29 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Aşıımak ve bilim ahlâkı A hlftkın eıdemı tartışılamazsa da bıhmsel çabada ahlâklı olmak ayn bır onem taşır Varsayun oluşturmak bılım uretımının ilk basamagıdır Bılım ınsanı zeka ve gozlem yetenegmı bınkmış bılgıyle bırleşunr ve bır varsayım oluşturur Varsayımın geçerhlıgının kanıtlanması ıse bıhmsel çabanın ana ama cıdır Kanıtlama ışlemı konunun yabancısına oldukça tens gelecek bır yontem ızler Bflım ınsanı varaayımını sınayacak tum gozlemlennı, deneylenm ortaya koyduğu varaayımı çunıtmek yonunde planlar Çuruttnek yolunda yapüan tum gınşımler sonucu soz konusu vaısayımm sonuçta çurutulememesı aynı vaısayımın dogru lugunun en geçerlı yanı bılımsel kanıu olur Vaısayımı çurutmek yolunda kullanılan, korgozlem, kontrol gruplan kullanmak, sonuçlann ıstaüsük yontemlenyle şansa baglı olma olasılığını udelemek gıbı, aynntılanna burada gırmeyeceğun bır dıa geleneksel yontem vardır Bu yontemlerde ortak amaç gozlemcırun varsayımını dogrulamak yolunda, hatta ıçgudusel olarak, yapabılecegı tarafgırhgı onlemeknr Işte ancak ve ancak boyle bır ırdelemeden sonra soz konusu varsayım yıne çunrtulmezse bflım msaru artık bilimsel olarak dogrulanmış varsayımına kavuşur Ozetle bılımsel araşörma ve yayının çakıs noktası araşüncının dogal ve edınsel yeteneklennın yaratügı bır varsayımdır Bıhmsel yontemın bundan sonrası ıse dogrudan bır oz sınamadır Işte ahlâk ıle bıhmsel araşnrmarun olmazsa olamaz beraberhğının esas nedenım bu oz sınama oluşturur Oz sınama ıse genel ahlâkın en degışmez yapı taşlanndan bırıdır Uygar ulkelerde en büyük ayıplardan sayılan"aşırma" ülkemizin profesörleri arasında ''halk sağlığmı korumakta vazgeçilmez" olarak dahi görülebilmektedir. Uraversıtesınde yapügı doktorâ tezının baştan sona aşırmalarla dolu olduğu kamtlanmış durumda Hatta bır ara yol olarak Bng'e verılen bılımsel doktoranın gerı alınıp Boston unıversıtesının kendısıne fahn bır doktora venlmesını onerenler var Buraya kadar olan kısmı konuyla ılgılı Fızık Tedavı ve Rehabıhtasyon Dergısınde çıkan bır yazımdan (Yazıcı H Aşırmak ve Bıhm ahlâkı Turkıye Fızık Tedavı ve Rehabıhtasyon Dergısı, Bılımsel Araşnrma ve Tıbbı Etık Özel Sayısı 2000,3 59 60) oldugu gıbı aktardım Yazımın gerı kalan hsmı Mıllıyet gazetesmde de yayımlanmışt (Yazıa H Once Dogramacı'yı Kınamak Lazım Mılhyet Gazetesı 15 Kasım 2000) Prof Dogramacı bu yazı ıçın hakkımda tazmınat davası açn Prof Dogramacı ve avukatlanna gore üa yonden kabahathydım 1. İlk kez UJur Mamcn tarafından Turk kamuoyuna açıklanan Dogramacı 'nın Spock'tan gonderme yapmadan kelıme, kehme, cumle cumle, kaynak vermeksızın yapügı almülan benım "aşırma" dıye nıtelendırmem yanhştı 2. Zaten ortada boyle bır "aşırma" da yoktu Haüa egıtmek ıçın yapılan her yayında başkalannın eserlerınden boyle uluorta, kaynak gostermeksızın ahnülar yapılabıhrdı Dava halen surmekte O nedenle, bu aşamada fazla aynnnya gırmek ıstemıyorum Ancak ulkemızın bılım hayan bakımından onemlı ve aynı zamanda çok aydınlaücı bulduğum şu çarpıcı gerçegı beürtmek zorundayım Soz konusu "aşırma" olayı Turbye Bıhmler Akademısı ıçınde tartışıhrken hmı TUBA uyesı dahı "egıucı" yayınlarda kaynak gostermeksızın alıntüar olmasını, DogramacıSpock ornegı, kehme kelıme, cumlecumle, paragrafparagraf alınülar olabılmesını çok doğal ve hatta toplum ıçın yararlı bulabıhyordu Bunun yanında konuyla ılgıh bır bıhrkışı raporunda (soz konusu bıhrkışı raporunu ıkısı tıp profesoru olan 3 kışı hazırlamış) aynen şu cumle yer almaktaydı "Zaten halkta olumlu sağhk alışkanhklannm kazandınlması ıçın bazı temel bılgılenn mesaj olarak aynı olması gerekhdır Bu olmadığı takdırde halk arasında yanhş anlamalar ve uygulamalar olacagı duşunulerek halk saghgının tehlıkeye gırmesı de soz konusu olmaktadır" Dıger bır deyışle, uygar ulkelerde en buyuk ayıplardan sayüan "aşırma" ulkemızın profesorlen arasında "halk saglıgını korumakta vazgeçüemez" olarak dahı gorulebılmektedır1 Tum bu olumsuzluklara ve "bılun ahlâkına" ve çagdaş uygarhgın temellerınden ' füar mulkıyetıne" dırence ragmen son bır kaç yıl ıçınde "aşırmaya" karşı unıversıteler ve bıhm kuruluşlanmızda bır dızı onlem aknmaya başlanmışür Yuksek Ogreüm Yasası Dısıphn Yonetmelıgı'nde son yülarda yapüan bır degışıkhkle "aşırma" nın yaphnrra meslekten auhna oknuştur Bunun yanında yıne yasal bır duzenlemeyle Umversıtelerarası Kurul akademık yukseltmelerde rutm olarak "aşırma' taraması yapmaktadır Son olarak da Tubıtak bır "Araştırma ve Yayın Eügı Kurulu" kurmuş, bu kurulun çahşma esaslan arasında "aşırma" ıle de nasıl mucadele edılecegı açıklanmışnr Butun bunlar bır yandan sevmdırıcı olmakla beraber bır yandan da oldukça uzucudur, çunku yıne aynı gınşımler ulkemız akademık çevrelennde aşırmanın ne denh yaygın oldugunun oldukça anlamlı kanıtlandır Şunu da belırtmek gerebr kı "dşırma" ya karşı yasal yapunm yanm yuzyıldır yururlukte olan Füar ve Sanat Eserlen Yasasmda da (Madde 34) zaten bulunmaktadır Yasa her turlu dogrudan ahnö, "ıktıbas" ta, kaynak gostermeyı zorunlu lalar Soz konusu yasanın yapnnm gucu, Avrupa Bırhgı'ne gırme surecının etkısınde, çok yakın geçmışte daha da arttınlmış, yasanın bazı maddelenne aykın davranışlar ıçın hapıs cezası dahı, yapünmlar kapsamına ahnmıştır Cumhunyet devn Turk hukukuna yaphgı bırçok onemh hızmet yanında Turk Fılar ve Sanat Eserlen yasamızın da mıma n olan, unlu hukukçu Prof Hırsch "aşırma" eylemının ne denh bır uygarhk ayıbı oldugunu şu sozlerle gayet ıyı vurgular (Hırsch EE Anılanm, Tubıtak Populer Bıhm Kıtaplan, 5 Basım, 2000 374) 'Turk toplumunun Ataturk'un gosterdıgı çagdaş medenıyet sevıyesıne ulaşma hedefıne ancak amıyane deyımıyle'fikn mulkıyet alamndakı hırsızhklar'ın kanunla yasaklanması, ya da en azından çok sınırh şekılde mumkun olabılmesı hahnde enşebılecegı ve dunya kamuoyunu buna ınandırabüecegı şekhndekı tezıme, pek çok saygın yazar ve bılım adamı katümıştı" Uygarhgm guncel duzeyı bıze Prof Hırsch'e katıhnama ozgurlugu vermıyor Prof. Hasan Yazıcı VE DİĞER İĞ KAYIPLARIMIZ lkemızde, bazılan cınhgımızden, bazılan aptalhgımızdan, bırçok alanda hesap sorulamayan buyuk kayıplara ugramaktayız Ben burada, yasal olarak hesap sorulamayan bu kayıplann ıhsm den, politik kayıplaz ve bilimsel kayıpUrdan bahsedeceğım Pohuk kayıplar Turkıye'de, son on yüdır artarak toplumu saran ahlâkı çokuntunun bır sonucu olarak banka ve karnu kuruşlarının dolandınhnası, buzdağının gorunen kısmıdu Para transferlen, muhasebe defterlen ve banka hesaplan ıle tabp edılebıldıgın den gorulebılır olan bu tur dolandıncdıklann yanında, ulkeye ve topluma verdıgı zararlar bunlarla kıyaslanamayacak kadar buyuk, fakat yasal olarak gonümez dolandıncıhklar da bulunmaktadır Bir partinm, bır adamını (genelhkle seçımı kazanamarmş bır adayını) veya bır partümın bır yakınını, hıç ılgısı ve bügisı ohnayan bır kamu kuruluşuna yoneüa yapması, o kuruluşun çokuşu ve ulkenın o kuruluştan bekJedıgı gorevlerin yenne geunlememesı de meknr Pohtıkacılann el atmaya cesaret edebüdıklen tum devlet kuruluşlan bu şekılde kuruluş amacındakı gorevlen yapamaz hale genrümıştır Arpalıklara dondurulen KTIler yok pahasına pazarlanarak pohnkacılann ehnden kurtarümak ıstenmiştır Partıcüıgın sadece bu uyguluma ıle ulkeye verdıgı zarar odedıgımız ban ka borçlanndan yuzlerce defa fazladır Yasal olarak hesap sorulamamaktadır Turlaye'nin sınırh kaynaklan mılletvekilı seçılme ruşveü olarak suyu ve yuzenı ohnayan ohmpıyat boyutlu havuzlar (Bılecık), urunu beUı ohnayan tnlyonluk fabnkalar (Malatya), yolcusu ve uçağı ohnayan hava alanlan (Isparta) ıçın çarçur edıhnıştır Bu ruşvet yaünmlannın mahyetı kurtanlan bankalara odenen den fazladır Yasal olarak hesap sorulamamaktadır Oy ugruna yagmalanan ulusun ortak mah olan arsala nn, yok edılen ormanlann kaybedılen dogal zengmhklerımızın ulkeye verdıgı zarar banka soygunlanndan yuzlerce defa fazladır Yasal olarak hesap sorulamdmaktadır U Bılımsel ahlâktan sapmanın çok çeşıdı var Bunlann en kaba ve ıikeli ıse kuşkusuz baskalannın yapüklanm kendının gıbı sunmak Baü dıllennde bu buyuk ahlâktan sapma ıçın plajınzm sozcugu kuDanılıyor Osmanh ıse ayru ayıba mtıhal demış Dogrusu aşırmak bence hem daha yahn hem daha etkıh Ayıbımızı cafcaflı soz cuklere sıgınarak hafifletmekten yana degılım Aşırmaya uygar Ban toplumlarmda 400 yıldır çok kotu gozle baküıyor Yaparun da toplum gozunde adı hırsızdan pek farkı yok Ulkemızde ıse başkasınm eserıru aşırmak, egn oturup dogru konuşahm, oyle pek ayıp değıl Bunun nedenlermı ırdelerken aşırmanın tarıhsel gehşımıne kısa bır goz atmakta yarar var Konuya bıraz egıhnce anlaşıhyor kı aşırmak gunumuzun uygar ulkelennde de hemen 17 yuzyüa kadar pek ayıp sayılmamış (T Malon The Orıgıns and Ravages of Plagıansm Journal of the Copyrıght Socıety of the USA 43 3749, 1995) Hatta aksıne Yunan ve Lata edebıyatı dogrudan takht uzenne kurulmuş Hatta Arısto'ya gore taklıt o denlı makbul bır şeymış h ınsan arada bır ozgune de katlanmak zorunda kalınruş Ancak matbaanın ıcadı, ronesans ve reformla bırlıkte ışler bıraz degışmış Bunun esas nedera de ılgınç olarak ekonomık Bır yandan matbadnın etkısı dıger yandan da ıbadetın ana dılde yapılabılmesının buyuk çetacıhgı gıtnkçe artan bır hızla halk kıtlelerını okur yazar blmış Bunun sonucu olarak da yazaıhk yanı kalemıyle para kazanmak gıderek onemlı bır ekmek kapısı olmuş Işte bu yenı ekonomı kendı ahlâkım da berabennde getırmış Sanatkann, bılım adamının veya yazann duşuncesıru, yarattıgını veya yazdıgı nı çalmak toplum gozunde tuccann mahnı çalmakla ayru turulur olmuş Ban toplumlannda 19 yuzyüdan ıübaren de plajınzm karşüıgı aşırmak dogrudan adı suç muamelesı gormeye başlamış Suçun hukuk çerçeves de tehf haklan yasalanyla bır guzel belırlenmış Duşunce veya eser aşırma suçunun tarıh ıçınde gelışımıne az çok felsefi bır yaklaşım da mumkun Kişının duşuncesı, sanat veya bırım urunu o kışıye ozgu, bır açıdan bakıldıgında tuccann mahndan, zengmın topragından da ote olabüdığınce bıreysel bır zengınhk ve dolayısryla onu aşırmak da dogrudan bırey hakkının ozune bır saldın Işte bu açıdan bakıldıgında ulkemız gıbı gehşmekte olan ulkelerde çok sık gorulen bıhmsel aşırmalan ve en cıddı gdzetelenmızm dahı zaman zaman futursuzca yapuklan telıf hakkı çıgnemelermı açüdamak belkı de olası Boyle ulkelerde ne henuz yaratıa duşunce ve unınlerı onemh bır ekmek kapısı ne de bırey haklan uygar ulkelerde gıpta ıle gozledığımız kutsal dokunulmazlıgına kavuşmuş Dedıklerım uygar ulkelerde boyle aşırmalann aruk hıç yapılmadığı anlamına tabıı gelmıyor Orneğın Amerıkada duşunce ve bıhm çevrelennı son bırkaç yüdır çok uğrdşürdn bır aşırma olgusu var Meger unlu ınsan haklan savunucusu, Nobel sulh odullu Martin Luther King de buyuk bır aşırmacı ımış (T Pappas Pla gıansm and the Culture War Hallburg Pub Corp 1998) Boston Bilimsel kayıplar Uzaya ilk uyduyu ve ınsanı gonderen bır ulkenın yonetıcısı olan Mihail G o r b o ç o v " en pahah varh ğın bıhm oldugunu en son anlayanlardan bırı olduk " dıye yakınırken, egıtımı ve araştırmaya en duşuk oran larda butçe ayıran ve kararlannı ılhamlarla alan bızım yoneücılenmızın bu rutumlanyla ulkemızı uğrattıgı kayıp, banka kayıplannda bınlerce defa daha fazladır Yasal olarak hesap sorulamamaktadır Turkıye bıhm adamı sayısı, araştırma olanaklan ve araşnrmaya aynlan para bakımından fakır bir ulkedır Kısıth olanaklanmızla her yıl bıhm adamı yetışhrmek ıçın yurt dışına gonderdıgımız, yurt chşında bulunduklan ulke ıçın araşnrma yapan gençlerden buyuk bır kasmı donmemektedır Turlaye yabancı ulkelere yuksek hsans ve doktora ogrencısı gondenrken ashnda kıt olanaklanna ragmen bulunduklan ulkelerdekı araşürmalara parasal ve ınsan gucu destegı sağlamaktadır Dıger bır deyışle Turkıye, parasal gucune bak 760/15
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear