05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

OOOF OFF LİNE Tanol Türkoğlu Bilim adamları barkod’lara bilgi depolanmasını ve tüketicinin elde taşınan okuyucularla bu bilgilere erişmelerini sağlayacak bir teknoloji geliştirmeye çalışıyor. Ürünlerin mağaza raflarında yerini alıncaya kadar kaça mal olduğunu içeren bu bilgiler hem pazarlamacılara hem de tüketicilere ışık tutacak. Light ve meslektaşları şu anda Hindistan’da kahve üreticileri ve Santiago’daki bağcılar üzerinde projelerini deniyor. Bu bilgilerin ışığında ticaret ile uğraşanların tüketiciyi kandırma şansları ortadan kalkmış oluyor. TanolTurkoglu@Gmail.com Eğer kim olduğumu, hayattan ne istediğimi, nelerden hoşlandığımı belirleme sürecinden tutun da bunları değiştirme ve bunlarla mutlu olma yaşlarımı hep özgür irademle yaşamışsam iGoogle’ın sunacağı dünyalar beni rahatsız etmez aksine işimi kolaylaştırır. iGOOGLE = BEN GOOGLE Neredeyse on yıl önce internetteki arama işlevine yepyeni bir boyut getiren ve Yahoo ile Netscape arasındaki bitti denilen savaşı, gölgede bırakarak kimseyle o denli büyük bir savaşa girmeden hepsini geride bırakan Google dünyayı şaşırtmaya devam ediyor. Daha yedi ay önce YouTube.com sitesine birbuçuk milyar doların üstünde para ödeyen Google, Mayıs ayı içinde de yepyeni bir projesini lanse etmeye başladı. Bir süredir kişiselleştirilmiş Google sayfası olarak hizmet veren özellik, iGoogle adıyla yeniden ele alınıyor. Ancak bu öyle seviyede hizmet verecek ki, iGoogle sayfası olan bir kişi üç beş sene sonra “acaba yarın ne yapsam?” diye sorduğunda sayfası ona, yaşam tarzına uygun öneriler getirebilecek. Bu masum ve yararlı imkânın ne gibi yan etkileri olabilir? Herkesin üzerinde durduğu konu da bu. Bireye bu denli sağlıklı yardım edebilmek için, malum, onunla ilgili pek çok özel bilgiye sahip olmak gerekir. Google bu özel bilgileri nasıl elde edecek? Sahip olduğu altyapılarla. Nedir bunlar? Mesela google.com sitesine girdiğinizde hangi anahtar kelimelerle arama yapıyorsunuz? Bu kelimeler sizin profiliniz hakkında bilgi verebilecek. Veya youtube.com sitesine gittiğinizde ne tür video klipleri seyrediyorsunuz; @gmail.com eposta adresinize gelen epostaların içindeki anahtar kelimeler nelerdir? Googlegroups.com sitesinde hangi gruplara üyesiniz? Google Earth’te hangi ülkeleri, lokasyonları incelemekten hoşlanıyorsunuz? Tüm bu ortamlardan derlenen bilgiler sizin kimliğiniz konusunda Google’a çok önemli veriler temin etmiş olacak. Google da o verilerden yola çıkarak sizin hakkınızda akıllı bilgiler üretecek. Size tatilinizi nerede geçirmeniz, hangi filmleri izlemeniz, hangi kitapları satın almanız konusunda tavsiyelerde bulunacak. Böyle bir dünya aşina geliyor mu? Hani 1984 diye bir roman vardı da Büyük Abi herkesi izliyordu. Belki de bu gereğinden fazla abartmak oluyor. Kötüye kullanılmadığı sürece bunun ne zararı olabilir ki? Yıllardır alışveriş yaptığınız mahalle manavı da sizin sebze meyve tercihleriniz hakkında detaylı bilgiye sahip. O bilgileri sizin aleyhinizde olan birilerine aktarmadığı sürece bunun hiçbir sakıncası olamaz. Özde bu analoji doğru. Ama uygulamada temel bir farklılık var. O da dünyadaki her bakkalın ya da manavın bireylerle ilgili sahip olduğu bilgileri derleyip toparlamanın imkansıza yakın bir operasyon olacağı ortadayken, bunların dijital ortamda kayıtlarının tutulmasının çok kolay bir iş olması. Öyle ki “kötü abiler” bile buralara dadanıp o verileri çalmak isteyebilirler. Hadi diyelim ki Google gibi firmalar muazzam güvenlik önlemleri aldılar ve bu verilerin istenmeyen kişi ya da kurumlar tarafından ele geçirilmesini imkânsız hale getirdiler. Peki şu soruyu soralım. Google gibi firmaların bu tür alanlara yatırım yapmasının gerisinde ne yatmaktadır? Google gibi firmalar kâr amacı gütmeyen kuruluşlar mıdır? Hayır! Bu firmaların da temel amacı para kazanmaktır. Yarın ne yapayım diye sorduğumda, büyük bir olasılıkla karşıma benim sevebileceğim türden filmlerin gösterildiği, konserlerin düzenlendiği yerlerle ilgili bilgiler, hatta içlerinden reklam verenlerin reklamları çıkacak ekranımda. Eğer kim olduğumu, hayattan ne istediğimi, nelerden hoşlandığımı belirleme sürecinden tutun da bunları değiştirme ve bunlarla mutlu olma yaşlarımı hep özgür irademle yaşamışsam iGoogle’ın sunacağı dünyalar beni rahatsız etmez – aksine işimi kolaylaştırır. Ama eğer bu donanıma sahip olma sürecindeki yaşlarımı idrak ediyorsam, işte o zaman ne sevip ne sevmeyeceğimi yönlendirme etkisi çok daha baskın olacaktır. Denilebilir ki bu yönlendirme etkisine sahip araçlar Google’dan ya da internetten önce de yok muydu? Evet vardı. Değişen sadece araçların türü ve bunların gerisindeki sahiplikler. Yoksa güneşin altında yeni bir şey yok ! ‘SAĞDUYUYA PATENT VERİLMEZ” ABD’de Yargıtay kararı ile eski yıllarda verilmiş olan bazı patentler geçersiz sayılacak, çünkü mahkeme bu patentlere konu olan ürünlerin “Bir inovasyon sonucunda değil, sağduyu ve sıradan beceriler sonucu” geliştirildiğine karar verdi. Örneğin 1999 yılında Amazon, “yalnızca bir mouse hareketi ile internet üzerinden alışveriş” sistemine patent verilmişti. Diğer ülkelerin de bu uygulamayı benimseyip benimsemeyeceği konusunda yetkililer bir yorumda bulunmuyor. 100 DOLARIN ALTINDA DİZÜSTÜ Hindistan hükümeti, Massachusetts Institute of Technology’nin 100 dolarlık dizüstü bilgisayarlarını gelişmekte olan ülkeler için çok pahalı buluyor. Hükümet yetkilileri, çip üreticisi Semiconductor Complex, Vellore Institute of Technology ve Indian Institute of Science gibi resmi kurumlara daha uygun fiyatlara üretim yapmaları çağrısında bulundu. Şirket sözcüleri fiyatı 47 dolara kadar indirebildiklerini açıkladılar. LED’Lİ SİNEK AVCILARI Yaz aylarında böceklerden rahatsız olanlar morötesi böcek kapanı ile sineklerin insanları rahatsız etmesini önleyebilirler. Ancak bu tuzaklara yakalanan böceklerden arta kalanlar yere veya yemeklerin içine düşerek tatsız görüntüler oluşturabiliyor. Şimdi Florida Üniversitesi’nden Hans Yeakel ve meslektaşları buna çözüm olarak böcek artıklarını kartuş içine hapseden bir sistem geliştirdi. Pille işleyen sinek kapanı, ışık saçan diyotlardan yararlanarak hayvanları kendine doğru çekiyor. Daha sonra bunları tek kullanımlık kartuşların içine hapsediyor. Böcekler bir kez içeri girdiği zaman üzeri yapışkanlı şeritlere yapışıyor. Daha sonra kartuş çöpe atılarak yerine yenisi takılıyor. Hazırlayan: Reyhan Oksay CBT 1054/19 1 Haziran 2007
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear