05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Bilgisiz özgürlük olmaz Özgürlük Ahlakı / Vehbi Hacıkadiroğlu / Cem Yayınları / 102 s. / 4.000 TL / Kod No: 022.446 BETÖL ÇOTUKSÖKEN Şimdiye değin oluşturduğu felsefi söylemini büyük ölçüde bilgi kuramına ilişkin sorunlara özgüleyen Vehbi Hacıkadiroğlu, son yapıtında ahlak sorur.una eğiliyor. Özgürlük Ahlakı adını taşıyan bu yapıtta Hacıkadiroğlu, bir yandan kendi görüşünü temellendiriyor, öte yandan da 'genellikle bilinen* ahlak tasarımlarını yer yer adlarını anarak, yer yer de sezinleterek eleştirel bir bakışla okuyucuya sunuyor; başka deyişle kendi tasarımından farklı tasarımlarla tartışıyor ve onların yetersizliklerini de göstermeye çalışıyor; bu arada amacını da şöyle belirliyor: "(...) günümüzde ahlak konusuna şimdiye dek bakıldığından büsbütün ayrı bir açıdan bakılması gerektiğini yeterli bir açıklıkla belirtmenin büyük yararlar sağlayacağına inanıyorum." (s.7) Bu faÂlı açı ona göre, "insanla içindc yaşadığı dünya arasındaki ilişkileri gözlemleyerek bulunabilecektir." (s.9) Öyleyse oluşturulacak olan bu farklı tasarım, anlaşılması güç her türlü kavramsal yaklaşımdan uzak olacak; salt gözleme dayalı bir ahlak kavrayısj olarak kendini gösterecektir. Sağduyuya dayalı bir gözlem süreci ıçinde aynmına varılacak olan salt insana özgü varoluş koşulları bu ahlak tasarımının temel taşiyıcılari olacaktır. V.Hacıkadiroğlu'na göre insanda varoluş bir özgürlük arayışı bicimini alır (s.ll). İnsanı iyi tanıyabilmek ijin özgürlüğü onu o kılanı iyi anlamak gerekir (s. 12). Özgürlük de bilgiyle bağlantılıdır; bilgisiz özgürlük olmaz (s. 15): "özgiirHik belli tutsaklıklar arasında en uygun görüleni seçmek anlamına geldigine göre, az ya da çok özgür olmanın az ya da çok bilgili olmayı gerektirdiği açıktır." (s. 15) Hacıkadiroğlu'na göre insan özgürlük aradığı için hayvandan ayrılır: "Dış dün Vehbi Haakadiroğlu son yapıtında ahlak sorununa eğiliyor Prof. Nermi Uygur'un denemelen yayırnlandı yadan gelen soyut etkilerin kavranması ya da zihinselleştirilmesi yoluyla kazanılan bu yetinin, düşünme yetisi olarak, insanla hayvan arasındaki en göze çarpıcı ayrımı oluşturduğu ve bunun da temelinde özgürlük arayışının bulunduğu göz önünde tutulduğunda, insanı insan yapan şeyin gerçekten özgürlük arayışı olduğu tam bir açıklıkla ortaya çıkmış olur." "Öte yandan, bu/ada öne sürdüğümüz 'özgürlük' kavramının, ne nesneler dünyasındaki ne de insanın iç dünyasındaki belirlenimliliğe (determinism) karşı çıkan bir yanının bulunmadığının da unutulmaması gerekir." (s.17) Böyîe bir özgürlük tasarımı, insana ikici bir görüş açısından bakmayı da tümüyle reddeder; bu nedenle yazar Kant ile hesaplaşır. Ayrıca burada "insan akıllı hayvandır" tasarımına hiç yer yoktur. İnsanın ahlak yanını sadece, akla dayandırmak, Kant ve Kant gibi düşünenlerin cn büyük eksiğidir: "(...) Kant, gerçek bir yeti olduğu bile kusku götüren us yetisini doğanın bize boş yere vermiş olamayacağı türünden bir gerekçeye dayanarak, her türlü duyusal etkilerden soyutlanmış olduğuna inandığı bir ahlak kuramı geliştirmekte ve bu kuramın temel kavramları olarak da yine gerçeklikleri çok kuşku götüren özgür istenç ve ödev kavramlarını ortaya koymaktadır. (...) Çünkü, hiç bir fiziksel olaydan etkilenmeyen bir yetinin yalnızca fiziksel olayları kapsayan davranışlarımızı nasıl etkileyebileceğini açıklamanın bir yolu bulunamaz." (s. 4344) Vehbi Hacıkadiroğlu, bir yandan "eğilim ahlakı"na öte yandan da "özveri ahlakı"na dayanan bu "özgürlük ahlakı"nı bütünüyle gözlem ve deneye dayalı olarak naif bir tutumla ortaya koymaktadır. "Kant'ta maksimler usun saptadığı ve bireylerin genel bir yasa olmalarını uygun gördüğü kurallardır. Oysa bizim saptadığımıza göre törel kurallar, insanın doğasından kaynaklanan toplumsal eğilimin ctkisi altında deneylerden çıkarılmakta ve büyük bölümünü geleneklerin oluşturduğu törebilim kuralları olarak toplum içinde yürürlükte bulunmaktadır." (s.65) Ahlakı insanların bir arada yaşamaları olgusuna, özgürlük arayışlarına ve bilgısel bakımdan sürekli gelişme içinde bulunmalarına bağlayan Hacıkadiroğlu, hiç kuşkusuz eski Yunan filozoflarının ahlakbilgi ilişkisine büyük bir önem veren yaklaşımlarını kendine daha yakın bulacaktır. Ona göre daha sonrakiler, "Eski Yunan'da öylesine güçlü biçimde vurgulanmış olan ahlakbilgi ilişkisi üzerinde yeterince durmamışlardır. Oysa bu ilişki konusunda yanıt bekleyen önemli sorular vardır. Çünkü ahlakla bilginin sıkı ilişkisi bir kez kabul edilince, bilgi düzeyinin yükselmesiyle ahlak düzeyinin de yükseleceğini kabul etmek zorunlulugu ortaya çıkıyor. Öte yandan, insanlığın bilgi düzeyinin uygarlığın gelişmesinc koşut olarak sürekli yükseldiği de yadsınamayacağına göre, demek ki uygarlıkla birlikte insanlığın ahlak duzeyi de sürekli yükselmektedir." (s.56) F.ğer bu görüşe katılmıyorsanız, bu tavrınızı temellendirmeniz gerekir. Var olana bakışındaki tutarlılığını hiç gözardı etmeden bize bir ahlak felsefesi sunan Vehbi Hacıkadıroglu'nun Özgürlük Ahlakı, hepimizi ilgilendiren ahlak sorunları üzerine düşünmeye, bu sorunlara felsefeyle bakmaya götüren bir çağrıdır. D Tekniğin yaşamdaki yeri Çagdj> ya>anıın her alanına dcrinlemesine ilgisini koruyan felsefeci/ya7ar kimliğiyle Nermi Uygur, tekniğin ya>amdaki anlamı, ycri, özellikleri, baska etkinliklerle olan ilişkileri üzerine kalenıe aldığı denenielenyle karşımızda. Uygur, "görünür yapımız; kişisel karşılaşmamız ne olursa olsun, tekniğin örüp örgülediği bir dünyada yajayan ' bizlerin bu denli iç içe olduğumuz halde aslında teknık hakkında çok az şey bildiğimizi saptıyor. Bu bilgiiizli^ı, teknikten söz açıldığında epeyclir duyduğu "sıkıntı" hıssıni açık yüreklilikle itiraı edcrek arajttrmaya/aydınlatmaya girişiyor. İlk denemede yazarın duyduğu sıkıntı, sayfalar ilerledikçe yerini yaşarmn her alanına sinmiş tekniğin yapısal çözümlenmesiyle erişilen felsefi bir tada bırakıyor. Yazarın felsefeci kimliğiyle ele aldığı tekniğin teknik estetik dahil yol açtığı sonuçları, sorunları, beklentileri, "ilerleme" kavramını irdelemesiylc dört yanıınızı kuşatan çağdaj bir olguya duyduğumuz yabancılığı yeniyoruz. Uyıştfr burada, amacını "tekniğe Ninım \ h ı;ur Nermi Uygur 1974 yılında Buyukadaıl.ı yaşama açısından bilinç sağlamak; ya da başka türlü dile getirilirse: Yajama, teknik açısından bilinç sağlamak şeklindc tanımlıyor. Atom kazalan, o/on deliği gibi güncel sorunlardan felsefi değer analizlerine ve yazarırı çocukluğuna iliskin "teknik" yaşantılara kadar Uygur'un öznel yasamına yansıyan bol renklı bir "teknik tuali" var kariimızda. Denemelerin ardından gelen "teknik" aforizmalar da en az denemeler kadar başarılı. Bunlardan bırkaçım alıntılaınak bile kitabın okunması gerektiğine ikna edici nitelikte: "Ben çocukken yeni bir şcy gördüm mü 'Bıınun adı nc?' dîye sorardım. Şimdiki çocuklar, 'Bu ne işe yarar?' diye soruyor." "Bir tekniğe ne denli dikkat etmiyorsak, ona o denli alıştık demektir." "Her teknik nesnenin üstüne, sallantısızca şöyle yazılması gerekir: Yarariısın, ama zararlı da olabilirsin!" ismall Murat Çagdj? Ortamda Tekıyk / Nermi Uygur / lArKin..lerDeyışlcı / Ara Yayıncılık / 167 s. / 6,600 TL. / Kod No: 308.036 Oesen Kâmıl Masaracı S A Y F A 14 C U M H U R I Y E T KİTAP SAYI 16
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear