Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Japonya deprem tahminlerinde başarısız! Tokyo Üniversitesi Dünya ve Gezegen Bilimi Fakültesi’nden Robert J.Geller, Japon sismologların uzun vadeli deprem tahminlerinde hatalı bir yöntem kullandıklarını ileri sürerek, küresel depremselliğe ve tarihi kayıtlara dayandırılarak oluşturulan sismik tehlike haritalarının daha güvenilir olacağını söylüyor. 20 yıldan bu yana Japonya’da bazı sismologlar sismik ve tsunami tehlikesinin nükleer santralların güvenliğini ne şekilde etkileyeceği konusunda uyarılarda bulundular. Bunların başında Kobe Üniversitesi’nden emeritus profesör Katsuhiko şibaşi geliyor. Ne var ki bu kişilerin uyarıları resmi yetkililerce dikkate alınmadı. Buna rağmen 11 Mart tarihinde Tohoku’yu vuran 9.1 büyüklüğündeki depremden hemen sonra yerel TV’lerde boy gösteren deprem uzmanları bu depremin “öngörülemez” olduğu yönünde beyanlarda bulundular. “Önceden tahmin edilebilen” depremler ise Japon hükümetinin ulusal sismik tehlike haritalarını oluşturmak için kullandığı gelecekte olması muhtemel depremlerdi. Bu haritaları oluşturanlar her bir bölgenin “karakteristik depremlere” sahip olduğunu varsayıyordu. Bu uzmanlar ayrıca her bir bölge için fay parametrelerini seçiyor ve daha sonra da bunlara dayanarak olasılığı yüksek tehlike haritalarını oluşturuyorlardı. Bu tür tahmin haritaları güvenilir ve geçerli sayılmakla birlikte, aslında bir modeldir; modelin kurulumunda kullanılan yöntemler doğrulanıncaya kadar model yalnızca bir modeldir. En tehlikeli olarak nitelendirilen bölgeler üç kuramsal “senaryo depremlerinin” bulunduğu (Tokai, Tonankai ve Nankai) bölgelerdir. Ne var ki 1979’dan sonra 10 veya daha fazla kişinin ölümüne yol açan depremler düşük deprem olasılığı taşıyan bölgelerde meydana geldi. Bu çelişki, tehlike haritasının ve bunu oluşturmak için kullanılan yöntemlerin hatalı olduğu iddiasını güçlendiriyor. Nihayetinde bu haritaların kullanılmaması gerektiği sonucu çıkıyor. TEHL KE HAR TALARI NASIL OLUŞTURULUYOR? Küresel olarak son 100 yılda büyüklüğü 9 ve üzerinde beş dalmabatma zonu depremleri meydana geldi (Kamçatka 1952, Şili 1960, Alaska 1964, Sumatra 2004 ve Tohoku 2011). Bu depremlerden çıkartılacak en önemli varsayım şu: Dalmabatma zonu depremlerinin olası boyutları üzerindeki üst limit, dalmabatma modalitesinin ayrıntılarına dayanmıyor olabilir. Büyük tsunamiler sıklıkla Tohoku bölgesinin Pasifik kıyılarını vuruyordu. Mükemmel bir şekilde belgelenen 1896 Sanriku tsunamisi maksimum 38 metreye ulaşmıştı ve 22 binden fazla kişinin ölümüne yol açmıştı. 869 Jogan tsunamisinin ise 11 Mart tsunamisinin dalga boyuna yakın dalga ürettiği belgelenmişti. Eğer Tohoku’da sismik tehlikelerin tahmin edilmesinde küresel depremsellik ve tarihi depremler baz alınmış olsaydı, 11 Mart Tohoku depremi kolaylıkla öngörülebilirdi. Tabii ki zamanı, merkezi veya büyüklüğü tam olarak bilinemezdi ancak, bölgesel olarak genel bir tahminde bulunulabilirdi. Daha doğru bir tahminin en büyük yararı Fukuşima nükleer kazasına daha hazırlıklı yakalanmak olabilirdi. Türkçesi: Reyhan Oksay Kaynak: Nature, doi:10.1038/nature 10105 TEHL KE HAR TALARI NASIL OLUŞTURULMALI? Sıfırcı Talha Bey C CBT 1257/16 22 Nisan 2011 yunca Sıfırcı Talha Bey olarak anılmasına ve tanınmasına yol açmıştı. Talha Kemal, 1882’de Filibe’de doğdu. Henüz altı aylıkken babasını ve altı yaşında da annesini kaybeden Talha Cumhuriyetin ilk lise matematik öğretmenlerinden olan Talha Kemal, amcasının desteğiyle büyüdü ve Kemal Bey, öğrencilerinin matematiği ciddiye almaları için ansı idadiyi (liseyi) bitirdi. Daha sonra Dazın yaptığı sınavda öğrencilerin büyük çoğunluğuna sıfır verme rülfünun Matematik Bölümü’nü bitirerek 1904’te matematik öğretmeni oldu. siyle Sıfırcı Talha Bey olarak tanınmıştı. Adana’da ve Çanakkale’de öğretmenOsman Bahadır bahadirosman@hotmail.com lik yaptı. 1915’de savaşların en şiddetli günlerinde Çanakkale’de öğretmenumhuriyetin ilk lise matematik öğretmenlerinden di. Çanakkale’den Üsküdar dadisi’ne geldi. Burada bir süre olan Talha Kemal Bey, döneminin hemen bütün eği sonra çalıştıktan sonra Kabataş Lisesi’nde ve Kuleli Askeri Litimci ve entelektüelleri gibi müspet bilimlerin eği sesi’nde eş zamanlı olarak çalıştı. Pertevniyal Lisesi’nin kurucularından olan Talha Bey, timdeki ve ülkenin geleceğindeki büyük önemine inanmış bir insandı. “Esas öğretilmesi gerekenler, matematik, fizik 1930’dan 1941 yılına kadar bu lisede matematik öğretmenve kimyadır” sözü, onun bu eğilimini açık olarak göster liği yaptı. 1941’de Haydarpaşa Lisesi’ne geçti ve emekli olduğu 1947 yılına kadar bu lisede çalıştı. Emekli olduktan sonra da mektedir. Çok dürüst, sert ve tavizsiz bir insan olan Talha Bey, her üç yıl boyunca Darüşşafaka Lisesi’nde öğretmenlik yapan Talöğretim yılının ilk haftalarında haber vermeden bir sınav ya ha Bey, 12 Eylül 1962 tarihinde vefat etti. Öğrencilerinin büyük çoğunluğu matematik dersinden zorpar ve gafil avlanan çocukların büyük çoğunluğu bu sınavdan sıfır alırdı. Talha Bey, bunu, öğrencilerinin yıl içinde mate lukla geçerlerken, Talha Bey’in özel ilgi gösterdiği matemamatiğe daha ciddi çalışmaları için yapıyordu. Fakat gerçekte tiğe meraklı öğrencileri, TÜ sınavlarını rahatlıkla kazanarak ise çocukların büyük çoğunluğu bu darbenin etkilerini atla bu üniversiteye (o tarihlerde Yüksek Mühendis Mektebi) gitamıyordu. Onun bu davranışı, Talha Bey’in artık ömrü bo riyorlardı. Sıfırcı Talha Bey (ortada açık renk elbiseli), Haydarpaşa Lisesi’nde öğrencileri ve meslektaşlarıyla (Büyük olasılıkla 194546 öğrenim yılında). Fotoğraftaki kadın ise biyoloji öğretmeni Naciye Hanım’dır. Darülfünun Matematik Bölümü’nde okuduğu sırada (çok büyük olasılıkla) Salih Zeki Bey’in öğrencisi olan Talha Bey, ona karşı büyük bir hayranlık duygusu besliyordu. Değerli fizikçilerimizden Prof. Dr. Adnan Sokollu (19122005), lise yıllarında Sıfırcı Talha Bey’in öğrencisi olmuştu. Sıfırcı Talha Bey, nükleer fizikçilerimizden Prof. Dr. Ayhan Çilesiz’in babasıdır. Sayın Prof. Dr. Ayhan Çilesiz’e, babası hakkında verdiği değerli bilgiler için çok teşekkür ederiz.