Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Dursun Akçam, dışardaki insanımızın yaşadığt dramı anlatıyor Ürken Bir Sevdanın İzinde re, Türklerle olan ilişkile rine farklı bakıyurlar. Yalnız Alman kadınları mı Türklere eğri bakmayı sürdürüyor. Alman top lumıı da, işverenleri de, politikacısı da iç açıcı bakmıyor yabancılara, Ö7ellikle Türklere Alman ekonomisinin göbe ğine damlayan milyonlarca insarun ahnterlerini çok çabuk unuttu kimi çevreler, kem gözlere bakar oldular. Dursun Akçam, Türklere ve Almanlara alışılmi!j bakışlarla değil, eleştirel ve büyuk bir gözlem . ohjektiriyle bakıyor yeni kitabı Sevdam Ürktü'de. Alman kadınlarıyla kurulan, aslında bir türlü kurulamayan ilişkiler, devrimcilerin saplantıları, cinsel baskılar, zorla süren ilişkiler, yeni kimlik arayışlanndaki sıkıntılar, düşülen boşluklar, kültürsüzlüğün yarattığı çıkmazlar öykülerde işleniyor, ele alınıyor. Sıcak, yalın bir anlatım sarıveriyor hemen okuru; bildik, tanıdık olaylarla, kişilerle sizde.birokurolarak.yaşamaya başlıyorsıınuz. Renate, Türk sevgilisi Üzeyir'i aldatır, Renate'ye göre sevdiğiyle birlikte olur. O, nedeolsa,birbağımsızkadındır. Üv.eyir, bir Türk erkeğiolarak, ilişkisinesahin çıkar, Renate'ye sahiplenir; Renate ıse (Jzeyir'e bakın nasıl bakıyor, onunla ilişkisini nasıl değerlendiriyor: "...Üzeyir'i yeterince tanıyamamış mıydı gerçekten'''... Nekigörünen köy kılavuz isteme/di Yaşadığı toplumda uyıımlu, uygar bir kişi sayılmazdı. Dili yetersizdi, sosyal ilişkileri yetersiz. Üstdik karakaralı bir yabancı! 'Eşim, arkadaşıml' diyerek onunla nereye gidebilir, kiminle tanıştırabilirdi. Çok yakın bir iki arkadaşı dışında, tjzeyir'le olan ilişkisini kimse bilmezdi. Sokağa birlikte çıktıkları zaman gözler üstüne çevrilir, utanırdı... Bu adamı nereye kadar taşıyabilirdi^" Renate'yle Üzeyır'in ilişkisi yalnızca yatak arkadaşlığıdır aslında. Dursun LKJRSUN AKCAM Akçam, SEVDAM URKTU Türklere ve Almankra alışılmış I bakışlarla icğil, eleştirel ve büyük bir gözlem objektifiylc bakıyor yeni kitabı Sevdam Ürktü'de: Alman kadınlarıyla kurulan, aslında bir türlü kurulamayan ilişkiler, devrimcilerin saplantıları, cinsel baskılar, zorla süren ilişkiler, yeni kimlik arayışlanndaki sıkıntılar, düşülen boşluklar, kültürsüzlüğün yarattığı çıkmazlar öykülerde işleniyor, ele ahnıyor. GÜLTEKİN EMRE mi'r Seytettin'in Fon Sadriştayn'in Karısı öykiisü Yeni Mecmua'da (1917) yayımlandığında ilgi uyandırıp uyandırmadığını bilemiyorum. Savaş yıllarında bir Tiirk erkeğinin gö/üyle yüceltilen bir evlilik ye bir Alman kadını işleniyor oyküde. Ömer Seyfettin, öykunün bir yerinde Alman kadınlarına ilişkin şıınları yazıyor: "Almanya'nin saaderini, refahını, zenginliğini Alman kadını yapar." Peki sonra ne oldu, yani 60dan son ra? Turkiye'nin kalbine saplanan bıçağın açtığı varadan2 ınilyon ınsan geçip geldı haşka haritaların içine: Başka acılarla, sorunlarla, sikınıılarla, sevinçlerle voğrulnıaya; ekmek kapısı doğduğu 11111/ yer değil, doyduğumuz yer, diyerek. Aradan geçen 30 yıl ıçinde köprülerinaltından çok sıılar aktı; uliştlcîi mı tanı vurtdışına, sanmivorum. Ozlem lerin saiKisi dindi belki t*vdi, arabaydı, arsaydı, dükkand), ya/lıktı..ama özlemlerin yönü hiç değiştnedi, Türkiye'ye duyulan ö/.lcm büyiidü, büyüdü laarşakadar1 Alman kadınları, artık Ömer Seyfettın'in öyküsündeki gibi değil, Türkle '•• O kar. Siyasal sığınmacı bir gencin yakınması, yurtdışındaki Türklerin konumıınu vermesi aç'ısından önemli beııce: "Önce günleri, ayları saymıştım dönerim diye, sonra yılları bir, iki, üç, kimbilir tiaha kaç?... Asker olsaydım teskere tarihim bilinirdi, mahpusta hükiimlü olsaydım salıverileceğim gün..." Ama yurtdışında* bir başka yaşamduruyor dur karşımızda, kabullen mesi zor olsa da, çıkılması zor bir kuyuda olduğumuzu çokıan öğrendik Dursun Akçam, Sevdam Ürktü deki oykulerinde ".. .evde dilsiz.sokakta dilsiz, Almanlar'ın içinde dilsjz..." yaşayanların dünyasına sokuyor bizi: Afgane'de, Üzeyir'le Rena te'nin çıkmazlarını; Entel Hanım'da, sıradanlıkian kurtulmaya çaltşan bir terzinin dünyasını; Tansiyon'da, düşle gerçeği; Erkek'te, geleneksel erkek konumunu yitirmiş hir crkeği; Süleyman'ın Gözleri'nde, Doğu'lu bir erkeğin gözüyle sevdava bakış ve Alman fcministlcrıni; Delegasyon'da, birlikte vaşadığı Alman kadının politik eylemlerinden ra hatsız olan bir Türk'ün sı kıntılarını, Aile Var'da, kadmsızlık ve bizinıkilerin aileanlayışını;Şifre44<i'da \\ karısı Türkiye'ye giden ve orada tutuklanan bir devrimcinin arkadaşlık ilanlarıyla kendine aıkadaş arayışınr Hem Babam Ol Hem'de, kendisinden yaşlı birisiyle birlikte olmakisteyen bir kadının dramıni; Sehuzperson'da, kortımaaltınaalınanbirTürk'ünbunalımını; Türkiye'nin Gelini'nde, Maıi ya'nın Türkiyeli siyasal sığınmacılarla geçirdiği her türlü deneyi; Sevdam Ürktü'de de duşsel bir sevda, ele alınıyor. Dursun Akçam, Sevdam Ürktü'deki kahramanlarına ilişkin şunlan söylü yor: "Kimde ve nerede öykii varsa onu yakalamaya çalıştım. Politik göçmen, işçi, Alman, Türk diye özel bir seçim yapmadım." Bir ııcıı An'adolu'ya, öte ki ucu Avrupa metropollerine u/.uııan Türk insanının yaşadığı dramı, çıkmazları sergiliyor Dursun Akçam SevdamÜrktü'de. • Sevdam Ürktü / Dursun Akçam I Öy kü I Simavi Yayınları 1120 s. SAYFA 15 / Üzeyir, bizinı bildiğimiz Üzeyir'dir! "Memlekette babasi evlendirmişti Üzeyir'i, kara kuru çank bir kızla. Aralarında sevgi bağı yoktu. Törelerin baskısı altında zorunlıı bir beraberlik! Çocukları da olmamıştı." Üzeyir karıslnı bt)şar. "Renate, sarışın hir Alman dilberi, Tanrı vergisi yaman bir dişi"dir. Üzeyir, yenilgiyi kabullenemez ve Renate'yi öldürmeyi düşlınür. Dursun Akçam, öykülerinde gelenek çatışmasını, kültiir çatışmasını duyarlı bir biçimde ele alıyor: Entel Hanım öyküsünde de, etralındaki sıradan insanlardan uzaklaşmaya çalışan ve kendini entel sayan bir Türk kadınının içler actsı dünyasına eğiliyor: Aslında kendisi de sıradan birisi olan Gül'ün sıradanlıktan sıyrılma savaşımı, onu hazmedemediği sıkıntüara so C UM HURIY E T K İ T A P S A Y I 1 7 4