Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Kamuda etik değerler Sosyolojik bir olgu olarak, her insan topluluğu yönetilmesi gereken, sevk ve idare edilmesi gereken dinamik bir örgüttür. Yönetim biçimi ne olursa olsun, kamudaki görevi ne olursa olsun her insan, bu yönetme erkinin bir parçası ve elde edilen sonuçlardan görev alanının yetki ve sorumlulukları kadar sorumludur. Mehmet Yapıcı, myapici@aku.edu.tr K amuda görev yapan birey, toplumun bir temsilcisi olarak, toplumu refah ve esenliğe ulaştırmada yasaların kendisine verdiği sınırlar arasında görevini toplumsal yarar gözeterek yapar (yapmak zorundadır). Bireyin statüsünün kendisine sağladığı bir prestij ve güç vardır. Bu gücü kamudaki birey nasıl kullanacaktır? Elbette bu güç kamu yararı lehine kullanılacaktır. Birey kamudaki görevinden dolayı, sistemin kendisine sağladığı bir maddi kazanca sahiptir. Bu kazanç, kendisine yaptığı görevden dolayı verildiğine göre, görev yetki ve sorumluluklarını yerine getirirken, bireysel çıkarlarını değil, kamusal yararı öncelikli yapılması gereken iş olarak görmek zorundadır. Bu zorunluluk bireyin kendiliğinden algılayabileceği bir şey olsa çok iyi olurdu. Ama çoğunlukla bunun kendiliğinden gerçekleşmediği toplumsal tarihten bilinmektedir. Öyle ise yapılması gereken şey ilke ve yasal düzenlemeler yoluyla sağlanmalıdır. Kamuda etik olan davranış, mevcut toplumsal, siyasal ve anayasal sisteme, eleştiri ve özeleştiri hakkı hariç olmak üzere uyulması, korunması ve yüceltilmesidir. Kamuda bireyin etik değerlere bağlı kalabilmesi bazı ön şartları gerektirmektedir. Bu ön şartların neler olduğunu anlamadan kamuda etik değerlerin yerleştirilmesi mümkün olamayabilir. öğrenmeye (akademik başarı) ve mutlu olmaya (kendini gerçekleştirme başarısı) ihtiyacı vardır, bu ihtiyaçlar giderildiği ölçüde topluma yararlı işler yapmaya başlayacaktır. Yetişkin insanın bir işe ihtiyacı vardır, işinde mutlu olmaya ve yeterince para kazanmaya (istihdam ve gelir dağılımında adalet) ihtiyacı vardır, bu karşılandığında üreten ve ürettiren bir insana dönüşecektir. Bireyin devlet tarafından kucaklanmaya ihtiyacı vardır, bireyin toplum tarafından kabul görmeye ihtiyacı vardır, bireyin kendisini dinleyecek bir insana ihtiyacı vardır, bireyin oy verdiği insanlara hesap sormaya ihtiyacı vardır (bu ihtiyaç 5 yıllık periyotlarla geçiştirilemez). Bu ihtiyaçlar giderildiğinde toplumsal düzen kendiliğinden işleyen bir yapıya dönüşür. 2. KAMUDA ETİK DEĞERLER: Bu başlık altında dile getirilenler 1. kısım ön şart olarak varsa gerçekleştirilebilir. 2.1. Bireyin kamudaki göreve atanması/seçilmesi somut ve herkes tarafından tartışmasız kabul edilecek şekilde önceden belirlenmeli ve yasa ile güvence altına alınmalıdır. İlkeleri ve ve koşulları yasal olarak önceden belirlenmemiş ve herkese açık olmayan kamusal görevler, bireylerin o görevi elde etmeleri için başka yollara başvurmalarına (torpil, rüşvet, partizanlık …vb.) neden olur. Bu şekilde elde edilmiş görevlerde etik davranılması beklenemez. 2.2. Göreve atanan/seçilen birey, görev tanımına uygun olarak istihdam edilmeli, izlenmeli ve denetlenmelidir. Her göreve başlayan kamu görevlisi mal beyanında bulunmalı ve bu beyan düzenli aralıklarla tekrarlanarak kamuya beyan edilmelidir (örneğin kurumun internet sitesinden). Bundan muaf tutulacak istisnai görevler olabilir. Onlar da yasalarla gerekçeleri ile birlikte ama denetime açık olmak şartı ile düzenlenmelidir. 2.3. Kamu görevlilerinin harcamaları elektronik ortamda kayıt altına alınmalıdır. Örneğin 10 YTL ve üstündeki bütün harcamalarda kredi kartı kullanımı zorunlu hale getirilmelidir. 2.4. Kamu görevlilerine her ne suretle olursa olsun, maddi değeri ne olursa olsun, hediye alması ve vermesi durumunda yasal yaptırım uygulanmalıdır. İstisnai görevler yasayla belirlenmeli ve bağımsız denetime açık olmalıdır. 2.5. Kamuda görevde yükselme/atanma/yer değiştirme olanakları önceden belirlenmiş ve yasal olarak denetime açık liyakat ölçüleri doğrultusunda yapılmalıdır. Bu ölçütler önceden kamuya ilan edilmelidir. 2.6. Kamu görevini görev tanımı dışında kullananlar için yargı denetimi ve soruşturması izne tabi olmamalıdır. İstisnai görevler yasayla belirlenmeli ve bağımsız denetime açık olmalıdır. 2.7. Kamu görevini kötüye kullananlar, yargı yolu açık olmak üzere kamu görevinden uzaklaştırılmalı ve suçunun cezasını çektikten sonra (kamuda veya kamu dışında iş buluncaya kadar, bulamıyorsa yaşamının sonuna kadar) yaşamını sürdürecek kadar gelir tahsis edilmelidir. 2.8. Kamu görevinin sağladığı avantajları cinsel is 1. KAMU GÖREVİ ÖNCESİ BİREYLERİN YETİŞTİRİLMESİNDE KAMUNUN SORUMLULUKLARI Her birey vatandaşlık bağı ile bağlı olduğu siyasal sistemin eşit bir üyesidir. Bireyler doğdukları andan itibaren siyasal sistemin vatandaşlarına sağladığı olanaklardan eşit şekilde yararlanıldıklarına inandırılmalıdır. Siyasal sistem, sosyopolitik, sosyokültürel ve sosyoekonomik olarak bu şekilde yapılandırılmış olmalıdır. Burada eksiklikler varsa, önce bu eksiklikler giderilmelidir. Bu felsefenin içselleştirilmesinde en büyük sorumluluk eğitim kurumlarına düşer. Okulda, sokakta, devlet dairesinde, kucaklanan ve değer verilen bireyler kamuya karşı ilk sevgi, sorumluluk ve aitlik duygularını da kazanmış olurlar. Haksızlığı uğradığını düşünen bireye mümkün olan en kısa sürede hakkını teslim etmek, kamuya karşı güveni artıran önemli bir ölçüttür. Her bireye insan onurunu yüceltecek ve koruyacak kadar gelir tahsis edilmelidir. Bu siyasal sistemlerin en önemli ekonomik işlevlerinden birisidir. Her birey, siyasal sistemden kendisine değer verilmesini ister. Siyasal sistemin bunu yapabilmesi için herkesin kendini ifade etmesine izin vermesi ve daha da önemlisi ifade edileni anlayarak dinlemesi gerekir. Siyasal sistem anlama niyeti ile vatandaşını dinlemelidir. Onun örgütlenmesine olanak tanımalı ve anlaşmazlıklarda hakemlik yapmalıdır. Kamunun bireyin mutluluğunu sağlayabilmesi gerekir. Bu şu demektir, bebeğin sağlıklı büyümesi için, anne sütü ve ebeveyn sevgi ve şefkatine ihtiyacı vardır, ihtiyacı karşılandıkça mutluluğu artacaktır. Çocuğun sosyal akran aktivitelerine (sosyal başarı), tismar amacı ile kullananlar, 7. maddedeki şekilde muameleye tabi tutulmalıdır. Bu fiili reşit olmayanlara, düşkün, yaşlı, yatalak ve özürlülere karşı kullananlara yasa ile belirlenmiş özel ve ağırlaştırılmış yaptırımlar uygulanmalıdır. 2.9. Başkasının hak ve menfaatini engelleyenler, haksız yere başkasına hak ve menfaat sağlayanlara 7. maddedeki yaptırımlar uygulanmalıdır. 2.10. Kamuda yapılan her işlem, bilgi edinme yasası doğrultusunda istekleri halinde ilgili kişilere verilmelidir. İstisnalar gerekçeleri birlikte yasa ile düzenlenmelidir. 2.11. Kamuda, çalışanların yetki ve sorumlulukları açık olarak tanımlanmalı ve çalışanlar yetki ve sorumluluklarını kullanacak bir özgürlüğe sahip olmalıdır. 2.12. Kamuda çalışanlara verilen talimatlar yazılı olmalı, sözlü verilmesi zorunlu olan talimatlar varsa bunlar da mutlaka, şahit huzurunda verilmelidir. 2.13. Kamuda yapılan hiçbir fiil sır olarak kalmamalı. Kamuya açıklanmasında sakınca olanlar, önceden gerekçeleri ile birlikte kayıt altına alınarak zamanı geldiğinde açıklanmalıdır. Bir fiilin saklanacağı zaman dilimi fiilin niteliğine göre; en fazla ortalama insan ömür kadar olabilir (örneğin 7580 yıl kadar). 2.14. Kamuda hiçbir harcama tek imza ile gerçekleştirilmemelidir. 2.15. Kamuda satın alınan her türlü hizmet basın yoluyla üçüncü şahıslara duyurulmalı ve hizmet alımının her aşaması görüntülü olarak kayıt altına alınmalıdır. 2.16. Kamunun her alanında edevlet uygulamasına geçilmelidir. 2.17. Kamudaki fiziki çalışma ortamı; insan sağlığına, sosyal, psikolojik ve duygusal ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlanmalıdır. 2.18. Kamuda yapılan harcamalar her yılın sonunda belirlenen belli bir tarihte internet ortamında kamuya açıklanmalıdır. 2.19. Kamu yaşamında etik dışı davranışları tespit edilemeyenler, işten ayrıldıktan sonra da fiillerinde sorumlu tutulmalı, ölmüş iseler, maddi çıkar elde edilen fiillerin cezası maddi yaptırım olarak mirasçılarına da uygulanmalıdır. 2.20. Kamuda etik dışı davranışı görmezden gelenlere, saklayanlara, soruşturulmasını engelleyenlere de o fiillin faili muamelesi yapılır. 2.21. Etik düşünen insan iyiye niyet eden insandır. “Gen bağımlılığı” ve bilim Sayın Bursalı, Prof. Nicholas Christakis’i, Spiegel dergisindeki söyleşiyi çeviren Nilgün Dede ve yayımlayan CBT’ye ortak bir kutlama yazmak istedim. Paylaşıkça büyüyecek bir teşekkür! Ne zamandır merakla bekliyordum: Demokrasinin faziletinden, küreselleşmeye, ömür beklentisi ve sağlıktan, sadakat, özgürlük, adalet, moda ve ihanete kadar, akla gelebilecek her güncel olgu, kavram ve sorunu genlere bağlayan, gen bağımlısı, post ve “most moderen” ma CBT 1124 / 20 3 Ekim 2008