumuyla aşabilecek bir özne kurgulan mış oluyor. Ne var ki, daha geniş ölçekte, (karşı) değer üretmek ve daha adil kurallan hayata geçirmek için çaba verilmeksizin, yerel birimlerdeki bir katı lımcı siyaset sınırlı başarı şansına sahip. Bu anlanıda Barber'ın "çatışma" anlayışı sınırlı görünuyor. Yine de, bu çıkmaz (yani yerel birimleri yatay kesen siyasal, kültürel ve ekononıik hegemonya biçimlerine karşı aynı ölçekte altcrnatir hegemonyalar oluşturabilme sorunu) yerel siyaseti önemsizleştirmiyor. Bu noktada, Barber'ın olası kamusal çözümleri olan bazı yerel sorunların, daha genel siyasal kutuplaş malar bahane edilcrek sürüncemedc bırakılabildiği tespiti gerçekten önemli. Sözgelimi, nispi temsil sisteminin bilc yapay kutuplaşma yaratma potansiyeli ve hcr tiirlü çözüm arayışını kilitlcmc olasılığını oldukça çarpıcı bir bieimde ortaya koyuyor Barber. Bu nedenfe, yerel sorunların, Barber'ın kitabın ikinci bölümiinde oldukça geniş yer ayırdığı "scmt birlikleri", "yurttaş iletisim kooperatifleri", "evrensel yurttaşlık hizmeti", "yeni bir mimari ve kamusal alan inşası" gibi araçlarla çözümlenme lerinin aranması, sonuıt sorunlar etrahnda dayanışma yaratacagı ve yapay kutııplaşmaları aşmaya yardım cdcccgi için oldukça yararlı. Bu çabalar, geniş ölçekli hegemonya türlerinin fazlaca ihtiyaç duyduğu yapay kutuplaşma ve bö lünmelcri de zayıllatma potansiyeline sahip. Benjamin Barber'ın, pragmatizm geleneğinin yogun oldıığu Amcrika'da rcalizm eksikliğiylc eleşürildiğini hemen vurgulamalıyız. Bu eleştirilerc göre Barber'ın tezleri modern kitle toplumu içcrisinde yetersiz ve oldukça kullanışsız kavramlardır. Oysa, Barber da bu prag matizm geleneğinin bir parçası ve yeni bir siyasct için verdiği çaba asla bir iıtopya denemesi değil. Aksine, Barber'ın yapmaya çalıştıgı şey, sürekli olarak gcliştirdiği kavramların günlük yaşamda ııygulanabilirliöi kaygısıyla hareket ettigi için olsa olsa "pratopya"!*) olarak adlandırılabilir. Barber'ın kitabı üzerine olan bu yazıyı yine onıın bir hatırlatmasıyla bitır mek uygun olabiliı: "I langi eski Atinalı...sahipsiz ve yalnız olmanın özgür ol mak olduğunu düşleyebilirdir 1 " (s. 10)." (*) Pratopya terımini Alvin Tolfler kullanıyor; praetical ve utopia sözciiklerinden lüretiliyor. Pratik iıtopya anlanıına geliyor. Güçlü DemokrasiYeni Bir Çağ tçin Katılımcı Siyaset/Ben/tw/ı/t Ihrhcr/ Çc viren Mchmct Bcşıkçı/ Ayrıntı Ytiyınları CUMHURİYET KİTAP SAYI 290 Sorunlar ve çözümleri Diktatorlukleri liderler, demokrasilem özgür urttaslar vönetir Adına ister sosyalist demokrasi, ister demokratik sosyalizm, istcrsc güçlü demokrasi diyelim, hepsinin geçeceği yol liberal demokrasinin hem teorik hem de pratik aşılmasidır. ABDULLAH YILMAZ t/'nin daha ilk sayfalarını okurken aklıma ortaokul sıralarında gördüğüm Yurttaşlık Bılgısı dersleri geldi. Yazar şöyle diyordu: "l'ltkili diktatörlcr büyük liderler gercktirir. litkili demokrasiler ise büyük yurttaşlara ihtiyaç duyar. Ancak yurttaş oldıığu muz sürece özgürüz, özgürlü^ümüz ve eşitliğimiz ancak yurttaşlıgımız kadar ka lıcıdır. O/.gür doğabiliriz, fakat aneak ya şamımız süresince onuıı için çabaladığımız zaman özgür ölürüz. tnsanlar tabii ki yurttaş olarak doj*mazlar, özgür bir yönetim yapısı içcrisindc yurttaşlık eğitiminin vc siyasal katılınıın bir sonucu olarak yurttaş olurlar. Bu kitap yurttaşlar için y:ı/ılmıştır vc onlara adanmıştır.' (s. 1819) Kitabı okurken iki yönlü bir duyguya kapılmaktan kendimi alaınıyorum. Bir yanda, demokrasinin temcl normlarına çok ıızak dııran bir kültürel ve kııramsal yapılanış içinde bocalayan bir ülkc, tüm farklılıkları tek bir kimlik tarzında ögütmcyi zorla dayatan, farklılıklardan 'tahrik' olan egemcn bir idcolojinin boğucu ortamında solıık alrnaya çalışırken, ağırlıklı mulıalil giiçlerındc demokrasiye aynı oranda uzak duruşları karşısında duyulan bir umutsuzluk çöküyor üzerimc. O zaıııan daha azına, iyi kölü bir libcral deıııokıasiyi scvinçle karşılayacak bir haleti Yeni Bir Çağ İçin Katılıma Siyaset E skıdeıı okullaıda Yurttaşlık Bilgisi dcrsleri vardı. tçeriği ne kadar da raltılmıs olursa olsuıı, böyle bır dersin varlığı bilc tek başına anlamlıydı ve birtakım ça^nşimlar yapıyordu. (Anla şılan yurttaşlık öğrenilcn ve olunaıı bir şeydi. Yurttaş doğulmuyordu.) Bu tlcrslerde dLvletın ışleyişi ve kurumsal yapısı ögretiliyoı, şöylc ya da böyle bir demok rasi bilinci aşılaınnaya çalışılıyordu. (De ıııck ki, demokrasi de yuıttnşların öğrennıesi ve yaşaması gereken bir şeydi.) Ama demokrasi ve yurttaşlık öğreniıııi de ko nusu olan demokrasinin akıbetine uğra ılı. Milli bilmenı ııe dersleri içinde eridi gitti. Ayrıntı Yayınlan'nın son yayıml.ıdı^ı kitaplardan birı olan Cîuçlu Dcmokra ruhiyeye giriyorum. Kitaptan başımı kaldırıp sıkıntılarımı atmaya çabalarken imdadıma Ceın Boyner yetişiyor. Has bir libcral. Devlet küçülmeli, piyasanın önündeki engeller kaldınlmalı, insanlara dilleri, dinleri, renklcri vs. yüzündcn baskı yapılmamalı, bireysel özgürlükler genişletilmeli diyor. Ağzına saölık! Yüre^ime su serpıliyor. Vaktiyle kutuplarda ayı avına çıkmış ve bir işveren kuruluşunda başkanlık yapmış olsa ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ da, gelenckscl soluıı hal ve gidişi hâlâ Kitap'a uydurmaya çalıştığı bir sırada, Türkiye'nin geleceği konusunda dişe dokunur fikirlerin iş çevrelcrindcn çıktıfiı bir vakıa oldugundan, fazla endişcye kapılmıyo rum. Bir polis şetinin (kirli) işlerinc burnunu soktuöu için bir bakauı payladığı, işkcnce ve faili mcçhul cinayetlcrin birlık ve beraberlik içinde suskunlukla geçiştiıildiği, yetkili ve etkili bir pasanın demokrasinin (!) bu kadarının şımdiîik ycterli olduğunu kritik bir anda telaffuz cttifii, gelir dajhlı mındaki adalctsizliklerin denşet vcriei boyutlarda scyrettiği, insanların hcr fırsatta birbirini bofiazladıgı, başarısız kalma olasılığı kuvvetle ortaya çıkan modernleşnıe nin çatlaklarından bir korku filmini aıuııı satırcasına köktenci akımların gün ışığına çıktıgı, makul olanın şoven vcbaskıcı bir fıale geldiği bu ülkede, bugün liberal de mokrasi az değil, çok şey. Bir kurtuluş, ycryüzü cenneti sanki! Bu noktada eksikli demokrasinin (kitaptakine paralel olarak eılız diyemiyorum, çünkü oradaki yine de demokrasi dir, ama cılızdır) bizimkı gibi ülkelere at tıgı kazık takdıyoı aklıma. Yurttaş olamamış, yurttaşlık bagı yerine öncelikle dinscl, ulusal, mezhepsel ba^lar dolayımıyla siyasal alanda temsil edilen, çıkar künıele ri oluşturmakta olan, tlcmokrasi kültüıü ve yurttaşlık bilincinden yoksun insanla SAYFA 5 J