26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Atom Enerjisi Patlamadan sonra yenilen Çernobil Nükleer Enerji Santrali Teknoloji Öretimi ODTÜ Fizik, AB nanoteknoloji projesi yönetiyor Kısa adı SEMINANO (Semiconductor Nanocrystals) olan proje, 9 ülkeden 12 araştırma grubunun katıldığı ve bu alanda Türkiye'nin yö'nettiği tek AB projesi DTÜ Fizik Bölümü'nden Prof. Dr. Raşit Turan'ın öncülüğünde hazırlanan ve nanoteknoloji alanıııda bilimsel ve teknik araştırmageliştirme çalışmalarını içeren AB 6. Çerçeve Progranu projesi 1 Eylül 2004Fte başlıyor. Kısa adı SEMINANO (Semiconductor Nanocrystals) olan proje, 9 ülkeden 12 araştırma grubunun katıldığı ve bu alanda Türkiye'nin yönettiği tek AB projesi olma özelliğini taşıyor. nedeni ile özel bir önem taşıyor. SEMINANO projesi, yarııletken nanoyapıların üretilmesinı, çeşitli açılarda iııcelenmesini ve teknolojıye uygulanması lıedeflemektedir. Büyüklüğü 120 nm civarında olan yarıiletken kristal yapılarm çeşitli ortamlarda ve farklı yönteınlerle büyütulmesi ve bu yapılarm optik ve elektrik özelliklerinin konlrol altına alınarak mikroelektronik ve optoelektronik alanlarında kul lanılması projenin ana hedefleridir. Yarıiletken nanokristallerin büyüklüğüne bağlı olarak ışıma yapınası bu yapılarm ışık yayan optoelektronik aygıtlarda kullanımını gündeme getirmiştir. Özellikle entegre optoelektonik sistemlerin üretiminde bu lur yapılarm kullanılrnası sözkonusudur. İlerde üretilmesi olası optik bilgisayarlarda ışık yayan nanoyapıların kullanılması öngörülmektedir. SEMINANO bu alanda öncü çalışmalar yapmayı ve yeni metodlar ortaya çıkarmayı hedeflemektedir. Yarıiletken nanoyapıların bir başka uygulama alanı ise yeni generasyon 'flash' bellek elemanlarının geliştirilmesidir. Celeneksel flash bellek sisteınleri, SİO2 matris içine yerleştirilen ve 'yüzen geçit' adı verilen metal bir depolama elemanından oluşur. Bu yapılar aynı yonga üzerinde çok sayıda ve yoğun olarak üretildiğinde güvenilirlikleri azalır. Bu güvenilirlik sorununu aşmak üzere metal geçit yerine nanokristallerin kullanılması önerilmiştir. SEMINANO, bu alanda özellikle malzeme boyutuna yoğunlaşarak yeni sonuçlara ve açılımlara ulaşmayı hedeflemektedir. SEMINANO ile ilgili daha ayrmülı bilgiye www.physics.metu.edu.tr/smd/s emınano adresinden ulaşılabilir. O * «1 . * * 'üüm lik (süper kondansatörler), eleklrornanyetik, elektrodinamik veya metal hidritlerle elde edilen termik tanklarla da. O zamanlar sadece fotovoltaik elektrik veya rüzgar gücüyle yetinen kuruluşlar ve yerleşimler ütopya olmaktan çıkacak. Dığer alternatifler ise dönüşümlü olarak rüzgâr gücü veya biyokütle jeneratörleriyle çalışan çift işlevli sistemlerdir. uzun vadelı ııubrallarla bırlıkte çözülmesi mumkün olmayacak bir sorun olarak kalacaktır. Nükleer enerjinin gelecek vaat etmeyen bir gelişme olamayacağını gösteren daha birçok neden var: • Buharlaşma işlemleri ve soğutma için gerekli olağanüstü su oranı, iklim değişimine ve niifııs artışına bağlı bu kıtlığı yüzünden akılcı değildir. •Nükleer enerji santrallerinden elde edilen artı sıcaklık, yüksek aktarım masrafları yüzünden, güç ve ısı birleşiıni için hiç uygun değildir. • "Asimetrik çarpışmalar" yüzünden nükleer terör tehlikesi büyumekte. • Ve çok fazla yatırım gerektiren nükleer reaktörlerin kullanımı ancak hükümetlerin elektrik piyasalarını liberalleştirmekten vazğeçip altenıatifleri bloke etmeleri halinde sürebilir. MALİYET DÜŞOŞLERİ Fosil ve nükleer enerji masrafları durmadan artarken, yenilenebilir enerji seri üretim ve teknolojik gelişmeler sayesinde git gide ucuzlamakta. Geçtiğimiz son on yılda rüzgâr enerji giderleri % 50, fotovoltaik enerji masraflarıysa % 30 düşmüştür. Bugün yapılan masraflar gelecekte ucuz enerji kullanabilmek için. Yenilenebilir enerjiler mazot ve doğalgaz gibi ısınmaya yönelik yakıt kıtlığına da çare. DaimlerChrysler, Volksvvagen ve Ford gibi büyük kuruluşların hesaplarına göre biyosentetik, biyoetanol, biyodizel ve biyogaz gibi yakıtların üretimi yeni ve pahalı altyapı gerektiren atom enerjisiyle hidrojen üretimine göre çok daha ucuz. Tüm bu nedenlerden dolayı yenilenebilir enerjilere karşı uygulanan olumsuz politikaların terk edilmesi gerekiyor. Yenilenebilir enerjilerin, siyasette, bilimde ve teknolojide bir zamanlar atom enerjisine verilen önetnle araştırılması kaçınılmazdır. Yenilenebilir enerjilere yönelik teknolojik/ekonomik iyileştirme çalışmalarının gerçekleştirilmesi atom enerjisine göre çok daha kolay.. Kaldı ki önlenemeyecek tehlikesi bile yoktur. O halde nükleer ve fosil enerji tekniklerinin yeri teknoloji müzesi olmalı. Die Zeit 32/2004 Nilgun Özbaşaran Dede 913/19 18 Eylül 2004 Yöneticiliğini ODTÜ'nin yaptığı projede Türkiye'den ayrıca Bilkent Üniversitesi ve ODTÜ Teknoparklan bir firma katılımcı olarak yer alıyor. 2 yıl süren bir çalışmanın sonunda ortaya çıkan proje, içerdiği bilimsel ve teknik çalışmaların yanı sıra, Türkiye'nin 6. Çerçeve programına katılımı ve program bütçesinden yüksek pay alması açısından da önem taşıyor. Projenin açılış toplantısı 3.Eylül 2004'te Brüksel'den gelen yetkililerin de katılımı ile ODTÜ Fizik Bölümü'nde yapılacak. Nanoteknoloji, son yılların en önemli bilim ve teknoloji alanı olarak öne çıkmakta ve gelişmiş ülkeler bu alandaki öncülüğü ele geçirmek için yoğun bir çaba harcamaktadırlar. Yapılan ArGe yaürımlarının yıllık miktarı 45 Milyar doları bulmaktadır Bu gelişmelere paralel olarak AB 6. Çerçeve Programı, 7 ana temaük alandan bir tanesi olarak nanoteknolojiyi seçmiş ve bu alandaki projeleri desteklemek üzere 5 yıl için 1.3 milyar euro bütçe ayırmıştır. Türkiye AB 6. Çerçeve Programı'na 2003 yılında aday ülke sıfatı ile katılmışlır. Birinci yılın sonunda Türkiye'den katılımcıların yer aldığı sınırlı sayıda proje desteklenmiştir. Desteklenen projelerde en fazla katılım ODTÜ'lü bilim adamlarından olmuştur. SEMINANO bu projeler arasında Türkiye'nin yönetiminde olması ORTAYA ÇIKAN KAPASİTELER Ve tüm bunların yerine getirilmesi ancak gezegenimiz için yıllık enerji sunumu nükleer ve fosil enerjiye göre 15.000 misli fazla olan yenilenebilir enerjilerin olmaması halinde kazançlı olabilirdi. Halihazırdaki tekniklerle bile tüm ihtiyaçların karşılanabileceği defalarca hesaplanmıştır. Yenilenebilir enerji yasası çerçevesinde Almanya'da son on iki yılda 16.000 megavatlı elektrik uretim kapasitesi ortaya çıkmıştır. 2003 yılında sadece 3000 megavatlık yeni tesisler bukınuyordu. Bu gelişme 50 yıl devam ettiği taktirde 166.000 megavallık kapasite elde etmek mümkun. Yenilenebilir enerjinin aktarımı daha hesaplı ulduğu kadar altyapı ihtiyacı da daha duşüktür. Bu olanaklar uzellikle de yeni enerji tasarrufu teknikleriyle elde edilmekte. Sadece elektrolitik olarak üretilen hidrojen değil, elektrosta
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear