Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Yarının ana ve babalarına... "Aziz Nesin Kitaplığı" büyüdükçe büyüyor. Aziz Nesin, büyüyen kitaplığıyla da örnek bir aydın, örnek bir sanatçı olduğunu duyuruyor; tüm Juymak istemeyenlere. ONER YAĞCI Nesin, sayısı 100'ü geçen kitaplarını her yıl daha da arttırarak yazarlık serüvenini sür dürüyor elbette. Oyküleri, romunları, anıları, oyunları, fıkraları, taşlamalan, masalları, incelemeleri, çocuk kitapları, gezi notları, özyaşamöyküsü kitaplan, şiirlcriylc koca bir "Aziz Nesin Kitaplıı" oluşmuş durumda bugün. unlarla da bitmiyor kitaplık. Aziz Nesin 1994'te, daha önce Suçlanan vc Aklanan Yazılar (1982), Sondan Başa (1984), Ah Biz Ödlek Aydınlar (1985), Korkudan Korkmak (1988) ve Bulgaristan'da Türkler Türkiye'de Kürtler (1989) adlarını taşıyan vc yazılarından oluşan kitaplarının arasına bir yenisini daha katmıştı. Bir Tutam Aydınlık adlı bu kitabında Nesin'in Aydınlık gazetesinde yazdığı başyazılardan scçmeler vardı. 1994'te tek kitapla yetinmedi Aziz Nesin. Önce, oğlu Ali Nesin ile mektuplaşmalarını Aziz Nesin AJi Nesin Mektuplaşmalan (2) adıyla şimdilik üc ciltte toparlayıp yayımladı. Sonra da; daha önce Soruşturmada (1986), Insanlar Konuşa Konuşa (1988) ve Sora Sora Cennet Bulunur (1989) adlı kitaplarında bir araya getirdiği soruşturma yanıtlanndan ve söyleşilerinden oluşan yapıtlarının arasına Bir Dokun Bin Dinle (3) adlı kitabını ekledi. Nesin'in bu yıl çıkan kitaplarından ilkiyle (Bir Tutam Aydınlık) ilgili değerlendirmem Cumhuriyet Kitap'ta daha önce (21 Temmuz 1994, sayı 230) yayınılanmıştı. Bu yazıda, Nesin'in, oğlu Ali'yle "mektuplaşmalan"ndan oluşan kitaplarıyla, soruşturma yanıtlarından ve söyleşilerinden oluşan kitaplarını değerlendirmeye çalışacağım. Aziz Nesin iyi bir geleneğin oluşmasına katkıda bulunuyor. Söz uçar" deyimini doğru kabullenip sözün uçmaması için önlemler alıyor. Bir Dokun Bin Dinle'yi bu önlemlerden biri olarak kabul ediyorum. Daha önce çeşitli dergilerde ve gazetelerde yayımlanan kimi soruşturma yanıtlarını ve söyleşilerini içeren bu kitapla Nesin'in özellikle 19901994 arasında (özellikle diyorum çünkü kitapta 1979 ve 1983 tarihli birer söylcşi de var) çeşitli siyasal, toplumsal, kültürel konularda söy lediklerini, düşüncelerini bir arada okuyoruz. Abece, Aktüel, Antik Dekor, Aşk YeniAziz Nesin kitaplan... ftdzNeslnkitaphğı G eçen aylarda, "80. yaşı"na giren Aziz Nesin için Devlet Tiyatrosu sanatçılarının düzenlediği "Aziz Nesin'e Saygı Geccsi", Sıvas Katliamı Davası'nın Ankara DGM'dc karara bağlandığı güne dcnk düşmüştü. Hüziin ve sevinç iç içeydi aynı günde. Sanatçıların ustalarını "sahiplenmesi'yle devletin yurttaşlarını "sahiplenmemesi" aynı gün yaşanıyordu. Onar Kutlar'rn gecede söylediği gibi "Türkiye'yi ve dünyayı gülünç olmaktan kurtarmaya çalışan adam Aziz Nesin, devletin güvenliğini sağlayacak olan mahkemece "tahrikçi" ilan edilirken, bir başka salonda aydınlık ve güzel Türkiye'nin yaratıclarınca "saygı"ya ve "onur"a layık görülüyordu. Aziz Nesin, daha 1970'te "devletin ancak cezalandıracağı zaman Türk edebiyatını ansıdığV'nı, devlet için edebiyatın "yasalarla, eldeki yasaların yetmediği zamanlarda da daha ağırlaştırılan yasalarla, yine yetmeyince yasasızlıkla, yasadışı yollarla cezalandırılacak muzır bir şcy" olduğunu söylemişti. Bugün ona "utanıyorum" dedirten mahkcmc karanyla ortaya çıkan şey, Aziz Nesin'in 25 yıl önce söyfediklerinin bir kez daha trajikçe kanıtlanmasından başka bir şey değildir. Ama kervan yoluna devam ediyor. "Aziz Nesin Kitaplığı" büyüdükçe büyüyor. Aziz Nesin, büyüyen kitaplığıyla da örnek bir aydın, örnek bir sanatçı olduğunu ıluyımıyor; yok sayan, bılmemeye çalışan, yadsıyan, ona hak etmediği suçlamaları yapaıılara. Büyüyen Aziz Nesin kitaplığına 1994'te yeni kitaplar eklcndi. Demirtaş Ccyhun'un, Çağımızın Nasrettın Hocası Aziz Nesin (Milliyct Yayınları, 1984) adlı anılar kitabını, on yıl sonra yeni biı önsözle ve güncel anılarını ekleverek Asılacak Adam Aziz Nesin (1) adıyla, yeni bir dağıtım vc promosyon sistemiyle, 200 bin tırajla sıınması ve bunun okuyucularea yoğun bir ilgiyle karşılanması, 80. yaşına airen Aziz Nesin'e yeni bir güç vermistir kanısındayım. Siyasal, toplumsal, kültürel alanlardaki yeni ve özgün düşüncelcriylc ve bu düşüncclcri gerçekleştırmek için verdiği çabalarla sürekli olarak ülke gündeminde hak cttiği yeri alan Aziz Nesin'in 1994'ün son aylarında aldığı "uluslararası ödüller'le de dikkatleri bir kez daha üzerinc çektiğini biliyoruz. Her şeyden önce bir yazar olan Aziz Defteri, Beaute, Bugün, Cumhuriyet, Çukurova Bayram, Demokrat, Dergi, Doğan Kardeş, Eğitim Dünyası, Elele, Finans Dünyası, Genç, Genç Kalemler, Güneş, Istanbul, Karşı, Kıyı, Kım, Konutbirlik, Maya, Milliyet Sanat, Panorama, Somut, Şalom, Topaz, TYS Edebiyat, Vizyon, Yeni tleri gazete ve dergileriııin çeşitli sayılarında yer alan bu söyleşilerde ve Aziz Nesin'in yanıtlarında yaşamın çeşitli alanlarından düşüncelerle karşı karşıya geliyoruz. Nesin'in çocukluk ve öğrencilik yıllarından son günlerdeki yaşamına kadar birçok ilginç bilgilerin yanı sıra, "Nesin Vakfı"yla, özel yaşamıyla, son günlerin Türkiyesi'nin sorunlarıyla, laiklikle, devletle, eğitimle, kültür ve sanatla, yazarlann kimliği ve işleviyle, Atatürk le, şeriatla, tstanbul'la, sanat politika ilişkisiyle, Sıvas Katliamı'yla, kadınla, aşkla, Kenan Evren'in anılarıyla, yapamadıklarıyla, aydınların göreviyle ilgili yüzlerce sorunun yanıtı var Aziz Nesin'in dediklerinde. Bir araya getirildiğinde bir yaşamövküsünün çıkarılabÜeceği, değerli Dİr aydınımızın yaşama ilişkin bütüncül düşüncelerinin ortaya konabileceği bir kitap olmuş Bir Dokun Bin Dinle. Gerçekten de sorulara verdiği yanıtlarla yılmaz bir "aydınlık savaşımcısı" olduğu ve saygıyı hak ettiği görüfüyor. Çeşitli yerlerde bir kısmını parça parça okuduöumuz, dinlediğimiz bu duşüncelerin, Aziz Nesin gerçeğini öörenmek isteyenler için toplu bir biçimde sunulmasıyla "Aziz Nesin Kitaplığı"na anlamlı bir katkı da gerçekleşmiş oluyor. Sevsin sevmesin Aziz Nesin'i tanımak, onu öğrenmek isteyenlerin, özellikle Aziz Nesin'in son yıllar Türkiyesi'ndeki çıkışlarının gizini merak edenlerin mutlaka okumaları gereken bir kitap olarak okuyucusuyla buluştu Bir Dokun Bin Dinle. Aziz Nesin, oğlu Ali Nesin'i "küçük yaşından bcri yakın bir arkadaşı olarak" gördüğünü söylüyor. Aziz Nesin Ali Nesin Mektuplaşmaları adıyla (şimailik üç cilt olarak sunulan ve sonraki iki cildinin yine şimdilik yayımlanmayacağı belirtilen) okuyucusunu bulan kitaplarda "Aziz Nesin'le oğlu Ali Nesin"in, "iki yakın arkadaş"ın birbirlerine vıllar boyu yazdıklarını okuyoruz. îlki 1965, sonuncusu 1985 yılına ait bu mektuplarda, 20 AmamhblPkatla yıllık bu zaman dilimindeki duygu ve düşüncc akışlarını izliyoruz. Bu kitaplardaki mektupların birinci özelliği, Nesinler'in karşılıkh mektuplarıyla olavı monolog olmaktan çıkarıp diyaloğa donüştürmeleridir. Aziz Nesin ilk cilde yazdığı önsözde, bunun "mektup edebiyatını zenginleştireceği"ni söylüyor. Yine aynı önsözde Nesin, bir baba ile oğulun yaşamları boyunca birbirlerine yazdıklarının okunmasıyla bu ilişkinin anlamlı bir biçimde kavranabileceğini söylüyor. Aziz Nesin, bu mektuplarda "bir insanın aydın bir insan olarak nasıl" yetiştiğini, "uygar dünya kültürü edinıne nin zorlukları'nı, "bu yetişmede bir babanın yanlışlarını ve doğruları"nı, "bir baba ve babanın özvcrileri"ni, "bu kendiliğinden olan d«ğal, bilim, kültür vc uygarlık yarışında Türk olarak çekılen zorluklar"ın neler olduğunu görebileceğimizi söylüyor. Ayrıca bu mektupları "top ' lumsal tarih ve edebivat tarihi bakımlarından da önemli bulduğutıu " ekliyor. Bu mektuplann "okurlara da ilginç geıip gelmeyeceğini merak ettiği"ni de söylüyor. Bunu öğrenmek, "kendımi tanımama yardımcı olacaktır sayın ve sevgili okurlarım" diyor. 80 yaşında bile "kendisini tanımaya çalışan bir usta yazara sahip olmak çok anlamlıdır diye düşünüyorum. Baba oğulun lise yıllarında, üniversite yıllarında ve doktora yıllarında sıladan gurbete yazışmalarını okurken, bir yandan bir baba oğulun özlenesi duygusal ilişkilerini sevinçlerle dolarak okurken bir yandan da ülkcmizde yaşanan olayların geçit resmini de yaşar gibi oluyomz. Zaman zaman hüzün veren, iç burkan sa tırların bizim yüreğimizde de umudu ve sevgiyi çoğalttığını anlıyoruz. "Ben DU soyadımdan onur duyuyorum, soyadımı onurla taşıyorum" üiyen bir oğulun, taşıdığı sovadı yüzünden çektiği acılara tanıklık eden ictenlikli satırları, benzer acıları çcken binlerce insana sanki anılarını yaşatırkcn ülkemizin önemli bir gerçekliğini de gözler önüne seriyor. Ama aynı oğulun, "Babacığım en çok mirası bana bıraktın sen. însancıllığını, insan sevmesini, düşünmeyi, çalışmayı bana sen öfirettin... Seninle her söyleşi insanı zengınleştiriyor, her mektubun öğrctiyor; nem de söyleşerek tatlı bir öğreti... Bana yeterinden fazla miras bıraktın. Bana verdiklerin dünya eder..." düşünceleriyle taşan sevgisini aktarnıası da, ner şeyekarşın bu ülkede insani öziin yok edilemeyeceğini de suratlara çarpa çarpa kanıtlıyor. Aziz Nesin'in, ' larının anası ve babası olacak bütün oğullara ve kızlara güzel yarınlarda güzellikler ve bizim çektiklerimi zi çekmemelerini diliyorunı" diyerek sun duğu bu mektupların, aydınlık arayışındaki ülkcmiz insanları için son derece uyarıcı, öğretici, umut vericı metinler olduğunu düşünüyorum. Her insana böyle bir babaoğul ilişkisi diliyorunı; tabii bu babakız, anaoğul, anakız için dc, kardeşlik, dostluk, arkadaşlık için de geçerli.B (1) Asılacak Adam Aziz Nesin/ Demtrta} Ceyhun/AD Yayıncdıkt T)')4/ 160 v (2) Aziz Nesin Ali Nesin Mektuplaşmaları/ Düjün Yayınalık/ l, U, III vc IV. ciltler/ 1994/240, 250, 326 s. (3) Bir Dokun Bin Dinle/ Aziz Nestn/ Adam Yayınalık/ 1994/ 242 s. CUMHURİYET KİTAP SAYI 266 SAYFA 6