Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Kürtsorununa yenî bip bakıs Kürt Sorunu / Henüz Vakit Varken Ömer Laçiner / Birikim Yayınları, îst. 1991 / 102 s. RAGIPDUMN Ömer Laçiner, Türkiye'nin en güncel ve en acil sorunu olan Kürt meselesiyle ilgili görüşlerini "Kürt Sorunu / Henüz Vakit Varken" başhklı bir kitapta derliyor. Daha önce Birikim dergisinde çıkmış yazılar, yüzeysel ve kısa vadeli güncellik içinde boğulmamış olduğu için bir araya geldiğinde hem kalıcılığını kanıtlıyorhem debütünselliğini. Son yıllarda yayımlanan Kürt kitaplarırun çetelesini tutmak başlı başına bir uğraş haline geldi. O kadar çok ki... Bu yeni gelişme tabii ki sevindirici. Ve aslında çıkan her kitabı tanıtmak ya da eleştirmek mümkün olmasa bile hiç olmazsa belirli kategoriler gruplar içinde bu yeni yayınların okura ulaşmasını sağlamak gerek. Ayrıca sayı ve çeşitin bunca çok olduğu Kürt kitapları dünyasında, kitap tanıtıcısı ya da eleştirmenine düşen görev de hayli ağır. Ne yazık ki, ayrı bir uzmanlık alanı olan bu mecrada sistematik olarak yayınları izleyen ve hiç olmazsa küçük tanıtım notları yazan bir arkadaş henüz kendisini göster(e)medi. Oysa ki bu kitaplar başta bölge (yani orası) olmak üzere normalin üstünde bir satış grafiği izliyor. Laçiner'in kitabı diğer Kürt kitaplarından bir noktada ayrılıyor. 10. tstanbul Kitap Fuarı'nda büyük bir bölümü bir arada sergilenen son iki yü içinde yayımlanan Kürt kitaplarını, tarih incelemeleri, anılar, belgeler, yabancı Kürdologların çevirileri, gazeteciyazarların (galiba bir de gazeteciyazmazlar var!) röportaj kitapları gibi kategorilere ayırmak mümkün. Ne yazık ki Türkiye'dcki okura serbestçe ulaşamayan, çoğu Avrupa baskısı, Türkçe, Kürtçe ya da yabancı dilde yayımlanan bir dizi siyasi tahlil ve taktikstratejiyi içeren yapıtlar, ki bunların arasında propaganda broşürleri de vaı", yeni bir kategori oluşturuyor. Laçiner'in kitabı da işte bu gruba dahil. Yani güncel durumun siyasi tahlili. Herhangi bir örgütün sıradan bir propagandası, yani dogmalar zinciri olmayan bir çalışma. Özgün yani, siyasi çözümler önermesi. Ömer Laçiner'in makalelerden oluşan bu kitabına bir Türk yazarının Kürt sorunuyla ilgili tahlil ve politika üretme denemesi denebilir. Laçiner, Kürt uzmanı değil, konuyla ilgili mevcut görüş ve tezleri benimsemiş bir araştırmacı da değil. Ayrıca, bir gazeteci gibi konunun somutuna ve günlük hayata yansıyan yönlerine de eğilmiyor. Onun çabası, kendi özgün sosyalist ideolojisinin çerçevesinde Kürt sorununu S A Y F A 4 ÖMER LAÇİNER KİTABINDA KÜRT SORUNU HAKKINDA TAHLİL VE POLİTİKALAR ÜRETÎYOR tahlil etmek, ardından da çözüm önermek. Yine de soyut, teorik ya da akademik gibi genelde olumsuz anlamda kullanılan sıfatları hak ettiği söylenemez. Iiatta TBMM'deki yemin tö reninin arkasında yatan kimi gerçeklerden PKK'nın stratejisine, Türkiye'nin batısındaki Kürt hoşgörüsüzlüğünden (düşmanlığı demeye dilim varamıyor) bazı Kürt aydınları arasındaki neredeyse Kemalist (Kemalizan?) tutumların altyapısına kadar çeşitli KÜRTKÖYLÜSI SlNIRlOfÇİYOR ÇÖZÜM NEREDE? güncel soru işaretleriselHoca!) ne yanıtlar getiriyor Laçiner. Okuru düşünceye zorKitabı okurken iki önemli engel rahatsız etti beni. laması açısından başarılı bir çalışma. Radikal, ama Laçiner'in çetrefil bir dili ve üslubu var. Bu aslında her zaman rasyonel olmayan projelerin kimi zaman onun 80 öncesi yazılarında bunca rahatsız edici deütopyayla karışsa da gündeme gelmesi açısından ğildi. Çünkü Laçiner, o zamanlar tahlil ettiği, politika önemivar. ' üretmeye çalıştığı konulan günlük hayatının içinde Laçiner, Türk solunun ve bazı köşe yazarları ya da hissediyordu, yaşıyordu. Şimdiyse, Kürt bölgelerinaydınların Kürt meselesi hakkındaki yazı ve görüşleden uzakta, bir olasılıkla gazete haberleri ve Güneyrinden birçok noktada daha ileri, daha olurrJu, yani doğu Anadolu dışında yaşayan Kürtlerin arasında bence Kürt gerçeğine daha yakın tezler savunuyor. edindiği bilgi ve izlenimlerden yola çıkınca kaçınılÖrneğin Türk milliyetçiliği ile aslında tanımı, etkisi, maz olarak dile ve üslup da berrak olamıyor. yaptırım gücü, uygulama alanı tam olarak belirlenîkinci sorun, Laçiner'in gereksiz ayrıntı sayılmamemiş ve "Ben Kürdiim, Türk değilim" ya da "Kürtması gereken nüanslar ve iç çelişkiler konusundaki ler eziliyor" diyen herkese yapıştırılan yafta olan muğlaklığı. TC'nin konuya ilişkin politikalarındaki Kürt milliyetçiliğini aynı sepete koyup, aynı derecegelismeleri saptayan yazar ne var ki bu politikaların de tehlikeli olarak değerlendirmiyor. Kürtlerin, sioluşum süreci içinde devletin dcğişik organlarmın lahlı mücadeleye başvurmak zorunda kalmalarının tutum ve politikalannı ger.ektiği gibi ayırt etmiyor. altında yatan nedenleri birçok uzmana oranla daha Sık sık örnek olarak verdiği Hakkâri Jandarma Tumantıklı gerekçelerle açıklıyor. Konuya TC devleti gay Komutanı Altay Tokat'ın "Bana yetki verilse buaçısından değil, TürkKürt birliği, hatta kimi zaman rada ot bile kalmaz" cümlesiyle ifade edilen siy asetle, da Kürt halkının çıkarları açısından bakabiliyor. Turgut Özal'ın Kürt meselesine ilişkin çözüm öneriLaçiner'in kitabı TBMM'deki yemin töreni, DYPleri arasındaki derin farkı her zaman yeteri kadar SHP koalisyon hükümetinin kurulmasınm ardından vurgulamıyor. Aynı şekilde PKK ile ilgili görüşlerini daha acil ve daha yakıcı bir güncelliğe oturan Kürt temellendirmeye çalışırken, Kürt halkının geleneksel meselesiyle ilgilenen herkes tarafından dikkatlice değer yargılannı dikkate almadığı gibi (Doğu despookunup tart ışılması gereken bir çalışma. tizmi, silah sevgisi, dağa çıkma tutkusu... vs.) Laçiner, nedeni anlaşılmaz bir şekilde tüm kitap PKK'nın Avrupa'da serbestçe satılan yayınlarından boyunca "Milli devlet" ile "milliyetçilik" kavramlarıda yeteri kadar yararlanamıyor. nı sürekli olarak birlikte ve neredeyse eşanlamlı olaÜmit Kıvanç'ın başarılı kapak çalışmasını da anrak kullanıyor. Sanılır ki, milli devletten yana olmak mak gerek bu yazıda. Sarıkırmızıyeşil renkleri kaotomatik olarak milliyetçi olmayı gerektiriyor. pakta arayan okur düş kırıklığına uğrayabilir, ama ön Laçiner'in bence en önemli başarısı TürkKürt ayve arka kapaktaki fotoğraf, kitabın önemli tezlerinrılığını derinleştiren politikaları eleştirmesinde ortaden birini bence çok başarılı bir şekilde görselleştirya çıkıyor. "Milli boğazlaşma" siyasetinin ortaya çımiş. Kahraman Türk askeri, miğferi ve otomatik silakış gerekçelerini sergilerken, bu tehlikeye haklı olahı ile köprüpün başını tutmuştur, ama kapakta tersrak dikkat çekiyor ve kardeşlik ruhunun gerçekleşten basılmış kopyasında da at üzerindeki Kürt köylümesi ve güçlenmesi için bir dizi önlem öneriyor. sünün köprüyü yine geçmiş olması anlamlı. Askeri Yazarın giriş yazısı dahil 13 makaleden oluşan 101 çözümün geçersizligini sergüeyen bu görsel malzeme sayfalık kitabında ağırlık Türkiye'ye verilmiş olsa da aynı zamanda silahtan esas olarak kimin medet umKürt meselesinin Ortadoğu boyudarını da irdeliyor. duğunu da simgelemiyor mu? "Ortadoğululuk bilinci" deyim ve anlayış olarak Laçiner, Kürt meselesi gibi aslında her Türk ya da PKK lideri Abdullah öcalan'ın Türk basmında yaKürt aydınının derinlemesine gözleyip tahlil etmeye yımlanan ilk röportajlarında da var. Laçiner'e göre çalışması gereken bir konuda, belirtmeye çalıştığım bu bilinç ilke olarak reddedilmesi gereken, yeni, özeksiklikler ve kimi zaman yanlışlıklara rağmen sonuç gün bir yaklaşım Türk aydını için. Tabii burada devolarak bence genelde başarılı bir adım atıyor bu kitareye "Arap sevgisizliği" giriyor (Hürmeder İlhan Arbıyla. D C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI »3