19 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Yayın dünyasının mp3’ü: Ekitap Hemen hemen kitap boyutundaki cihazı çantanıza koyup istediğiniz yerde, istediğiniz anda kitabınızı okuyorsunuz. Altını çizmek istediğiniz satırları belirliyor, sayfaların yanına notlar alıyor, kaldığınız yeri işaretleyip daha sonra devam etmek üzere tekrar çantanıza koyuyorsunuz. Bunları yaparken aynı cihazdan bir yandan müzik dinleyebiliyor, internete bağlanıp yeni bir kitabı birkaç saniye içinde cihazınıza yükleyip okumaya başlıyorsunuz. Eski köye yeni adet geliyor. Artık ekitap dönemi Türkiye’de de başlıyor. Metin Hakyeri Manyetik alan geçirilerek siyah mikrokapsüller yukarı beyaz mikrokapsüller aşağı düştüğünde ekrandaki görüntü oluşuyor. O görüntü oluştuktan sonra, sabit olarak o görüntü ekranda kalıyor ve burada hiçbir şekilde ekran bir ışık üretmiyor. Sadece ortamın ışığını alıyor. Dolayısıyla açık havaya çıktığınızda daha ışıklı bir ortamda görmüş oluyorsunuz. Bu da kağıt etkisi yaratıyor. Gözü yormuyor. Fontunu büyütebiliyorsunuz. İnternete girip, kitap okurken fonda müzik de dinleyebiliyorsunuz. Kitap okumanın bir ritüeli var. Notlar alınır, ayraçlar konur, satır altları çizilir. Ekitap bu ritüeli bozacak mı? Okur ile kitap arasına bir soğukluk mu girecek bu anlamda? Uygar Saral – Hayır. Bu ritüel bozulmuyor. Yine notlar alınıyor, yine ayraçlar konuluyor, yine satır altları çiziliyor. Ayrıca bilgisayar kullanmanın getirdiği kolaylık da cabası... Sizin kitap bazında, sayfa bazında aldığınız notlar düzenlenebiliyor, dışa aktarılabiliyor. Teknolojinin şu anda getirdikleriyle belki de biraz daha becerikli bir kullanıcı olmanız gerek. Ama çok yakın zamanda gerçekten doğru bilgiye hem hızla ulaşıp hem de ondan hızlı alabileceğinizi almak şansını verecek. . Ekitap gecikti mi? Uygar Saral – Kesinlikle gecikti. Bence insanlığın gelişiminde olması gereken adımlardan biri... Hatta şunu bile düşünmek gerek. Neden hayatımıza önce mp3 girdi de, ekitap girmedi? Şu anda belki 20 yıl daha ileride olurduk. Mp3 oluşturabilen sistem ekitabı da çok rahat oluşturmalıydı. Bunun nedeni ekranların okumaya elverişli olmaması olabilir, ama eink yani elektronik mürekkep teknolojisinin yeni çıkmış olması olabilir. Elektronik mürekkep teknolojisi 1997 yılında çıktı. E kitap okuyucular 1997 yılında yaygınlaşabilirdi. O zaman mp3 anlatıldı. CD’leri attık, mp3’e geçtik. Bugün kimilerince ekitaba ve elektronik kitap okuyucularına karşı kimilerince tutucu bir yaklaşım gösteriliyor. Bu bir zamanlar mp3 için de geçerliydi. Şimdi benzer bir süreç mi yaşanıyor? Uygar Saral – Evet... O zamana mp3’e karşı da bir bağnazlık vardı. Şimdi bu ekitap için de olacak. Sonuçta insanların ulaşabileceği, seçenekleri çoğaltıp zenginleştirebilecek ve o ulaşımı kolaylaştırabilecek bir süreç... Bir yazarın elinden kitabın çıkıp, onun basılması, basarken yaşanan süreçleri, matbaada beklemesi, sonra onun stoklara girmesi, mağazalara dağılması, mağazanın alıp satmayı kabul etmesi vesaire.. Bütün bu adımları ortadan kaldırıyor ekitap. Yazar kitabını bitirdiğinde, kitap birkaç dakika içinde okuyucuya ulaşabilir. Teknolojinin hayatı kolaylaştırdığı bir gerçek. Bu anlamda ekitap da kitap okumayı kolaylaştıracak, yaygınlaştıracak bir şey mi? H erkes adım adım kendini bu yeni duruma alıştırmaya, uymaya hazırlıyor. Direnenler, yadırgayanlar, kaygılananlar... Mürekkep kokulu kitaplara veda mı ediyoruz kaygısı taşıyanlar.. Doğan Hızlan, “...birçoğu da dokunmanın zevkinden yoksun kalmaya, kitabın kokusunu duymamaya tahammül edemezler. İçerik kadar kitabın biçimi, kâğıdın cinsi de beni etkiler doğrusu. Bakmayın bunları yazdığıma, kısa süre sonra ben de bu aletten alacağım ve bazı kitapları da buradan okumaya başlayacağım. Ama baştan belirtmeliyim ki, teknolojiye olan merakımdan bunu yapacağım, yoksa basılı kitaba ihanetten değil” diyor. Ekitap’a giren yayınevlerinin sayısı şimdilik 30, kısa sürede beklenen sayı ise 50... Ekitapların yaygınlaşmaya başlamasıyla ekitap okuyucular da mağazalarda boy göstermeye başladı. Reeder şirketinin Türkiye dağıtımcısı Uygar Saral’la, Türkiye’yi de etkisi altına alan ekitap dalgasını konuştuk. Uygar Saral Uygar Saral – Kesinlikle... Evden çıkarken yanımıza kaç tane kitap alabiliriz ki!.. İki ya da üç... Bir tanesi zaten okuduğumuz kitaptır. O bittiğinde ikinciye geçeriz, ama o kitabı o an okumak istemiyoruzdur. Üçüncü dördüncü olsun isteriz. Bu da olanaklı olmayabilir. Ayırca hareket halindeyken kitabı taşımanın da zorluğu var. Ama eokuyucuyla isteğimiz sayıda kitabımız her an yanımızdadır. Çevreye de bir etkisi var. Sonuçta uçağa binerken yanında 10 kilo ağırlık taşımakla bir kilo ağırlık taşımak arasında yarattığı karbon emisyonu farkı da var. Peki nereye gidecek bu iş? Uygar Saral –Bence insan beyninin çok az bir kısmı kullanılıyor. O yüzden bence ekitaplar insanlığın beyninin o çok az kullanılan kısımını büyütecek. Yazarların, entelektüellerin taşıdığı o bilgi cevherini daha fazla açacak bir şey. İnsanlar okudukları kitapları tartışabilecekleri ortama sahip olmalı. Bu ortamlar oluşunca kafalar açılacak. En son hayal edebileceğim nokta kitapların, bilginin insanların ulaşabileceği yerde ve tartışabileceği platformlarda var olması... Şu anda Türkiye ekitap konusunda nerede? Uygar Saral – Şu anda Türkiye’de kitapları yaymak üzere belirli kuruluşların ciddi çalışmaları var. Yayınevleri ekitap yapmıyor ama ekitaba destek veriyor. Bu işin arkasında duran kuruluşlar var. Örneğin İdefix, Teknosa’daki çalışmasıyla Sabancı Holding, Doğan Holding... Özellikle belirli yazarlar arkasında duruyor. Ekitap dünyada da şu anda çok gelişmiş değil. ABD’de 13 yıldır her kitap önce ekitap olarak çıkıyor. Milyonlarca ekitap yayınlanıyor. Buna karşın Amerika’da bile üniversite öğrencilerini bir kısmı ekitap konusunda bilgisiz. Bence Türkiye bu işe bir hayli hızlı girdi. Türkiye Avrupa’nın bile ilerisindedir ekitap konusunda. Çünkü çok ciddi ürünler de satılıyor Türkiye’de. Bu ortam hazırlandı. İnsanlarımız yeniliği, teknolojiyi seviyor. Okur ekitabı daha ucuza mı alacak? Uygar Saral – Okur ekitabı daha ucuza alabilmeli. Şimdiki durumda ekitap Türkiye’de daha ucuza satılıyor. Bence daha da ucuza satılmamalı... Çünkü kitap dediğiniz şey cam bardak değil Burada maliyet hesabı yapamazsınız. Sonuçta kitap yaratıcı bir zekanın ürünü. Bir takım maliyet kalemleri ortadan kalkıyor olmasına karşın. Ekitap ucuz olmalı diye bir beklenti olduğu doğru. Ama neden ucuz olsun ki? Ortadan kalkan maliyet kalemlerinden kalan gelir, yazara gitmeli. Nedir bu ekitap? Uygar Saral E kitap kitabın elektronik hali... Aslında e kitap sürecini Google başlattı. Google bütün bilgiyi araştırılabilir ve bulunabilir hale getirme güdüsüyle araştırma motoru geliştirdi. Başlangıçta bu çok da eleştiri aldı. Kitaptan bilgi almanın çok değerli olduğunu düşünen insanlar Google aranarak elde edilen bilginin çok yüzeysel olduğunu, insanları çok daha basit yöntemle bir şeyleri çözümlemeye yönelttiğini düşündü. Google da “O zaman ben kitapları sanal ortama taşıyıp araştırılabilir hale getireyim anlayışıyla yola çıktı. Hatta Fransa’daki arşivleri sanal ortama taşımak istediğinde Sarkozy, “Ben arşivlerimi öyle herkese açmam” tartışmasını da yarattı. Bana göre her şey bilgi... Televizyonda seyrettiğiniz reklam bile... Ama o bilgiyi bir kitabın içinden almak çok daha değerli. Bilgi insanların kullanıma yüzde yüz açık, tamamen şeffaf olmalı. İnsan ilişkiyi kitapla değil, bilgiyle kurmalı... Kitaptan çıkardığı sonuçtur önemli olan. Ekitap bilgisayardan okunabiliyor. Ama eokuyucular yani bu iş için tasarlanmış özel elektronik aygıtlarda yaygınlaşıyor. Şu eokuyucu cihazı anlatır mısınız? Uygar Saral – Ekitabı bilgisayardan okuyabilirsiniz. Tablet PC’ler, IPad’ler çok sayıda bu amaca uygun cihaz var. Bir de ekitap okuyucu var. Ekitap okuyucu ile diğerleri arasında şöyle bir fark var. Bilgisayar plastik klavyesi ve ekranı olan, tablet klavyesi ekranın üzerinde dokunmatik olan cihaz. Ekitap okuyucu ise yine bir bilgisayar ama farkı ekranı eink yani emürekkep... Bir bilgisayardan bir tabletten bir kitabı okumak zor. Emürekkepli cihazlarla manyetik bir filmin içerisinde çok küçük toplar, mikrokapsüller var. Bu mikro kapsülün içerisinde beyaz ve siyah mürekkepler var. CBT 1236 / 15 26 Kasım 2010
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear