Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
MUCİT PROGRAMLARI ürkiye’de ülke menfaati için bilimsel çalışmalar yaparak 16 icat yaptım.12 yıldır bunun mücadelesini veriyorum...Ülkemizde bilim adamına ve mucitlere maalesef ilgi ve alaka yok. Bu ülkede topçular ve popçular daha çok ilgi görüyor. Bizlere tuhaf gözle bakıyorlar. Yeri geliyor deli yeri geliyor çılgın muamelesi görüyoruz. İcatlarımıza sponsor bulamıyorum. Halbuki her bir icat bizim dışarıya İlgisizlikten yakınan profesyonel bir mucit: Hasan Kum “T tak ve bölge üniversitelerine destek sağlamaları için başvurduğunda olumlu yanıt alamadığından, ilgi göremediğinden yakınıyor. Kum’a göre Türkiye’deki bilimsel araştırma kurumları kendisi gibi kişisel olanakları ve bilgi birikimi ile icat yapanlara seslerini duyurma olanağı tanımadığı gibi ciddiye de almıyor. Kum’a Türk Mucit yarışmasında final yolunu açan verkaç şanzımanının nasıl bir yenilik getirdiğini sorduk. Kum kendi yaptığı traktörü üzerinde 4 yıldır denediği şanzımanı şöyle anlattı: “Bu şanzıman kayışlı olduğundan yağsız çalışıyor debriyaj ve fren eskimesini tamamen arabanın ömrüne eşitliyor. Benzin yakıtını düşürüyor. Ve de maliyeti 3’te birden de aşağıya düşürüyor. Bu bir nevi varyatör. Varyatör, güç aktarırken hem devri hem de torku değiştiren mekanizmadır. Normal bir araba şanzımanının yaptığı işi kademesiz yapıyor. Viteslerdeki sabit oranları ortadan kaldırıyor ve ara oranlar oluşturuyor. Örneğin 1. ile 5.vites arasında istediğin aktarma oranını kullanabiliyorsun. Konvansiyonel kayışlı varyöterler kayışın yanlarının sürtünmesiyle çalışır; verkaç şanzımanı ise kayışın tabanını kullanır. Bu şekilde sürtünme kayıpları azalmış olur. Bu da yakıt tasarrufu anlamına gelir.” Elektrikli ve benzinli tüm motorların şanzıman gerektirdiğine dikkat çeken Kum, buluşunun çok geniş bir kullanım alanı bulacağından emin. Otomobillerden tıraş makinesine dek üretim sektörünün her dalında verkaç şanzımanının ülkeye büyük ölçüde katma değer kazandıracağını söyleyen Kum, iş adamlarından Verkaç şanzımanı deneme aşamasında bağımlılığımızı azaltıyor.Büyük bir ulus olmamıza rağmen bir çok teknolojiyi dışarıdan alıyoruz.Hâlâ bir bilgisayar işletim sistemimiz yok.O kadar mühendis yetiştiriyoruz ama hâlã dışarıdan teknoloji ithal ediyoruz.” Düzceli mucit Hasan Kum, “profesyonel bir mucit” olarak bugüne dek yaşadıklarını böyle özetliyor. NTV’nin “Türk Mucit” yarışmasında İstanbul’da “Verkaç Şanzıman”ı ile finale kalan Hasan Kum, ilk kez bir buluşunun bu kadar ilgi görmesinden son derece memnun. Bugüne dek aralarında boy uzatan gizli topuklu ayakkabı, yüzeysel yağlı şanzıman, dikey rüzgâr türbini, portatif masa, çamaşır mandalı, fındık kırma makinesi gibi 16 icat yaptığını açıklayan Kum, Tübi ilgi bekliyor. Çiftçilik ile uğraştığını ancak gerçek mesleğinin icat yapmak olduğunu dile getiren Düzceli mucit, projelerini genellikle yerel esnafın ve çiftçilerin karşılaştığı sorunlara çözüm getirmek amacıyla geliştirdiğini söylüyor. Halkın büyük kısmının fındıkçılıkla uğraştığı Düzce bölgesinde çiftçilerin talepleri doğrultusunda şu anda bir “dalkes aleti” üzerinde çalışıyor. Kum, kusursuz hale getirmek için altı yıldır üzerinde çalıştığı aletin fındık üretimini %150 oranında artacağını ileri sürüyor. Kum aleti şöyle tanıtıyor: “Bu bir icattır. Balta, nacak, orak gibi aletlerle yapılan kesim üstten aşağıya doğru olduğu için toprakta kalan kök kısımlarda ister istemez yarıklar oluşur. Bu yarıklardan giren yağmur suyu kökün derinliklerine kadar çürümesine sebep olur. Bu çürüklerde oluşan kök kurtları köklerle beslendiği için fındık verimini 3 tondan 1 tona indirdiği bilir kişiler tarafından kanıtlandı. Ve 35 yıl fındık vermesi gereken bir dal 10 yıl sonunda yaşlanıp kuruyor. Bundan dolayı fındık dalı kalınlaşmadığı için toprağın yüzeyinde kalan kökler kuraktan etHasan Kum kileniyor. Bu sorunları anlatan bir dalkes aletini ziraat mühendisimiz benden bir tanıtıyor alet çıkarmamı istemesiyle bu dalkes'i icat ettim. Dalkes alttan yukarıya doğru sıkıştırarak kestiği için en küçük bir çatlak oluşmuyor. Aynı zamanda balta, nacak gibi aletlerin 3 günde yaptığı kesimi 1 günde yapıyor. Balta, nacak ile yapılan kesim diz çökmenizi gerektiriyor ve de iş kazaları oluyor. Oysa Dalkes ayakta kesim yapıyor ve iş kazalarını sıfırlıyor. Bu alet ülkemizde bağcılıkta da kullanılabilir” Şimdi sıra ‘Bizim Mucitler’de TV’de yayınlanmakta olan “Türk Mucit” yarışmasıyla birlikte Kanal D’de başlayan “Bizim Mucitler” isimli yarışma, ülkemizde “Yeni bir fikrim, buluşum, yaşamı kolaylaştıracak ileri bir adımım var” diyenlerin projelerini tanıtmaları için ikinci bir kapı daha açıyor. Böylece ülkemizde mucitlerin bir araya geldiği, projelerinin değerlendirildiği ciddi bir platform oluşmaya başladı. Beklentimiz bu tür yarışmaların kaliteden ödün vermeden sayıca artması ve farklı kanallardaki yarışma programlarının birbiriyle yarışmadan, icatçılarımıza sahip çıkması. “Abbas Güçlü ile Bizim Mucitler” isimli yarışma, Kanal D, Ankara Ticaret Odası ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin (ODTÜ) işbirliği ile düzenleniyor. Amacı, Türkiye’nin rekabet gücünü artıracak, N CBT 1054/8 1 Haziran 2007 ileri teknolojilerin kapısını açacak “icat çıkaran Türkleri”e seslerini duyurma olanağı sağlayacak bir platform yaratmak. 7 bölge, 7 ilde gerçekleşen yarışmada heyecan 6 Haziran’da sona eriyor. 18 Nisan’da Ankara’da başlayan maraton sırasıyla Antalya, Urfa, İzmir, İstanbul, Erzurum ve Trabzon’da gerçekleştirildi. 30 Mayıs’ta yarı finalleri sona eren Bizim Mucitler’de büyük final 6 Haziran’da İstanbul’da Yeditepe Üniversitesi’nde yapılacak. BAŞVURU İnternetten başvuru yapan adaylar önce ODTÜ tarafından bir elemeden geçiriliyor. Bilimsel olarak yanlışı olan projeler ön elemelere çağrılmıyor. Yarı finalden 2 gün önce yayını yapacağımız üniversitenin öğretim görevlileriyle ön elemeler gerçekleştiri liyor. Adaylar telefonla ön elemelerin yapılacağı yere çağrılıyor. Akademisyenlerden oluşan ön eleme jürisinde hemen hemen her bölümden bir öğretim görevlisi bulunuyor. 9 kişilik bir jürinin karşısına çıkan adaylar projelerini anlattıktan sonra jürinin sorularını yanıtlayarak projelerini savunuyorlar. Projenin en ilgi çekici bölümlerinden biri küçük mucitlerin sunumları oldu. Gidilen illerin ilköğretim okullarından çağrılan küçük mucitler çoğu zaman izleyenleri hayrete düşürdüler. Rahat tavırları ve esprili sunumlarıyla seyirci desteği alan çocuklar neredeyse büyüklere taş çıkarttılar. Annesinin çantası çalınmasın diye hırsızları korkutan alarm sisteminden, geceleri bebeklerin üzeri açılınca anneye haber