05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Bir gemicinin öyküsünden ,karanlıgın yüregine uzanan serüven Conrad'ın askları Araştırmacı Jeffrey Meyers, Polonya asıllı yazar Joseph Conrad üstüne bir kitap yazdı. Meyers "müşkülpesent" olarak tanımladığı yazar hakkında doyurucu, şefkatli, esprili bir öykü sunuyor.Ozellikle de sevgilileri hakkında. A DERLEYbN ZEVNEPUYSAL nthony Burgess, son 12 yıldır Joseph Conrad'ın Mr. Jeffrey Meyers'in bibliyograf yasında yer alan yedi ayrı yaşamı ve hatıra laıı ile uğrasmış. Burgess, onun yapıtlarına dainıa yeni vommlar getirilebileceğini ve bu yaşlı denizci hakkında her zanıan öğrenilccek bir şeyler bıılıındıığunıı snylüyor. İste bunlardan bir tanesi de, Cunrad'ın Jane Anderson adlı biı kadınla roınantik karşılaşması. Burgess, iki oğul sahibi olan Conrad'ın vavan bir seks yaşamı oldugunu diışunııyor. Conrad hele satir H . G . Wells, acemi Ford Madox Ford ve hizmetçinin üniformasının altın dakıııe aristokratça bir ilgi duyan ihtiyatlı John Galsvvorthy ile karşılastınldıgıııda pek zayıt kalıvoı. Conr.ıd müşkülpesent bir insan. Ticaret gcmilcrinde çalışırken sık sık sahildekı genelevlere gıdıyor. Ama yapıtl.ırında kullandığı edebi İngilizteyi kazanabilmek için verdiği uğraşlar, onun var olan C O N R A D P O R T R E / J O S E P H Polonya asıllı İngiliz roınanu (18571924) Oıı vaşıncla oksüz. kalan ya/ar, 17ya$ında gemiıi olclıı. Marsilya'ya gelerek 4 vıl Fransız tıcaret gemilerinde çalıjtı 1878de Ingıltere'ye gitti, 1894'e kadar İngiliz ticaret Bemılerinde çalıştı. 1886'da Ingili/ uyruğuna geçti. l'.debivat alanında ilk dcnemesı 1895de ya/du "Almayer's FollyA Story of An Eastern River'dir. (Almanya'nın çılgınlığı Bir Doğu Nehrinin Hikâyesi). Bu roman yabancı dili ustalıkla kullanan romancının büyük yeteneğini gösterir. Denizlerde, uzak ülkelerde geçen serüvenleri anlatan romanlarının değeri yalnız tasvirlerindeki renklilik ve canlılıkta değil canlı ve cansız tabiatın sembolik yönlerini bulup çıkarmaktaki ustalığıdır. Başlıca yapıtları: An Outcast of the Island (Adaların Bir Paryası) (1896), The Nigger of the Narcissus (ölüm Seferi) (1897), Lord Jim (1900),Typhoo (Tayfun) (1903), Nostromo (1904), Under Western Eyes (Batılı Gözü Altında) (1911), Victory, an Island Tale (Zafer, Bir Ada Hikâyesi) (1915), The Rever (Korsan) (1923). enerjisini de tüketiyor. Bunun üzerine onu yazmaktan alıkoymayan, sönük ama nazik stenograf Jessie George ile evleniyor. Jessie iyi yemek pişiriyor, kocasının Slavlara özgii huysıızluğu ve yarat mak için çektiği sıkıntılarla hoşgörü ile uğraşıyor. Ancak kadın sakat kalıp tekerlekli sandalye ve yatak arasında yasamını sürdürmeye basladıktan sonra Conrad karısını sevmesine rağmen seksüel bir istek duymuyor. Jessie artık sadece içiyor,. oburca yiyor ve şişmanlıyor. Böylece Conrad orta yaş sonlarına doğnı evlilik dışı bir ilişki beklentisine giriyor. Janc Anderson, Atlanta Cîeorgia'dan, giizel, yajam dolıı, rabatça seksüel ilişkiler kurabiİLn ve ger<,ek gazetecilik yeteneğinc sahip genc; bir kız. 1916'd:ı büyuk savaş sırasında Avru pa'ya geliyor. CAUI tad'ın yapıtlarına olan hayranlıgı, (Conrad'ın da ilgi dııymasına neden olııyor, ondan ateşli ajk mcktupları almaya ba^lıyor. Daha sonra Araştırmacı Meyers Jane, Conrad'dan ayConrad'ın zamanının rılıp oğlıı Borys'le ııe kadar ötesinde olbirlikte oluyor. Condugunu göstermekle uıd bir yerde, "Bekalmıyor; ("onrad ın metresimin Conrad ticaret gemilerlnde çaiışırken llmanlardakl genelevlere glt bir gemicinin öykünım son mls sık sık. Anthony Burgess onun vavan bir seks vasamı oldugunu sünden, karanlığın neden oğlıı m düsünüvor ve romanlarında ver Boı'ys'in ilk sevgilisi olamayacağını anlamıyorum." yuregıne uzanan seruvenını diye yazar. Meyers'a göre Jane, Conrad'ın gazetealan mutlak ahlaki değerleri açıklıkla sunuyor. Licilik, filnı ve Amerika'ya olan ilgisini uyandırır. beral İngiltere o günlerde kotunün, yanlışın konu"The Arrow of Gold"daki (,ekici Rita de Lastaoşulmasına hazır değil. Henry James ve Ford Mala'nın modeli de fane'den baskası değildir. Ayrıca dox bunun farkındalar. Diğerleri ise bu durumun Meyers'in bir bibliyografya olıışturmasına sebep sosyal bozuklukların bir yan etkisi oldugunu düşüolan da Jane'dır. Jane'in, Conrad'ın sadakât, mahnüyorlar. Conrad kötülüğün bu dokunulmazlığını pusluk, düşüj, ihanet, vefasızlık olarak sınıflandırıKongo'da geçirdiği dehşet dolıı yıllar boyunca ya lan temlerinden verdiği örneklerde bir haklı çıkarşamış. Kötülük üstü örtüldükçe, tıpkı bir Mangrovv ma ve kendini mazur gösterme vardır. bitkisi gibi daha sık ve çabıık büyür. Ve kötülük Jane aynı anda hem biıyüleyen hem dehşet veren gerçekliğini ilan etmek için herhangi bir emre gebiridir. Nitekim sonunda Conrad'a olan tapınma rek duymaz. Conrad bunu biliyordu. derecesindeki sevgisini bu kez faşist lidere yönelConrad İngiltere'de yaşadığı acı ve sıkıntıların tir ve duygularını Alman radyosunda dillendirir. ötesinde romana kişiliğini ve geçmişten taşıdığı deHitler ölümsüz bir dava adanıı ve büyük bir tann neyimleri aktardı. Onun yaşadıkları Virginia Woaşığıdır ona göre. Bu sözlerinden sonra hainlikle olf ve Robert Lynd'ın yansıttığı İngilizlerin o sakin suçlanarak tutuklanır ve tarih sayfalarına gömülür. yaşamından farklıydı. Bu olayın Conrad'ın yaşamında önemli bir etkisi Araştırmacı Meyers'in Conrad'ın yapıtları üzerinolup olmadığı şu ana kadar bilinmiyor. Ingilizceyi deki analizleri gayet isabetli. Yaşamı üstüne öykübüyülü bir şekilde kullanan Joseph Conrad, (Joseph Nalecz Korzeniowski), gerçek bir Polonyalı. sü doyurucu, şefkatli, esprili. Conrad, çağdaş ruÜÛcesi, Ruslar tarafından harap edilmiş. Conrad hun sözcüklerini yakalamış değerli bir yazar. D ufak tefek ama, geniş omuzlu yapılı bir adam. ü berbat öfkesini kolaylıkJa dı^arı vurabiliyor. Kimileri onun Slavlara özgü öfltesine hayrandı, ama Conrad yaratılışta Katolik Avrupalılara özgii şövalye ruhıına sahip oldugunu söylüyordu. Conrad dine inanmıyordu, ama Katolik gibi gömüldü. Graham Greene'iıı gereksindiği gibi iyi ile kötüyü ayırmak için herhangi bir dinin rehberliğine gerek dııymuyordu. Onun içinde bulunduğu dtırıım için en ııygıın sözciik "tııhaf" olsa gerekti. O, İngiliz ticaret gemilerinin usta denizcisi; karayla kuşatılmış bir Polonyalı; berbat bir İngilizceyle konuşup, çağının en güzel İngilizcesini kâğıda döken "tııhaf" yaşlı Polonyalıydı; Tüm yaşamı acılarla dolıı, Daima yoksul. Sürgün ediltliği ilk gcnçlik vıllarındaki öğrcnme tutkusıınu hiçbir zaman terketmemişti İngiliz hükümetinden ve çağtlaşı Pinker'dan gelen yardımlarla geçınmiş, yaşamının son yıllarında yazdığı ikinci derecede ronıanlar popüler o\ınuş ve bir ncbzc tcrahj kavuşmuşuı. Onun, acının ve sefa letin iiriinü olarak or laya çıkan büyük yapıtları, okuvucu bulamayacak kadar zamanının ötesinde ve moderndi. CUMHURİYET KİTAP SAYI 7$ S A Y F A 5
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear