Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
yumusak bir serüven: Gidilen yerdc clde kitap Kalmayınca, rastgelinen süpriz bir sergiden edinilen süpriz bir kitap: Altınoluk... Evet, aslında 'tüm kitaplar: altınoluk." 8. Pcrdc, "Yazarın Okurluğu": Bir perde önceki o güzelim ikililerden hız alan bu özdeyişler, Nermi Bey için kitap oku manın yanısıra yazmamn hallerine, dileklerine de eğiliyor. (Ok(u)yanus: Istiridyc). 9. Perde (Âlıntı Çağlayanı) ise, kısalı uzunlu 30 denemc ile, alıntılarla alıntılardan okumaya ilişkin yorumlara doğru uzanacak gibi. Yine de, bölümler başlamadan açuan söz, akademik ağaların (tıpkı "dipnot"ta olduğu gibi) kimi zaman "alıntı' konusunda da Nerıni Bey'in canını sıktığını işarct cdiyor gibi... (okuyorum). 5. gün/Perşembe Bugün neşeliyim, karım geliyor... "Festina Lente" günler de böyîe geçti işte yavaş hızlı / hızlı yavaş. Hem okuruıı, hem de kitabın kendisindcn kaynaklanan kişisel bir hız bu (Ya benim bu kitabı okuma hızım? Daha çok, "allegroma non troppo"mu?)... Sonra, kitapahlak ilişkisine ilişkin O. Wilde'ın turnusol sözii; Batı ve Doğu Akılları; Go cthe; ve "Salt Yapıt"la Mâllarnıe. Nenni Bey'in dileğiyse, alçakgönüllü bir Dünya Kitabı, ya da, şurası burası düzgünce bir kitap; yazar olarak da, okur olarak da. Daha sonra: kitabın inceliği/kalınlığı (bu kitap için denebilecek olansa: "büyük kitap, büyük okyanus"); Pessoa ile, savfaları aydınlatan içışık; Magrittc'le, dolu gündemler ve atlanan nice şey... Peki, olanaklı mı "her şeyini sevnıek?"... Spinoza ile, "az bulunmaz mı, yoksa taşınabilir miydi zaten tüm güzellikler"? (Yoksa; aslında insan mı zayıf iskele(t)?) Ve, "Sirazlı Sadi"de Nermi Bey'in ince lurgınlığı: o pek göze çarpmayan "kuramcylcm bağlamı". Gerçekten de, eğer okunanların hiç olmazsa bir kısmı dönüşmüyorsa kişiye, "ya nice okumak?"... Ya, "Alıntı ların ve kitabın ortaJarına yakın bir yerde kalıcı bir iz gibi açılan duran "Nictzsche". Iki iki omurgaysa, Nietzsche, bu omurgada kcndini unutturmayan sızı. O kadar ki, biraz sarhoş gibi mi geçtim acaba sonraki sayfaları (oysa, Char da öz ve önemsiz; Nizami'de dost: kitap; Hölderlin'de: yolculuk; Lange'de, sizi beklenmcdik yerdc çarpan alıntı, ve de Yunus'ta, bir anlamda Char'ı bir kez daha vurgulayan, gönül kitapları ve ötesi boş vardı.)... ? 6. giin/Cuma Yollardaydım ya, farketmış miydim yarıladığımı? Şimdiden sırtın yarısı, tıpkı hayatın yüzümüz(d)e çizdiği oku(n)ma hatlarıyla donanmış bile. Bir yandan tadı damağımda, bir yandan da, gittikçe geride kalan sayf alara ilişkin, unutma, uzaklaşma ve haksızlık ediyormuşum duyguları... Tuhaf değil mi, öteki yarıya ilişkin ana duygumsa, nenüz ayak basılmamış kar örtüsü . Rilke'yle başlıyor 6. gün ya da, her gerçekliğin kenaine özgü hâli ile ancak bir Kez yaşanışı ile... Sonra, Lucretius ve Boccaccio ile okumanın kattığı, çoğalttığı, hatırlattığı duygular... Ve Lu Dağı'nda yine okumadan önceki gibi olmayış üzerine ("Okudum", diyenın gözlerinue o kitabı görnıek ). Rerik Haiit'te ise, deneme(ci) ile fıkra(cı)nın incelikli CUMHURİYET KİTAP SAYI 280 anılar arasından süzülen farkları: hem ha açık, ama okutulanlarla okunmak istcyat, hem kitap kazı. "Çağlayan"ın sonuna nenler arasındaki iskelelerini de yetkinlikdoğruysa, Sokrates ve Buda: Kitaplar ara le kuran bu sıradışı kimliğe dayanamıyor cılığıyla tanıdığımız iki büyük kitap sız. Üniversitemiz. "Yoldan çıkmış" sayıyor onu; hcrkcs gibi olsun istiyor. Oysa, o, Yarıyı biraz geçtik ama, yoksa, "Kişisel hep kendisi olmaya çalışıyor ("Felsefe" Sanat (10. perde) mıydı, 2. Yan'nın asıl önemli açılışı? Okyanusun başkaca yerle de, biraz da bu değil mi, zaten?)... rinden de olduğu gibi, burada da tüm de "Anadil ve Dışı da zenginleştirici ama, neme her sözcüğune yapılacak vurguyla sanırım bir süre "Felsefc ylc doluyum adında toplanmış sanki (Başlık, yazının ben... Yoksa, bir kez daha mı kayboldum özdeyişi midir, yoksa?): Ncdir ve nc dc bu koca okyanusun icindc?... Birden, ğildir okumak, bu kişisel sanatın ürünü cansimidim: Nasıl oldu da, daha önce olan (okur) Nermi Uygur için? benzetemedim: denememizin Moby Dick'i değil mi bu 11. Perde ilkeli Ilkesiz'de ise, neleri kitap? okumuyor (:okura saygısız, dili savruk, 9. gün/Pazartesi <P r çalımsatan, bağnaz' ~I Uzak Uzaklardan Seslefarı) ve neleri okıınen Kitaplar"sa biyor (önceki paranteraz başlıktan taş zin gereklerini yeri mış gİDi. Nermi ne getirenleri, ve el Bey, andığı o "2. bette, o'nu değiştidünya"yı değil, darcnleri, anlayışını ha çok "sentez"ini genişletenleri) Neraçtı sanki bize (Ne mi Bcy? Ancak, pcrKıvamlı bir okyanusyeşilinin kadar açılırsa açıl de'nin adı gibi yine sm, yine de, miclye her şey: I lep sınır, içinden bakıyor Nermi Bey her okyanus). kısıt, etikct koyma okuruna; yüzünün bir yanı lara karşı çıkış var Oysa, Pcrde'yi hafifçe gölgede. Kanağın ya Nermi Bey'in dckapatan "Deneme nemelerinde, ve iyice üst kısmında, yukarıdan Kitapları" dört hep, kaptrrış, koyvedörtlük bir kreşenaşağıya, sırasıyla Bütün riş, coşku, burada do: Ne'dir deneda öyle... me, ve hatta Yapıtlarına Doğru dcncmeokurluğu? ("nihayet!" diyorsunuz), Yazı'dır, kişiyazısı7. gün/Cumartesi Nermi Uygur ve Tadı dır; süzgeçtir, dil 12. Perde "Birkaç dir, ayrıntıdır; her Okuma Alışkanlığı Damağımda yazıyor. Kitabı konuya açıklık ve ile açılıyor: ne'yi, çevirirken sırta şöyle bir açılıştır; meraktır, nasıl, ne zaman (Yidokundum; arka kapakta ise, bılimdir, sanattır... ne, mutlak kurallar Ona baktığınız yok, elbette: "Her yazar ve yapıtıyla ilgili yerde onun da size kitap başka/başka olarak, yayınevinin haklı baktığını, sizi size her okur')? Yatak, masa, sabah, yürüövüncünü de yansıtan, gurur gösterdiğini anlauığınızdır; bir büyüş, soğuk, gece... dolu bir çakımdeneme... tündür, bitmcmişve sonra, kalem elliktir, tamamlande: Işarctlcr, ünlemler, sözcükler, ve tam o'na göre olan yer mamışlıktır... ("Kısacası, Bay Musil, edcbiyat yerine yalnızca deneme desek, ollerdcki N'leri, okur "damga(sı)nı vura maz mı?) vııra" okur... Açılışında, Sevginin ölçüye gelmezliği"Yaşamdan Kitaba Kitaptan Yaşama" ne ue değinilen Hangi Kitapları Oku ise, tam da özlemiştik dediğüniz özdeyiş mayı Seviyorum?" (13. Perde) ise, bir ön ve notlarla dokunmuş bir (14.) Perde: Seceki perdc'nin tam bir süreği. Ister anlatı rüven'ci, yaşama felsefesi ve güneşle; içini olsun, ister şiir; ister bölük pörçük olsun yakan kitaplar, kitaplarla büyümek, ve kitaplar, ister anadildışı, bu 10 sahnelik okuma öğrenilir mi? Nermi Bey'in özlePerde'de de hep sevdilclerini söylemeye nen ülke'si, güzel kitapların yazılıp okuncan atıyor Nermi Bey. "Anlatılar"ının duğu bir ülke... (Tadını paylaşan daonu alıp götürüşü (ben'imseyişi); "Çağ mak.) daşlar"ıyla çağını ve kendini tanıyışı, Es10. Gün/Salı Keyifli bir eviçi gezisi kimeyenler de ise, tüm zarafeti ile kendini tutamayışı. Dileği: Geleceğin okurları gibi başlamıyor mu "Kendi Kitaplığım"? nm eskimeyen esküeri arasında biriki de Önce, odası, yanıyakını, üstüuzağı ile Nermi Uygur kitabı. "Bölükpörçük"ler masası Nermi Bey in; sonra, sözlütderi, se, yine Nermi Bey'e ve denemecilig'ine yazı mukavvaları kurşunkalemi, çiftsıradüşen ışık: (kendi) sonunu getir(e)meyişi, ları; şiirleri, düzyazıları, antolojileri, denemeleri ile bir ara, utanmadan hesaplaalçakgönüllülüğü, bütünlüğü... maya kalkışmıyayım mı! tüm kitaplığın 8. gün/Pazar "Bilim Kitapları "na mı yayılışı. Bazan, aranan bir kitabın bulunageldik; elbette, kavrama nefes aldırıp ge mayışı ile acı, sonra, hiç akılda yokken nişleterek: Evren, Canlı, Kiiltür, Sanat ve rastlanışı ile mutluluk; ya da, istilâya Dil (Nermi Bey'in "en ağır basan yanı"). şimdilik direnen bölgeleri, ya da, evren'e dönüşmüş bir canlı olarak kendi işYa, okuması sevilcn "Bazı Felsefe Kitapları?" Bu yaklaşık beş sayfalık bölümse, leyişi ile dev bir ahtapot. Belki de, dünbize, Nermi Bey'e uğraş alanında yaşatı den bugüne tüm t'utku ve özlemleriyle, tüm hayallcri, öz'gürlüğü ve güvenliği ile lan o habis ufuksuzluğu bir kez daha scrtam bir Nermi Beyliği. giliyor: tçten gelen çağrılara sonuna dek 11. gün/Çarşamba Dün akşam tamamladığım bölümle birlikte kitabı bir an(lamda) bitti sandım, galiba. Oysa, 440'larda hem eskisini süren, hem de yepyeni bir kitap başlıyor; sanki, okyanusun bir yerinde Dİr içdeniz: "Sözlüğümsü Döne Dolana Kitapça". işin kötüsü, bugün bir rapor yazmam gcrckiyor, ya da, en azından kolaylamam; garip olan: Rapor da kitaplarla Ugili! Yine de, çalıntı anlarda şöyle bir karıştırıp 10 sayfa kadar okudum sözlüğü. Nermi Bey'in okurluk alfabesi "Açıklık"la başlıyor, ve Başka, Canlı, Dünya ile sürüp Zıpkın'la noktalanıyor. Sanki, okyanus, sizi, kendi okur sözcüklerinize çağınyor... 12. gün/Perşembe Raporu kolayla dım sayılır; öte yandan, 89 aydır yurtdışında olan ve pek özlediğim bir arkadaşıınla buluşacağım bugün. Dolayısıyla, okumayı sürdürme konusunda söz veremem ama, bol kitap, yazar çekiştirmeli bir sohbet için acık çeid Anlaşılan, okuma arası. Neyse ki, ayraçkalemim hep bıraktığım yerde... 13 gün/Cuma Dün, gerçekten de pek keyifli geçti. Bugünse, ikili sıkıştırma: bir yandan raporu tamamlamak zorundayım, öte yandan da "sözlüğümsü"yü okumak istiyorum, artık! 14. gün/Cumartesi Biraz soğuktu ama, yine de bir dalıp çıktım denize. Ra poru dün teslim ettim, bugünse adadayım. Artık rahat rahat dönebilirim 23 gündür aksattığım "sözlüğümsü"me. llk (son) baktığımda "sizi kendi sözcüklerinize de çağırıyor" mu demiştim? Yazdırtıyor da demek, daha dofiru galiba; işte: açlık, baslamak, cilt sakin olmalıyım, her ne kadar, "iyi kitap yazdırtır da" a(çı)klamasına başvursam da, burası benim yerim değil... Ikınmak, Jandarma vc Lamba da iyiydi ya, asıl çarpıveren Nermilemek (kaç volt bu nermibölüm?). Az ilerde ise, "Okyanus" benzetmesi de gitti elimden beklemiyordum desem yalan olur , niyet ve cüreti ile Sevişme de "Şimdi", aslında "sınıflama"; "Yenilenme de ise, "eskittim mi şimdi sizi ben?"... Vc sakın ola, ne de olsa sonuna geliyoruz artık" diye gevşemevin, daha sayfayı çevirirken zıplkın: Şöyle bir okuyup geçmiyorum; onlar benun içimi delip geçiyor: Zıpkın bazı kitaplar . "Öteler"se, öteki dillerdeki sözcükler. (Bir de "biçimsel" not: Acaba bu parçaları, gerçekten de bir sözlükteymişçesine düzenlemek kitaba çok mu aykırı kaçar dı?) Sondan bir önceki Perde: Nermi Bey'in "Güzel Bir Gün"ünde kitap okumanın da yeri var. Başlamanın, bitirmenin; baslayabileceğini, bitirebileceğini, onu içinde yaşatmaya başlayabileceğini bilmenin, nissetmenin de... "Ayrılmadan Önce"yse, "ayrılsak da beraberiz"in Nermicesi. Yine de, bittiğinde bittiysc , kumsalda yatarkcn, son duyduğunuz kendi içinizin bestesi: Sıkıysa, bu okyanustan sonra (da) yazsana (kendi) o'kuma serüvenleri ni; ya da, sıkıysa yazmasana! • Kredi Yayınlan, Mayıs 1995, 511 Sayfa Tadı Damağımda/N^r/»/ Uygur/Yapt SAYFA 17