24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Do&u'yu uyandıran adam... Mustafa Kemal Atatürk Paul Gentizon bir yabancı gazeteci, 1922 yılında Temps gazetesi atlına Türkiyc'yc gdmiş ve ülkemizde beş yıl kalmı^. "Mustala Kemal ve Uyanan Doğu" 1929yılında yaymılannıiij. Kitabın önemi, Türkiye Cümhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal'in kişiliği vc onun binbir güelüğe göğüs gererek gerçekleştirdiği Anadolu aydınlanmasını sağlayan devrimlerle ilgili bir belge niteliği taşımasıdir. DR. ALEV COŞKUN tatürk'e saldınlar tıe derece yoğunlaşırsa yoğunlaşsm, O'nu tekrar tckrar anlatan yapıtlar her geçen gün daha da giir olar.ık y.ıyın dünyamtza geliyor. Bunlardan en ilginci bir yubancının ya pıtı; yazarı Paul Gentizon. Gentı/.on bir yabancı gazeteci, 1922 yılında Temps gazetesi auına Türkiye'ye geliyor ve iîlkemizde beş yıl kalıyor. Kitap 1929 yılında yayımlanmış ama dilimize Fethi Ülkü'nün temiz ve duru Türkçesiyle ilk kez kazandırılıyor. Fransız Paul Gentizon özellikle toplumsal lıareketlerle ilgilenmiş, yazdığı eserlcrden bazıları şunlardır: Alnıan Ihti lali, Bozgundan Sonra Alman Ordusu, Gürcülerin Yenidcn Canlanışı, Grek Megalomanisi, Bulgaristan'da Fransız Etkisi... Dilimize Mustafa Kemal ve Uyanan Doöu adıyla kazandırılan yapıt 1929 yılında Mustafa Kemal ou/ Orient en Marche adıyla yayımlanmış. Kitabın önemi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal'in kişiliği ve onun binbir güçlüğe gögüs gererek gerçekleştirdiği Anadolu aydınlanmasını sağlayan devrimlerle ilgili bir belge niteliğinde oluşudur. Temps gazetesi adına devrimin ilk ateşli yıllarında ülkemizde bulunan yazar, gözlemlcrini, incclcmc ve araştırmalartnı birinci cldcn yazmaktadır. 145î'ten yana, Hıristiyan Batı ilk kez tstanbul'a sahip olmanın coşkusuyla titrerken, ölmüş tiikenmiş soydan bir halk nasıl yenidcn canlandı? A Mustafa Kemal, düşüncelerl ve uygarlık alanındakl davranıslanyia yalnız Türkiye'nin deflll, tüm Doğunun öncüsudür. olan /azar, Mustafa Kemal'in öncülüğünde gerçeldeştirilen Türk Devrimi'ni, diinya tarifıinde ün yapmış öteki devrimlerle kıyaslarkcn, sağlanan sonuçlar açısından üstünlüğü Atatürk devrimlcrine vermektedir. Yapıt on bölümden olu^uyor: Son Sultanın Kaçıgı adını tasıyan Finci Bölüm'de, Anadolu Zaferi'nin kazanılmasından sonra Istanbul'un garip durumu, son sultanın ihaneti, Refet Paşa'nın Istanbul'a gelişı, sultanlı^ın kaldırılması ve son sultan VI. Mchmct'in "Maluya" gemisiyle kaçışı bir roman sürüklcyiciligiyle anlatılıyor. Paul Gentizon, sadece gözlemlerini degil, objektif siyasal yargılarını da veriyor. Iştc Scvr ve ona karşı çıkanların durumu nu anlatan bir pasaj: "tngiltere... oniki yıllık savaşın gctirdiği felaketler içinde Türkiye'nin artık ayakta durmak yeteneğinde olamayacağı kanısındaydı. ü n u , artık karşı koymak gücünden yoksun bir millet sanıyordu. 1919'dan beri Lloyd Gcorgc hükünıeti, Dogu sorununun çözümünü sadece sahipsiz sandığı Türkiye mirasının bir düzene konınasında görmekteydi. Boğazları ve tstanbul'u ele geçirrniş olan Ingiltere, durumdan yararlancfı. Önce Sevr Antlaş ması'yla Türk çöküntüsünü sailamaya çalıştı. Başta Mustafa Kemal olmak üzere Anadolu yurtsevcrlcrı bu mılletlcrarası antlaşmanın uygulanmasını engcllcdilcr. lşte o zaman Ingiltere, Yunan megalomanisini harekete geçirdı Böylece Konstantin'in askerlerini kullanarak Do^u sorunıınıı kendi yararına çözmek için çaba lıaıcadı. HLI amaı,, gittikçe, biitiin a(,iKİığı ile kendini göstenııekleydi O, bi/zal ve kcsin olarak tstanbul'a ycrlc^mek vc böy lccc Suvcyij, Gebcliıarık'tan sonra Akde niz'dc üçiıncü kapıyı tutmak istiyordu. Sonuç olarak c!a, Türkiye'nin yıkılnıasıyla Kafkasya'ılan lıan Körrcvi'ne kadar I lin distan yolunu sağlamla^tmnayı gözetiyor du." (22) Sevr Anilaşması'nın arkasmdaki en büviik güç olan Biiyük Britanya'nın stratcjık nlanını kısa bir paragıafra, Ku Herece açık dir biı^ımdı anlatabilmek icin hem sag laın bir ıııaııtık gücüne lıenı de <,ok ciddi bir bılgi birikiminc sahip olmak gerekir. Paul (ientızon hem güclu bir siyasot gıizlcmcisi, hem de, güçlü bir gazctecı olduf*unu gıistcriyor. Yazar, tum kitap boyunca gozlemlerinı, yargılarını anlaşılır bir dille a<,ıklaıııaktadır. II Bölüm'de 1 Ialifclıg*in Kaklınlı^ı an latılır. Bakaıılar Kurulu'nun ba^ı Ba^ba kan Raut Orbay'ın "lıukümdann, halifeli t;i tgılteıe'nın hımayesine vermck suretiyle göıülüp dııyıılıııası ımkânsı/ bir sııç işlediğini" söyleyerek son llalife'nin davra nışıııı Meclis'in tutanaklarına gceirdiğini vurgular. lîalifeliğın kaldırılışı sırasmda gerek Meclis'te, gerekse Istanbul basınında ycr alan tartışmaları inceler. Burada yazar Mustafa Kemal'e, TBMM'de yapılan önerileri ^öyle anlatır: "Mustafa Kemal'e, müminlerin başına ait görevleri kendindc toplamasını telkine çahşıyorlardı. Ona, Islamın temel kurallanna göre halifenin seçimle gelebileceğini söylüyor ve bu görevi millet adına almasını istiyorlardı. Ama, Türk özgürlügünün so^ukkanlı kahramanı, mcmlckctini Batı uygarlıg'ına eriştirmeyc kararlı olduğunu açiKİıyor ve bu öneriyi soğukça rcddediyordu." (59) III. Böliim Türkliik başhgını taşıyor. IV. Bölüm, baş giysileri (şapka, kasket, fes) arasında savaş başüöını tasıyor. Müslümanlar arasında özellikle Türkiye'de baş giysilcrinin önemli rol oynadığı bclirtilerek konuya giriliyor. Bu konuda yapılanlar anlatılıyor. V, VI ve VII ıncı Bölümlcrde: Tarikatların kaldırılmasını, Kıyafct Devriminden, kadın cşitlıgme kadar çe şitli konulaıı, şeri kurallaulan Meılenı Kanun'un kabul edilmesine kaılar Ata türk devrimleri aıılatılıyoı ve iııceleniyor. 8'inci bolünıde Müsluman olınayan a/ınlıklar, 9. böliımde ise Ankara'nın başkent OILIŞU anlatılıyor. 10. Böliim, Türkiye'nin geleceğı adını taşıyor. Yazara göre: "Tıırk mılletinın yapıcı <,abası, uyanan Asya'da görülenlerin cn oıu'iıılilerındcn bıridir. (İyuşııklıık ve ihmal içinde geçen yiizyrllarılan sonra Avrııpa'ıım vaşayıp ya samayacağım tartışmakta oldııgu bu mil lcL, birden kcııdilcrini iyi taıuyaııları bile saşırtan bir irade gösterdi Batı'nın, ağız birlıöiyle, bir değışme vc çaba gösterme kabıliyeti olmadığını, hatta artık yatalak duruma gekliğini söyledigı bu millet, anıden harcKetc geçti. Altı yıld.ın daha ,ız biı sürc içinde aldlgı mesak şımdidcıı doğa üstü bayılabilir. Oylc ki, Osmunlı Iınpara torluöu'nun beş yüz yılda vapamadığı rcformıarı 19231929 yılları arasında gcr çekleştirebıldi." (s. 256) Paul Gentizon'un yapıtı klasık bir bı yografi kitabı değildir. Atatürk'ün doğuşunu, gelişmesini, yaptığı isjcri dcğıl, 19221929 arasındaki Atatürk Aydınlanma Devrimleri'nin analizını yapmaktadır. Onemi de, Batı aydınlanmasını özüm semiş bir Fransız gazetecisinin o günleri yaşayan bir Batılı aydının gözlemlerini ve yargılarını yansıtmasıdır. Bakın Gentizon ne diyor: "Yeni Türkiye, önce haliteliği ve sal tanatı kaldırdı. Evkafa, şeri mahkemelere ve din okullarına son vcrdi. 1500 yıllık din boyunduruğundan kurtuldu. Duraklamadan Avrupa'nın düşünce çağına girdi." (256259) "... Eftcr Mustafa Kemal ortaya çıkmamış ve tsmet Paşa gibi üstün değerde kurmay subayların ve Avrupalılaşmış aydınlar taralından destek lenmeseydi, şeri kuralların altında her zamankinden daha çok bunalan Türkiye, ycniden durgunluğun tutuculuğun tutsağı olacak, varlığını sürdürmcyi, Allah'a ve yeni ağır ve fclaketc imkân vcrccck olan sivil ve din bürokrasisine emanet edecekti." (267) Yazara göre Mustaia Kemal, düşünceleri ve uygarlık alanııı daki davranışlarıyla yalnız Tüıkıye'niıı dcğil, tüm Doğunun öncüsudür. Zateıı yazar kitabına o yüzden "Mustata Kemal vc Uyanan Doğu ' adını vermiştir. llnan Selçuk'un belirttıği gibi günümüzde Mustafa Kemal'e sövmek moda! "Paul Gentizon'un, bir I'ransız gazete cisinin kitabını inceledikten sonra, Mus tafa Kcmal'in ne yaptığını, Atatürk'e sövenler de daha iyi anlamak olanağına kavuşacaklardır." (19.01.1995, Pencere). Bu yargıya benim ilave edeccğim bir şey yok.. • I Mustafa Kemal ve uyanan Doğu/ Paul Gentizon/ Türkçesi: Fethi Ülkü/ Ankara/ Bilgi Yayınevi/271 s. SAYFA 11 Türk Mllliyetçiltğl Bu bölümde lslamlığı Osmanhlaştırma ve Türk milliyetçiliği gibi önemli kavramlar incelenir. Sultan I lamit'in tslamlığının "sultanın koruyuculuğunda, bir Müslümanlar dayanısması" olduğunu, tmparatorluğun uyrukları arasındaki sürtüşmelerdcn "Osmanlılık" kavramının gerçekleşmesi zor bir ütopyaya dönüştügünü, 1908'den sonra Türk milliyetçiliği fikrinin kendini göstermeye başladığını belirten yazar özellikle dilde Türkçeleşmenin çok önemli bir atılım olduğunu belirtmektcdir. Ya/.ara göre, "Türkiye lıer gün biraz daha çağdaş anlamda milliyet fikrinc uymaktadır. tmparatorlukta oldugu gibi, ayrı idealde, karışık insan yığınları halinde kalmak istememektedir. Etnik yönden olmasa bile politik, coğrafi, ekonomik, kültürel ve moral yönünden bir birliftc dayanan bir millet olmak amacını gütmektedir. tmparatoriuk, değişik toplumlar arasındaki anlaşmazlıklar yüzünden ytkılmıştır. Türkiye'nin bütünlcşmesinden güç ve güven, yurttaşlık ateşinden ise büyüklük doğacaktır." (82) Paul Gentizon'a göıe, çöken imparatorluğun manevi kalıntılarından kendini kurtarıp Batı uygarlığına yönelen yeni Türkiye nin o dönemde hiçbir dış giicün etkisine kapılmadan kendıne özgü bir devlet biçimi içinde özgürlüğünü ve bağımsızlığım koruyabilmiş olması çok önemli bir sonuçtur. Atatürk devrimlerini gün gün yaşamış CUMHURİYET KİTAP SAYI 266 imparatorluğun kalıntriarı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear