Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Kitap, 14 yaşındaki bir çocuğun gozünden 193652 yıllarında, o ORIAKÖY sıralar bir Boğaziçi köyü olan Ortaköy'ü anlatıyor. Kl'O VUN Zihni Zihni Küçümeriin anılar yumagı... men, MUZAFFCR BUYRUKCU elleklerde yaşayan tıpler çızerek oyunculuk yeteneğını ve değerını kanıtlayan onemlı tıyatro adamı Zıhnı Kuçumen'ın (Sı Mınor Or takoy) kıtabı yayımlandı "1943 yazında, ürtakoy Camıı rıhtımında, ayaklannı de ruze sallandırarak oturmuş, kımbılır neler duşunen o temız yuzlu çocuğa' gırışıyle bajlayan, boylece okurun yapıt ıçınde yuruyeceğı yoüarda ve karşdajacağı olaylar da kımınle bırlıkte olacağını açıklayan ve ona gore davranılması konusunda uyarıda bulunan Zıhnı Kuçumen, yapıtı anlamlandıran ve ıçerdığı gızlere goz kırpan kımı durumlardakı yanıp sonen lambaların ışıklarını, Baudelaıre'den, Oktay Rı fat'tan, Behçet Necatıgıl'den, Attıla Ö han'dan, tlhan Berk'ten, Bedrı Rah mı'dcn, Turgut Uyar'dan, Rce Ayhan'dan ve Refık Durbaş'tan seçtığı dızelerle sağla dığını sezdırıyor Aynı sıcaklıkla kucakla dığı Oktay Rıfat'ı bir tabureye, kıtabın baş kahramanı ve lokomotıfı Malık'ı bir tabu reye oiurtarak bıreysei evrensele doğru yvıkselen bir sevgının ezgılerını çaldırıyor ıkısıne de ama Oktay Rıfat her zaman çal mıyor da tempo tutuyor ve Malık'ın çal dıkldnnatdnıklıkedıyorsankı Boylece yu muşak akışlarla, dokunusjarla okuru, yaşa nılandan deılenen, bir yandan da uretılen gerçeklerın yoğun bir bıçımde ve yoğun bıı hi7İa devındığı dunyalara, onların bcl gesel başlangıçlarına surukluyor ve perdeyı açıyor Artık, yapılacak tek şey Ortakoy, Dereboyu'nda basjayan oykuyu adım adım ı/letnektıı ikıncı paylaşım savaşı yü larında onyedı yaşında olan Malık'ın geçır dığı benlıksel ve bedensel değışımlen, sarsıntıları hıssede hıssede ruhundakı çok ba samakh merdıvenden yukarlara, sonsuzluğa tırmanmaktır, onun dostu, arkadaşı, golgcs.1, duşlerı, amaçları olmaktır, onunla yer değıştırmek, onun yerıne geçmek, ta nıklıklarla ortaya konulan malzeme yığınında kendınden yansryanları, kendınden akanları saptayabdmek, ben/erlıklerdekı, aynüıklardakı uyumlarla, guzellıklerle se vınmektır Evet oyledır de yalnız Zıhnı Kuçumen, 'Dort FJ Pıyano Içın Prelude' bolumundc Oktay Rıfat'ın, Burasıdalyan kahvesı /Ortaltk sut mavısı /Apostol bu ne bıçım mcyhanc / Tabağımda bir bulut / Kadchimde gokyuzu , şıınnın altına ycr le^tırdığı "Dalyan kahveMnde otururlar da Oktay uğım, ortalığın sut mavu>ı olduğu nu bıle fark etmezler, Apostol'un rneyha B Si Minör Ortaköy'deki şiirsel gercek ncsını bılırler de tabaklarındakıbulutu.ka dehlerındekı gokyuzunu gormezler (Zaten Sı Mınor Ortakoy onlar ıçın ya/ılma dı )" sozlerıyle nasıl bir okur ıstedığını açıkça belırtıyor Yanı, bdınçsuler, bdgiiizler, duygusuzlar, zevkbizler, beton kafaJılar, anlayışla ve du yarlılıkla hıç tanı^mayanlar bu kıtaba el surmemelıler der gıbıdır Doğrudur da Çunku o donemın îstanbul'unu sadece yaşama tutkunlar tutkudakı buyunun ta dına varanlar, ıncelıklerın kaynaklarına bir hazıne bulma hayalıyle ınmeyı becerenler, mu/ığın harıkalar yaratan etkderıyle ılerledıkçe ılerleyenler, buyudukçe buyuyenler tstanbul'un taşına, toprağına para, altın, şehvet gozuyle değıl de, taşından, topra ğuıdan, suyundan, ruzgârından hşkıran şı ırlerın ve tabloların başdonduren lezzetlerıyle bakanlar, ınsan yapısının derınlıkle rınde bırıken yeraltı sularını btsleyen, do yuran bir can suyuna donuşturmeyı bılen ler kavrayabılır ve sevebılır Cumhun yet ılkelerıyle yetışen ve yetıştırılenler, 'Çıktık açık alınla on yılda her savaştan/ Demırağlarla orduk anayurdu dort baştan' marçını ınançla, heyecanla, gururla soyleyenler ve tstanbul'u en az anaları, babaları, kardej lerı, arkadaşları, sevgılılen kadar onemseyenler, tstanbul ıçın çıldıranlar, delırenler, Zıhnı Kuçumen'ın temelını atıp çatısını çattığı evrene sokulma, o evrendekı bırey lerın arasına karışma, onlar gıbı yaşama hakkına sahıptırler Anadolu'dan 'koylu mılletımızın efendısıdır' sozlerının arkası na sığınarak tbtanbul'u soymaya, yağmalamaya, ormanlarını yakmaya, denı/lerını, derelerını bir lağım bataklığına çevırmeye gelen ve çevıren hanzolar, kırrolar, magan dalar, 'Sı Mınor Ortakoy'e yaklaşamazlar ve onlar guzellığın, mutluluğun, onurun dujmanıdırlar ve onlar yarattıkları cehennemde çok rahattırlar, çok memnundur lar Zıhnı Kuçu 'Sı Mınor Ortakoy'un ağır lığını omuzlarına yukledığı Malık, 1936'dan 1950'ye uzanan barışçıl donemde Ortakoylulerın oyku lerını, kendı oykusunu etlendı ren 'dk'lerı, atılunları, belırır be lırmez varlığına katılan, varlığıyla buturdeşen durumları serer gozleronunevebuış lemı, genyc donuslerle, donuşler sırasında karşdaştığı çağrışımların yardımıyla canlanan anüarla ger çekleştırır Ve o donemde sessız, sedasız ortalığı ayağa kal dıracak gurultulerın, yakınmaların pek ışıtılmedığı (lstanbul, tepeden tırnağa oyley dı) herkesın ekonomık ve sosyal koşullara uyarak tatlı, bıktırmayan tekrarlarla gunu nu gun ettığı bir semttı Ortakoy Bahçeli, kuçuk evlerınde yaşayan Turkler, Rumlar, Yahudıler, Ermenıler dostluk, arkadaşlık ve yedıyuz yıl bırlıkte olmanın gelıştırdığı ınsanı bağlarla bağlıyddar bırbırlerıne Çok çekıcı, renklı bir mozaığı ormekteydı ler ayrı ayrı yerlerden, koşelerden duygu ve dujuncelerının ıtmesıyle Aılelerın, bı r«ylerın defterlerındc otekılerın tarıhlerı yazılıdır Bırı yanındakının, selamlaştığı nın her ^eyını bılır (elbet her jey bılıne mez, kapalı kapüarın arkasında hıçbır 7aman dıle duşmevecek gızler bulunmakta dır), ama yajamlaı genel olarak uretırde ğerolçulerını takındacak tavırları Aykırı şeyler duiunulse bıle kımse kımseyı dı^la ma/ Dın ayrılığı, gayrıhğı, yadsınması so/ konusu değıldır lmam, Hırıstıyanlar, Musevıler ıçın dua okur, Papaz da ddeyenı tutsuler Madam Roza, oğlu Alber'e seslenır "Alber be kuzum1 Yıt, Abıdın hocayı çağırıver, yclsın1/ Hangı hoca be mama?/ Canım yok mudur hanı ıskeledc makam atar, bir yozu kırık1 Yelsın be7in evda, yalnız bir puf, o kadar 1 " Aşk seruvenlerıyle, erotık oykulerıyle unlu, ıskele memuru John Wayne Hasan, genç kızların, kadın ların, yuzlerıne bakınca yureklerını hoplattığı namublu aıle hanımlarının gonullerınde yatan aslandır "Etıne dulgun, surmelı, kuzgunı, kıvırcık saçlı, azgın mı a/gın Ya hudı karüarıyla ıskeledekı o daracık oda sında halvet olduğu dıllere destan yakışıklı Hasan Bey1 Dersınız kı ıskeleye MetroGoldwynMayer afışınden duşmuş" gıbıdır Hasan Bey gıbı belleklere yuzlerı ve yaptıkları kazılanlar çoktur Onlardan bırı de ıkı ayağı kesık berberdır "Bebek Emınonu tramvaylarında vatmandım gençlığımde Yaz aylarında Akıntıbur nu'nu geçıp de Çaınlı Bahçe'ye doğru dokuza taktım mı, kapıdan sarkar, kıyı bo yunca pıyasaya çıkmış Rum kızların saçlarını koklardım " Bir bakıma kifcdıklerı, ka rakterlerı, konumları ve ozellıklerı ayn bir 'tıp'lercennetıdır'Sı Mınor Ortakoy' öykulcrınde bazı olumsuzluklar bulunsa da hepsı sevımlı, cana yakın, aranan, beğenılen kı^ılerdır ve Ortakoy'u Ortakoy yapan değerlerdır Soz gelımı Malık ın çocuklu ğunda yıldırımlar gıbı yakıp kavuran ıçgu dulerının baskibiyla yaşamoykusunu oluş turan satırlara yazdığı her şey, o donemde kı tstanbul'u arşınlayan butun çocukların yaşamoykulerıne yazılabılecek nıtelıkte dır "Fransızprofesorununkorpecıkkarı sını Kılıçalı'den Salıpa/arı'na kadar o tramvayda kucaklamamış mıydın?/ Ve Rusumat Memuru Akıf Efendı'nın karısı Emınellanım Bir yaz gunu sızde ud ça larken, usulca sokulup kadıncağızın baldı1 rını 'hart' dıye ısırışın Ve Yıkık Mınare Mahallesınde muallıme hanımın kızı uze rınde ılk uygulamalı anatomı dersı yapar ken yakalanışın Ve 'çocuğumu/ kaybol du' feryatlarıyla mahalleyı ayağa kaldıran ananın senı yatakta Şofor Arıf ın kızının ayaklarına sardmış ve de pek uygun bir du rumda bulması Sıze krıstal şekerldder den çdcolatın veren Bahattın'ın hep koyu sarı ıpek sabahlığıyla anımsadığın annesı, yorgun yuzlu, harelı gozlu Fusun Hanıme fendı Muyesserkızsenıoağacayaslamış , sozde Tarzancdık oynuyorsunuz ve sen Cenı'yı kaplanların pentesınden kurtar mışsın, sıyah onluğunun eteklerını kaldı rıp sana uzun uzun surtunuyor tskele meydanında volta atan ve mıs gıbı beyaz sabun kokan, sutyensız goğuslcrının uçla rı, basma entarderını hırsla dışarı ıtelcyen Rum kızları, Elenı'ler, Izmaro'lar, Despı na'lar Hele du yanından sarı, kıvırcdc tuy ler fırlamış beya7 saten kulotunun gorun mesıne aldırmadan, bacaklarındakı mo rarmış yerlerı gostcrırken, senın nasd tıtre dığını fark etmezlerdı 'Sı Mınor Ortakoy' dcıncı paylaiim s>ava şının uç kıtayı kana boğduğu, surduğu ve bıttığı ve banşın egemen olup yaraların sa rddığı donemın 'zaman tunelınden' eskı mifc, yıpranmış anlayışlar, duşunceler, ka lıntdar ve yenı çağın şajırtan, gozkamaştı ran, durten, uyandııan buluşlarıyla geçen lstanbul'un uygarla^ma gırışımlerını, atı lımlarını, topraklarında barındırdığı, va purlarında, tramvaylarında gezdırdığı ın sanlarının durumlarını ayrıntdarıyla yansı tan bir aynadır Sanat, edebıyat, hukuk, bdım, sıyasa, ekonomı alanlarında çok şey yapan çalışkan, cıddı, durust, namuslu, onurlu ku^akların ıçtenlıklı bir 'anlatı'sıdır Ânılar, ızlenımler, duşler ve tanddddarla zengınleştırden derlemelerın, bir daha asla yaşanmayacak mutlulukların, guzelldderın, hu/tunlerın, kırgınlddarın ve unutuşların romanıdır Onbeş ydlüt ve rımlı bir yaşamın her sanıyesı, her dakıkası onemsenerek çekdmış, hıçbır eksığı ve ak saklığı olmayan bir fılmdır Ve 'Sı Mınor Ortakoy' yapısına doşenen malzeme bdın se de bıçımlere kazandırdan olanak ve kışı lık yonunden o/gundur Ve Zıhnı Kuçu men'ın ıçı dışı pırd pırd, renklı, kıvrak, oy nak, dopdolu, verımlı, bınbır resım, bınbır tabloyla bezelı tstanbul Turkçesıyle akıp gıder geleteğe doğru, hugune ıdaşır ve bu gunlebırleşır • Si Mınor Ortakoy/ Anlatıl Zthnt Kuçu men/RemzıKüabevtA Ş CUMHURİYET KİTAP SAYI 1»B SAYFA 4