Catalog

Murat Çulcu "Neonazizmin Suçüstü Tutanaklart" nda şöyle sesleniyor: "Suclu Ayağa Kalk "Neonazizmin Suçüstü Tutanaklan " 197583 yılları arasında Almanya'da fiilcn gazetecilik yapan Murat Çulcu'nun yabancı düşmanlığı ve Neonazizm üe ilgili röportaj, anı, gözlern vc yorumlarını içeriyor. OSMANŞENBAV ff eona/izmin Suçüstü Tutanaklan" 1975 8Î yılları arasmda Almanya'da liilen gazetecilik yapan Murat Çulcu'nun yabancı düşmanlığı vc Neona/.i/m ile ilgili röportaj, anı, gözlem vc vorumlannı içorivor. Yapıt bıı hakımdan "hirinci elden" tarihe bırakılan bir "kaynak" niıeliğini taşıyor. Çulcu, söze 197()'li yıllar boyunca "Yabancı IXı%manlığının" yüksclişini vc 196080 süıecindekiolaylan irdeleyerek başlıyor. Bu açıklamalan; 1981 yılının ınart ayında yayımlanan ve Alman halkındaki yabancı düşmanlığı nın duygusal ve geçici bir tepki dcğil, tarihsel kökenleri bulunan siyasal bir tavır olduğıına ilk kez dikkat çektiği "Yabancı Düşmanlığının Suçüstü Zabıtları" başlıklı yazı cjizisi izliyor. Bundan 13 yıl önce yayınlanan dizide yazarın şıı satırları yer alıyor: "Iîer şeyden önce Yabancı Düşmanlığı olayı bizi olduğu kadar, diğer ülkelerin işçilerini etkilemiyor. Nedenleri var: 1 Türkiye Avrupa Ekonomik Topluluğu'na tam üye değil. Oysa Yıınanistan ve İtalya tam üye. İspanya ve Yugoslavya'nın ise, Almanya'daki insanlarınınsayısıçok değil. 2 Aramızda din farkı var. Hıristiyan bir toplumun içinde biiyük bir Müslüman grubu oluşturuyoruz. 3 Aramızda kültür farkt da var. Bu tark dünya görüşümüzden kıyafeümize kadar yansıyor. 4 Köklü bir kültüre sahip olmamız nedeniyle bir başka toplum içinde o toplumun kültürünü benimseyemiyor, kendi kültür ve benliğimizi muhafaza ediyoruz. Bunlar ilk ağızda bizimle doğrudan N m Murat Culcu kıtabında son gunlerde Almanya'da yasanan olayları önceden gostermıstı adeta den daha büyük bir siddetle zorluyor. Zira tüketim çılgını Almanya'nın re clenflabyonu (yazaragörc) yü/.de lü'u aşmış, işsizlik (3,5 milyonu açık, 2 ınilyonıı gizlU 5,5 milyona ul.i'jmıs, lai/ hadleri alabildiğine vükseklere hrlamı^ ve hepsinden de otc endüst ı ide in san emeğine gereksıninı a/.ılırkcn ro bot tcknolojisi işçi istihdamını tıkamı^ hulunuyor. Çulcu'yu göK bu dıırıını, teknolojinin mülkiyeti ilc ilgili tartışmayı giderek daha da ^iddetleııdirccek... Çulcu "Almanya çatışmaya \ııvarlanmak durumunda" divor.. Gerekçelerinden biri dc sağ ^iddetin, sol şiddeti zorunlu olarak ııi'm.ııulııacağı. Peki Şansölyc Kohl'un $ansi ne? Çulcu bu soruyu şöyle yanııhyor: "BaşbakanHelmut Kolıl işti'bukavşaktaki Almanya nın kaderini elinde tutuyordu. Bütün diinyanın sorduğu soru, Kohl'ün Almanyayı düze çıkarıp çıkaramayacağı idi... Cevabın ne olacağını şinulidcn talımin etmck miimkün değildi. Fakat .ıntropolojik bakımdan ılcncnmiş bir Arap sözünii tekrarlamanın tam yeriydi "Bodurlar külliven litne, uzunlar kamilenahmaktır." • Neonazizmin Suçüstü Tutanaklan / Mıtrdt Çulcu I Eti Kitcipları ( Yoıı Yıi\ınalıh)'2U)s. bağlantılı nedenler. Bir dc bi/.im dişı mızdaolanetkenlervar. Örneğin, Almanya'nın yakın bir geçıniijle yaşadığı olaylar var. Bunların günümüze kadar uztintıları sö/konusu. Genelde, Alman halkının psikolojik bir şartlanmısjı^ı var, Bunun poliük yaşama yansıması sözkonusü. Ekonomik yaşamda inişçıkışlarvar. Bunların yabancılara kanalize edilmesi sözkonusu. (...) İşte tüm bu etkenlerin birleşmesiyle "Yabancı Düşmanhğı" karşısında, tek birhedeli.yani Avrupa'dayaşayanbizleri buluyor. Önemle belirtmek gerekir ki, bugün için, Avrupa'da yaşayan Türkler bakımından "endişeyi" gerektiren bir durum sözkonusü degil. Ancak gelişmeler ve su yüzüne çıkan olaylar ister istemez "ya yarın" endişesini zihnimize lakıyor..." (Age. s. 7273) 1981 yılında, "Ya yarın" sorusunu soran yazar, bu soruyu sorduğu için Almanlarla aile bağları olanlann, Almanlar'ın medya kuruluşulanndan maaş alanların, ideolojik bakımdan Alman kurumları tarafından bimaye edilenlerin Almanlar'a ekonomik bakımdan bağımh olanlann ve çıkarları öyle gerektirdiği için "Yabancı Düşmanlığını" hatta "Neonazizmi" görmek istemeyenlerin ağır ele^tirilerine hedef ol•duğunu kaydediyor. Yazar daha sonra Almanya'daki Yabancı Düşmanı ve Neonazi eylemlerini, ülkcnin ekonomik ve siyasal yapısındaki dalgalanmaları, kaydedilmck anıacıyla tuttıığu "günlüğe" yapıtında yer veriyor. Murat Çulcu'nun günlüğü 19 kasım 1981'den 12 Ağusıo* 1982'ye kadarki süreci kapsıyor. Bu günlük, 1993lerde, yani güntımü/de cereyan eden kanlı olayların alt yapısı nın olu^umunu da gözler önüne seriyor, Çeşitli alanlardaki aymazlıkların, ilıanetlerin, umursaınazlıkların tutanağı niteliğindeki bu günlük, tüyler ür pertici bir nitelik kazanıyor. Çulçu, daha sonra Alman mılliyetçi liği ve Almanya'nın çıkarlarıyla, Kürt milliyetçiliğinin aynı odakta özdcşlejmesine ıjık tutuyor. Bu bölümde yine 1981 yılında kalemealınanuyuştuıucu kaçakçıhğı ve bölücü eylemlerin Al manlar'ın denetiminde organize edilmesi konusuna dikkat çekilmesi kaydediliyor.Çulcu'ya göre, tüm bunlar Alman ekonomisinin temel gösterge ve gereksinimleriyle bağlantılı bir seyir izliyor.Okurun daba çok, yakın tarih araştırmalarından (Osmanlıda Çağdaşlaşmada Taassup Çatışması Hilafetin Kaldırılması Sürecinde Cumhuriyetin İlanı ve Lütfi Fikri Davası Dünyamızı Saran Mafia Torlakyan Davası) tanıdığı yazar, Neonazizmi dc yine tarihi sürece oturtarak irdeliyor. Nitekim Birinci ve İkinci Dünya Sava §ı sürecinde PetrolOrtadoğu İngilte re, Almanya ABD, Almanya çatışmaları gibi konulara dasatırbaşı açan Murat Çulcu "Tutanaklan" geleceğe dönük biryorumla tamamlıyor. Çulcu'ya göre Marksizm şimdi Almanya'nın gündemini her zamankin KİTABIN SUNUŞUNDAN "Gelivorum, diven lehlikeyi görmemek için ın.ıksatlı olmak gcıckiulı /ıı.ı 1970 lerin 1 edcr.ıl AIUKIUV.I MIIIIJ ıl'niı Almanya) cereyan oden ol.ı\l.ır UII.IIMZ, helc de duyarlı insanların tüylerini urpertecek nitelikteydi. (...) ..: yaklaşan tehlikcyi, ha/ırladığını "inceleme/röportaj" türiindeki "Yabancı Düşmanlığının Suçüstü Zabıtları" baslıkh on günlük bir yazı dizisi ile duyurmaya çalıştım. Neki,en yakmıındci bulun.ınl.ır bıleduymak istemediler. 1980'li yıllann başında, kökeniıulc Nıonazizmin yattığı olayları irdelerkcn hep "Yabancı Düşmanlığı" ve "Yabancı Düşmanlan" sıfatını kullanmak zorund.ı kalıyordıım. Zira Türk ve Alman toplumundahiçkimse, Yabancı Düsmanlığı ka\ıamının arkasındaki "ırkçı /milliyetçi" dokuyıı görecek ve hindirecek dıırumd.ı değildi. Oysa bu "ırkçı/milliyetçi" eğilım ancak b'ır sözcük sile "Neonazizm" sö/cüğü ilenitulcncbilirdi. Deınek ki bu sö/cüğü kullanabilıiK'k için aradan 15 yıl geçmesi, çok sayıda ınsanın yaralanması, ölmesi ve yakılması perekiyormuş. Buna rağmeıı soruııa ilk dikka ti çekenlerden biıı olnıanm vial.ın lıu/urunutaşıyorum..." • SAY F A 21 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 7 4