26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Atom Enerjisi NÜKLEER SANTRALIYANULARINA YANIT Nükleer enerji hâlâ çok pahalı ve tehlike Fosil ve nükleer enerji masrafları durmadan artarken, yenilenebilir enerji seri üretim ve teknolojik gelişmeler sayesinde gitgide ucuzlamakta. Geçtiğimiz son on yılda rüzgâr enerjisi giderleri %50, fotovoltaik enerji masraflanysa %30 düşmüştür. Bugün yapılan masraflar gelecekte ucuz enerji kullanabilmek için. Nükleer enerji kullanımı dev bir politik sübvansiyon ve yetki makinesinin bir sonucudur. Bugünkü fiyatlara göre OECD hükümetleri 1973 yılına dek nükleer enerjinin geliştirilmesi için 150 milyar dolar harcarken, yenilenebilir enerji için tek kuruş barcamadılar. osil enerji devrinin sonu yaklaşırken nükleer enerji yanlıları yeni bir çağın başlangıcını müjdeliyorlar. Hatta kimi eleştirmenler bile yeni nükleer enerji rüzgarına kapıldılar. Şu sıralar dünya genelinde 442 atom reaktörü çalışıyor. Bunların toplam kapasitesi yaklaşık olarak 300.00 megavat. 2030 yılına dek iki buçuk, 2050 yılına dek ise dört mislisi eklenecek bunlara diyor Uluslararası Atom Enerjisi Dairesi. Nükleer enerji değerlendirmeleri iki yö'nde yapılmakta. Bir yandan ekonomik avantajları öne plana çıkarılıp, riskleri örtbas edilir veyahut da bunlara uygun çözümler sunulurken, diğer yandan da nükleer enerjinin kaçınılmaz olduğunu kabul ettirilmek için yenilenebilir enerjilerin ekonomik olmadığı iddia edilerek potansiyeli görmezlikten gelinir. Bu değerlendirmelerden biri Çernobil felaketinin etkisini azaltmaklan ibaret. Bu sayfadaki diğer yazıda da, sadece 45 kurbandan ve 2000 tiroid kanseri hastasından söz edilmekte. Oysa bu sayılar kimi enstitülerin keyfıne göre hesaplanmışbr. Münih Işın Enstitü gibi hağımsız incelemeler yapan kuruluşlar 70 bin ölü, çok sayıda intihar vakası ileri sürdü, on binlerce yeni kurban bekliyor. Çernobil felaketini küçümseme çabalarına, kurban sayısının kömür madenindekiler ve enerji emisyonuyla ortaya çıkacaklarla karşılaştırılması da dahildir. ren kanıtlardır. HEP NÜKLEER DESTEK Nükleer enerji kullanımı dev bir politik sübvansiyon ve yetki makinesinin bir sonucudur. Bugünkü fiyatlara göre OECD hükümetleri 1973 yılına dek nükleer enerjinin geliştirilmesi için 150 milyar dolar harcarken, yenilenebilir enerji için tek kuruş harcamadılar. Nükleer enerji için 1974 ila 1992 yıllarında 158 milyar ayrılırken, yenilenebilir enerji için ayrılan bütçe sadece 22 milyar dolardı. AB'ııin önemli miktardaki nükleer enerji primi bu rakamlara dahil değil ve Fransa'daki sayılar da bugüne değin hep gizli kalmıştır. Çok yönlü yatırımlarla birlikte ve OECD üyesi olmayan ülkelerin teşvik primleriyle birlikte toplam meblağ en azından bir trilyon doları bulmakta, F Halbuki gerek nükleer gerekse fosil kitle trajedileri, yenilebilir enerjilerin, uzun vadeli, emisyonsuz, tehlikesiz ve hesaplı enerji kaynakları olduğunu göste yenilenebilir enerjiye yapılan toplam yatırımlar ise 50 milyarla sınırlıdır. IAEA ve Euratom, atom programları hazırlayan hükümetlere 1957 yılından bu yana yardım ediyorlar. Ama yenilenebilir enerjılere yönelik uluslararası organizasyonlar hâlâ kurulamadı. Nükleer enerji yetmişli yılların ortalarmdan itibaren kamudan yansıyan ıtirazlardan çok olağanüstü masraf artışları yüzünden yavaşlatılmıştır. Uranyum rezervlerinin maksimum 60 yıl kadar yeterli olabileceği halihazırdaki santrallere göre hesaplanmıştır. Santral sayısının ikiye katlanması halinde kullanım süresi yarı yarıya düşecektir. Demek ki uranyum rezervlerini önemli ölçüde dayanıklı kılabilecek "Hızlı kuluçka makineleri" olmadan, IAEA tarafından hcsaplanan büyüme bile gerçekleşemez! GELECEK VAAD ETMİYOR Bununla birlikte kuluçka reaktörlerinin öyküsü de fiyaskodur. İngiliz reaktörü 1992 yılında kapanmasına dek %15'lik bir randımanla çalıştı, Aynı şey Ruslarmki için de geçerli. Fransızların %7'lik randımana ulaşan Superphenix reaktörleri (1200 megavat) 10 milyar eııroya mal olurken, Japonlarm 300 megavatlık küçük reaktörleri bile 5 milyara mal oldıı ve hâlâ da düzenli olarak arızalanıyor. Bu reaktörlerin çalışması için hesaplanması bile mümkün olmayan ilave masraflar gerekir. Ve bin yıllık nükleer atık yine tahmın edilemeyecek element hava ve suyla önemli ölçüde reaksiyon göstermekte. Söz konusu olabilecek diğer metal ergiüne merkezleri olsa da bunlar yeterince araştınlmamıştır. Bu yüzyılm ikinci yarısından çalışması beklenen dördüncü kuşak santrallere yüksek ısı reaktörleri (HTR) de dahil. HTR'nın bölünme bölgesindeki sıcaklık normal bir reaktörden daha sıcak olmasa da buradaki sıcaklık, soğutucu sistemin devre dışı kalması halinde yakıt elementlcri bu sıcaklığa dayanamaz. HTR'nın yakıtı ise sıcaklığa her durumda dayanabilecek şekilde geliştirilmiştir. Dahası soğutucu maddenin, reaktörün, ısıyı mesela hidrojen üretiminde kullanabilecek şekil de ısıtılması mümkün. Çevreye duyarlı hidrojenli yakıt hücresinin en iyi dostıı HTR'dir. Bu tür reaktörler güney Afrika, Japonya, Çin ve ABD'de üreülınekte. Normal sıcaklığın yeterli olduğu ve yuksek dereceli ısıya gerek duyulmayan yerlerde bildik makineler de kullanılabilir. Rusya, Arhangelsk ve Voroneş gibi soğuk bölgeler için ısı reaktörleri plaıılıyor. Hindistan'da ise sorun soğukluk değil sudur. Bu nedenle Hintliler (ve Brezilyalılar) deniz suyunu tuzdan arındıracak nükleer tesisler üzerinde araştırıyor. Kimi ülkeler ise Üçüncü Dünya Ülkeleri için "Batarya Reaktörler" üzerinde çalışıyorlar. Bu tür reaktörler, belli bir bölgeyi ya da bir semtiıı enerji ihtiyacmı karşılıyor, bir seferde uretilmekte ve yakıt değişimi yapılmadan on yıllar boyu yeterli olmakta (bu nedenle hiç kimse silah malzemesi üretemez) dolayısıyla da elektrik bağlantısı olmayan bölgeler için çok uygundur. Peki nükleer enerji karşıtları daha ne kadar direnebilirler? Belki başka çare kalmayana dek. Ya da petrol ve gaz fiyatlarının iyice tepeye tırmanması ve enerji kaynaklarının önemli ölçüde kriz bolgelerinde bulunduğunun anlaşılmasına kadar. DıeZeıt 31/2004 Nilgün Özbaşaran Dede 913/18 18 Eylfll 2004
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear