Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Eski toprağa ekilenler Prof. Dr. Metin Sözen "Anadolu'da Ev ve însan"ı anlatıyor: "Anadolu'da Ev ve însan" ı Prof. Dr. Metin Sözen ve Doç. Dr. Cengiz Eruzun birlikte hazırlamışlar. Prof. Sözen'inkitabayazdığı önsözü sunuyoruz M.Or.METİNSAZEN "Evlerle savaşımız, savaşların çetini" diyor yitirdiğimiz ünlü ozan Behçet Necatigil. Gerçekten, son yarım yüzyüda Anadolu'da ev insan arasındaki ilişkide evlerimiz çetin ve yorucu savaşı bir oranda yitirmiş gözüküyor. Binlerce yıllık köklü Anadolu geleneği, dünyanın büyük kültürlerindcn gelişerek gelen özlü değerler, bunların yaşamın boyutlarını zenginleştirecek biçimde yeniden yorumlanması sonucunda oluşmuş evlerimiz, erişilen düzeyin niteliğine bakılmadan büyük bir bilınçsizlikle sanki yaşamamızda hiç iz bırakmamış gibi güzden çıkarıldılar. İnsanlar çok değer verdikleri, yaşamlarını anlamlı kılan, zenginleştiren kişileri öldükten sonra nasıl daha çok ararlarsa, topluın olarak bizler de bir süre sonra kimliğimi/i açıklamak zorunda kaldığımızda, doğrularla dolu acılı mutlu günlerimizin simgesi evlcrimizi arar olacağız. Çünkü, dünya hızla değişiyor, kavramlar yeniden boyutlanıyor. İnsanlar, toplumlar, dünya, kendisini yeniden aomasız yargılıyor, bunaltıcı sorularla değişik düzeylerde somut, kalıcı sonuçlara ulaşmak istiyor. Kendisinin içinde olmadığı, kendisinin düşünmediği sonuçları doğru da olsa birdenbire yaşanuna geçirmekten kaçınıyor. Kimliğini, varlığınıoluşturan öğelerin arasındaki ilişkileri kendisi bulmak istiyor. Böylesi bir yaşam biçimini egemen kılacak, düşüncelerimizi çok yönlü geliştirecek evlerimiz ise, bize yol gösterecek, destek olacak niteliklerini yitirmiij gözükü yor. Yüzlerce yıl bu tür kaygılarla dolu insanların büyük bir incelikle ve sarsılnıaz doğrularla ürettikleri evleri, köklü bir hesaplaşmaya girmeden yokeden bizler, bir bakıma geçmiş gelecek bağlamında kendimizi bu olanaklardan yoksun kılmış oluyoruz. Evlerin birbirleriyle, sokaklarla, kentle ilişkilerinin yarattığı ortamın ortadan kalkması ise, yaşamımıza çok yönlü sorunlar getiriyor. Dayanışma biçimimizi, ortak yaşama zenginliğimizi etkiliyor. Toprağı, yeşili, çiçeği unutturacak boyutlarda tekdüze bir yaşamın egemen olmasına olanak veriyor. Kuşaklar arasındaki bağın kopması sonucunda, kimliğimizi açıklayamaz duruma gelişimizin böylesi yanlışlardan doğduğunu hemen kavrayamaz oluyoruz. Yaşamı doğru kılan evlerden sokaklara, yeşillere uzanan bir çizgidc doğru kentler olujacağını unutmuş gözüküyoruz. İnceliklerin egemen olduğu buyük kenderde büyük düşünenlerin yoğun yaşadığını, bunun da ancak derinlikli bir tarihten, buna uygun geliştirümiş ortamlardan geçtiğini güç durumlara düştüğümüzde anımsıyoruz. Oysa, kültür süreklilik ister, geç oluşur, etküeri ise kuşaklar boyu sürer. Böylesi bir ortamda eğitim tekdüzelikten kurtulur, gelecek kuşaklar kimlikli çevrelerde yetişk, çok yönlü yaklaşımlar, ilginç yorumlar gündeme gelir. Sonuçta dünya ulusları arasında önemimiz oranında yerimizi almamız olanağı doğar, saygmlığımızartar. Bu sınırlı çalışmada da, evlerden kalkarak Anadolu'nun çeşitlilik içinde nasıl güçlü bir bütünlüğe ulaştığını olanaklarınuz sonucu derlediğimiz malzemenin yalnız bir bölümünü aktarabildik. Görsel ağırlıklı bu çalışmayı, bölgeleri ve özellikli yerleşimyerlerinidikkatealarak ikiaşamalı sürdürmek istiyoruz. Bu konularda yaptığımız ortak çalışmamızın ürünü belgesel filmler ve diğer yayınlarımız, yurtdışında gereken ilgiyi görmesine karjın, içerde guçlü kamuoyu yaratma konusunda henüz istenilir düzeyc ulaşamadık. Bu yayında da bütünc ulaşmanın yanısıra, bazı bölgelere, ilginç yerleşme yerlerine ağırlık vererek dikkatleri o noktalara çekmek istedik. Başlıbaşına büyük bir çallşmanın konusu olan îstanbul'u çok sınırlı, farklı birbiçimde sunmaya çahştık. Kısacası, "Eski toprağa ekdenlerin yem bir güçle göğermesi" için tüm yolları denemek, yanlışların azaldığı bir yeni gelecek umudunu diri tutmak istiyoruz. Bunun çok yönlü olarak ortak çalışmalarla gerçekleşeceğine inaruyor, tüm emeği geçenlereburadateşekkürüborçbiliyoruz. • SAYFA 9 Balaban ın (Malatya) kerpıç evlerı, doğal cevrenln mımariye yansımasının kulturel derinllği rikimli kalem binlerce yıllık Anadolu yaratcılığıyla da birleşince, ortaya çıkan ürün o yaratcıhğın da sanki simgesi oluyor. Anadolu'da Ev ve İnsan, 300 sayfaya "sıkıştırılmış" yüzlerce fotoğraf, tüm yörelerdeki örneklcri anlatan açıklamalar, Anadolu uygarlıklarının tarihçesine ait kesitler ve yine Anadolu mimarisindeki yerel deyimleri içeren, Necdet Sakaoğlu'nun derlediği sözlüğüyle, geçmişi geleceğe taşımak isteyenler için bir kaynak hizmeti görecek. Bini aşkın belge ve araştırmanın taranarak yaratılmış olması, kitaba aynı anda "ilk başvuru kaynağı" niteliğini de kazandırıyor. Kitabın 1 bölümunde "Tarihsel Süreç İçinde Ev" konusu ele alınıyor. Antik çağlardaki yaratıcılığın zengin geleneklerindcn yola çıkılarak, Roma ve Bizans uygarhklarıyla birlikte Beylikelcr ve Osmanlı dönemine ulaşıhyor. Böylece, bugün ayakta durabilen eski evlerimizin dc aslında yüzlerce yıl öncesinin izlerini taşıdıkları, görsel bir şölen halinde ortaya seriliyor. îkinci bölümde ise, böylesi bir tarihsel süreç içerisinde "Evlerin Oluşumunu Belirleyen Ortamlar" anlatılıyor. Anadolu'daki tüm tarihsel evler ve kültür mirası, Avrupa Mimari Mirasının Korunması Sözleşmesi'ndeki SÎT'lerle ilgili tanımın en zengin örneklerini oluşturuyor: "İnsan emeğiyle, doğal değerlerin birleştiği anlar..." Anadolu'da Ev ve İnsan, bu tanımın C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 153 BirRumellevl bir kitapta belgelenebilecek en güçlü kanıtı olarak, Türjcçe ve İngilizce hasımıyla insanlığın hizmetinde olacak.B Anadolu'da Ev ve însan (Anatolian Vernecular Houses) / Prof. Dr. Metın Sözen • Doç. Dr. Cengiz Eruzun I Yayımlayan Emlak Bankası I Yapım Creative Yayıncıltk Ltd. I tstanbul Ocakl 1993(312 sayfa)