05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

İçten ve eksiksiz bir anlatımla kadın: Olgunluk Çağı ÖzgüPlük ve kimlik arayısı FATMAORAN K I T A P T A N B İ R B 0 L 0 M Olgunluk Çağı / Simone De Beauvoir / Çevirmen: Betiil Onursal / Payel Yayınları 313 s. / 20.000 TL. / 1. Cilt / CKK Kod No: 096.069 Paris. Eylül 1929. DenfertRochereau Caddesi'nin çınarlarına ve Belfort Aslanı'na tepeden bakan bir binanın beşinci katı. Bir ma!>a, iki iskemle, hem koltuk hem ıvır zıvır saklama işlevi gören bir sandık, kitaplar için raflar, kavuniçi duvar kâğıtlarına uygun divan vebirgazsobası... Yirmi bir yaşındaki bir genç kız, büyükanncsine kira ödeyerek oturuyor burada pansiyoner olarak.KloroHl ve gökyuzunc doymuş bir biçimde bol bol kirap okııyor, özel dersler veriyor, lisede öğretmen yardımcılığı yapıyor, süsleniyor, gcziyor, arkadaşlarını davet ediyor, eğleniyor. Ama bıınlar 'yeni' yaşamının sadece ön hazırlıkları Adı, Simone De Beauvoir olan bu genç kı/ın 'yeni' yaşamı, JeanPaul Sartre'la birliktegerçektenbaşlıyor. 1908 yılında Paris'tc varlıklı bir ailenin çocuğu ola rak dünyaya gelen Simone De Beauvoir, varolu^çuluğun temalarına edebî bir uyarlama getiren yazarlar grubunun üyeM, roman ve deneme yazarıdır. Yaşamını dilimlere bölmek 'keyfî' bir olay olmakla birlikte, eğitiminin sona ermesinin, ekonomik öz gürlüğünün, baba evinden ayrılışının, eski dostluklannın tasfiyesinin ve en önemlisi de Sartre'la tanışmasının aynı zaman diliminde yer aldığı 1929 yılı, Simone De Beauvoir için yeni bir dünemin başlangıcıdır. Bu zaman dilimi, Beauvoir'ı gençlikten ulgunluğa geçirir. Özel okullarda öğrenim gördükten sonra Sorbonne'a giren Beauvoir, yine 1929'da Sorbonne'dan felsefe oğretmenliği sertifikası (agreje) alır ve Sartre'la klorofil ve gökyüzü örneği, yaşam boyu ayrılmaz bir bütün oluşruracak ilişkisi burada başlar. Ender rastlanabüecek türde bir kadındır Simone De Beauvoir: Cesur ve dürüst. Yaşamı 'tez'ini destekler; böyle biridir. Ona göre kadın ve erkek meslek yaşamlarında eşit olmalı, bu eşitlik cinselliklerinden bağımsız gelişmeli ve bireyin temel seçimleri de buna göre belirlenmelidir. Simone De Beauvoir, eserlerinde yalnızca ya$ ilerlemesi ile gerek toplumsal, gerek bireysel açıdan belirgin olan değişimleri belirtmekle yetinmemiş; bu konuyu biyoloji, antropoloji, tarilı ve sosyoloji açısından da incelemiştir. 1943 yılında yayımlanan; bir genç kızın uzayan misafirliğinin, birkarıkocanın ilişkilerindeyol açtığıçözulmeyi anlattığı Konuk Kız adlı romanıyla yazarlığa başlayan Beauvoir, çeşitli roman, deneme ve inceleme kitapları yazdı. Sartre'la birlikte dünyanın pek çok yerıni dolaştı 1954te, II. Dunya Savaşı ;>unrasın da aydınların mandarin konumundan sıyrılıp polilik etkinliğe katılma girişimlerini yazdığı; Camus, Koestler ve Sartre'ı andıran karakterler içeren Mandarinler'le Goncourt Üdülü'nü, 1975'te Uluslararası Kııdüs Odülü'nü aldı. Kadın ve insan haklan için savaş . Bu yapı Sartre'ın eseriydi; bunu kurduğu bılc söylenemczdı yalnızca Olga'ya bağlanmış olmabiyla bunu yaratmıştı Banu gelıiKe, bundan hoşnut olmaya ne kadar gayret ettımse de, hiç bir zaman kendımı rahat hisbetmedim. Deği^ik ve birbiriyle kariilaitırılamayacak jekillerde Sanre'a bağlıydım, Olga'ya bağlıydım, ama tekelcı bir tutumla; onlara beslediğim duygıılar bırbirine karışamazdı. Olga'ya karşı derın ama günlük, alışılmış, hıç bir şekilde hayranlıkla ilgisi olmayan bir sevgi beslemiitim, onu Sartre'ın gö/.leriyle gttrmeye karar verıncc, gönlümü çarpıtıyormuşum gibıme geldi; onun varlığı, kaprisleri bana cskisinden daha çarpıcı şekilde dokunuyordu ve benım ü/.erımde daha da çok etkisi vardı; ama ona karçı davranışlarıma hukmeden bir tur zorlama, beni ondan u/akla^tırıyordıı Baş başa olduğumuzda bile, coşkularımda kendımı artık ozgur hissetmiyordum çunkü çekingenlikleri ve ilgısi/liği kendime yasaklıyordum; artık onun varlığında, benim ıçın çok değcr ta;ımış olan sakin arkadaşı göremiyordum. Üçumuz birlikte çıkınca, eskı Olga tamamıyle gorunmez oluyordu, çunku Sartre'ın istediği bir başka Olga ıdi, kimı ke/ bu beklentiye yanıt veriyor, benımle olduğundan daha kadınsı, daha koket, daha az doğal davranıyordu, ama hiç bir şekilde bu beklentiyi göz önüne almadan edcmcmekteydı. Sartre da, ıkımız konuşurken ya da Olga ile ilgilenirken aynı değildi Öyle ki bu üçlü toplantılarda kendimı ıkı kere yoksun bırakılmış hıssedıyordum. Bu buluşmaların genelliikle kendimı kaptırdığım bir çekicilikleri vardı Ama bu üçlüyü uzun yılları kapsayacak uzun soluklu bir gırişim gibi duşunursem dehşete duşuyordum. tı Hümanistvefeministbiryazarolarak ünkazanan Beauvoir, 14 Nisan 1986'daParis'teöldu. Payel Yayınları'nın, Betül Onursal'ın temiz ve akıcı çevirisiyle dilimize kazandırdığı Olgunluk Çağı (La Force de I.'âge, 1960) Beauvoir'ın, bir Fransız aydın kuşağının intelleauel yaşamının tarihçesini veren anılarını topladığı kitaplarından biri. Arka kapak yazısında da belirtildiği gibı "otuzlu yılların isyanlarla dolu ortamında \p savaşın delip geçtiği k ırklı yıllarda yaijanmı^ bir kişisel özgürlük ve kimlik arayışının üykusüdür bu." Benzersiz bir özyaşamöyküsii olan Olgunluk Çağı, Payel'in Bir Genç Kızın Anıları adıyla yayımiadığı kitabın devamıdır. Beauvoir'ın anılarının ikinci cildini oluşturan ve Payel Yayınları tarafından iki cilt yayımlanacak olan Olgunluk Çağı'nın ilk cildı, ber türlü ahlaki kaygının otesinde bir ba^yapıt. Beauvoir, yaşamının ne olduğunu anlatmakla yetiniyor burada . I ler gerçeğın önem taşıyabileccği ve yararlı olabileceği dı^ında hiçbir konuda önyargıya varmıyor. Yaşamı, Sartre'ın ya^anıır.a sıkı sıkıya bağlı da olsa ondan yaşantısına girdiği ölçüde söz ediyor ve Sartre'ın fikirlerini, de aynı ölçüde inceliyor. Olgunluk Çağı'nın 'öndeyiş'inde; çocukluğunu, gençliğini anlatırken hiçbir şeyi atlamadığını söyleyen Simone De Beauvoir şöyle devam ediyor: "Fıkra ve dedikodu merakı bir yana, öyle sanıyorum ki pek çok kişi yazarlık uğraşının nasıl bir yaşam şekli gerek tirdiğini bilmek ıstıyor. özel bir olayın incelenmebi genel ve soyut yanıtlardan daha aydınlatıcı oluyor. Beni kendi olayımı incelemeye yüreklendiren de bu. Belki bu kitap, yazarları okurlarından sürekli ayıran ve üziintüsünü çok kez hissettiğim yanlış anlamaların bırkısmınıortadankaldırır." Simone De Beauvoir'ın kendini incelediği, kendisini içtenlikle gözler önüne serdiği Olgunluk Çağı'nı biz de sizlere içtenlikle öneriyoruz... D C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 66 Simone de Beauvoir Jean Paul Sartre la bıllkte dunyanın pek cok yerıni dolastı Ondan pek ayrılmadı 14 Nlsan 1986 da da öldu S A Y F A 10
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear