Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ğını belirtmeden geçemeyiz. 22 Kasım 1911 tarihli günlüğünde şunlar yazmaktadır: "Üerlememi önleyen başlıca engelin vücut durumum olduğu kesin. Böyle bir vücutla bir yere varılmaz... Cılızlığımla kıyaslandığında fazla uzun boy İu bedenim, bereketli ve sıcaklık sağlayacak en ufak bir yağdan yoksun, süreklibaşarısızlığınaçaresizalışmakzorundayım." Zayıflığı giderek bir saplantı halini alır. 1919yılmdakalemealdığı "Babaya Mektup"ta şöyle yazar: "Örneğin, nasıl seninle bir kabinde soyunduğumuzu anımsıyorum. Ben cılız, güçsüz, ince uzun, sen ise güçlü, enine boyuna. Daha kabinde acınacak biri gözüyle bakardım kendime, hem de yalnız senin değil, bütün dünyanın karşısında, çünkü sen benim için her şeyinölçüsüydiin." Vücutça zayıflığı konusunda Mile na'ya da yakınır; 1920 yılında yazılmış mektuplardan birinde şunları anlatır: "Birkaç yıl önce sık sık Moldav Irmağı'nda Selentrânker'deydim, ırmaktan yukarı kürek çeker, sonra da kayığa uzanıp yatarak akıntıyla sürüklenmeye bırakırdım kendimi, köprülerin altından gcçerdim. Köprüden bakanlar sıska vücudum dolayısıyla beni ne kadar komik bulmuştur kim bilır. Bir de fasında bizim işyerinde çalışan bir me mur köprüden geçerken beni aşağıda görmüş, manzaranın komikliğinı yeterince belirttikten sonra izlenimini şöyle özetlemişti; 'Sanki kıyamet kopmadanöncekibirmanzaraydı.Tabutların kapaklarının açıldığı, ama içindekı ölülerin hcnuz kımıldamadan yattıklanan.'" Vücudu ve sağlığı konusunda Kafka'nın tıtizligi onu bir hastalık hastasınaçevirmiştir.Gürültüyekarşıçokduyarlıdır. Kötu havadan uzak durur, kış aylarında bile penceresi açık yatar. Yiyeceklerine çok dikkat eder, sık sık perhiz uygular. Yine de sağlıklı bir insanolamaz. Ençokyakındığışeyiseuykusuzluktur. Ona göre, uykusuzluğunun nedeni bedensel bir hastalık değil, dünyanın halidır. Vicdanı, ona güzel bir uykuyu haram etmiştir. Ödevini yerine getirmek için uyuyamamaktadır. Uykuyla ilgili olarak Noctıfrne adJı öyküde şunları yazar: "Heryandainsanlar uyuyor. Bir küçük komedi bu, suçsuz yanılsama bu; katı yataklarda, katı damların altında, şiltelere uzanmış, ya da çarşaflara, yorganlarının içine büzülmüş uyuyorlar! Gerçekte, daha öncekı gibi, nice sonra olacağı gibi, çölde toplanmışlar, bir açık hava kampı, sayısı bilinmez bir kalabalık, bir ordu, buz gibi bir göğün altında, kaskatı bir toprağın üstünde bir halk... Ya sen, sen uyanıksın, gece nöbetçilerinden birisin; yanan ateşten ayaklarına doğru salladığın meşalenin C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 2 5 4 Dava / Franz Ka/ka/ Çevırert. Kâmuran Şıpal/ Cem Yaytnevı/ İ44s Şato / Franz Ka/ka/ Çevıren Kâmuran Şıpal/ Cem Yaymevı/ 41)s Kayıp (Amcrika) / Franz Ka/ka/ Çevıren. Kâmuran Şıpal/ Cem Yaytnevı/İ2İ s. Tafrada Düjjün llazıriıkları / Franz Kafka/ Çevıren Kâmuran Şıpal/ Cem Yaymevı/ 4)0 s KAFKA'OA İNANÇ VE , UMUTSUZLUK BirSavaşın Tasviri/ Franz Kajka/ Çevıren Kâmuran Şıpal/Cem Yaymevı/}20s Değif im / Franz Kafka/Çevıren Kâmuran Şıpal/ Cem Yaymevı/ 94 s. Ottli'y» ve Ailesino Mektuplar/Frdnz Ka/ka/Çevıren Kâmuran Şıpal/ Cem Yayınevı/224 s Kafka'da Inanç ve Umuuuzluk/Max Brod/Çevıren Kâmuran Şıpal/ Cem Yayınevı/84 s ObürDava (Kafka'nın Felice'ye Mcktuplan Ü zerine) / F.lıas Kanetlı / Çevıren Kâmuran Şıpal/ Cem Yaymevı/144 s ışığında, her şeyi daha yakından görmektesin. Niçin uyanıksn? Birinin uyanık olması gerek, diyorlar! Öyle birisigerek." Sağlıklı olmak için sporla ilgilenir, yüzer, jimnastik yapar, koşar, uzun yürüyüşlere çıkar, ama ne yazık kı vücudu ıhanetini sürdürür. I lastalıga yakalanmaktan kurtulamaz. Kafka, hastalıgını fizık olarakyenememiştir, ama düşünsel olarak ona yenilmemiş, alt etmeye çalışmıştır. Tıpkı yabancılaşmaya boyun eğmeyişı, yalnızlığını aşmak için çırpınıp duruşu gibi. HattaKafka hastalığını yenmeyışini de tinsel görevlerinebağlar. Günlüğünde şöyle yazar: "Faydalı bir şey öğrenmeyişimin, buna sıkı sıkıya bağlı olarak kendimi her gün bıraz daha bedence erımeye terk edişimın gerisinde bir dilek gizlidir belki. Sağiıklı ve yararlı bir insanın yaşama sevincinin beni yolumdan döndürmesıniistemiyordum." Kafka, yabancılaşmanın yol açtığı mutsuzluğu, yazarak aşmaya çalışır. Yazarken bunu başarır da, ya sonra: " Bu arayış insanlık dışı bir yola çıkıyor... Buedebiyat sınırlara saldırmaktan başka bir şey değıl Kafka'da yazma eyleminin ana konıısudur yabancılaşma. Geleneklerin, devletin, ailenin, şirketlerin, var oldukları için varlıkları tartışılmayan resmi ve özel kurumların bireyi tahrip edisini anlatır. Toplumsal sistemin baskı ve tehditi altında yaşamaya çalışan insanın şaşkınlığını, arayışını ve korkularınıdilegetirir. Kimilerınin öne sürdüğü gibi umutsuz değıldır Kafka. Yazdıklarıyla oluşturduğu yabancılaşma bilincı, bir teslim oluşu değil, bu durumdan kurtulmayıçağrıştırır. "Çağımın bana pek yakın olan olumsuzluğunucesaretletaşıyorumben. Bu olumsuzlukla savaşmaya değil, fakat bir dereceye kadar onu göstermeye YabancAafmann tuhaf şSrf hakkım var. Zayıf bir olumluluğa da, olumluluk haline dönüşen aşırı sorumsuzluğadayatkındeğilimben." Kafka iyimser değildir, ama kötümser de değüdir, o bir tanık, o bir sergileyicidir. Üstelik bu sergileme işini o günedekalışılmışestetikkalıplarındışında kendıne özgü tavrıyla yapar. Evet, nasıl kurtulacağımızı ve nereye gideceğimizi söylemez Kafka, ama bu dünyanın çürümüşlüğünü, zorbalığını gözler önüne serer. Sürdürülen yaşamınaşılmasıgerektiğinisezdirir. "Sana yoksunu olduğun şeyı değil, bir şeyin yoksunu olduğunu göstermekistiyorum."(4) Yabancdaşmayı yazan tek yazar elbette Kafka değildir. Ama Kafka'nın seçtiği estetik yöntem, kurguladığı dünya yepyeni ve biriciktir. Kafka'nın kavranılmasızorbirestetiği vardır. Ne klasik romanlara benzıyordu yapıtları ne de fantastik dehşet öykülerine. O alabildiğine yalın diliyle mitlerden, simgelerden örülü bir şıfreler dizisi kurmuştu Kafka. Ama nereden geldiği, nereye gittığı belli olmayan soyut şeyler yazmaz. Imgesini yarattığı şeyler onun kafasında çok açıktır. O, yaşadığımız dünyayı anlatır. Yaşamda karşılaşılan olayları, çelişkilcri ele alır. Ama kendi gördüğü biçimiyle. Günlük yaşama baktığında onun gördüğü şeyler ise tüyler ürperticidir. "Edschmid, benden bir yapıcı olarak sözediyor. Oysa, oldukça beceriksiz, orta bir desinatörüm ben ancak. Edschmid, günlük olaylann içine olağanüstülüğü, ustalıkla koyduğumu ileri sürüyor. Büyuk bir hata bu. Günlük şey, kendiliğinden olağaniıstüdür zaten. Ben bunu kaydetmekten başka bir şey yapmıyorum." (4) Yabancılaşma, onun gözünde, Gregor Samsa'nın bir sabah, böcek olarak uyanmasıdır. Devlet aygıtının korkunçluğu, Josef K.'nın bir sabah nedensızce tutuklanması ve infazına kadar süren sanrılı koşturmacasıdır. Toplumda yer edinemeyen kişinin çaresizliği, Şato'ya girmek isteyen K'nin ironiyle süslü, sonuçsuz girişimlerıdir. Kafka'nın gözünde yaşam gri duvarlarla kaplı, hiçbır yere açılmayan, ama sürekli çıkış yolunu arayacağımız bir labirenttir. Yaşadığımız dünyanın Kafkaeskbirgörüntusudürbu. Fantastik bir yazar da değildir Kaf ka Huysmann, Oscar Wilde, I'rank VCedekind gibi zamanın öncülleriyle ve Gustav Meyrink gibi Praglı fantastik yazarlardan uzak kalmış, yalın ve doğal yazarları okumayı seçmiştır. Okuduğu yazarlar arasında hayranlıkla bağlandığı Goethe önde gelir, sonra Dickens, Hamsun, Hoffmannsthal, Thomas Mann, Flaubert, Stendal, Hermann Hesse, Dostoyevski, Tolstoy, Strindberg'i sayabiliriz. Kafka'nın yarattığı dünya, bizim dünyamızın bir aynasıdır. Belki göS A YFA