Catalog

Olaganüstü dönemin gerçek tablosü Terörsüz Özgürlük TERÖRSÜZ OZGÜRLÜK 12 Eylül 1980'in hemen üç gün sonrasından başlayan yazılanyla Uğur Mumcu yaş'anan bu olaganüstü dönemin gerçek bir panoramasını seriyor gözlerimizin önüne. Başyazarımız Nadir Na di'nin, Mumcu'nun kitabına yazdığı önsözü sunuyoruz. NADİRNADİ atılıların "chronique" dedikleri köşe yazarlığı, hiz de öteden beri büyük bir gelişme göstermektedir. Aradaki ayrım birincılerin daha çc>k yazın kroniği, tiyatrö kroniği, mÜ7İk kroniği, politika kroniği gibi u/.manlık dallarına ayrıldığı ve bu "koşe "lerde boy gösteren yazarların en fazla hahada bir iki kez kalem oynatmalarına karşılık bizimkilerin hemen her giin çeşitlî konulara değinmeleri ya da değinmek zorunda kalmalarıdır. Toplum yapımızın henüz yerli yerine oturmuş olmamasının bir sonucu olsa gerektir bu Hemen her gazetede üç, dört, beş belki daha çok köşe yazarımız tanrının günü çeşitli konuları koltııklayarak okurların karşısına çıkmakta ve okurlar da bunu beklemektedir. Ne var ki dü/.irıelerle köşe yazarı arasında kcndini okura gerçekten sevdirmiş olanların sayısı bir elin parmaklarını aşar mı, bilemem. Aşsa da aşmasa da Uğur Mumcu bunların ilk akla gelenlerınden biridir bence. Sağlam hukıık bilgisi, temelli hukuk kültürü, ödiin vermez cesarcti, yorul mak bilmez çalışkanlığı ile Uğur Mumcu, her gün Türk toplumunun aksayan yanlarından birini ele almakta, böylece sorumlu yöneticileri uyar maya gayret etmekredir. Yazilarinda ele aldığı kişilere karşı Uğur'un hiçbir kişisel hesabı yoktur. ünlara toplumsal sorunlarımızın birer pürüzü diye bakar. Güçlü belgelere dayanmaksızın kimseye ima yoluyla da olsa sataşmaz. Bir konuyu aydınlatmak, kanayan bir yaraya parmak basmak için kimi zaman günlerce belge peşinde koştuğu, dosyalar arasında gece yardarına kadar çalıştığıolur. B Bir Uzun getirdiğini rahatça söyleyebiliriz. Keskin bakışlı bir gözlemci, belgesel bir eleştiridir o. Güçlü hukuk mantığını çok kez ince bir mizah çizgisi ile çerçevelediği için yazüarı ne denli ağır olsa da okura ferahlık verir. Bu kitapta okuyacaklarınız yaşadığımız olaganüstü dönemin gerçek tablosıınu yansitmaktadır. Uğur Mumcu'nun yazılan bugün günceldir. Bunlar, yannki kuşaklar hesabına kuşkusuz ibret alınması gereken bir tarihdersi yerine geçecektir. • Uğur Mumcu'nun Behice Boran'la vaptığı söylesı zaman zaman tartıjmaya da dönusuyordu. Yuruyuş «• •• •• •• UĞUR MUMCU TİP olayı artık yakın tarihin malı. Bu olayı bir daha yaşamakolası değü. Uğur Mumcu'nun TİP'in son Genel Başkanı Behice Boran ile yaptığı uzun söyleşiden oluşuyor Kitap. ürkiye'de yakın geçmişin siyasal tarihi henüz yazılmış sayılmaz. Siyasal partiler ile ilgili yayınlar yok denecek kadar azdır. Türkiye'deki sol akımlar ve partiler konularındaki araştırmalar ise henüz başlangıç aşamasındadır. Doç. Dr. Mete Tunçay'ın, "Türkiye'de Sol Akımlar" başlıklı incelemesi 190K1925 yılları arasındaki oluşumları kapsamaktadır. Hikmet Bila tarafından yazılan "CIIP Tarihi" adlı kitap da yanılmıyorsam alanındakı tek kitaptır. Türkiye'de sosyal bilimler konusundaki araştırmacılann öncüsü sayılan Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya'nın şu ana kadar iki kitap halinde yayımlanan "Türkiye'de Siyasal Partiler" adlı dev yapıtı, partiler hakkında bilgiler vermektedir. Doç. Dr. Zaler Toprak'ın "Türkiye'de Milli îktisat", Mete Tunçay'ın "Tek Parti Yönetiminin Kurulması", Doç. Dr. Çetin Yetkin'in "Tek Parti Yönetimi" ve Sina Akşin'in "31 Mart Olayı" ve "İstanbul Hükümetleri ve Milli Mücadele" adl^ yapıtları, yakın geçmişimize ışık tutucu değerli çalışmalardır. BİR UZUN YÜRÜYÜŞ 2 BASIM T Bu bakımdan Uğur Mumcu'nun Türk Köşe Yazarlığı'na hep yeni bir hava CUMHURİYET KİTAP SAYI 154 (Fotoğraf CengızCıva) Doğan Avcıoğlu'nun "Türkiye'nin Düzeni" ve "Milli Kurtuluş Tarihi" adlı yapıtları ile ölümüne kadar büyük bir inatla sürdüçdüğü "Türklerin Tarihi" adlı incelemesi, yakın ve uzak tarihe ışık tutan sayılı araştırmalar arasındadır. Feroz Ahmet'in "İttihat ve Terakki Partisi" üzerindeki araştırmaları, yine Tunaya'nın basımı tükenen "Hürriyet'in tlânı", "lslâmcılık Cereyanı", "Batıcılık Cereyanı" gibi incelemeleri yakın tarihimizi aydınlatan araştırmalardır. Şevket Süreyya Aydemir'in "Tek Adam", "tkinci Adam" ve "Enver Pa şa" adlı yapıtları da yakın tarihimize ışık tutan değerli incelemelerdir. Bu konularda daha birçok araştırma ve anı yayımlanmıştır. Türkiye'de solun tarihi konusunda Mete Tunçay'ınki dışında pek araştırma yoktur. Bu konuları kapsayan yayınların daha çok suçlamasavunma ekseni üzerinde olduğunu da gözle mek herhalde güç değildir. Sol, uzun yıllar kendini tanıtıcı yayınlar yapmamış, bu yüzden "anti sol" yayınlara tek yanlı propaganda yolu açılmıştır. Solun 4O'lı yıllarda örgütlenmesi, 51 S A Y F A S