Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
O K U R L A R A Japon Edebiyatıyla tanışmamız öncelikle şiirıe başlamış. Ardtndan sayılart az da olsa Japonya'yı ve Japonlar'ı anlatan kitaplar gelmiş. Japon edehiyatından ilk roman ise 1960'lı yıllartn sonunda gelmiş dilimize; Yukio Mişima dan "Bir Maskenin îtiraflan". Sonra yine yavaş yavaş da olsa Japon Edebiyatı'ndan çeviriler yapılmış dilimize. Bu çevirietkinliğiiçinde sürekli en ilerde duran yazar, hep Mişima olmuş. Mişiman'ntn en ünlü romanı "Bereket Denizi" dörtlemeside sonunda tamamiyle dilimize kazandırıldı. Mişima, bu rotnanının son cildiniyayınevine teslim ettiğinin ertesi günü intihar etmisti. Kitabın çevirmeni Püren Özgören, Mişima'yı ve eserlerini değerlendiriyor yaztsında. Yenibiryaytn dönemine girerken dergimizin sayfa sayısını artırma düşüncemizi de gerçekleştirmeye çalışıyoruz. İkihafta sonra daha hacimlibir dergide buluşacağımtzı umuyoruz. Bolkitaplı günler dileğimizle!.... TURHAN GÜNAY Teslime Nesrin'in "Utanç" adlı romanı Ingiltere'de yayımlandı Dinsel fanatizmin acımasız eleştirisi İ5aneladeşli Teslime Nesrin'in yankıîar yaratan romanı "Utanç" îngiltere'de yayımlandı. Isveçli tanınmış eleştirmen LarsOlof Franzen kitabı ilk okuyanlardan. Görüşlerini, Dagens Nyheter'in 16 ağustos günkü sayısında yayımladı. Âşağıda bu yazının çevirisini sunuyoruz. LARS OLOF FRANZEN i Aralık 1992'de Hindu köktendinciler, Müslümanların Hindistan'ın Ayodhya bölgesindeki kutsal ıba! dethanesi BabriMasjid'iyerlebirettiler. Bu olayın yarattığı tepkiler şiddetli oldu. Hindu ve lslam köktendincileri arasındaki çatışmalar yüzünden Hindistan'ın birçok bölgesinde sıkıyönetim ilan cdîldi. Bangladeş'te de olaya büyük tepki gösterildi. Militan Müslümanlar, ülkede azınlığı oluşturan Hindulardan, sanki Hindistan'daki Hinduların yaptığının sorumlusu onlarmış gibi intikam almaya başladılar. Hinduların evleri yağma edildi, yakıldı; insanlar dövüldü, öldürüldü ve cinsel saldırıya uğradı. Teslime Nesrin'in romanı Lajja* bu olayların üzerine kurulu, Bengalceden îngilizceye Shame (Utanç) adıyla çevrildi. Roman, yazarının dine hakaret ettiği gerekçesiyle mahkemeye verilmesine neden oldu. Ayrıca yazar lslam fetvasına hedef edildi; halkın önünde asılması isteğiyle aranmaya başlandı. Nesrin "Utanç"! ycdi günde yazdı.l993'ün şubatı'nda yayımlandı ve rejim tarafından yasaklanmadan önce Bangladeş'te60binsattı. "Utanç", yakın tarih konusunda ders kitabı olmaktan öte bir anlama sahip. Kurgu kısmı, politik bildirinin çok gerisinde kalıyor ve saldırıların nasıl sürdüğünü anlatan uzun bölümlerle bölünüyor. Laik Bangladeş devleti, önderleri tarafından kandırılmış, Islamın devlet dini olduğu bir ülkehaline getirilmiştir. Farklı düşünenlerin temizlenmesi ağır agır sürüyor. Hindu azınlık eziliyor, bir köşeye sıkıştırıhyor ve ikinciüçüncü derece bir halk durumuna sokuluyor. Bunun sonu239 cu birçokJarı Hindistan'a göçüyor. "Utanç", Babri Masjid'deki olaylardan sonra Dakka'da yaşayan bir Hindu ailesinin iki haftasını işliyor. Baba, yaşlı bir doktordur. Suranjan hiçbir şeyi takmayan, ağzında ciga rası ortahkta dolaşan bir delikanlıdır. Kızkardeşi Maya, evlerini yağma eden bir grup Müslüman genç tarafından kaçırılır, belirli bir sonuca götürülür. Anababa, korkunç bir kedere düşer. Sonunda, istemeye istemeye bir karara vanr: Hindistan. Roman büyük bir sabırsızlılda yazdmış. Derinliklere inilmiyor ve bölümleri birbirine eklemek için gerekli çaba gösterilmiyor. Yine de gücünü, bir bandrol gibi olmamasından alıyor. Suranjan'ın gözle görülür duyarsızlığının ve kendi vat.ı nındaki yabancıhğının anlatımı, an laşmazlıgın ahlaki sonuçlanna psikolojik olarak inandırıcılık getiriyor. Suranjan'ın gerçek bir kahraman olmaması, kitabın güçlü yanı. Islamcı gençlerin yoğun olduğu bir kente gitme cesaretini gostermesi, onun oyunun kurallarına karşı çıktığının göstergesi. Kendi vatanında eksiksiz bir vatandaş olma hakkından yoksun bırakılmasını kabul etmemektedir. Dinin onun için özel bir önemi yoktur; din, onun için, dığer birçok Müslüman için olduğu gibi, kültürel bir gelenektir, ciddi bir şekilde inandığı bir şeydegil. Ne var ki olayların gelişimi, Suranjan'ın anlaşmazlığa bakış şeklini ürperti verici bir şekilde değiştirir. İçinde nefret tohumu yeşermeye başlar. Kendini artık bir militan Hindu olarak görmektedir; intikam peşinde koşar ve en büyük özlemi, bir cami yıkmak olur. Ne var ki başardığı tek eylem, Müslüman bir sokak kadınının ırzına geçmektir. Teslime Nesrin, dinci fanatizmin politik güç haline getirilmesinin acımasız bir eleştirmeni. Hiçbir bakımdan, Hindu köktendinciliğine, Müslüman köktendinciliğinden daha yakın değil. Vatandaşların dinsel gruplara bölünmesinden nefret ediyor. nintlilerin "belediyecilik" sözcüğünü, etnik temel yerine dinsel temele dayalı bir ırkçılığı Oyunun kuraNan Ezflenazntk Imtlyaz sahlbi: Berln Nadi oeasan ve Yayarv Yenl cün Haber Ajansı Basın ve vayıncılık A.S. c Cenel Yayın Yönetmenl: Ortian Ertnçc Cenel Yayın Koordlnatörü: Hikmet çetinkaya oYazıljlerl Müdurteri: Ibrahlm Yıldız (Sorumlu). Dlnc Tayanç o Yayın Yönetmenl: Turhan Günay c Graflk Yönetmen: Dilek Mkorur c Reklam: Reha ısıtman AcMnasız MP steştiPiMn anlatmakta kullanıyor. Demokratik bir devlette, devlet dini olamaz çünkü. Kitabın anafikrinde, din sözcüğünü hümanizma ile değiştirmek istediğini yazar. Nesrin'in dini eleştirmesi konusunda kişi, tek bir görüşten fazlasına gerek duymuyor; üstelik bu görüş Isveç'te ücretsiz. Belki de bu noktada şunu anımsatmakta yarar var: Hıristiyanlık tarihi de köktendinci şiddetle dolu; bilgi arttıkça bu yönün etkisi azalıyor. Ne var ki Teslime Nesrin fenomeninin kendisi ve dinsel bağlılık çerçevesi içindeki dinsel kayıtsızlığı yansıtış biçimi, bir başka şekilde de açıklanabilir. Batı dünyasında Hıristiyanlığa geleneksel bağlı olan ve ama dini inanca pek fazla sahip olmayan milyonlarca insan olduğu gibi doğal olarak laik Hindular ve Müslümanlar da var. Şundan kuşkum yok ki, Nesrin'in geldiği dünyada eğer ellı kışi din ve demokrasi konusunda onun kadar açık konuşuyorsa, aynı şeyi yapan on milyonlarca başkaları da vardır. • Çevıren • Gürhan Uçkan * Shame (Lajja)/ tngdızceycçeviren • Tutul Gupta/ Pcnguın Books/ Hindistan SAYFA 3 CUM H URİ YET K İ T A P SA YI